Üçüncü Dünya Savaşı Başladı
-
Herkes 1 Kasım seçimine kilitlendi, ama dünya ve Türkiye, Rusya’nın Suriye’de savaşa dahil olması ile yeni bir sürece girdi…
Yani seçimden ne sonuç çıkarsa çıksın, Türkiye başka bir yere doğru çekiliyor…
Sözü dolandırmaya gerek yok…
Suriye’de yaşananlar III. Dünya Savaşı’nın ayak sesleridir… Şimdiye kadar
IŞİD, Nusra, ÖSO, PYD (PKK) gibi taşeron örgütlerle yürüyordu savaş… Ancak Kobani’den beri ABD ve ‘
Koalisyon’ savaşa havadan, doğrudan müdahil olmaya başladı… Türkiye PYD’yi (PKK) açıkça destekleyen
ABD’ye IŞİD’i bombalaması için İncirlik ve Diyarbakır havaalanlarını verdi… Ve son olarak ABD ve Batı’nın karaya asker indirmeyeceğine emin olan Rusya, Akdeniz’deki tek deniz üssü Tartus’u korumak için, onun arkasına ikinci bir Rus-İncirlik’i kurdu…
Putin IŞİD ve Esad karşıtı tüm
İslamcı terör örgütlerini bombalamaya başladı…ÖSO dahil… Şu an dünyanın en büyük iki gücü;
ABD ve Rusya Suriye’de görünürde IŞİD ile savaşıyorlar… Ama Rusya’nın vurduğu bazı örgütleri ABD ve Türkiye destekliyor…
ABD’nin vurduğu IŞİD’a karşı, Esad’ın yanında
İran ve Hizbullah savaşıyorlar… İran ile kanlı bıçaklı olan
Suudi Arabistan alttan alta IŞİD’i destekliyor… Bölgede esas gerilim ise İsrail ve İran arasında…
Kuzeyde ise Rusya, arkasına
Batı ve NATO desteğini almaya çalışan Ukrayna ile çatışıyor… Bu karışık denkleme şimdi Çin de ekleniyor…
Çin’in Rus uçaklarına havadan destek için gemi ve askeri uzmanlar gönderdiğini İsrail gizli servisi
Mossad’ın internet sitesi Debkafile bir haftadır her gün açıkça yazıyor… Çin Irak’ta petrol işletiyor…Petrolünü İŞID ve ABD’ye kaptırmak istemiyor…
Irak ayrıca Rusya’ya IŞİD’ı bombalaması için Bağdat’ın batısında bir hava alanını açıyor…
Rusya ve Çin II. Dünya Savaşı’ndan bu yana ilk kez ortak bir savaş cephesinde yan yana geliyorlar…
ABD’nin istemediği Esad yanlısı bir operasyonda
Rusya ve Çin kolkola… III. Dünya Savaşı için taraflar kümeleniyor…
Tıpkı I. ve II. Dünya savaşları öncesinde olduğu gibi cepheler şekilleniyor…
Bir tarafta Rusya-Çin-İran-Hizbullah-Irak ve Suriye… Diğer tarafta ABD, Almanya, Fransa, İngiltere, Suudi Arabistan, Katar, Türkiye… İsrail karambole gelmeden bölgede varlığını sürdürme kaygısında… Rusya’dan güvence istiyor…
PYD (PKK), IŞİD ile savaşan güç olmanın özgüveni ile Rusya’ya yanaşma, şirin görünme çabasında…
PYD (PKK) Rusya’dan silah istiyor… Barzani de IŞİD’e karşı Rusya’dan destek istiyor… Silah, işbirliği ve her neyse… Güce çabuk yanaşan Kürt grupları şimdiden Putin’e
‘Gel abi bizi kurtar’ demeye başladı… Şimdi sırada
Suriye-Rusya-İran ittifakının muhalifleri süpürme operasyonu var… Ama olaya uzun vadeli bakınca ne görünüyor?…
Esad kalsa da gitse de, Rusya ve Çin belli ki bölgeden kolay kolay çekilmeyecek…
