Akademisyen Olmak İçin Çalışmak Yeterli Mi?
-
Benim gördüklerim hep torpilliydi arkadaşlar.He torpilsiz vardı ama oda okulunu birincilikle filan bitiren adamlar yani.O kadar emeğe o bile az torpile göre yani.
-
deja-vu bunu yazdı
Akademisyen olman için hocanın seni sevmesi lazım. puan falan hikaye
+++
-
visualeffects bunu yazdı
sen bunlari yapabiliyorsan zaten derslerin iyi oldugu icin hocalarinla da aran iyidir. torpil sonucta amcaogluna degil dersleri iyi olan ogrencilere yapiliyor. buradaki kiskanc looserlarin laflarina bakma sen. derslerin iyi olsun, derslerde aktif ol, katilimci ol, hocalarina karsi saygili ol yeter.
2.5 ortalama ile sirf kendi ogrencisi diye alinanlari biliyoruz hocam sen rahat ol. Mulakat sozlu olunca yapacak bir sey olmuyor.
Referans elbette onemli bir sey olmali, ama kisinin egitimin ne olduguna dair haberi bile yoksa, salla basi al maasi mantigi ile bu ise girisiyorsa, sikerim oyle referansi. Bu isin obur ucunu da dusunmek lazim. Universitede derslerden degil, hocanin tecrubesinden ogrenilir(Ozellikle pratik'e dayali mesleklerde bu cok onemli). Yoksa herkes okuyup ezberlemeyi biliyor. Hocada tecrube yok ise sikip atabilirsiniz oyle okulu.
-
Akedemisyen değil akademisyen olmalı, öncelikle onu düzeltelim. 90+ ortalama ales ve dil'in varsa, yabancı dilde literatürü cayır cayır okuyabiliyorsan, alanına hakim ve ilgiliysen torpil faktörünü çok büyük ölçüde azaltmış oluyorsun. Vijuıl'a katılıyorum. Torpil de torpil diye ağlayan eziklere bakma. Bu torpilin olmadığını savunduğum şeklinde anlaşılmasın. En babası var hem de bu memlekette. Fakat çok çalışan çok başarılı ve çok istekli olanlar da kaybediyor ya da istediklerini elde edemiyor diye bir şey yok. Bu birincisi.
İkinci olarak, hocalarla aranı iyi tutman opsiyonel bir durum değildir. Yavşak ve satılık köpekler hariç akademideki saygın her hocayla aranın iyi olması, eğer sen ahlaklı ve çalışkan biriysen zaten doğanın bir kanunu. Bunu sağlamak için çabalıyorsan ya geçimsiz ve boş birisindir ve aksi bir karaktere bürünmeye çalışıyorsundur; ya da tanıdığın her hocaya dalkavukluk yapmak zorunda hisseden bir losersındır. Her iki durumda da insanın insan kalarak bir yerlere gelmesini beklemek boşuna. Ayrıca her başarılı insan kendi üniversitesinde kadro alacak diye bir kaide yok. Böyle düşünerek kendini sınırlandırma.
Üçüncüsü, Türkiye'de akademinin kalitesi ve kendisine atfedilen değer hem nicel hem de nitel anlamda pek iyi sayılmaz. Pat diye değişen yönergeler, ne olacağı belirsiz programlar, ilden ile savrulma ve en az 5 10 sene düzen kuramamayı göze alıyorsan bu işi yapmalısın. Bu işin en kolay yanı başlangıcı. Yani henüz lisans öğrencisi iken sabahlara kadar köpek gibi çalışıp yüksek not almak için uğraşmak ve alanından tiksininceye kadar okumak. En rahatı bu diyorum dikkatini çekerim.
Not: Sosyal bilimci.
-
Akademisyon olmak için çabalamış fakat başarılı olamamış biri olarak konuşuyorum. Kadro beklediğim vakti kapı kapı dolaşıp limon satarak geçirseydim şimdi limon kralı olmuştum.
