Başkanlık Sistemi
-
manyaksi bunu yazdı
Adam 1 dk konuştu hiçbirşey söylemedi :)
-
AllahinOglu bunu yazdıFireX bunu yazdıAllahinOglu bunu yazdıFireX bunu yazdıAllahinOglu bunu yazdı
ben amerikadaki federal yapıyı ayrı devletler olmasını başkanlık sistemini destekliyorum
ha sistemi chp-mhp getirip kurmasını umuyorum tabii ki, bu hırsızlar kanunlaştırırsa başkanlığı tabii kafalarına göre düzenlerler
niye çünkü amerikadaki sistemin aynısı uygulanırsa tayyib gibi niceleri devletin kurumlarını ele geçiremeyecek
amerikadaki gibi kurumlar bağımsız ve ayrı devletlere sahip olursak güç tek adamda toplanmamış olur
ayrıca şuanda bile ben chp-mhp varken türkiyenin kralın ülkesi olacağını düşünmüyorum böyle birşeye kimse izin vermez
sen bakma chp-mhp gençliği birleşse bunların *nalarını sikerler ama ülkeyi kaosa sürüklemek istemiyorlar muhtemelen
ama sandıkta olmazsa işi kaosa götürürler çünkü biz daha fazlayız %60-65 biz daha fazlayız çoğunluktayız
balon ise akp niye çünkü anapın doğruyolun devamı bunlar onlarında nasıl ertesi seçimlerde tepesi takla geldiğini gördük akpde aynı olacak kaçınılmaz son
proje partisi bunlar kimlerin akpyi kurmak için beyaz saray ankara arasında mekik dokuduğunu biliyoruz
amerikanın ingilterenin ekonomiden sömürecekleri birşey kalmadığında destek bitecek ki bitti zaten yolun sonu işte
önemli olan türkiyenin çıkarlarını koruyacak bir ekibin türkiyeyi yönetmesi siyasetçiler satılık köpekler olmasa herşey farklı olur
ama bazıları bunun farkına vardı artık bir daha kimse bu irtica faaliyetlerine izin vermez
yani meseleler senin düşündüğün gibi değil hoca bi dönemdi geldi geçti işte daha öncede aynısı olmuş menderes özal vs
tarihin çöplüğüne gitti hepsi buda gidecek
Hoca batı ülkeleri rahatsızlıkları sebebiyle cemaati de kullanarak dizginlemeye çalışıyorlar. Ancak görüleceği üzere halk yolsuzluk, hırsızlık kasetleri ortada dolaşmasına rağmen hala destekliyor. Türk toplumunun üzerinde dinin çok büyük etkisi var ve batı da her daim bunu kullanıyor. Dinci yönetimler bir yana, Kenan Evren de bunun light halini sol ve sağ görüşlüleri birleştireyim diye kullandı ve başarılı oldu.Chp ve Mhp destekçileri eskisi gibi değil.
Chp destekçileri, genel olarak eğitimli kişilerden oluşuyor ve bunların geneli de kendi geleceğini düşünüyor. Adam onca yıl emek harcadıktan sonra sokaklarda canından olmak istemeyecektir. Daha radikal düşünen kişiler ise Chp pasif durduğundan onun yerine DHKP/C gibi aşırı sol örgütleri tercih ediyorlar zaten.
Mhp kitlesi ise sindirilmiş durumda. Eski ülkücülerle uzaktan yakından alakaları yok. Bahçeli döneminde Mhp en pasif günlerini yaşadı ve pek çok eski gelenek yasaklandı. Artık oralara dayak yemekten korkan tipler katılıyor. Artık İzmir'in İstanbul'un göbeğinde apo posterleri açılıyor. Hiçbir şey yapamıyorlar. En fazla çok uç bir durum gerçekleştiğinde gece yarıları toplanıp boş hdp ofislerine taş atıp kaçıyorlar. Aynı zamanda Mhp kitlesi de İslamcı ve Osmanlıcı zaten. Tayyip'in en çok oy devşirdiği partinin destekçilerinin Tayyip'i engellemesi beklenemez. Aksine Tayyip'le kol kola gezerler. Bunu yeri geldiğinde mecliste bile yapıyorlar zaten.
Özetle, bu iki kitlenin diktatörlüğü yıkabileceğine ihtimal vermiyorum.
