Özledim Beee Arkadaş Eskiyi Özledim
-
5 yıl önce murathan müridimizin açtığı bir konuydu hep hatırlarım : http://www.tahribat.com/Forum-Cocuktuk-Hem-De-Ne-Cocuk-75420/
Çocuktuk..
Anasının baş ucunda sabahladığı bir çocuktuk…
Babası işe gidince, ne gereği varsa, ağlayan…
Akşam olup da dönünce mutlu olan…
Yağmur birikintilerinde kağıt kayıklar yüzdürmüş…
Keskince katladığı her bir uçağı yere düşmüş…
Ayağına, paslı olup olmadığı ebeveynleri tarafından merak edilen, çiviler batmış…
Pasın neden önemli olduğunu kavrayamamış…
Kanamış bir çocuktuk…
Yine çocuğuz…
Sigara görünümlü sakızlar çiğnemiş…
En berbat, mikrop dolu pembe gofretleri yemiş…
Leblebi tozu boğazında kalmış…
Niyet çekmiş…
Elvan gazozunu bir dikişte içebilmiş…
Uçan balonu olmuş…
Siyah okul önlüğü giymiş…
Kırmızı Pinokyo bisikletine rahatça binebilecek, geniş sokaklara sahip olmuş,
Bisikletinin kırmızısından utanan bir çocuktuk…
Yarısı apartmanlarla, yarısı bahçeli evlerle dolu mahallesi çalınmış…
Çocukluğunun üzerine A, B, C blok diye kategorize edilerek, havuzlu siteler yapılmış bir çocuktuk…
Üzerinde masmavi gökyüzünün olduğu bir çocuktuk…
Peçeteyle, kağıt havluyla değil; elbeziyle ağzı silinmiş…
Anne tarafından iyice bastırılınca daha iyi paklar diye düşünülen elbezi dokusunun ağzını acıttığı bir çocuktuk…
Elbezinin sabun tadının hala dudaklarında olduğu bir çocuktuk…
Yine çocuğuz…
Anneni mi daha çok seviyorsun, babanı mı?..
Seni bize götürelim, bizim oğlumuz olur musun?..
Ve benzeri aptalca sorularla dimağı yoklanmış…
Misafirliğe gidildiğinde misal muzdan, kendisine düşen adetten daha fazlasını yiyince evde olsa yemez, bir yere gidince hep böyle oluyor ana-baba utancını duymuş…
Ev sahibi kişi bir an için uzaklaştığında kaş göz işaretleriyle uyarılan, yediği muz zehir zıkkım edilmiş bir çocuktuk…
Nalbura gidip bilmemkaçnumara boya almış, sonra bir ton açığı olsa iyi olur tespitiyle nalbura bir kez daha gönderilmiş, yolda giderken küfretmiş…
Evde badana yapılırken mutlu olsun diye eline küçük bir fırça verilmiş, onun boyadığı yerler badanacı kişi tarafından umursanmadan tekrar boyanmış…
Bu güvensizliğe anlam verememiş bir çocuktuk…
Alışverişi gönderilirken verilen paranın üstüyle kendine istediğin bir şeyi alabilirsin özgürlüğü sunulmuş, eve gelindiğinde illa ki kendine ne aldın merakıyla karşılanmış…
Sen dururken annen mi gitsin ekmek almaya siteminden etkilenip, televizyondaki filmi yarım bırakarak bakkala ekmek almaya gitmiş…
Evin ekmek ihtiyacı hep seyrettiği en güzel filmlere denk düşmüş…
Bakkal ev arasındaki mesafede ekmeğin ucunu ısırarak gıda etmiş bir çocuktuk…
Yine çocuğuz…
Evden çıkarken,Paran var mı? sorusuna “Hayır yok” yerine, seri şekilde “Var var” diyen, tam kapıyı kapatacakken,”Şunu da al bulunsun, lazım olur” baba sıcaklığıyla karşılaşmış bir çocuktuk…
Parayı utana sıkıla alırken, paraya bakmıyormuş gibi yapan…
“Valla param var yaaa” sahtekarlığına sığınmakta ısrar eden çulsuz…
İçten içe “Ulan baba ne kadar anlayışlısın, sağol be ya” sessizliğinde sevinen bir çocuktuk…
Yine çocuğuz…
At arabalarının, kamyonetlerin arkasına takılmış…
Arkadaşları tarafından “Abi takılan var, takılan var” diye gammazlanmış…
Minibüslerde, otobüslerde midesi bulanınca annesi tarafından “aklına getirme midenin bulandığını” öğüdüyle yüzleşmiş…
Bu öğüdü ciddiye alıp “Aklıma getirmiycem, getrimiycem işte” diye mücadele etmiş ve bunu başaramamış bir çocuktuk…
Depozitolu şişeleri evden çaktırmadan yürütüp bakkala satarak harçlığını çıkarmış…
Ebe tura bir ki üç, yerden yüksek, Japon kale, dokuz aylık… gibi oyunlara doymayan…
Hava kararmadan evde olması gerekmiş bir çocuktu…
Yine çocuktuk…
Evdeki terliklerin salon, mutfak, banyo, balkon terliği şeklinde ayrılmasına anlam veremeyen…
Balkon terliğiyle odalarda, diğer terliklerle balkonda dolaştığında azarlanmış bir çocuktuk…
Yine çocuğuz…
Banyo yapmayı sevmeyen…
Taşa oturunca gerçekten karnı ağrıyan…
Acıkınca eve şöyle bir uğrayıp ekmeğin arasına domates destekli bir şeyler koydurarak evden bir çırpıda çıkan…
Evden çıkarken ayakkabıların giyilmesi esnasında ekmeği yanından dişleyerek ağzında tutan…
Çıtalı uçurtma yapmayı asla öğrenemediğinden, marangozdan yalvar yakar aldığı çıtaları mahallenin abilerine gözü kapalı teslim eden bir çocuktuk…