İran-İsrail kavgasının kimin lehine gelişeceğine ABD kadar, artık Rusya ve Çin de karar verecek…
ABD’nin bölgeyi yeniden dizayn etme, ülkeler parçalayıp,
yeni ülkeler kurup sınırlar çizme oyununa şimdi Rusya ve İran da katılmıştır… Onların uçak ve tankları da bombalarla sınır çizecektir… ABD ya bunu kabullenmek, ya da çatışmak zorunda kalacaktır…
Belki Obama’dan sonra, ama mutlaka…
Artık dünyadaki bütün ülkeler, bölgedeki büyük bloklaşmada s
af tutma, tavır belirleme, tarafsız kalma veya kalmama, ya da görünen kaosta ayak altında ezilmeme telaşında… III. Dünya Savaşı, dünyadaki etkili devletlerin bölgedeki güç gösterisi ile start alıyor… Gelelim Türkiye’ye… III. Dünya Savaşı’na bu coğrafyada bu cephede girersek…
Ve savaş kızışırsa…
Türkiye Batı’nın,
NATO’nun ileri karakolu olarak Rusya’nın iki cepheden kıstırdığı bir ülke konumuna düşerse… İsrail, İran veya başka bir ülkenin provokasyonu ile büyük güçler istemeden çatışırsa…
III. Dünya Savaşı, bölgesel düzeyde başlarsa… ABD’nin İncirlik ve Diyarbakır’daki üsleri Rus-Çin-İran cephesinin hedefleri haline gelirse…
Türkiye NATO ve Batı desteğini çeşitli nedenlerle yeterince arkasında bulamazsa…
Barzani saf değiştirirse, PKK kalleşliği sürdürürse, Kürtler Türkiye ile kader birliğini tehlikeli görürse…
Bölge Irak ve Suriye’den sonra Türkiye ve İran’ı da içine alan bir kan ve ateş alanına dönüşürse…
Acaba Türkiye böyle birIII. Dünya Savaşı’ndan nasıl çıkar?…
İLK İKİ DÜNYA SAVAŞI DERSLERİ I.Dünya Savaşı’na Alman cephesinde girdik, yenildik, Osmanlı parçalandı, yokoldu… Mustafa Kemal, sırtını Yeni Rusya’da-Bolşeviklere dayayıp İngiliz-Fransız Emperyalizmive onun maşası Yunan ordusu ile savaşarak Yeni Türkiye’yi kurdu, Anadolu’yu kurtardı… II. Dünya Savaşı’nda İnönü, I. Dünya Savaşı’ndan aldığı ders ve
Atatürk’ün kesin tarafsızlık vasiyeti ile savaşa girmeyerek, iki cephede de yer almayarak, Türkiye’yi, Türkiye’nin bütünlüğünü ve Anadolu’yu korudu, kurtardı… Ya III. Dünya Savaşı’nda ne olacak? Ankara’da bu gelişmeleri doğru okuyan bir lider var mı?..
Sizce III. Dünya Savaşı’nda ne yapmalıyız?.. Böyle bir savaşta Türkiye nerede, nasıl durmalı?..
Acaba Genelkurmay’da bu senaryoları çalışan özel bir masa kuruldu mu?..
Yoksa hep birlikte Erdoğan’ın Saray’da muhtarları toplayıp bu konuyu ele almasını mı bekliyoruz?..
Kerem Çalışkan sonumuz hiç iyi değil. tarafsız kalıp sınırlarımızı korumalıyız. bize ne nato ne amerika ne avrupa hiçbir ülkeden destek gelmez.
ortadoğu yeraltı kaynakları için rusya iran ve çin bölgenin lideri olacaktır. bizim tarafsız kalmamız hayırlı olacaktır. -
3. Dünya Savaşı olması çok olası gözükmüyor ama bizim birşeylerin ortasında çük gibi kaldığımız kesin. Bindirilmiş kıtaların desteklediği kitle gazcıları da hala biz çok büyük devletiz, yok nota veririz, kınarız diye milleti gaza getiriyor.