Menderes ve benzerlerinin bulunduğu dönemler için konuşulursa, her zaman asker ve darbe görülecektir. Hiçbir zaman bunların karşısındaki kişiler yeterli başarıya ulaşamamış her zaman asker yardıma koşmuştur. Bu sebeple, onlar gibi giderler diye bakmamak lazım. Gittiler ama nasıl gittiler? Artık asker de sindirilmiş durumda. Hilmi Özkök döneminden bu yana bunun projesi yapılıyor. Potansiyel tehlike olan bütün adamlar pasif görevlere kaydırıldılar, emekli edildiler, atıldılar. Genelkurmay Başkanı olması muhtemel isimler daha şimdiden belliler. Bütün pasif ve Akp'ye çanak tutacak adamlar listeye yazılırken, tehlikeli olabilecek isimler pasif görevlere kaydırılıyorlar. Daha hiyerarşinin altından başlıyor hesaplar ve darbeyi de Türkiye'deki ilk darbede görüleceği üzere sadece Genelkurmay Başkanı yapmadığından her kademe denetleniyor, dinleniyor. Bugün birisi darbe planı yapmaya kalkışsa elbet bir şekilde duyulur ve müebbet hapisten hayatı kararır. Zaman da eskisi gibi değil zaten. Teknolojinin gelişmesi bir yana darbe yapan kişiler için de hoş gözle bakılmadığından elde imkan olsa bile çekiniyorlar.Akp'yi bugün ülkenin başına saran ve batının projesinde önemli rol oynayan Doğan Medyasının bugün ne hale düştüğü ortada. Tayyip yeterli gücü elde ettikten sonra postayı koyar ve kendi işine bakar. Yani birileri getirdi, istedikleri gibi anında götürebilir diye bir durum yok. Tayyip giderek güç kazanıyor ve zaman zaman batıyla pazarlıkta anlaşamadığında doğuya yanaşma tehdidinde bulunuyor. Bu sebeple, batı kendi yarattığı canavardan rahatsız ve frenlemeye çalışıyor ama Tayyip zor duruma düştüğünde yine sömürüye kapı açıp onları da rahatlatıyor. Bu herifi hem ılımlı hem de islamcı diye Türkiye'ye sahip oluruz diye getirdiler ama herifin egosu aldığı destek sebebiyle her geçen gün büyüdü ve kontrolden çıktı. Bundan sonra da bunun devamı gelecektir. Ama bu adam başta olduğu sürece bunların gitme ihtimali çok düşük.
anonim6918524 tarafından 28/May/15 18:37 tarihinde düzenlenmiştir -
FireX bunu yazdıAllahinOglu bunu yazdıFireX bunu yazdıAllahinOglu bunu yazdıFireX bunu yazdıAllahinOglu bunu yazdı
ben amerikadaki federal yapıyı ayrı devletler olmasını başkanlık sistemini destekliyorum
ha sistemi chp-mhp getirip kurmasını umuyorum tabii ki, bu hırsızlar kanunlaştırırsa başkanlığı tabii kafalarına göre düzenlerler
niye çünkü amerikadaki sistemin aynısı uygulanırsa tayyib gibi niceleri devletin kurumlarını ele geçiremeyecek
amerikadaki gibi kurumlar bağımsız ve ayrı devletlere sahip olursak güç tek adamda toplanmamış olur
ayrıca şuanda bile ben chp-mhp varken türkiyenin kralın ülkesi olacağını düşünmüyorum böyle birşeye kimse izin vermez
sen bakma chp-mhp gençliği birleşse bunların *nalarını sikerler ama ülkeyi kaosa sürüklemek istemiyorlar muhtemelen
ama sandıkta olmazsa işi kaosa götürürler çünkü biz daha fazlayız %60-65 biz daha fazlayız çoğunluktayız
balon ise akp niye çünkü anapın doğruyolun devamı bunlar onlarında nasıl ertesi seçimlerde tepesi takla geldiğini gördük akpde aynı olacak kaçınılmaz son
proje partisi bunlar kimlerin akpyi kurmak için beyaz saray ankara arasında mekik dokuduğunu biliyoruz
amerikanın ingilterenin ekonomiden sömürecekleri birşey kalmadığında destek bitecek ki bitti zaten yolun sonu işte
önemli olan türkiyenin çıkarlarını koruyacak bir ekibin türkiyeyi yönetmesi siyasetçiler satılık köpekler olmasa herşey farklı olur
ama bazıları bunun farkına vardı artık bir daha kimse bu irtica faaliyetlerine izin vermez
yani meseleler senin düşündüğün gibi değil hoca bi dönemdi geldi geçti işte daha öncede aynısı olmuş menderes özal vs
tarihin çöplüğüne gitti hepsi buda gidecek
Hoca batı ülkeleri rahatsızlıkları sebebiyle cemaati de kullanarak dizginlemeye çalışıyorlar. Ancak görüleceği üzere halk yolsuzluk, hırsızlık kasetleri ortada dolaşmasına rağmen hala destekliyor. Türk toplumunun üzerinde dinin çok büyük etkisi var ve batı da her daim bunu kullanıyor. Dinci yönetimler bir yana, Kenan Evren de bunun light halini sol ve sağ görüşlüleri birleştireyim diye kullandı ve başarılı oldu.Chp ve Mhp destekçileri eskisi gibi değil.
Chp destekçileri, genel olarak eğitimli kişilerden oluşuyor ve bunların geneli de kendi geleceğini düşünüyor. Adam onca yıl emek harcadıktan sonra sokaklarda canından olmak istemeyecektir. Daha radikal düşünen kişiler ise Chp pasif durduğundan onun yerine DHKP/C gibi aşırı sol örgütleri tercih ediyorlar zaten.
Mhp kitlesi ise sindirilmiş durumda. Eski ülkücülerle uzaktan yakından alakaları yok. Bahçeli döneminde Mhp en pasif günlerini yaşadı ve pek çok eski gelenek yasaklandı. Artık oralara dayak yemekten korkan tipler katılıyor. Artık İzmir'in İstanbul'un göbeğinde apo posterleri açılıyor. Hiçbir şey yapamıyorlar. En fazla çok uç bir durum gerçekleştiğinde gece yarıları toplanıp boş hdp ofislerine taş atıp kaçıyorlar. Aynı zamanda Mhp kitlesi de İslamcı ve Osmanlıcı zaten. Tayyip'in en çok oy devşirdiği partinin destekçilerinin Tayyip'i engellemesi beklenemez. Aksine Tayyip'le kol kola gezerler. Bunu yeri geldiğinde mecliste bile yapıyorlar zaten.
Özetle, bu iki kitlenin bir diktatörlüğü yıkabileceğine ihtimal vermiyorum.