Ağlamaktan utanmayan…
Akşama köfte, patates kızartması yapıldı mı sevinçten deli olan…
Köfteleri, patatesleri yerken yarına kalma ihtimalini düşünen…
Ertesi gün buzdolabını açtığında bir tane olsun köfteye rastlayamayan…
Tek tük kalmış, pörsümüş patateslere tenezzül etmeyen bir çocuktuk…
Yine çocuğuz…
Bütün spor ayakkabılarına”esem spor” denilen…
Ayakkabı bağlamayı geç öğrenmiş…
Kış günlerinde pantolonunun altına zorla külotlu çorap giydirilmiş…
Arabaların şoför tarafındaki camlarından içeriye dikkatlice bakarak “arabanın kaç yaptığını” öğrenmekten keyif alan…
“Kızların içinde kızılcık bebek” küçümseyişini fazlasıyla tatmış bir çocuktuk…
Yine çocuğuz…
Düğünlere götürülmüş…
Düğünlerde mahalli sanatçının “anneler babalar çocuklarınızı yanınıza alın” uyarısıyla sahneden alınmış…
Sonra tekrar sahneye fırlamış…
Adını bilmeyenlerin “Küçüüüükkkkkkk… Şişşşştttt küçüüüükkk” seslenişine maruz kalmış bir çocuktuk…
Bir çocuktuk…
Kocaman kocaman sevdaları olan…
Hep en kudretli kendisinin aşık olduğunu sanan, öylesine bir çocuktuk…
Yine çocuğuz…
mutlu olmak için çocukça düşün ve gülümse yeter! ;)Çevremdeki eksiksiz herkese okutmuşumdur bu yazıyı bir kere daha okumuş oldum güzeldir be çocukluk =)
-
ağlattınız lan beni..
-
geriye bakıyoruz sadece. ama kötü olan şu ki geriye bakarken bile ilerliyoruz :(
-
ernealizmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmm adına töbe ya töbe deyiyom yaşamak lazım yaşa sanal alemde diyelim hacker olmaya devammmmmmmmmmmmm puhahaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaytttttttttttttttttt
-
http://www.youtube.com/watch?v=G0j4HI8OL5k
mutlaka dinlenmeli... ilacın
BerkayCit tarafından 27/Şub/13 19:21 tarihinde düzenlenmiştir -
hayatın a.q
-
DonKishot bunu yazdı
ernealizmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmm adına töbe ya töbe deyiyom yaşamak lazım yaşa sanal alemde diyelim hacker olmaya devammmmmmmmmmmmm puhahaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaytttttttttttttttttt
olm sen ne dalyarak biri çıktın ya acayip acayip postlar atıyorsun güzelim konuya
Bonçuklu tabancayla millete saldırırdık biz :D hey gidi günler hergün torpil patlatırdık paramız olmayınca arkadaşlar arasında maharetli olanı markete yollar çukulata çaldırtırdık :D heyt
Peroksit tarafından 27/Şub/13 20:27 tarihinde düzenlenmiştir -
ıhlamurlar altındaaa dizisi of ulan off ne güzel şiir okurdu sonra eski ramazanlar derdi ya lann belki şu anda inaçsız olabilirim ama o zaman iyi hatırlaram sofra hergün bereketlenirdi tatlısı çayı içilirdi sonra bazı tvler ilahi söletirdi bende iki yüzlü piçleirn olmadığı o zamanki dünyamda alırdım abdestimi giderdim teravihe hele ordaa nur yüzlü bir komuşumuz vard başıma elini koya allah doğru yoldan ayırmasın derdi imam kendinden geçen kadar kuranı kerim okur ben bulutlar üstünde manevi bir yolculuğa çıkardım eve gider açardım xfiles i dana ile murderin maceraların izlerdim bazen annem benden öncr maria vs açar kah güler kah ağlardı doğudakiler bilir külünce deriz biz ikinci defa çay demlenir gelirdi çayla beraber yanında peynir kızarmış ekmekk değişmezdim hiçbirşeye alafranganın ıyyy kaba dediği benim gibi insanların öpüp başına koyduğu yaşlı dedemin hırkasına soğuk gecelerde sarılır çıkardım dışarı o hırkayla kutuplara gitsen üşümezdin bile hele birde geri geldinmi patpat deriz patlamış mısıra hazır oldumu insan olduğumdan gurur duyardım kendimleeeeeee daha neler var ama yadıkça duygulanıyor iştee :(
-
bu kadar kısa zamanda arkadaşlarım etrafım en önemlisi ben nasil degiştim hic anlayamıcam belkide mah macını erik toplamayı sinek ilacının arkasından koşmayı sonra düşmeyi taso,misket,spor kagıtları, bilimum şeyleri biriktirmeyi herkez ufakken en az 1 kerede olsa inşaata ya topu kacmıştır yada merak edip gitmiştir okula köpekler kovalarak gitmek pokemon izlemek en önemlisi eskiden ufak şeylerde cok mutlu olurdum şimdi ise her bokum var mutlu degilim bi türlü ne karı kız ne pc ne araba hevesim 2gün sonra gidiyor birisi acıklayabilir mi hep böyle mi olcak aldıgım herşey 2 gün sonra degersizleşiyor?
-
ahh ahh yemin ediyorum aynı düşüncelere sahibiz usta zaman ilerledikçe benligimizi kaybetmişiz geçmişimizi çocukluğumuzu
gene biz azda olsa yasadık o günleri ya yeni nesil..