Soner Yalçın'ın bu günkü yazısı da tam bu olayları anlatıyor:
Dünyanın jeopolitik satranç tahtasının en önemli oyunlarından biridir; Zbigniew Kazimierz Brzezinski…
Aslen Ukraynalı, 1928 Polonya doğumlu, ABD’li siyaset bilimcidir.
Dünyanın en önemli stratejistleri arasında ismi sayılan Brzezinski, Sovyetler Birliği uzmanı/ Sovyetolog idi.
1977-1981 yılları arasında ABD Başkanı Jimmy Carter’ın ulusal güvenlik danışmanıydı.
Obama, Brzezinski’yi “ dünyanın en seçkin on düşünüründen biri” olarak tanımladı.
Brzezinski’yi anımsatmamın nedeni var:
Rusya’nın 30 Eylül’de başladığı Suriye operasyonunu değerlendirmek!
Öyle ya…
Recep Tayyip Erdoğan’ın El Cezire Arapça kanalına verdiği özel röportajda “Rusya’nın Suriye’ye bir sınırı yok; Suriye’yle niye bu kadar ilgileniyor” şeklindeki değerlendirmesi alay konusu oldu! (Sanki ABD’nin sınırı var!)
Küresel jeopolitik denklemi neden bir türlü kuramadığımız; yutturulan “kahramanlık hapları” nedeniyle dış politikada jeostratejide neden çuvalladığımız Erdoğan’ın bu cümlesinden belli oluyor!
Erdoğan Türkiye için şansızlık değil, ülkeyi uçuruma sürükleyen büyük tehlikedir.
Bu nedenle yazıya Brzezinski ile girdim…
Jeopolitiğin ne olduğunu -günümüzdeki benzerliği nedeniyle- bir örnek olay üzerinden anlatmak istiyorum.
Bakın… Sizlere de “yanlışı” nasıl “doğru” diye yutturuyorlar…Gizli tutulan gerçek
Fransız dergisi Le Nouvel Observateur, Brzezinski ile yaptığı uzun söyleşisini özetliyorum:
Soru: CIA’nın eski yöneticisi Robert Gates anılarında, ABD gizli servisinin Afganistan’daki mücahitleri, Sovyet işgalinden 6 ay önce desteklemeye başladığını yazıyor. Bu sırada siz ulusal güvenlik danışmanıydınız. Sizin bu olayda bir rol oynadığınız doğru mu?
Brzezinski: Evet. Resmi tarih yazılımına göre CIA’nın mücahitlere yardımı Sovyet Ordusu’nun 24 Aralık 1979 tarihinde Afganistan’a müdahalesiyle başladı! Ama, bugüne kadar gizli tutulan gerçek bundan tamamen farklı: Gerçekte Başkan Carter, Kabil’deki Sovyet yanlısı yönetime karşı savaşanların desteklenmesi yönündeki ilk direktifini 3 Temmuz 1979 tarihinde vermişti ve ben aynı gün Başkan Carter’a yazdığım notta bu yardımın Sovyetler Birliği’nin işgal etmesine neden olacağını açıklamıştım.
Soru: Sovyetler’in Afganistan’ı işgal etmesini istediniz ve bu nedenle Sovyetler Birliği’ni provoke ettiniz..
Brzezinski: Tabii ki işgal olasılığını yükseltmiş olduk!
Soru: Sovyetler Birliği ABD’nin gizli operasyonlarına karşı Afganistan’a müdahale ettiğini açıkladığında kimse buna inanmamıştı. Demek doğru imiş. Peki, hiç pişmanlık duyuyor musunuz?