Menderes ve benzerlerinin bulunduğu dönemler için konuşulursa, her zaman asker ve darbe görülecektir. Hiçbir zaman bunların karşısındaki kişiler yeterli başarıya ulaşamamış her zaman asker yardıma koşmuştur. Bu sebeple, onlar gibi giderler diye bakmamak lazım. Gittiler ama nasıl gittiler? Artık asker de sindirilmiş durumda. Hilmi Özkök döneminden bu yana bunun projesi yapılıyor. Potansiyel tehlike olan bütün adamlar pasif görevlere kaydırıldılar, emekli edildiler, atıldılar. Genelkurmay Başkanı olması muhtemel isimler daha şimdiden belliler. Bütün pasif ve Akp'ye çanak tutacak adamlar listeye yazılırken, tehlikeli olabilecek isimler pasif görevlere kaydırılıyorlar. Daha hiyerarşinin altından başlıyor hesaplar ve darbeyi de Türkiye'deki ilk darbede görüleceği üzere sadece Genelkurmay Başkanı yapmadığından her kademe denetleniyor, dinleniyor. Bugün birisi darbe planı yapmaya kalkışsa elbet bir şekilde duyulur ve müebbet hapisten hayatı kararır. Zaman da eskisi gibi değil zaten. Teknolojinin gelişmesi bir yana darbe yapan kişiler için de hoş gözle bakılmadığından elde imkan olsa bile çekiniyorlar.Akp'yi bugün ülkenin başına saran ve batının projesinde önemli rol oynayan Doğan Medyasının bugün ne hale düştüğü ortada. Tayyip yeterli gücü elde ettikten sonra postayı koyar ve kendi işine bakar. Yani birileri getirdi, istedikleri gibi anında götürebilir diye bir durum yok. Tayyip giderek güç kazanıyor ve zaman zaman batıyla pazarlıkta anlaşamadığında doğuya yanaşma tehdidinde bulunuyor. Bu sebeple, batı kendi yarattığı canavardan rahatsız ve frenlemeye çalışıyor ama Tayyip zor duruma düştüğünde yine sömürüye kapı açıp onları da rahatlatıyor. Bu herifi hem ılımlı hem de islamcı diye Türkiye'ye sahip oluruz diye getirdiler ama herifin egosu aldığı destek sebebiyle her geçen gün büyüdü ve kontrolden çıktı. Bundan sonra da bunun devamı gelecektir. Ama bu adam başta olduğu sürece bunların gitme ihtimali çok düşük.
doğru tespitler ayrıca mhp-akp tabanına bakarsak al birini vur ötekine aynen alayı ipne hacı hocalardan oluşuyor
ama yine bir izmirli olarak düşündüğümde türkeş düşünce yapısı her zaman desteklenir türklüğü öne çıkardığı için
aslında bahçelide parti içindeki soytarı ayak takımını büyük ölçüde temizledi o yüzden o azılı ülkücüler şuan yok gibi gözüküyor
onları geri kazanmak basit bence ihtiyaç olduğunda
onun dışında ben inanmıyorum hocam ne yaparlarsa yapsınlar atatürk öyle bir şekilde kurmuşki cumhuriyeti halen istedikleri şeriatı getiremediler dürüst olmaları gerekir 3-5 yasaktan diktatörlük oyunlarından başka birşey yapamadılar yolun sonuna geldiler
herkesin bir devri var hiçbişey sonsuza kadar değil
bu millet bugün sever yarın küfreder böyle bir millet
özündede bütün olay hükümetin sosyal yardım adı altında dağıttığı yaşlı aylıkları özürlü aylıkları vs gibi nakdi para yardımları
bugün bunu kesiyorum desin dönüp bu millet yüzüne bakmaz bakacak kesim %3-5 tir onlarda sapık kafayı üşütmüş kişilerdir
mevzu bu
bu adam ya gidecek ya gidecek hiç belli olmaz 7 haziran akşamı bambaşka bir türkiye olabilir buna kaos dahil -
AllahinOglu bunu yazdıFireX bunu yazdıAllahinOglu bunu yazdıFireX bunu yazdıAllahinOglu bunu yazdıFireX bunu yazdıAllahinOglu bunu yazdı
doğru tespitler ayrıca mhp-akp tabanına bakarsak al birini vur ötekine aynen alayı ipne hacı hocalardan oluşuyor
ama yine bir izmirli olarak düşündüğümde türkeş düşünce yapısı her zaman desteklenir türklüğü öne çıkardığı için
aslında bahçelide parti içindeki soytarı ayak takımını büyük ölçüde temizledi o yüzden o azılı ülkücüler şuan yok gibi gözüküyor
onları geri kazanmak basit bence ihtiyaç olduğunda
onun dışında ben inanmıyorum hocam ne yaparlarsa yapsınlar atatürk öyle bir şekilde kurmuşki cumhuriyeti halen istedikleri şeriatı getiremediler dürüst olmaları gerekir 3-5 yasaktan diktatörlük oyunlarından başka birşey yapamadılar yolun sonuna geldiler
herkesin bir devri var hiçbişey sonsuza kadar değil
bu millet bugün sever yarın küfreder böyle bir millet
özündede bütün olay hükümetin sosyal yardım adı altında dağıttığı yaşlı aylıkları özürlü aylıkları vs gibi nakdi para yardımları
