Sömürge Devletler

  1. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    u235
    u235's avatar
    Kayıt Tarihi: 31/Mart/2008
    Erkek

    Peki geçmişte sömürge olmuş bir devletin dil ve kültürel olarak temel taşlarının oynamış olması dışında şuana etki etmiş bir dezavantajı var mıdır?

  2. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    anarsistherif
    anarsistherif's avatar
    Kayıt Tarihi: 27/Ağustos/2009
    Erkek

    şu ana etki etmiş bir dezavantajı: çoğu yakın geçmişte sömürgelikten kurtulduğu için ekonomik bağımsızlıklarını kazanamamışlardır. bu yüzden ülke gelişemez. ayrıca fransanın cezayire yaptıgı gibi, ikinci dunya savasinda cezayirli erkekleri asker olarak kullanip cephede onde savastirmislardir. erkek kaybı, iş kaybı, ekonomik zarar. ve ülke içlerinde haklara sahip olurlar, sömürgeci devletin şirketleri o ülkeden sürekli para çeker vs.

     

    sömürgeden kurtulmuş gibi gözüksede aslında şu anda kapitalizm olan her ülke sömürge altındadır. Global sömürge düzeni diyoruz. Feudalite, Sanayi devrimi(sömürgecilik) ve son olarak Kapitalizm (Global sömürü)

    İngilterenin sömürgesi olan bir yer, şu anda ingilizce konuşuyor/biliyor. ve Türkiyeyi örnek gösterecek olursak, eğitim sistemi bize ingilizce öğrenmeyi zorunlu kılıyor. arada pek fark yok.


    =)
  3. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    kafkafkaf
    kafkafkaf's avatar
    Kayıt Tarihi: 18/Ağustos/2007
    Erkek

    u235 bunu yazdı:
    -----------------------------

    Peki geçmişte sömürge olmuş bir devletin dil ve kültürel olarak temel taşlarının oynamış olması dışında şuana etki etmiş bir dezavantajı var mıdır?


    -----------------------------

    sömürüyü kabul etmek ve savunmak en büyük dezavantajlar. Örneğin bizim okulda afrikadan bi arkadaş bize resmi dilin fransızca olmasının ne kadar yararlı birşey olduğunu savunmuştu :| 

    Ayrıca sömürünün kökeni ekonomiktir, ekonomik sömürü yanında kültürel sömürüyü getirir. Savaş terör açlık darbeler eksik olmaz, en büyük harcamalar savaş sanayiinedir ve alınan borçlar sadece diktatörlerin ve askerlerin midesine iner. Dünyanın en büyük en prestijli firmaları sömürülen halkların kanlarıyla beslenerek büyür. BM  sık sık yönetime müdahale eder ve ekonomi sömüren ülkelerin büyük firmalarının insafına bırakılır. 


    http://emorcraft.blogspot.com.tr/
  4. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    korkarabatak
    korkarabatak's avatar
    Kayıt Tarihi: 24/Ocak/2010
    Erkek

    brezilya- portekiz

    diğer tüm güney amerika ülkeleri- ispanya 


    tabi lan
  5. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    dejnclea
    dejnclea's avatar
    Kayıt Tarihi: 28/Haziran/2010
    Erkek

    Sierra Leon, Kamerun - Fransa (sanırım)

    Avustralyada bir zamanlar İngiliz sömürgesiydi diye hatırlıyorum.

    Kıbrıs çok fahişe bu konuda, elden ele geçti, sonra İngiltere aldı, sonra 1960'da Kıbrıs Cumhuriyeti kuruldu, Rumlar uslu durmadı, cumhuriyet yıkıldı, şimdi de çok acayip işler dönüyor. Kuzeyindeki yönetim (kktc) Türkiye'nin kuklası durumunda, Türkiye'den nüfus taşıması da oldu. Yani Kıbrıs Türkiye'nin modern sömürgesidir demek yanlış olmaz. detaylı bilgi ve açıklama için pm lütfen.

