Pirinç Krizinde Kemal Unakıtan Parmağı!
-
demekki misir vurgunundan elde edilen qelir yeterli qelmedi:/ uzuldum:/
-
HeadBanger bunu yazdı:
-----------------------------
ZaYGo bunu yazdı:
-----------------------------Caduceus bunu yazdı:
-----------------------------
POLECAT bunu yazdı:
-----------------------------
bizim buda 2.5 kilo pirinç 4-5 milyon bizim burda kriz yok bunu bu kadar abartıp prim yaptırmaya gerek yok.
-----------------------------
Sizin ora nere ? : )
-----------------------------Arkadaş başka bir glakside yaşıyor:D
-----------------------------
wer ar yu fırom..
-----------------------------Bursa da istiyosanız gelin alın.
-
demokrasi var bu ülkede amk :D çalacak tabi.
halkın kararına saygımız sonsuz (I)
-
C_e_Z_a bunu yazdı:
----------------------------------------------
arpa,gübre,yumurta,mısır ve pirinç!!!
Bilin bakalım bu adam ne yapmaya çalışıyor?
--------------------------ülkemiz tarım ve hayvancılık sektöründe coğrafi yapısı ve iklim şartları sebebiyle şanslı ve iddalı ülkeler arasında yer almakta. aynı zamanda sanayi sektörüne hammade üretmekte ve sermaye sağlamakta, nüfusun beslenmesini sağlamakta... yani parlak bi sektör ama gel gör ki tarım sektörüne destek çıkmak yerine unakıtan kalkıyo cebine destek çıkıyor, sülalesine destek çıkıyor. hatta emperyalizme katkıda bulunuyor; ülkemizde iddalı olduğumuz bir sektörün ürünlerini sen kalk yurdun insanına el yakan fiyatlarla sun ve yurdun insanı para yetiştiremezken yabancı ülkeleri besle ki cebin daha da dolsun.... ülkenin değerlerini kendi çıkarları için çürüterek ülkeyi zayıflatıyor. akp ve tayfası oy toplama stratejiniz de tuttu, oltaya gelenler çok oluyor yola devam.....
-
Çiftçi bir aileden gelidiğim için açıklama gereği duyyorum. Herhangi bir partiyi savunduğum yada tuttuğumda yok. Size 2001 yılından itibaren kendi ailemizdeki tarım işlerinin işleyişini yazıyorum.
2001 de T.C Ziraat koperatifine olan borcumuz ( Gübre tohum, ot ilacı vs.) 15 Milyar civarıydı.
2002 ye kadar bu borcun bir kısmını ödedik. 2003-2004 te şu anki hükümet af çıkardı çiftçilerin borçları silindi. Oraya borcumuz kalmadı.
Her yıl düzenli olarak ektiğin dönüm başına devlet sırf bu adam tarım ile uğraşıyor diye tarla parası adı altında düzenli olarak para vermekte. 100 dönüm buğday ekene 3,5-4 milyar civarı birşeydi. Fiğ- yonca ekersen bu oran çok daha fazlalaşıyor.
Yine her yıl sırf bu adamlar tarımla uğraşıyor diye koopatifler piyasadan çok ucuza mazot dağıtıyor. Oda hasat zamanına vadeli ve faizsiz.
Yine her sene düşük faizle vadeli olarak Dap, Ot ilacı tohumluk buğday satışı yapıyorlar.
bir tek 2 sene önce hariç hersene en az mazot- tohumluk vs. nın artısı oranında bugday alımlarınada artış getiriliyor.
Ayrıca 5 sene vadeli traktör satışıda yapıyorlar. Verim artısın diye de, sadece ayağı yerden kesecek cinsten degıl. En işlevsel olanlarından.
Bu işi yapan çoğu kişi bu sayede İstanbul- Ankaradan birer daire aldı bu zaman zarfında. Bizim yok o ayrı.
Belki çok daha iyisi olabilirdi ama işin içinde olan biri olarak ben bu hükümet tarımı bitirmek için çalışıyor diyemeyeceğim. daha ne yapsın adamlar. gökten yağmur mu yağdırsın. Gerçi öyle bir çalışma yapıldıgınıda duymustum.
-
:) kardeş tarım iyi ise şayet-ben her tv yi açtığımda neden ağlayan çiftçiler görüyorum ?
-
öncelikle benim de hiç partiye yakınlığım olmadığını bilmenizi istiyorum.
andidit gibi ailem çiftçilikle uğraşmıyor; ama dedemler, dayımlar ve sülalenin geri kalanı istisnasız tarımla birebir uğraşıyor ya da toprak sahibi olup toprağını köylüye işletiyor. bizim köyde tütün'den başka birşey ekilmez. bunun yanı sıra okul arkadaşlarımın büyük bölümü tarımla uğraşıyor ve herkes en az bu işle ilgilenen babaları kadar o konuda bilgili. inanmayan da varsa mardin'in kızıltepe ilçesini araştırabilir, ekonomisini tarımını filan.
her neyse.. bu parti iktidara geldikten sonra tanıdığım bu çiftçi kesimin ağzına "destek" diye bir terim dolandı. neydi bu destek? çiftçinin zarara uğramasını önleyen, mazotundan traktör alımına hasat mevsimine kadar her türlü parasal yardımı yapan bir reformmuş. yani yatırım yapmak isteyen çiftçiye de sulama yöntemlerinden teknolojik iyileştirmelere araç alımına kadar her türlü kredi ve hibe desteği veriliyormuş. tabi benimkine kulaktan dolma bilgi diyebilirsiniz ama bir değil iki değil 10larca kişi söylüyor bunu. ve her destek paralarının geldiği tarihlerde o kadar insanın yüzünün güldüğünü, çarşıda bir şeyler ısmarladıklarını, yani işin esprisi bu ceplerinin para gördüğünü farkediyorum. amca öncesini de hatırlıyorum. küçük çapta iş yapan çiftçinin hiç bir zaman büyüyemediğini ve sürekli zarar ettiğini filan. bu gün ise gördüğüm şu, dedem arsasına apartman dikmeye hazırlanıyor, dayım altına daha lüks bir araba çekti, köyden gelen akrabalar artık daha alımlı giysiler giyiyorlar ve kimisin altında artık arabası da var. kimisi ordan elde ettiği kârlarla ilçede farklı küçük çaplı yatırımlara giriyor. kimisinin çocukları dershanelere artık rahatça gidiyor vs.
ha konu ak parti tartışması değil. konu çiftçi ve tarım. ak partinin başka kulvarlarda ki reform tabirleri ve o hususlarda ki hataları tartışılır ki karşı çıktığım onlarcası var; ama tarım konusunda çiftçiyi ezmek yok etmek gibi bir politikayı bende görmedim.
-
herkes bildiğini okuyor prinç krizi her yerde yok bazı kesimlerde var pirinç üreticileri küresel ısınmayıda fırsat bilerek stokluyorlar.
1- pirinç üreticileri stokluyor
2- küresel ısınmadan dolayı zaten mahsüllerde gözle görülür bir azalış var
3- medya işin bokunu çıkardı tamam ortada kriz var ama o kadarda uzun boylu değil...
4- sonuçta bu kriz milletin işine yaradı stoklayanların zararına oldu tarım bakanının açıklamasını duydunuzmu bilmiyorum.
5- unakıtan parmağı varmı yokmu orasını bilemem varsada kimse bi bok yapamaz ve diyemez Türkiyenin yarısının oyunu almış bir parti sonuçta o yüzden kastırmayın kendinizi illaki yiyecekler yemeyen parti yokki bu yemesin.