bugün bunu kesiyorum desin dönüp bu millet yüzüne bakmaz bakacak kesim %3-5 tir onlarda sapık kafayı üşütmüş kişilerdir
mevzu bu
bu adam ya gidecek ya gidecek hiç belli olmaz 7 haziran akşamı bambaşka bir türkiye olabilir buna kaos dahil
anonim6918524 tarafından 28/May/15 18:57 tarihinde düzenlenmiştir
Elbette hocam. Orası kesin. Sonsuza kadar çarkları dönmez ama sıkıntı yaratan herif sırık adam. Bu herifin tek adamcılığı aslında bir bakıma avantaj da sağlıyor. Zira bunun partisi çoğulcu bir anlayışla yönetilse gitmeleri çok daha zor olurdu (Gerçi halk padişah sevdiğinden tek adam olmasa bu kadar güç kazanamazlardı o ayrı konu) ama her şey bu herif üzerine şekillendiğinden Akp = Tayyip şeklinde bakıyorlar. Bu sebeple Akp'nin kalıcılığı da Tayyip'e bağlı. Bu herif gitse parti büyük ihtimalle parçalanır. Ondan sonra da güç kaybedip defolup giderler. Ama beni endişelendiren taraf bu adam ne zaman gidecek? Zira gidene kadar bazı şeyler için geç olabilir. -
İsmet İnönü, 8. hükümeti ( 20 kasım 1961 - 25 Haziran 1962)
Cumhuriyet Halk partisi + Adalet partisi
Hükûmet ve parti başkanlığını İsmet İnönü'nün yaptığı 8. Türkiye Hükûmetidir. 20 Eylül 1937'de 45 gün izin alarak başbakanlıktan ayrılan İnönü daha sonra istifa ederek görevden ayrılmıştır.---------------------------------
İsmet İnönü, 9. hükümeti (25 Haziran 1962 – 25 Aralık 1963)
Chp+Ytp+CKMP
Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti veya IX. İsmet İnönü Hükûmeti, İsmet İnönü'nün başkanlığında Cumhuriyet Halk Partisi, Yeni Türkiye Partisi, Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi ve bağımsız milletvekilleri arasında bir koalisyon hükûmeti olarak kurulmuştur. 27. Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti, 25 Haziran 1962 - 25 Aralık 1963 tarihleri arasında görev yaptı. -------------------------------------
ismet İnönü, 10. hükümeti (25 Aralık 1963 – 20 Şubat 1965)
Chp+Bağımsızlar28. Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti veya X. İsmet İnönü Hükümeti, İsmet İnönü'nün başkanlığında Cumhuriyet Halk Partisi tarafından kurulan ve bağımsız milletvekillerinin desteklediği bir azınlık hükümetidir. 28. Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti, 25 Aralık 1963 - 20 Şubat 1965 tarihleri arasında görev yaptı. ---------
37. Türkiye Hükümeti (26 Ocak 1974 – 17 Kasım 1974)
Chp+MSP37. Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti, (26 Ocak 1974 - 17 Kasım 1974). Bülent Ecevit tarafından kurulan CHP ve MSP koalisyon hükümetidir. I. Ecevit Hükümeti olarak anılmaktadır. 20 Temmuz 1974 Kıbrıs Harekâtı bu hükümet döneminde yapılmıştır.
Hükümetin kurulması aşamasında CHP ve MSP arasında kurulan koalisyon hükümetinin ortaklık şartlarını ve hükümetin hedefini belirlediği bir protokol imzalanmıştır.
Protokolde, milli, demokratik, laik ve sosyal hukuk devleti ilkesine yürekten inanan; hukukun üstünlüğüne, demokratik hak ve hürriyetlere saygılı olan iki partinin ortak amaçlarının, kanunları herkese eşit olarak uygulayan, Atatürk ilkelerine bağlı bir devlet idaresiyle anlayış, kardeşlik ve sosyal adalete dayanan bir toplum düzeninin kurulması olduğu belirtilmiştir.
-------
39. Türkiye Hükümeti (31 Mart 1975 – 21 Haziran 1977)
Ap+MSP+MHP+CGP
-------
41. Türkiye Hükümeti (21 Temmuz 1977 – 5 Ocak 1978) AP+MSP+MHP
41. Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti veya 5. Demirel Hükümeti veya 2. Milliyetçi Cephe Hükûmeti, Adalet Partisi Genel Başkanı Süleyman Demirel Başkanlığı'nda kurulan hükümet, 21 Temmuz 1977 - 5 Ocak 1978 tarihleri arası görev yaptı.
Başbakan Süleyman Demirel 4951 sayılı kanun hükümlerine istinaden Devlet Bakanlığı sayısının 6'a çıkarmış ve bunlardan ikisini Başbakan Yardımcılığına atamıştır.
-------
49. Türkiye Hükümeti (20 Kasım 1991 – 16 Mayıs 1993)
DYP+SHP
1991 erken genel seçimlerinin ardından DYP ve SHP ortaklığıyla kurulmuştur. Hükümet 30 Kasım 1991 tarihinde 164 red oyuna karşılık 280 kabul oyuyla kurulmuştur. 17 Nisan 1993'te Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın ölümü ve ardından Başbakan Süleyman Demirel'in 16 Mayıs'ta Cumhurbaşkanı seçilmesiyle beraber hükümet sonlanmıştır; ancak yeni hükümet kuruluncaya kadar Başbakanlığa Erdal İnönü vekalet etmiştir.
