Sendika Nedir? Neden Sendikalı Olmalıyız?
-
SENDiKA NEDiR?
İşçiler, birlikte çalışan bütün insanlar gibi, haklarını ve çıkarlarını korumak için normal olarak bir araya gelirler... Daha önemli, daha sonuç alıcı bir şeyler yapma ihtiyacını hissederler... Kendilerini tüm dış etkilerden koruyan, kendilerini savunan, açta açıkta bırakmayan bir birliktelik ve güç oluştururlar.
İşte bu gücün adına, "SENDİKA" deniyor.
Yani sendikalar, bizzat işçiler tarafından kurulmuş örgütlerdir. İşçiler haklarını sendikalarıyla alır, işverenlerle toplu sözleşmeyi sendikaları eliyle yapar.
Çalışanların işverenle ilişkilerinde tek başlarına çözemeyecekleri, bazen dile getirmeye bile çekinecekleri sorunları sendika, onlar adına, onlarla birlikte görüşür, çözüme kavuşturur.
İşçiler, çalışarak ortaya çıkardıkları birikimden adil bir pay almak ister. Bu isteklerini, ancak hep birlikte talep ederlerse, güçlerini hep birlikte ortaya koyarlarsa gerçekleştirebilirler. Bu bir araya gelmeyi, onlara sendikaları sağlar.
Sendika, işçilerin birliğinin ve dayanışmasının kurumlaşmış, ete kemiğe bürünmüş halidir.
SENDiKALI OLMAK ANAYASAL HAKTIR
Temel bir insan hakkı olarak örgütlenme ve sendikalaşma hakkı ülkemiz anayasasının 51. maddesi ile güvence altına alınmıştır:
"Çalışanlar ve işverenler, üyelerinin çalışma ilişkilerinde, ekonomik ve sosyal hak ve menfaatlerini korumak ve geliştirmek için önceden izin almaksızın sendikalar ve üst kuruluşlar kurma, bunlara serbestçe üye olma ve üyelikten serbestçe çekilme haklarına sahiptir.
Hiç kimse bir sendikaya üye olmaya ya da üyelikten ayrılmaya zorlanamaz."
SENDiKA ÜYE iŞÇiLERE NELER SAĞLAR?
Bir işçi yaşamının büyük bölümünü işyerinde geçiriyor.
Yani işyeri, evi kadar önemli, yaşadığı mahalle kadar ayrılmaz bir parçası. O halde ne bekler bir işçi işyerinden?.. Çalışırken, kendisinin fiziksel ve psikolojik durumunu bozan rahatsızlıklar, kendi başına çözemediği sorunlar varsa, bunların düzeltilmesini bekler... Yani çalışma şartlarının iyileştirilmesi onun öncelikli beklentisidir. Sendikalar bunu sağlamak, üyelerinin çalışma koşullarını iyileştirmek yaşam seviyelerini yükseltmek için çalışır.
Ayrıca sendikalar işyerinde işçilerin de söz hakkının olması, işyerinde keyfiliğe, eşitsizliğe, kayırmacılığa, güvencesizliğe son verilmesi için çaba harcar.
Sendika, üyeleri adına resmi makamları şikayette bulunur, mahkemeye başvurur, dava açar, hukuki destek verir, avukat sağlar.
İşçilerin çalışma ve yaşam koşullarıyla ilgili araştırmalar yapar, raporlar hazırlar, bunları öncelikle kamuoyunun bilgisine ve hükümet yetkililerine iletir, peşini bırakmaz, takip eder.
Sendika, işçilerin sorunları konusunda kamuoyu desteği yaratmak için yayın yapar, gazete, dergi çıkarır, broşürler ve kitaplar yayınlar.
Sendika, medya ile düzenli ilişki kurar, işçi sorunlarını dile getirir, destek sağlamaya çalışır.
Sendika, siyasi parti, kurum ve kuruluşlarla ilişki içinde olur. Yasalarda işçilerin hak ve çıkarlarına yönelik değişiklikler yapılması için veya çalışanlar yararına yeni yasalar çıkartılması için çaba harcar.
Sendika, işçi sorunlarını uluslararası alanda da dile getirir. Diğer ülkelerin işçileri ve işçi kuruluşlarıyla deneyim alışverişi yapar. Ortak sorunlar için ortak çözümler geliştirilmesine çalışır. Uluslararası dayanışma sağlar.
Sendika, işçilerin, haklarını daha bilinçli savunmaları için eğitim faaliyetleri yürütür.
Tek tek işçiler, sendika sayesinde bir araya gelir, birlik olur.
SENDiKA ÜLKEYE NELER SAĞLAR?
Sendika, aynı ışıklı, güzel yolda bir arada yürüyen insanların birliği ve dayanışmasıdır.