Brzezinski: Pişmanlık duymak mı? Bu gizli operasyon mükemmel bir fikirdi. Ruslar Afganistan’a sıkışıp kaldı. Bunun için pişman olmamı mı bekliyorsunuz? Sovyet Ordusu sınırı geçtiği gün Başkan Carter’a not yazdım: ‘Artık Sovyetlere kendi Vietnam’ını hazırlama imkanına kavuştuk.’ Sonuçta. Sovyetler’in çöküşüne yol açan sorunu başlarına yıktık.
Soru: Radikal İslamcıları desteklediğiniz eğitip silah verdiğiniz için hiç mi pişmanlık duymuyorsunuz?
Brzezinski: Dünya tarihi için hangisi daha önemlidir; Taliban-El Kaide mi, yoksa Sovyetler’in çökmesi mi? Kışkırtılmış bir kaç Müslüman mı, Orta Avrupa’nın özgürleşmesi mi?
Röportaj bu…
Gerçekler bu…
Şimdi… Dönelim bugüne…2010’daki garip olay
Tespit:
Türkiye’nin “düşünce seviyesi” hiç bu kadar düşmemişti.
Türkiye’de gazeteci; dövülürken, kafasına silah dayayıp gözaltına alınırken Batı medyası, Rusya’nın Suriye, “askeri müdahalesinin” sonuçlarını tartışıyor.
Hanımlar! Beyler!..
Burnumuzun dibindeki Suriye’de neler oluyor ve biz nelerle uğraşıyoruz?
Zaten… Bu nedenle Türkiye’yi bu vasat yönetime teslim etmediler mi?..
Türkiye’nin ufkunu -AKP’ye rağmen- açmak gerekiyor.
Batı medyası soruyor:
Suriye; Rusya için “ikinci Afganistan” mı olacak?
Birinci hedefi Asya-Pasifik olan ABD bilerek mi Rusya’yı Ortadoğu bataklığına çekti?
Batı, Rusya’nın IŞİD ile mücadele etmesini istiyorsa neden istihbarat paylaşımında bulunmuyor?
İran, Irak, Suriye’de “Şiilerin hamisi” rolünü oynayan Rusya, Sünni ülkelerle karşı karşıya gelir mi? Afganistan ve Kafkasya deneyimi Rusya’ya aynı hataları yaptırır mı?
Kürdistan’ı Akdeniz’e ulaştıracak “Kürt koridoru” konusunda ABD-Rusya- Suriye- İsrail anlaştı mı?
Görünen… Rusya’nın 25 yıl sonra Ortadoğu’da “oyun kurucu” olarak tarih sahnesine çıkmasıdır.
Batı medyası 5 gündür sorularına yanıt arıyor.
Tüm bu tartışmalarda adının geçmediği tek ülke, Türkiye!
Adı geçmeyen tek lider, Erdoğan!
Niye kaale alsınlar?..
Alman gazeteci Jürgen Elsaster “Batılı Gizli Servislerden IŞİD’e Giden Yol”kitabında yazdı:
“2008’de Türkiye ve Suriye’nin vize muafiyetini kaldırması her iki ülkede de devasa ekonomik gelişmeye neden olmuştu. Halep-Adana- Mersin demiryolu yeniden açılmış ve bu hat İstanbul’daki hızlı trene bağlanmıştı. Sadece demiryolu değil. Türk TIR konvoyları Suriye mallarını Avrupa pazarına taşıyordu. 2010’da garip bir olay meydana geldi. Türkiye Halep’in batısına düşen sınır boyunda çadır kentler kurmaya başladı. Suriye tarafı buna anlam veremedi. 2011’de Daara ve Hums çevresi aşırı İslamcılar tarafından işgal edilmeye başlandı. Suriye yönetimi o zaman anladı; Türkiye’nin mülteciler için çadır kentler kurduğunu!..”
Erdoğan’ı kimler kandırdı?
Erdoğan’ı devamlı kimler kandırıyor?