------
50. Türkiye Hükümeti (25 Haziran 1993 – 5 Ekim 1995)
DYP+SHP
Doğru Yol Partisi Genel Başkanı ve İstanbul Milletvekili Tansu Çiller'in başkanlığında, 25 Haziran 1993 tarihinde kuruldu. Doğru Yol Partisi ile Sosyaldemokrat Halkçı Parti (18 Şubat 1995 tarihi itibariyle Cumhuriyet Halk Partisi) arasında kurulan koalisyon hükümeti, 5 Ekim 1995 tarihine kadar görev yaptı. Şahsi notum : 1994 Krizi bu dönemde oldu
-----
52. Türkiye Hükümeti (30 Ekim 1995 – 6 Mart 1996)
3. Çiller Hükümeti, Doğru Yol Partisi Genel Başkanı ve İstanbul Milletvekili Tansu Çiller'in başkanlığında, 30 Ekim 1995 tarihinde kuruldu. Doğru Yol Partisi ile Cumhuriyet Halk Partisi arasında kurulan koalisyon hükümeti, 5 Kasım 1995 tarihinde TBMM'deki güvenoylamasında, 243 kabul, 174 ret oyuyla güvenoyu aldı. 26 Aralık 1995'te yapılan milletvekilliği erken seçimleriyle, 52. Hükümet istifa etti.
-----
53 Türkiye Hükümeti (6 Mart 1996 – 28 Haziran 1996)
Anap+DYP
Anayasa Mahkemesi, Bakanlar Kurulu'nun güvenoyu almış sayılabilmesi için toplantıya katılan 544 üyenin yarısının bir fazlası olan 273 kabul oyu gerektiğini belirterek, söz konusu olan oylamanın 14 Mayıs 1996 tarihinde iptaline karar verdi. Bu sonuç üzerine Refah Partisi 27 Mayıs 1996 tarihinde Mesut Yılmaz hakkında gensoru önergesi verdi ve önergenin görüşülmesi 3 Haziran 1996 günü TBMM'de kabul edildi.[3] Başbakan Yılmaz ise gensoru oylaması yapılmadan 6 Haziran 1996'da Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'e istifasını sundu
Detaylar >> http://tr.wikipedia.org/w/index.php?search=53.+Türkiye+Hükûmeti&title=Özel%3AAra
------
54. Türkiye Hükümeti (28 Haziran 1996 – 30 Haziran 1997)
RP+DYP
ükümetin kurulması üzerinden bir yıl geçmeden muhalefet partilerinden ve Cumhurbaşkanı Demirel tarafından siyasi krizin son bulması için erken seçim gerektiğine dair açıklamalar yapıldı. 54. Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti döneminde 28 Şubat Süreci yaşandı. Bu süreç 54. hükümetin sonunu getirir. 28 Şubat 1997 tarihinde "irtica ve buna karşı alınacak tedbirler" gündemiyle toplanan Millî Güvenlik Kurulu bazı kararlar aldı. Başbakan Erbakan, 22 Mayıs'ta TBMM grup toplantısında şu açıklamayı yaptı: "Hükümetin önünde iki seçenek vardı. Birincisi ordunun tavırlarına rest çekip hükümetten ayrılmak, ikincisi de uzlaşmayı ve iknayı denemekti. Biz uzlaşmayı seçtik".[3] 21 Mayıs 1997 tarihinde Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, "yasadışı bazı eylemlerin odağı olmaya başladığı ve bazı üyelerinin laik rejimi hedef alan girişimleri" nedeniyle Refah partisi'nin kapatılması için Anayasa Mahkemesi'ne dava açtı.[3] Başsavcı Vural Savaş, dava ile ilgili yaptığı açıklamada partinin "laikliğe aykırı eylemlerin odağı haline geldiğini ve ülkeyi giderek bir iç savaş ortamına sürüklediğini" belirtti.[3] Dava devam ederken Erbakan, başbakanlık görevini Tansu Çiller'e devretmek amacıyla 18 Haziran 1997'de Cumhurbaşkanı Demirel'e istifasını sundu.[2] 30 Haziran 1997'de 54. hükümet son buldu. Cumhurbaşkanı Demirel ise yeni hükümeti kurma görevini mecliste çoğunluğa sahipDoğru Yol Partisi'nin genel başkanı Tansu Çiller'e değil, Mesut Yılmaz'a verdi. 55. Hükûmet (ANASOL-D) Mesut Yılmaz'ın liderliğinde Anavatan Partisi, Demokratik Sol Parti,Demokrat Türkiye Partisi koalisyonu ile kuruldu.
-------
55. Türkiye Hükümeti (30 Haziran 1997 – 11 Ocak1999)
Anap+DYP+DTP
3. Yılmaz Hükümeti ve ANASOL-D olarak da bilinir), 30 Haziran 1997-11 Ocak 1999 tarihleri arasında görev yapan, Anavatan Partisi, Demokratik Sol Parti ve Demokrat Türkiye Partisi koalisyonunun oluşturduğu Türkiye Cumhuriyeti hükûmetidir.[1] ANAP Genel Başkanı ve Rize Milletvekili Mesut Yılmaz'ın 20 Haziran 1997 tarihinde, Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel tarafından görevlendirilerek kurduğu hükümettir. Hükümeti ANAP, DSP ve Demokrat Türkiye Partisi tarafından oluşturulan azınlık koalisyonu kurdu. CHP de hükümeti dışardan destekledi. 30 Haziran günü cumhurbaşkanından onay alan Hükümet, 8 Temmuz'da TBMM'den 256 ya karşılık 281 oyla güvenoyu aldı. Türkbank ihalesindeki yolsuzluk iddiaları üzerine CHP hükümete desteğini geri çekti. CHP hükümet aleyhinde gensoru önergesi verdi. Önerge TBMM tarafından kabul edilince güvenoyu almayan ANASOL-D hükümeti düştü.