  6. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    siyahbereli
    siyahbereli's avatar
    Kayıt Tarihi: 03/Ocak/2006
    Erkek

    belçika kendisinden 10 kat büyük ülkeleri sömürmüş dumuş


    Yapmadıklarınıza pişman olmaktansa, Yaptıklarınıza pişman olun...Yapın pişman olun, yada yapmayın yine pişman olun.
  7. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    tahrefk
    tahrefk's avatar
    Kayıt Tarihi: 11/Ekim/2011
    Erkek

    Hocam belli başlı ülkeler şuanki g8 ülkelerinden 1 kaç tanesi dışında tüm ülkeler sömürülmüş ve sömürülmekte.

  8. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    mehmetdiyebiri
    mehmetdiyebiri's avatar
    Kayıt Tarihi: 18/Haziran/2010
    Erkek

    ZoRKaYa bunu yazdı:
    -----------------------------
    Turkiye - gayriresmi somuru
    -----------------------------

    azalarak bitsenize siz artık.


    PUHU Leather Goods - https://www.instagram.com/puhuleathergoods
  9. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    MezrealiM
    MezrealiM's avatar
    Kayıt Tarihi: 14/Haziran/2011
    Erkek

    Mustafa Kemal Paşa Hazretleri'ne 
    Saygıdeğer Efendim, 

    Memleketin siyasî durumu en son kertesine geldi. Kendimize bir yön çizebilmek için, Türk milletinin zarını atıp olumlu bir durum alma zamanı ise geçmek üzere bulunuyor. 
    Dış durum İstanbul'da şöyle görünüyor : 
    Fransa, İtalya, İngiltere, Türkiye'nin mandaterlik meselesini Amerikan Senatosu'na resmen teklif etmiş olmakla birlikte, Senato'nun bu teklifi kabul etmemesi için bütün güçlerini kullanıyorlar. Taksimden pay kaçırmak elbette işlerine gelmiyor. 
    Suriye'de aradığını bulamayan Fransa, zararını Türkiye'den kapatmak istiyor. İtalya namuslu bir emperyalist olduğundan, savaşa ancak Anadolu'nun bölüşülmesinde pay almak için girdiğini açıktan açığa söylüyor. İngiltere'nin oyunu biraz daha incedir. 
    İngiltere, Türk'ün birliğini, çağdaşlaşmasını, gerçek bir bağımsızlık kazanmasını, gelecekte bile istemiyor. Yeni imkân ve görüşlerle; tamamen çağdaş ve kuvvetli bir Müslüman-Türk hükümeti başında hilâfet de olursa, İngiltere'nin elindeki müslüman esirleri için kötü bir örnek olur. İngiltere Türkiye'yi bütünü ile ele geçirebilse, kafasını kolunu koparır, birkaç yılda sadık bir sömürge durumuna sokar. Buna, memleketimizde en başta ve özellikle dinî sınıflar çoktan taraftardırlar. Fakat bunu Fransa ile dövüşmeden yapabilmek mümkün olamayacağından taraftar olamaz. Fakat, Türkiye'yi bütün olarak korumak gereği duyulursa, yani bölüşmenin büyük askerî fedakârlıklarla yapılabileceğini anlarsa Lâtinleri sokmamak için Amerikan görüşünü tutar ve destekler. Nitekim İngiliz siyasetçileri arasında zaten bu görüşe eğilimli olanlar vardır. Morisson (Morison) gibi ünlü kimseler Amerika'nın Türkiye'de manda kurmasını istiyorlar. 
    Başka bir çözüm yolu da, Türkiye'yi Trakya'dan, İzmir'den, Adana'dan, belki de Trabzon'dan ve hele İstanbul'dan yoksun bıraktıktan sonra, eski Kapitülasyonları ve boğulmaya mahkûm iç sınırlarıyla başbaşa bırakmak. 
    Biz İstanbul'da, kendimiz için, bütün eski ve yeni Türkiye sınırlarını içine almak üzere geçici bir Amerikan mandasını ehven-i şer olarak görüyoruz. Dayandığımız noktalar şunlardır : 