Batı medyası Erdoğan’ı nasıl ciddiye alsın: “Şu an ülkemizde 2 milyon mülteci var. Acaba İran’da, Rusya’da ne kadar mülteci var? Bakıyorsunuz Suriye’ye müdahale etmeye gayret ediyorlar.”
İşte… Türkiye’nin jeopolitik rotasını çizen adam!
Şaka gibi… -
Felaket tellallığı da bir türlü bitmiyor ülkede. Millet aksiyon arıyor.
-
Cepheler belli olmuş mu?
-
Iyi abarttiniz ha.
-
Sen Bilirsin Türkiye.
-
Bilo oğlan da kaçmış İtalya 'ya Ülker varını yoğunu satıp yurtdışına taşıyor merkezini Rezası da erkenden almış abbas yolcu diyor batan gemiden ilk fareler kaçıyor .)
Durum ortada hocam bu adamların stratejileri devlet politikası olmuş yıllardır bunlar üzerinden gidiyorlar bizim gibi bi at hırsızı gelip şiir okuyup klip çevirerek heryeri soyup talan etmiyor
Amerika Afganistan'a ayak bastığı gün Son hedefin Türkiye olduğunu herkes yazıyordu bundan yaklaşık 20 yıl önce plan belliydi aradan Clinton gitti Bush gitti Obama da gidici ama strateji hep aynı
Rusya bana kalırsa Amerika'nın oyunu bozmaktan çok Enerji Hatlarında ki alternatif yolları kesmeyi istiyor Nabucco projesi mesela artık hayal oldu herkes Rus gazına muhtaç alternatifi yok
Bundan sonrası güçler ittifakı olursa Türkiye ski tuttu demektir ki savaşın en ağır yaşanacağı bölge Türkiye olur taş üstünde taş omuz üstünde baş koymazlar .)
Türkiye'nin Natoda çıkış araması ona sırtını vermesi gene aldatıldık bizi kandırdılar rezaletiyle tarihin çöplüğüne dönebilir bi konumdayız
Burda dibimizde filizlenen bir dev dururken onunla simbiyotik ilişkilere girmek varken elin vahşi kapitalizmine bel bağlayıp dibinde ki Ağaca mantar olmaktır bu.)
-
3. dünya savaşı olmaz, o işler geride kaldı.
Olursa rusya bi atom sallar, bi amerika sallar, türkiye haritadan silinir. insanlığın yarısı toz olur.
kimse bu kadar roket ve nükleer teknolojisinden sonra tutup da taa amerikadan suriyeye asker, tank vs sevkiyatı yapmaz.
iş ciddiye binerse, otururuz çekirdeklerimizle kafamıza hangi roketin düşeceğini izleriz.
top tüfek olayı geride kaldı, günümüzde bi teröristler kullanıyor
-
putin ayak yapılacak biri değil.
-
ozgunlu bunu yazdı
3. dünya savaşı olmaz, o işler geride kaldı.
Olursa rusya bi atom sallar, bi amerika sallar, türkiye haritadan silinir. insanlığın yarısı toz olur.
kimse bu kadar roket ve nükleer teknolojisinden sonra tutup da taa amerikadan suriyeye asker, tank vs sevkiyatı yapmaz.
iş ciddiye binerse, otururuz çekirdeklerimizle kafamıza hangi roketin düşeceğini izleriz.
top tüfek olayı geride kaldı, günümüzde bi teröristler kullanıyor
Hocam güzel özetlemiş nükler güç varken İstiklal savaşı günlerini beklemeyin beyler ! nokta atışı ile bitiriyorlar artık daha yere değmeden patlıyor füzeler yıkım gücü
< ="//www.youtube.com//F4aQSNJPLYc" width="425" height="350">
DeTr tarafından 06/Eki/15 13:00 tarihinde düzenlenmiştir -
güvenemiyorum da, internetten okudum çünkü...