----
57. Türkiye Hükümeti (28 Mayıs 1999 – 18 Kasım 2002)
DSP+ANAP+MHP
7. hükûmet döneminde 2000 Türkiye Finansal Krizi, 2001 Türkiye ekonomik krizi ve "Kara Çarşamba" olarak da tarihe geçen Cumhuriyet tarihinin en büyük krizlerinin çıkması 57. hükûmetin sonunu hazırlamıştı. 2002'de Başbakan Bülent Ecevit'in sağlık durumunun kötüleşmesi ile ilgili tartışmalar başladı. Bu tartışmalar üzerine Başbakan yardımcısı Devlet Bahçeli, 7 Temmuz 2002'de aldığı kararla 3 Kasım 2002'de seçim yapılmasını istedi. 8 Temmuz 2002'de, Ecevit'in sağ kolu olarak nitelendirilen Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Hüsamettin Özkan, Dışişleri Bakanı İsmail Cem, DSP'li Bakanlar ve milletvekilleri istifa etti. 22 Temmuz 2002'de DSP'nin milletvekili sayısı 128'den 64 düşmüştü ve TBMM'de 4. parti oldu. DSP'den ayrılanların çoğu Yeni Türkiye Partisi'ne geçti. Bu olay üzerine 31 Temmuz 2002'de 3 Kasım'da genel seçimin yapılması için TBMM'de yapılan oylama sonucunda 514 milletvekilinin 449 kabul 62 ret oy verdi. Oylamalarda 62 ret oy verenler DSP milletvekillerinde oluşuyordu. 3 Kasım 2002'de yapılan seçimlerde iktidarda bulunan MHP %8,35, ANAP %5,12 ve DSP %1,22 oy alarak tamamen TBMM'nin dışında kaldılar. 18 Kasım 2002'de Abdullah Gül'ün 58. hükûmeti kurmasıyla 57. hükûmet sona erdi.
Alın Size Türkiye Tarihindeki Koalisyon Hükümetleri 20 dk Oturdum tek tek çıkardım İster okursunuz ister tarihlerine bakarsınız isterseniz bildiğinizi yaparsınız
Bazı tarıhlar arasında geçen uzun dönemler var ya ozman tek parti dönemleri onlar askeri darbeleri vs yazsam hiç baş olmaz
tek tek araştırın işte eliniz ayağınız tutuyo
-
FireX bunu yazdıAllahinOglu bunu yazdıFireX bunu yazdıAllahinOglu bunu yazdıFireX bunu yazdıAllahinOglu bunu yazdıFireX bunu yazdıAllahinOglu bunu yazdı
doğru tespitler ayrıca mhp-akp tabanına bakarsak al birini vur ötekine aynen alayı ipne hacı hocalardan oluşuyor
ama yine bir izmirli olarak düşündüğümde türkeş düşünce yapısı her zaman desteklenir türklüğü öne çıkardığı için
aslında bahçelide parti içindeki soytarı ayak takımını büyük ölçüde temizledi o yüzden o azılı ülkücüler şuan yok gibi gözüküyor
onları geri kazanmak basit bence ihtiyaç olduğunda
onun dışında ben inanmıyorum hocam ne yaparlarsa yapsınlar atatürk öyle bir şekilde kurmuşki cumhuriyeti halen istedikleri şeriatı getiremediler dürüst olmaları gerekir 3-5 yasaktan diktatörlük oyunlarından başka birşey yapamadılar yolun sonuna geldiler
herkesin bir devri var hiçbişey sonsuza kadar değil
bu millet bugün sever yarın küfreder böyle bir millet
özündede bütün olay hükümetin sosyal yardım adı altında dağıttığı yaşlı aylıkları özürlü aylıkları vs gibi nakdi para yardımları
bugün bunu kesiyorum desin dönüp bu millet yüzüne bakmaz bakacak kesim %3-5 tir onlarda sapık kafayı üşütmüş kişilerdir
mevzu bu
bu adam ya gidecek ya gidecek hiç belli olmaz 7 haziran akşamı bambaşka bir türkiye olabilir buna kaos dahil
Elbette hocam. Orası kesin. Sonsuza kadar çarkları dönmez ama sıkıntı yaratan herif sırık adam. Bu herifin tek adamcılığı aslında bir bakıma avantaj da sağlıyor. Zira bunun partisi çoğulcu bir anlayışla yönetilse gitmeleri çok daha zor olurdu (Gerçi halk padişah sevdiğinden tek adam olmasa bu kadar güç kazanamazlardı o ayrı konu) ama her şey bu herif üzerine şekillendiğinden Akp = Tayyip şeklinde bakıyorlar. Bu sebeple Akp'nin kalıcılığı da Tayyip'e bağlı. Bu herif gitse parti büyük ihtimalle parçalanır. Ondan sonra da güç kaybedip defolup giderler. Ama beni endişelendiren taraf bu adam ne zaman gidecek? Zira gidene bazı şeyler için geç olabilir.belki 7 haziranda gidecek anap dyp gibi belli olmaz bu işler her ne kadar anketler fln ortada olsada
aslında 17-25 te kestaneyi çizdirdi olmayan karizması o zaman 0 landı ama halkımız öküz ve cahil olduğu için daha doğrusu
cahil mi desek kurnaz mı bilmiyorum sanırım o sosyal yardım nakdi yardımları o cahil kesime tatlı geliyor o yüzden tapıyorlar akpye
o paraları ödeyemez duruma geldiklerinde zaten mecbur gidecek
fakat tayyibi şuan isteseler amerika veya ingiltere anında bitirir hem legal yöntemler hem illegal yöntemler kullanarak
örneğin ülke adam olacak yoksa ambargo koyuyorum dese kim dayanabilir bugün?