    1- Aramızda, hangi şartlar altında olursa olsun, Hıristiyan azınlıklar kalacaktır. Bunlar hem Osmanlı vatandaşı olma haklarından yararlanacaklar hem de dışarıda bir Avrupa devletine dayanarak karışıklık çıkaracaklar, sürekli olarak müdahaleye yol açacaklar ve zaten göstermelikten ibaret olan bağımsızlığımızdan azınlıklar adına her yıl bir parça daha kaybedeceğiz. 
    Güçlü bir hükümet ve çağdaş bir idare kurulabilmesi için, patrikhanenin siyasî imtiyazla, azınlıkların kuvvetli devletler vasıtasıyla yaptıkları sürekli tehditler ortadan kalkmalıdır. Küçük ve zayıf bir Türkiye bunu başaramayacaktır. 
    2 - Biribirini yok eden, çıkar sağlama, hırsızlık, macera ve şöhret için yaşayanların hırsını doyuran bu hükümet anlayışı yerine, milletin refah ve kalkınmasını sağlayabilecek, halkı ve köyleri, sağlığı ve zihniyeti ile çağdaş bir halk durumuna getirebilecek bir hükümet anlayış ve uygulamasına ihtiyacımız var. Bunun için gerekli olan paraya uzmanlığa ve kudrete sahip değiliz. Siyasî dış borçlar, siyasî esareti artırıyor. Taraf tutma, cahillik ve çok konuşmaktan başka olumlu bir sonuç veren yeni bir hayat yaratamıyoruz. Bugünkü hükümet, adamlarını takdir etmese bile, halkı ve halk hükümeti kurulmasını yararlı gören Filipin gibi vahşî bir memleketi, bugün kendi kendini idareye muktedir çağdaş bir makine haline koyan Amerika, bu konuda çok işimize geliyor. On beş yirmi yıl sıkıntı çektikten sonra yeni bir Türkiye'yi, her ferdi öğrenimi ve zihniyetiyle gerçek bağımsızlığı kafasında ve cebinde taşıyan bir Türkiye'yi, ancak yeni dünyanın kabiliyeti yaratabilir. 
    3 - Yabancı devletlerin Türkiye üzerindeki rekabetlerini ve kuvvetlerini memleketimizden uzaklaştırabilecek bir yardımcıya ihtiyacımız var. Bunu ancak Avrupa dışında ve Avrupa'dan daha güçlü bir elde bulabiliriz. 
    4 - Bugünkü oldu bittileri ortadan kaldırmak ve davamızı sür'atle dünyaya karşı savunabilmek için, gerekli güce sahip bir devletin yardımını istemek lâzımdır. Yayılma siyaseti güden Avrupa'nın başvurduğu binbir yol ve alçakça siyasetine karşı böyle bir vekil olarak Amerika'yı kendimize kazanarak ortaya atabilirsek, Doğu Meselesi'ni de Türk Meselesi'ni de gelecek için kendimiz çözümlemiş olacağız. 
    Bu sebeplerden dolayı, bir an önce istememiz gereken Amerikan mandası da, elbette sakıncasız değildir. Haysiyetimizden epeyce fedakârlık etmek mecburiyetinde bulunuyoruz. Yalnız, bazılarının düşündüğü gibi, Amerika'nın resmî sıfatında dinî eğilim ve taraf tutma yoktur. Hıristiyanlara para verecek misyoner kadın Amerika'sı, Amerika'nın yönetim mekanizmasında bir yer tutmaz. Amerika'nın yönetim mekanizması dinsiz ve milliyetsizdir. O, türlü cins ve mezhepten insanları çok uyumlu ve kaynaşmış olarak bir arada tutmanın yolunu biliyor. 
    Amerika, Doğu'da mandaterlik yapmak Avrupa'da başına dert açmak niyetinde değildir. Fakat onların onur meselesi yaptıkları şey, yöntemleri ve idealleri ile Avrupa'dan daha üstün bir millet olmak iddiasıdır. Bir millet içtenlikle Amerikan milletine başvurursa, Avrupa'ya, girdikleri memleket ve milletin yararına nasıl bir idare kurduklarını göstermek isterler. 
    Amerikan resmî mahfillerinin önemli şahsiyetleri arasında epey lehimize bir hava oluştu. İstanbul'a Ermeni dostu olarak gelen birçok hatırı sayılı Amerikalı, Türk dostu ve Türk propagandacısı olarak döndüler. 
    Bu akımı temsil eden resmî ve gayrî resmî Amerikan görüşünün altında yatan gizli düşünce şudur: Türkiye'yi parçalamamak, eski sınırları içinde bir bütün halinde olduğu gibi korumak şartıyla genel ve tek bir mandaya bağlamak. Suriye, Amerikan Komisyonu orada iken, genel bir kongre toplayarak Amerika'yı istemiştir. Suriye'nin bu isteği Amerika'da çok iyi karşılanmıştır. 
