Adalet Mi? Eşitlik Mi?
-
eşitlik
-
Doktrindeki tartışmalı sorulardan biridir bu hocam..Devletler Hukuku doktrininde de bir devletin bekası için Adalet mi Barış mı önemlidir tartışması vardır..Baskın görüş önce Barış der..Barış ortamı sağlanamadan adaletin hiçbirzaman sağlanamayacağını savunurlar...
Adalet mi,eşitlik mi?Pardon filminin sonlarına doğru İbrahim,Muzo,Aydın Hapisten çıktıktan sonra,İbrahim,hapishane müdürüne,"Bu adalet dediğiniz o kadar da adil bir şey değilmiş o zaman" diyordu?
Adalet'den kasıt nedir?Yazılı kanunları yapanların insan olduğu bilindiğine göre ve genel kabul görmese bile "Adaletin,güçlülerin güçlerini korumak için çıkardıkları kurallar bütünlüğü" olduğu savunulan bir ortamda da Adaletin gerçekten de çok da adil bir şey olmadığını anlamak mümkündür..Jus Cogens denilen ve hukukun genel kabul gören emredici kuralları vardır,yani tüm hukuk sistemlerini incelersen "Adam öldürmenin,hırsızlık,gasp,yağma" gibi suçların Ceza hukuku sistemlerinde düzenlendiğini görürsün bu gibi kurallarda adaletten yana bir görüş farklılığı olacağını düşünmüyorum..Gel gelelim bunları dışında kalan ve toplum hayatının idamesini oluşturan yüzlerce kurallar mevcut..Adalet denilen şeyin de toplum vicdanını bir nebze de olsa rahatlatmak olduğunu düşünürsen,demek ki adalet sorunun kaynağının bu suçların sadece ceza kanunlarında tanzim edilmesi değil de,müeyyidelerin toplum vicdanını yeterince rahatlatmadığıdır...O zaman bir sorun daha var,adaleti sağlayan yargı organlarına güven ve Kanunları çıkaran yasama organına güven..Yasama organının adil kanunlar tanzim etmediğini düşünen,yargı organının zaten adil olmayan kanunlar üzerine bir de adil yargılama yapmadığını düşünen toplum için bu felakettir..
Eşitlik..Eşitlikten kasıt nedir?Mutlak eşitlikse eğer,bu fikrimce yanlıştır.Basit bir örnek;Bir demir fabrikasında çalışan 50kg ağırlığındaki X şahıs ve 80kg ağırlığındaki kuvvetli Y şahsı,gün boyunca X'in yaptığı iş Y'den daha az fiziği gereği ve öğle paydosunda ikisine de aynı yemek veriliyor mutlak eşitlik gereği..Ya da maaş olarak da düşünülebilir...
Bakınız ülkemizi inceleyelim:
MADDE 10. – Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasî düşünce, felsefî inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir.
(Ek: 7.5.2004-5170/1 md.)Kadınlar ve erkekler eşit haklara sahiptir. Devlet, bu eşitliğin yaşama geçmesini sağlamakla yükümlüdür.
Hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamaz.
Devlet organları ve idare makamları bütün işlemlerinde kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadırlar.
Buradaki eşitlik mutlak eşitliktir..Ve kanunlar önünde böyle de olması gerekir..Ancak insan aleminin yapısı gereğidir ki,en basitinden 10 insanın bir araya geldiği bir topluluk bile düşünseniz,burada sosyal statüler açısından eşitliği bozacak bazı farklar olması kuvvetle muhtemeldir,kaçınılmaz gibi bir olgu..
Sonuç olarak kanaatimce,ne eşitlik ne de adaletten vazgeçilerek bir toplum düzeni oluşturulabilir..Birinden vazgeçip sadece birine yönelmenin devlet ve toplum açısından iyi sonuçlar doğurmayacağı açıktır..
-
Bunu bize derste hoca sormuştu demokrasi içinde eşitlik mi adalet mi yoksa diye siyaset dersinde.
bu iki kavramı tanımlayabilmek için ilk önce özgürlük ne demek onu bilmek gerekir.
Özgürlük: başkalarının haklarına müdahale etmeden istediğini yapmaktır. Dolayısıyla insan hiç bir zaman tam olarak kendi istediğini yapamaz yani mutlak özgürlük diye bi şe yoktur. böle durumlarda ortaya adalet ve eşitlik gibi kavramlar girer. Ama demokratil sistemlerde hangisi daha fazla olmalı derseniz adalete de eşitliğe de insanların ihtiyacı vardır. Herhangi birini seçmek çok zor bir durumdur.
demiştim o zaman hocaya,hoca da ben formülize etsem bu kadar olurdu demişti sölemesi ayıp :)
-
adlet tabi mesela ben babamın bana abimle eşit davranmazını bekleyemem ama adalet li davranmasını beklerim
-
Eşitlik sosyal konumları, bilgileri, çalışmaları ne olursa olsun insanların hepsinin aynı olduğu söylemidir ki bu yanlış bir tanım olur.
Çevrenizdeki arkadaşlarınızı ele alalım. Onlarca farklı tiplemede arkadaşınız mevcuttur ve siz bunların hepsine farklı şekilde davranırsınız.
Çünkü onlarla olan diyaloglarınızda ruh halini, kişiliğini, mesleğini, bilgi ve birikimini göz önünde bulundurursunuz. İşte bu adalettir.
Adalet insanları farklılıklarından dolayı ayırır. Tektipleştirmez. Oldukları gibi kabul eder.
Eğer kırılgan, naif bir arkadaşınıza kaba bir dille konuşursanız bu onun canını sıkacaktır.
Aynı şekilde nobran bir arkadaşınıza ince bir nezaketle birşey anlatmaya çalıştığınızda başarısız olacaksınız.
Doğru olan adalettir. 10 tane köpeğiniz varsa onlar üzerinde eşitlik uygulayabilirsiniz.
Fakat insanlar birbirinden farklıdırlar. Eşitlik çoğu zaman adaletsizlik getirir.
-
adalet.. cunku bence kimse esit yaratilmamis. adil olmak daha mantiklidir. zaten adalet kisileri o an ki haklariyla yargilar.
bir de su var: adam olduren birini oldurmek adil midir?
-
valla hacı adalet mi eşitlik mi bilmem ama malesef ülkemizde ikiside yok...
insan tecrübe etmediği konularda yorum yapamıyor...
-
kavram olarak genelde kıyas yapmak ve tercih yapmak hatalı olur bence.
şimdi ben tembel adamım diyelim sabah akşam yatıyorum cafelerden çıkmıyorum. yada aynı fabrikada iki kişiyiz aynı işte çalışıyoruz.ben günde 10 birim mal üretiyorum diğer arkadaşım 20 birim üretiyor.terfi zamanı geldiğinde terfi onun hakkı olur.çünkü artı değeri olmuştur. adalete göre terfi onun hakkı eşitliğe göre benden farkı yok.bu açıdan şöyle diyebiliriz,
'' eşit olmak için adaletle ücret verilmesi gerekir.''
ama yasalar bağlamında ele alınırsa , milletvekilini araba çarpıp öldürse değeri 500 bin ytl,vatandaş çarpılıp ölürse değeri 20 bin ytl. bu ne adalettir nede eşitlik.
önce adalet.sonra yasalar ve uygulamalar karşısında eşitlik.
-
Tabiki Adalet... Eşitlik söz konusu olamaz... Eşitlik aynı statüde insanlar için geçerlidir. Toplum içerisinde eşitlik olmaz, adalet olur.
-
eşitlik adaletten dogar. dolayısı ile tavukmu yumurtamı diye sormaya benziyor bu.