illegal yöntemleri saymıyorum bile zehirlemeye suikasta kadar türlü oyunları var
herşey ekonomiyle alakalı dünyadaki merkez bankalarını yönetenlerin daha türkiye ile işi bitmedi demekki
olmayan paraları boşaltmakla meşguller sanırım onlar ne derse o şuan biliyorsunuz -
konunun özüne gelirsek
amerikadaki sistem aynı şekilde türkiyede olacaksa bence çok güzel birşey
özgürlükleri refahı kalkınmayı arttırmak için başkanlık şart
örneğin devletlere ayrıldığımızda her devletin kendi kanunları olacak
ankaradan elemanın biri kalkıp benim memleketimle ilgili santralmiş sit alanıymış vs projeleri kendi karar vermeyecek
direk eyalet meclisi halka referandum yapıp soracak öyle karar alacak
isterseniz düşünün biraz bunlar güzel şeyler
bugün bu ülke komunizmi yaşıyor desek yeri
ağırlaştırılmış bu vergilerle türk milleti herşeyden her türlü zevkten dünya nimetlerinden yoksun bırakılıyor
doğudaki insanların vergi yükü batıdaki insanlara yükleniyor
oysaki ege akdeniz marmara vs diğer devlet olarak bölünsek herkes mutlu mesut yaşayacak
malesef avrupadaki gibi ülkeler gibi homojen bir yapı yok türkiyede her türlü cinsten ırktan insan var amerikadaki gibi
o yüzden amerikadakinin aynı başkanlık sistemi şart türkiyeye ama bu hırsızlar kanunlaştırmasın bunu meclis bütün kanunları birlikte hazırlasın o zaman zaten sorun olmaz
ama bunu yapmayacaklar tabii
eğer kendiliğinden böyle birşey gelişirde hasbel kader başkanlığa geçip devletlere ayrılırsak belki sonucunda yine refaha kavuşur türkler
bu zamana kadar parlamenter sistemden ne hayır gördük
ağır vergi yükleri ve ankaradan illeri ilçeleri kontrol eden bir yapı çok yanlış çok... -
Rebel_Rider bunu yazdıDentist bunu yazdı
Milli terbiyeyi alamamış insanlar bu tip sistemlerin getirisine "kardeşim işler daha hızlı olur koalisyon kurulmaz." yanıtını veriyorlar.
E peki şu anda koalisyon yok. İşler çok mu hızlı oluyor büyümemiz çok mu iyi? Ben böyle sorunca
"E kardeşim sen geçmişi bilmiyor musun neler yaşadık biz nelerden geçtik" diyeceksiniz. Chp yi kötüleyeceksiniz.
E peki kardeşim şimdi büyümemiz çok mu hızlı? Güllük gülistanlık uçuyoruz öyle mi yani? Ekonomik büyümemiz diğer dünya ülkelerine göre daha üst seviyede mi? Bakanlarımız yolsuzluk yapınca cezasını çekiyor mu? Gazetecilerimiz özgürce haber yapınca ödüllendiriliyor mu? Her haneye ekmek giriyor mu? Sözde Ermeni Soykırımına karşı bir yol izledik mi? Çevre ülkelerdeki PKK yapılanmalarında müdahalemiz ne noktada? Komşularımız ile aramız iyi mi? Nerde bu hızlı karar alma mekanizması nerde işliyor bu devlet?
---
Başkanlık sisteminden önce bu demokrasiyi halk benimsemiş mi anlayabilmiş mi onu tartışmak gerekiyor.
Oy pusulasında 6 oku görüp CHP'ye basan, ampulü görüp akpye basan, üç hilali görüp mhp ye basan bir halktan bahsediyoruz.
Genel başkanlarının icraatlerinden bihaber, partilerinin yaptıklarını hiç bilmeyen; duydukları dedikodular ya da söylentilere göre oy vermeye kalkan insanlar ve bu insanlar aramızda. Kimimizin teyzesi kimimizin annesi babası kimimizin arkadaşı. Benim ailemde de var ve forumda herşeyine iddiaya girerim sizin çevrenizde de var.
Böyle insanlar olduğunu bile bile demokrasiye inancınız tam mı?
:))) burada laf bana sanırım, beni yanlış anladınız sanırım hocam. chp'yi kötüyelecek 50 sene öncesine kadar elimizde bir argüman yok, he muhalefet döneminde söylenilenlerden bahsetmek tabi olmaz, laflara bakmayız. muhalefet partisini de kötülememize gerek yok sanırım, biz marjinal gruplarız, her zaman iktidarın ve güçlünün karşısındayız. yoksa bizim de diğer insanlardan bir farkımız kalmaz, değil mi?
ama şunu söylemek zorundayım ki, chp bu ülkede koalisyon hariç hiç bir şekilde iktidar olamaz. bunun sebebinin ise türk toplumunun siyasi bileşeninin %70 sağ %30 sol'dan oluştuğundan olduğunu belirtmek isterim.
