Genişleyen Dünya Teorisi
-
bişey büyümüyorsa küçülüyor demektir buda benden olsun :)
-
belkide her şey aynı anda genişliyor biz farkında değiliz. tüm evren dahil. hani sel vurmadan deniz çekilir şöyle tsunami bir koyar ya belki evren bir anda aynı haltı yiyecek.
-
Dİğer yorumları okumadım direk yazıyorum belki aynı şeyleri söylemiş olduğumuz biri vardır evren gerçek anlamda geniş liyo çünkü bigbang (büyük patlama ) da ki basınç hala devam ediyo ve şuanda bile her geçen sürede evren katkat büyüyo ama bu dünya büyüyo demek değil tabiki şu da var tabi sonuçta okadar bilim adamı var neden kabul olmadı yani mutlaka biri çıkıp deseydi mutlaka araştırılır bişey olurdu biri ortaya bi taş atmıştır diğerleride olabilir demiştir yani hep böyle olur evrim teoriside böyleydi.
-
Woods&Grant Aklın İsyanından alıntıdır. yeni konu açma gereği duymadan bu soruya da bir cevap olabileceğini düşünerek göndermiş bulundum .. evren genişliyorsa dünya da genişleyebilir ...
Karşıt Kutuplar?
Gemiciler bin yıldan fazladır kaderlerini, onlara bilinmeyen denizlerde kılavuzluk eden ve her zaman kuzey kutbu denen esrarlı şeyi gösteren pusulaya teslim etmektedirler. Oysa daha yakından bir analiz, kuzey kutbunun ne sabit ne de kararlı olmadığını göstermektedir. Dünya, kendi merkezinde, yer eksenine paralel olarak uzanan adeta dev bir mıknatıs varmışçasına güçlü bir manyetik alanla (jeosantrik bir eksen dipolü) sarılmıştır. Bu, dünyanın merkezinin esasen demirden oluşan metalik bileşimiyle ilişkilidir. Güneş sisteminin oluşumundan bu yana geçen 4,6 milyar yılda, dünyadaki kayalar defalarca oluştular ve yeniden oluştular. Ve sadece kayalar değil, her şey. Ayrıntılı ölçümler ve araştırmalar manyetik kutupların konumunun, şüpheye yer bırakmayacak şekilde sürekli olarak kaydığını artık kanıtlamış bulunmaktadır. Şu anda, kutuplar çok yavaş hareket etmektedirler: milyon yılda 0,3 derece. Bu olgu, dünyanın içinde, atmosferde ve güneşin manyetik alanında gerçekleşen karmaşık süreçlerin bir yansımasıdır. Kayma o kadar küçüktür ki, yüzyıllar boyunca tespit edilemeden kalmıştır. Ne var ki, görünürde algılanamayacak bu değişim süreci bile, ani ve göze batan bir sıçramaya yol açmaktadır: kuzey güney olmakta ve güney de kuzey olmaktadır. Kutupların yerindeki değişmeye, bizzat manyetik alanın gücündeki dalgalanmalar eşlik etmektedir. Manyetik alanın zayıflamasıyla karakterize olan bu tedrici süreç, ani bir sıçramayla zirveye ulaşır. Kutuplar kelimenin tam anlamıyla karşıtına dönüşerek yer değiştirirler. Bundan sonra, alan toparlanmaya başlar ve yeniden güç kazanır. Devrimci değişim dünyanın tarihi boyunca birçok kez gerçekleşmiştir. Son 65 milyon yıl içinde, bu kutup değişimlerinin 200 kereden fazla olduğu; en azından dört tanesinin de son dört milyon içinde olduğu hesaplanmıştır. Yaklaşık 700.000 yıl önce manyetik kuzey kutbu, şu anki coğrafi güney kutbunun yer aldığı Antarktika’da bir yerlerdeydi. Şu anda dünyanın manyetik alanının zayıfladığı bir süreçten geçiyoruz ve bu süreç sonuçta kaçınılmaz olarak yeni bir tersine dönmeyle zirvesine ulaşacaktır. Dünyanın manyetik tarihinin incelenmesi, gezegenimizin tüm tarihi boyunca gerçekleşen kutup değişimlerinin haritalarını çıkarmaya çalışan, bütünüyle yeni bir bilim dalının –paleomanyetizma– özel alanıdır. Paleomanyetizmanın keşifleri, sırası geldiğinde kıtasal kayma teorisinin doğruluğu için nihai kanıtları sağlamıştır. Kayalar (özellikle volkanik kayalar) demir açısından zengin mineraller oluşturduğunda, bunlar, demir parçalarının bir mıknatısa tepki verdikleri şekilde, o anki haliyle dünyanın manyetik alanına tepki verirler: atomları manyetik alanın ekseni doğrultusunda hizalanırlar. Fiilen bir pusula gibi davranırlar.