Sendikanın faaliyetleri, sadece kendi üyelerinin hayatını değiştirmekle kalmaz... Bu faaliyetler aynı zamanda, tüm ülkede işsizliğin önlenmesi; açlığın, yokluğun, yoksulluğun ortadan kaldırılması; işçilerin ve tüm emeğiyle geçinenlerin toplum içinde onurlu yaşayabilmesi; herkesin geleceğe güvenle bakabilmesi için; adalet ve eşitlik için, insanın insan olması için kalıcı adımlar atılmasının önünü açar.
Ayrıntılı bilgi:www.sendikaliol.org -
Babam rahmetli sendika başkanlığı yaptı zamanında. köy hizmetlerinde dozerciydi. artılarını eksilerini sayalım.
artısı ; işçileri temsil eder. haklarını savunur mu orası tartışılır. sosyal faaliyetleri olur .işçiler sosyal etkinlikte ve faaliyette bulunur.
eksisi ; babam derdiki , sendika olmadan önce dozerle yol yaptığımız yıllarda dozer dağdada olsa saat 8 de kontağa basılır çalışırdı. sendikadan sonra ise, işe saat 8 de gelirdik ayrı bir servis aracı gelir işyerine bırakır gidesiye saat 11 olur bir saat çalışır ve 12 de öğle mesaisi olur . saat 3 te işi bırakır 5 te dairede olurduk diyor yani günde 3 saat çalışıyor. ve maaşlarda astronomik oluyor ve ve sendika bundan yüzdelik alıyor yeni patronlar ortaya çıkıyor. hesabı sorulmayan çuvallarla para yani.
diğer örnek ise karayollarından , 4 ton zivti eritmek için 750 lt gaz yakılıyor. zivft ısındığında devamlı surette dökülmesi gerekiyor. işçi saatine bakıyor ve kapatıyor . zift soğuyor ve ısıtmak için 250 lt daha fazladan gaz yakılıyor.
işin saçmalığı ise , ortada bir devlet var ve çalışan da devletin işçisi. devletle işçi arasına neden bir 3. kişi giriyor? çalışma kanunu diye bir şey var. bana saçma ve arpalık kurumu yaratmaktan başka birşey değil.
-
sendika sadece kamu sektöründe yok ki hocam hatta en çok olması gereken yer özel sektördür özel sektörde sendikal örgütlenme oranı çok düşüktür sendikalarıda denetleyecek yine devlettir varsa bir yamuk gerekeni yapacak yapmalı
Avrupa sendikal örgütlenme zorunludur.işçiler fazla çalışma larda mesai ücretini almıyorsa kim olsa çalışmaz ben olsam bende çalışmam mesaisini alan adam neden çalışmasın yıllarca fazla yük bindirildi işçinin sırtına işçiler haklarını almalı insanaca çalışma ortamında standartlara uygun çalışmalı sendikal örgütlenme en sağlam hangi ülkelerde yapılıyorsa uygulamaları örnek alınmalı Türkiyeye gelince neden iş aksasın şu olsun bu olsun
-
Artık Türkiyede sendika diye bir kavram yok !
Bir çok sendika sahibi sadece kendi çıkarları doğrultusunda iş yaparlar.
xxxx sendikasın da genel sekreter bir tanıdığım var, sendika müdürlerinin hediye aldıkları boğaz da villalar dolayısıyla neler yaptıklarını iyi bilirim.
Biri değil hepsi böyle...
özelliklede ben telekomdayken bizim haber iş sendikası sahiplerinin ne kadar karaktersiz olduğunu bilirim. Arkadaşlarımız sendikalı diye işten atılırken, onların tatil yapıp telefondan biz ilgileneceğiz deyip, telekom daki müdürlerden aldıkları paralar doğrultusunda keselerini doldurduklarını iyi bilirim...
yaklaşık 400 kişilik sendika üyesi listesinin ne istekler doğrultusunda ankaradaki telekom müdürlüğüne verildiğini ve oradaki arkadaşlarımın nasıl ne yöntemlerle işten çıkarılıp, sendikanın biz halledeceğiz deyip de 1, 5 yıldır onları nasıl salladığını da iyi bilirim...
Asla bi sendikaya üye olmayın, boş işler bunlar...
-
Sendika işçinin zırhudır savaşçı gibi zırh olmazsa savaşçının üzerinde ne olacağı malum işçininde zırhı olmadığında nasıl ezildiği malum ne şartlarda ne işler yaptıkları malum
vurun ensesine alıj ekmeğini ezdikçe ezin konuşmasın itiraz etmesin çalışsın yanlızca çalışsın eşşek gibi çalışsın binildikçe binilsin sırtlarına
sendikaların zaman zaman yanlış uygulamaları oluyor diye sendikaları tümden tu kaka etmek yanlış bunu yine devlet denetleyecek işçi zaten hükmünü verir -
O dediğin eskidenmiş, şimdinin sendikalarının alayı böyle...