şu var ki, ekonomi bu sene hakikattende çok kötü, tekstil bitme noktasında, tarım iki senedir yaşanılan don olayları yüzünden çok düştü. peki bunun hepsini hükümete yüklemek ne kadar doğru? tarımı öne sürüp iktidarı suçlamak çok yanlış, yaşanılan don olayları yüzünden kayısı ve fındık rekolteleri çok düştü, ben malatya'lıyım, yaklaşık 1200 kök kayısı ağacımız var, bu sene yine don oldu, her ağaçtan en fazla 5-10 kilo kayısı çıkar-çıkmaz. bununla beraber king teorisine göre kayısının fiyatı tavan yapacak. kayısı yok çünkü, kışın antalya'daki seralar perişan oldu, fındık aynen öyle. akp iktidarı tarımı bitirdi! kayısının kilosu 100 lira! fındık olmuş 200 lira! demek bize yakışmaz, biz yine en doğru yoldan haklı olduğumuzu bildiğimiz yönlerinden saldırıcaz ki, arkamızdan cahil demesinler.
şimdi, komşularımızın hali ortada, suriye zaten bitti, işid yüzünden ırak desen yarım yamalak kürt bölgesi ve bağdat hariç ticaret hacmimiz oldukça düşmüş, rusya ukrayna krizi yüzünden ambargo yemiş, azerbeycan devleti kendisi resmi develüasyon yapmış, türkmen bölgelerinde dolar bizde olduğu gibi %30 %35 düzeyinde kendi paralarına göre artmış haldeyken, tüm dünyada yaşanılan bu krizi görmezden gelip, türkiye şöyle türkiye böyle demek bize hiç yakışmaz.türküyle, kürdüyle, lazıyla, çerkeziyle, boşnağıyla, abazıyla, ermenisiyle bu vatan bir bütündür parçalanamaz. insanları üç hilalı görünce mhp'ye oy veriyor, altı ok'u görünce chp'ye oy veriyor diye 'bence' küçümsemeniz çok yanlış. çünkü sizin bahsettiğiniz insanlar bizim anneannemiz, dedemiz. emin ol senin de anneannen ve deden'de böyledir. peki, bu durumda ne yapmamız gerekir? o zaman öldürelim hepsini bu bahsettiğimiz kesmin? böyle bir şey olabilir mi? pek tabii olamaz. bu bir süreç.. yeni nesil gelişe gelişe eski tabular yıkılacak..
saygılar.Hocam öncelikle lafım size değildi.
Dediklerinize katılıyorum ben zaten kuru kuruya akp düşmanlığı ya da chp düşmanlığı yapmam.
Bakın Platonun bir sözü vardır; "Demokrasi bir eğitim işidir. Eğitimsiz kitlelerle demokrasiye geçilirse oligarşi olur, devam edilirse demagoglar türer. Demagoglardan da diktatörler çıkar."
Biz şu anda son olan diktatör noktasındayız. Toplum eğitimsiz, oy veren kitlenin büyük çoğunluğu eğitimsiz. Eğitimli olduğunu düşündüklerimizde bile bir sorun çıkıyor şu anda.
Anneanemiz, dedemiz olabilir bunu ben de söyledim benim çevremde de var ama sen bu kitleyle istenilen demokratik sistemi sürdürebilir misin? Bunu sormak gerek.
Bugün bazı partiler din sömürüsyle, bazı partiler atatürk sömürüsüyle, bazı partiler de milliyetçilik sömürüsü altında bu kadar çok oy toplayabiliyorsa bizim başkanlık sisteminden önce bu demokrasi olayını masaya yatırmamız lazım.
Ek olarak gelen yeni nesilin demokrasiye olan bağlılığına çok güvenmiyorum. Bu olay gökten zembille inerek anlaşılmaz. Eğitimi aile nezdinde, okullarda almaları gerek çocukların. Demokrasinin ne demek olduğunu nasıl bir hak olduğunu öğrenmeleri gerek.
Küçümsemek mi bilmiyorum ama bence küçümsemek değil bu olay. Bilmiyorlar hocam. Oy verip, vermemenin nasıl bir sonuç doğuracağını insanlar tam anlamıyla bilmiyor.
Ve biz ne amerika ne dış güçler ne chp ne de akp yüzünden bu haldeyiz. Bizim halkımız demokrasinin ne demek olduğunu anlayamadığı için bu haldeyiz.
Önce demokrasi masaya yatırılmalı. Bu halk demokrasiyi özümsemiş mi özümseyememiş mi?
-
türkiyeyi avrupa birliğindeki 3-5 milyonluk ankaranın yüz ölçümü kadar ülkerle kıyaslayamazsiniz oralarda koalisyonun olmasi pek bir sıkıntı yaratmaz ne yeralti kaynaklari var nede bizim gibi sınırında sürekli savaşlar oluyor. kaldiki o ülkelerin karıştırılmasi iktidarsizlaştirilmasi kimsenin işine gelmez.
ben şu kadarini söyleyeyim gerisini siz düşünün almanyayla 1 yıl arayla çok partili sisteme geçtik almanyanın 13. hükümeti kuracak biz 63. hükümeti kuracağiz.. aradan darbe yıllarini özalı, rte yi felan çıkartirsan 7 ayda bir hükümet değişmiş...
-
Eğer ülkenin sorgulayabilen insanları, huloogggg diye bağıran insanlarından çok az ise o ülke için duzgun bir başkanlık sistemi uygulanabilmesi için en az 50 yıl daha ister.
uGuR tarafından 29/May/15 00:07 tarihinde düzenlenmiştir