Aynı devire ait farklı kıtalardaki kayalarda minerallerin doğrultularını karşılaştırarak, artık
varolmayanlar ya da yalnızca küçük kalıntılar halinde kalanlar da dahil olmak üzere kıtaların
hareketinin izini sürmek mümkündür.
-
evrenin genişlediği artık herkesçe kabul görüyor (kaynaklar - incelemeler böyle gösteriyor)
burada tartışılan konu evrenle beraber doğal olarak dünyanın da genişlemesi
yorumum şudur ki dünya da genişliyor mutlaka ancak uzaya göre müthiş derecede küçük kaldığından bu genişleme gözlemlenemeyecek kadar az olsa gerek
dolayısıyla kıtaların ayrılmasını bu genişlemeye bağlamak mantığa uygun değil
yaygın teori milyonlarca yıl önce var olan anakaranın (her kıtanın birleşimi) zamanla parçalara ayrıldığı ve kıtalara dönüştüğü
-
merkez kaç kuvveti diye birşey var bu dünyanın her dönüşünde çapının bir miktar büyümesine sebebiyet verir.
-
Dünya'nın hacminin artmasıyla "G" sabitini etkilenmesi beklenemez.
Belki ağırlık merkezinin yer değiştirmesi sonucu G sabiti değişebilir ama bilim adamları bu durumda dünyanın yok olacağını söylüyor.
Neden hacime bağlı değil derseniz temel fizik kurallarına göre bunun böyle olması gerekiyor:
Yani formüle bakarak G'nin sadece kütle kuvvet ve gezegenlerin ağırlık merkezlerinin birbirine olan uzaklıklarından etkilendiği görülür. Hacim ile alakalı bir durum yok.
-
Peki evren genişiliyor diyorsunuz da nereye doğru genişliyor...
Başka bir evrene doğru mu?
Peki o diğer evren?
-
Buna en güzel örnek olarak balon benzetmesi, balon nasıl şişirildiğinde büyüyerek genişliyorsa ve bu genişlemenin bir sonu varsa (bana göre) farz edelimki üzerine 2 nokta işaretledik balonun ama balonu şişirdikce bu noktalar birbirinden uzaklaşıyor ama ikiside aynı yerde kısacası bu balon patlar arkadaş aslında patladıda ene bilim sınırlı kapasitemiz bu olayları anlamıyor işte,
-
Robinson_Crusoe bunu yazdı:
-----------------------------
Buna en güzel örnek olarak balon benzetmesi, balon nasıl şişirildiğinde büyüyerek genişliyorsa ve bu genişlemenin bir sonu varsa (bana göre) farz edelimki üzerine 2 nokta işaretledik balonun ama balonu şişirdikce bu noktalar birbirinden uzaklaşıyor ama ikiside aynı yerde kısacası bu balon patlar arkadaş aslında patladıda ene bilim sınırlı kapasitemiz bu olayları anlamıyor işte,
-----------------------------Mantıksız hacı :\
Balona üfürürsen hacim artışıyla beraber kütle artışı da olur. Üfürürken CO2 ve diğer gazlarla falan doldurdun. Böylece kütle arttı. Ama dünya için kütle artışı söz konusu değil.