




Yeni Bir Renk Hayal Edebilmek Icin Nasil Bir İnput Gerekli?
-
PsychoDawn bunu yazdı
renk meselesi ışığın dalga boyu ve pigmentler ile ilgili.
insan gözü 360 - 700nm arasındaki dalga boylarını görebilir. bunları teknolojik olarak görebileceğimiz bir hale getirebiliriz ama renk olarak değil. infrared kameralar gibi.
sonuç olarak hiç inputu olmayan bir şeyi hayal etmek imkansız gibi birşey. bu yüzden evrenimizdeki farklı dalga boylarını görebilmemiz için gözümüzde bir mutasyona ihtiyaç var.
sadece göz yetmez beynin de bunu yorumlayabilmesi gerekli. diğer etken pigmentler de bir filtre görevi görüyor bazı dalga boylarını soğururken bazılarını yansıtıyor böylece cisimlerin renkleri oluyor.
yeni bir renk hayal edebilmek için o yüzden ilk önce uygun bir mutasyona ihtiyaç var. bu 4D bir cisim hayal etmeye benzer bir durum.
ben de küçükken herkesin renkleri farklı görebileceğini düşünüyordum
mesela hepimiz mavi görünce mavi diyoruz ama aslında benim gördüğüm sana göre sarı olan renk, senin gördüğünde bana göre turuncu ama ikimizde mavi diyoruz öyle öğretildi.
bana doğduğumdan itibaren o renk mavi olarak öğretiliği için ikimizde ona mavi diyoruz ama ben aslında sarı görüyorum sende turuncu belkide başka renk bilemeyiz...
bu çok kişisel bir deneyim olduğu için bunu bilmenin imkansız olduğunu düşünüyordum ama araştırdıkça gördüm ki gözlerimiz aynı çalışıyor sinyali alan sensörde bir hata yok. yani hepimiz aynı renkleri görüyoruz ( renk körlüğü gibi durumları saymıyorum ) ama belki beynin yorumlamasında bir farklılık olabilir o da yok gibi duruyor. 8-10 yaşlarımda bu durum baya kafamı kurcalamıştı. ama bilimsel yöntemler ve ölçümlerle en azından şimdilik böyle olmadığını biliyoruz.Yani hayal gucumuz anatomik ozelliklerimizle mi sinirlidir? Eger oyleyse anomatisi olmaan yapay zeka bizim hayal edemeyecegimiz seyleri hayal edebilir mi?
-
-
Nikoteen bunu yazdıPsychoDawn bunu yazdı
Yani hayal gucumuz anatomik ozelliklerimizle mi sinirlidir? Eger oyleyse anomatisi olmaan yapay zeka bizim hayal edemeyecegimiz seyleri hayal edebilir mi?
sana yapay zeka hayali ve renkler:
zamanın renklerle ifade edildiği bir evren. Bu dünyada, insanlar zamanı saat veya dakika olarak değil, renkler aracılığıyla algılar. Geçmiş soluk mavi, şimdiki an parlak sarı, gelecek ise derin mor gibi hissedilir. Her anın rengi, o an yaşanan duygusal yoğunluğa bağlı olarak değişir ve insanlar bu renkleri görebilir ve hatta tadabilirler. Renklerin bu akışı, insanların geçmiş ve gelecek arasında gezinmesine olanak tanır. Her an, sadece zamansal bir konum değil, aynı zamanda bir renk paleti olarak deneyimlenir. Bu düşünce bile bizim anlayışımızın ötesinde bir deneyim sunar.
bu hayal edilen evrende, bir insanın hayatı boyunca yaşadığı her an, her duygu ve her deneyim renklerle ifade edilir. Öyle ki, bir insanın ömrü boyunca oluşturduğu renkler, onun yaşamının bir portresi gibi bir araya gelir. Öldüğünde, bu renklerden oluşan resim, kişinin yaşamının özeti veya anısını temsil eder. Aile üyeleri, arkadaşlar ve sevdikleri bu renkli tabloya bakarak kişinin yaşam yolculuğunu görebilir, onun en mutlu anlarını veya en büyük zorluklarıyla mücadelelerini renklerin yoğunluğu ve tonları aracılığıyla anlayabilir. Bu resimler, bir anlamda kişisel bir miras olarak kalır, onların hikayelerini, yaşam deneyimlerini ve duygusal geçmişlerini renklerin diliyle anlatır. -
Gözde doğal olarak olan UV filtresini ameliyat ile aldıklarında yeni renkler görebildiklerini idda eden insanlar var. Diyceksiniz gözde 3 çeşit reseptör var nasıl olur diye. uzmanı değilim ama bir belgeselde izlemiştim
-
-
Nikoteen bunu yazdı
Yeni kelimesinin hayalde bir kavrami var fakat asagidakilerden hangisi renktir diye bir soru olsa ve siklarda da Kirmizi Sari Turuncu vs bulunsa sorunun yanlis oldugunu dusunuruz degil mi?
Aslinda boyle bir dusunceye sahip olmamiz tamamen on kosullarimizdan kaynakli. Bir sorunun tek bir cevabi olmasi gerekli cunku gercek diye bir referaNS almaliyiz aksi takdirde halusilasyon goren birine gore zaman diye bir sey de yoktur tipki ruyalarda olmadigi gibi.
Neyse konuyu uzatmiyim, Bence ana sorun dil ve dil ile ilgili olan beyin kisminda cunku yeni bir sey hayal edebilirsiniz cunku kendinizi referans alirsiniz size gore yeni bir sey hayal etmissinizdir ve bir seyin yeni olarak nitelendirilebilmesi icin mantiksal olarak onun eski bir versiyonu olmali.Yine referans biz oldugumuz icin bizim bilincimizde yeni bir seyin olmasi icin onun eskilerini biliyor yahut hatirliyor olmamiz lazim.Zurnanin zirt dedigi noktada burada zaten. Bir seyi bilir miyiz yoksa hatirlar miyiz? Bu sabah ne yedigimi hatirliyorum dersem dilsel anlamda, bilgiye kendi nazarimdan bakmisimdir cunku hatirlamak arketipinde zaman kavramini zorunlu kilan bir kavram ve biz zaman i bir selerin degisimini referans alarak tanimliyoruz.
Misal sanal alemde ucuza bir telefon buldunuz ve siparis verdiniz kaziklandiniz ve uzerinden bir yil gecti. Gecmisteki bu tecrubenizi hikaye olarak ele alirsaniz hatirlamak zorunda kalirsiniz oysa bu tecrubenin ciktisi olarak sadece bu tecrubenin getirdigi bilgiyi ele alirsaniz o bilginin anlami sizde degismedigi surece o olayi bilirsiniz.
Sanirim is donup dolasip suraya geliyor barindirdigi tanimlar bakimindan sonsuz olan bir dil olabilir mi? Ve henuz bizim dilimizde tanimi olmayan harf kombinasyonlarini bir araya getirerek salliyor mu o dil? O dili bilen birisi acisindan bakinca farkli, bilmeyen acisindan bakinca farkli. Evreni kendi algi kapasitemiz ya da hayal gucumuzu referans alarak tanimlamak demek fiziken surekli degisiyor fakat hayal gucu olarak hic degismiyoruz cunku bu mumkun degil demek degil mi?
Son verdigim ornekte hayal gucunu ruh olarak tanimlayalim. Bu durumda icerisinde hic bir degisiklik olmayan bir algiya/logaritmaya/database ye etc. gore, zaman hic var olabilir mi? Bu sonsuzluk degil mi?Arşimet noktası
-