    Amerika, bizim topraklarımız üzerinde Ermenistan kurmaya niyetli görünmüyor. Eğer mandayı alırlarsa, bütün milletleri eşit şartlar altında bir memleket evlâdı olarak kabul edip alacaklarını önemli çevrelerden haber aldım. 
    Ne var ki, Avrupa, mutlaka bir Ermenistan meselesi ortaya çıkarmak -özellikle İngiltere- Ermenilere tavizler vermek istiyor. Amerikan kamuoyunda zulüm görmüş Ermeniler adına bir oyun oynamaya çalışıyor. Avrupa korkusu bizim fikir adamlarını düşündürüyor. Reşat Hikmet Bey gibi, Câmi Bey gibi, hattâ millî birliğe şekil veren diplomatlarımızın, Ermeni meselesi için bir çözüm yolu tavsiyeleri var. Resmen size yazılıyor. 
    Çok tehlikeli anlar geçiriyoruz. Anadolu'daki mücadeleyi dikkat ve sevgiyle izleyen bir Amerika var. Hükümet ve İngilizler, bunun Hıristiyanları öldürmek, İttihatçılar getirmek için yapılan bir hareket olduğu düşüncesini Amerika'ya elbirliği ile benimsetmeye çalışıyorlar. 
    Her an bu Millî Mücadele'yi durdurmak için kuvvet gönderilmesi tasarlanıyor; bunun için İngilizleri kandırmaya çalışıyorlar. Millî Mücadele sür'atle ve olumlu isteklerle kendini ortaya koyarsa ve Hıristiyan düşmanlığı gibi bir rengi de olmazsa Amerika'da hemen destek bulacağını yine çok önemli çevreler garanti ediyorlar. 
    Sivas Kongresi toplanıncaya kadar, Amerikan komisyonunu alıkoymaya çalışıyoruz. Hattâ, kongreye Amerikalı bir gazeteci göndermeyi de belki başarabileceğiz. 
    İşte bütün bunlar karşısında, dâvâmızda bize yardımcı olabilmesi için, bu fırsat dakikalarını kaybetmeden, bölüşülme ve çözülme korkusu karşısında, kendimizi Amerika'ya başvurmaya mecbur görüyoruz Vasıf Bey kardeşimizle bu hususta birleştiğimiz noktaları kendisi de ayrıca yazacaktır. 
    Türkiye'yi azim ve irade sahibi geniş görüşlü bir iki kişi belki kurtarabilir. Macera ve boğuşma devri artık geçmiştir. Gelecek için kalkınma ve birlik savaşı açmaya mecburuz. Sınırlarında bu kadar çok evladı ölen zavallı memleketimizin düşünce ve medeniyet savaşında kaç tane şehidi var. Biz Türkiye'nin hayırlı evlâtlarından, yarının kurucuları olmalarını istiyoruz. Sizin, Rauf Bey kardeşimizle birlikte, temelleri bile çöken zavallı memleketimiz için uzakları görerek düşünüp çalışmanızı bekliyoruz. 
    Saygılarımı gönderir, başarınıza dua ederim. Millî dâvâda canıyla başıyla çalışanlar arasında, sade bir Türk askerinin alçak gönüllülüğü ile, sizinle birlikte olduğumu ifade ederim. 

    10.8.1919 
    Halide Edip

    alıntıdır


    Zikir_Fikir_Şükür
  10. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    ZoRKaYa
    ZoRKaYa's avatar
    Kayıt Tarihi: 18/Eylül/2007
    Erkek
    mehmetdiyebiri bunu yazdı:
    -----------------------------

    ZoRKaYa bunu yazdı:
    -----------------------------
    Turkiye - gayriresmi somuru
    -----------------------------

    azalarak bitsenize siz artık.


    -----------------------------
    Ya yillardir somurulmedgmz bi olay soylesene ucak fabrikasindan petrole israile one minute un ardndan olanlara sadece yakinda olanlar degil Ataturk oldukteb sonra guzel bi kaynak olmusuz yonetimimiz kukla bu ulkede Amerikanon onayi olmadan basbakan cikar mi ya

    echo "imzanız özel karakter içermemelidir";
Toplam Hit: 5391 Toplam Mesaj: 23