-
EmiRReiS bunu yazdı:
-----------------------------
O dediğin eskidenmiş, şimdinin sendikalarının alayı böyle...
-----------------------------
Abicim bu iş avrupada zorunlu hale getirldiyse demekki adam gibi işliyor bu olay orada Türkiyede neden işlemiyor? neden işlemesin işlememesi için neden yok çoğu ülkede sivil toplum kuruluşlarının önemi ne kadar fazla adamlar başarmış bizim ne eksiğimiz var devletin gücü herşeye yeter de artar bile madem AB ye sokmaya çalışıyorlarsa ülkeyi Abye uyum yasaları söz konusuysa bu konuda neden uydurulmasın avrupaya
bir elin nesi var iki elin sesi var derler her zaman kim işin ibneliğine kaçıyorsa çeksin cezasını -
birileri bulundukları mevkinin gücünden yararlanarak kendisine menfaat sağlıyor diye sendika kötü bişeydir diyemeyiz. benimde karşı komşum tekel sendika başkanıydı. şehir içi ve şehir dışında bir çok daireleri vardı. sendika son model araba ve şoför tahsis etmesine rağmen şoför istemezdi. araba kendisinde kalsın her yere gidebilsin diye. benzinine kadarda sendika karşılıyor. ancak sendika iş hukukunun yetersiz kaldığı alanlarda işçinin haklarını savunan kurumdur. kimse çalıştığı kurumda başka bi iş koluna verilmek istemez değil mi? ya da sendika olmasaydı toplu iş sözleşmeleri yerine bireysel iş sözleşmeleri mi yapılacaktı. zaten türkiyede yeterince kadrolaşma var ozaman milletin canına okurlardı. ben bu şekilde düşünüyorum.
edit: http://www.youtube.com/watch?v=F3RJ4hP2vkU
-
sendika özel sektörde , ise hiç işe yaramaz. çünkü işverenin kontrolundedir. işveren bir bahane bulur çakar tekmeyi. devlette ise devlet malı deniz yemeyen keriz hesabı müdürler cebindenmi ödeyecek parayı ? devletten ohh ne güzel . atıyorlar toplu sözleşmeye imzayı bir bakıyorsun müdürlerin son model arabaları ve daireleri oluvermiş.
Bir toplum kendini yenilemedikçe ne sendika söker nede devlet. japonya gibi olmadığımız sürece , bu arsız anlayışla ancak devlet soyulur, işçi hakları gaspedilir . Millet olarak çalışmadan kazanmayı seven bir toplumuz. esnaflıkta işçilikte eğer tam hak verilecekse önce işçinin gerçek gerçek işçi , patronunda gerçek patron olması lazım.
-
Gözüm, burası Türkiye Cumhuriyeti Devleti ! Burada ne iş doğru yürümüş ki yıllardır sendika da yürüsün ?
Bak bakalım yıllardır sendikanın uğraşıp, işçinin hakkını alabildiği kaç olay var ?
En son herkezin mağdur olduğu bir telekom grevi vardı, ne oldu ? Yine kendi istediklerini kabul ettirdiler sendikaya...
Avrupa da insana saygı var, insana değer ver, sen orası ile burayı nasıl bir tutuyorsun ?
Bizim öyle bir ülkemiz varki, kore gazilerimiz soğukdan ve açlıkdan, ilgisizlikden can veriyor...
Biz öyle bir ülkeyiz ki, doğu ile batı arasında kin var nefret var...
Biz öyle bir ülkeyiz ki, her işçi bayramlarında kan var, göz yaşı var, dayak var. Şimdi denilecek ki, provoke var, iyi de eğer devlet bunu engelleyemeyecekse neden var ?
Biz öyle bir ülkeyiz ki, bir köyümüz, sırf geçinebilmek için organlarını satılığa çıkarıyor, çocuklarını pazarlıyor vs...
Biz öyle bir ülkeyiz ki...
Yıllarca milliyetçiyiz diye geçindik, birilerinin peşinden gittik, gördük ki, ülkemi en çok seviyorum diyen adammış, ülkesine ihanet eden...
O yüzden bizi kimse ile kıyaslama, bizdeki bu konum oldukça, ülkeyi yöneteceğim diye insanları kandıran bu totoşlar oldukça, halkımız mal oğlu mal oldukça, bizden bi s.kim olmaz...
-
patron olsam sendikalı adamı işe almazdım