İlk şart boş kadro olması. Kadroyu bölüm başkanı talep ediyor. Kısaca kadro yoksa, yok. Bizim bölümde kadro en son 6 yıl önce açıldı o da 1 öyp kadrosuydu. Ona da sınıf arkadaşım girdi (ingilizce ve ortalamam ondan yüksekti fakat alesim düşüktü, hak ederek girdi yani).
Birçok arkadaşım akademisyen. Birisi ÖYP programı ile girdi, diğeri benim sınıfımdaydı ama fakülteyi birincilikle bitirdi, öbürünün babası başka bir üniversitede dekandı, diğeri ikisi benim gibi fakülte organizasyonlarında görev alan, oturmayı kalkmayı bilen aktif ve çalışkan kişilerdi. Bana teklif yüksek lisans tezimin savunmasını yaptıktan sonra geldi. İş işten geçtikten sonra.
Başka bir fakültede de kadro açıldı. O da herhalde bi 8-9 sene sonra olmuştur. İlanın diğer doktora öğrencileri göremeden kaldırıldığından bahsediliyor.
Hayır, ortalama şart değil. Sözlü mülakat geldi diye hatırlıyorum. O yüzden sınav puanları önemini biraz yitirmiş olabilir. En önemlisi akademisyen olma arzunu hocalarına (özellikle danışmanına ve bölüm başkanına) göstermen. Bir de akademik başarısı yüksek ve dekanlık-rektörlük gibi mekanlarda sözü geçen bir hocayı lisans üstünde danışmanın olarak seçmeni tavsiye ediyorum.
-
Daha yeni bir arkadaşım bırak akademisyenliği yüksek lisansa giremedi.
-Arkadaşım ales yds gano vs 2. sırada mülakata girdi, mülakatta 10 puan verip bıraktılar. Arkadaşın ortalaması da 3.40 civarı.
-Asıl seçilen kişi 34. sırada mülakata girdi. Mülakattan 99 alıp asıl oldu.
-Benim arkadaşa mülakatta 15 verseler asıl seçiliyor. Diğer seçilen kişiye 97 verseler asıl olarak yerleşemiyor.
Ve mülakatta da teknik hiç birşey sormayıp muhabbet ediyorlar.
Şimdi burda torpilin olmadığını açıklayın ben de arkadaşa açıklayım.
Geçenlerde haberde de gördük Cumhuriyet Üniversitesinde torpilsiz akademisyen olan hoca çocuklarını eşlerini.
-
Yüksek lisansa genellikle kendi üniversitesinde öğrenci olanları alırlar. Yoksa da torpil ve/veya siyasi görüş de önemli.
Bir çok öğrencide istemez zaten. Çünkü akademi kasacaksan doktora illaki olacak e doktoraya birdaha kasacaksın
Ha birde akademisyen olman için argör olman lazım burdada kadro açılması lazım. Şimdi soru şu sen prof olsan. konya üniversitesinden alese 1 sene kasıp ortalamayıda yata yata 3 üstü yapan birinimi alırsın ?
yoksa zaten 8 - 10 senedir tanıdığın kişiyimi ?
Akademide çalışacağın konuda önemli . prof.lar kendi alanlarında çalışacak doç.lar ve yar.doçlar alırlar.
Doçlar kendileriyle çalışacak asistanlar .ve yrd.doçlar alırlar
Yar.doçlar lisanstan itibaren bakarlar öğrencilere genel kanı bu yönde.
-
Torpil lazim hocam. Sadece hukumet kanatli dusunmemek lazim hoca seni sevdiyse vs. olabiliyorsun. Agirlikli olarak hocalarin kararina bakiyor ve bu da torpil olarak adlandirilabilir :W (kalmadi artik bu emoji unuttuk gitti)
-
bir çok tanıdığı akademisyen olmuş teklif edilmiş yada yapmaktan vaz geçen bir çevreye sahip olarak şunu net söyleyebilirim.
Okul 1.si ve 2.si kendi çabasıyla akademisyen olabilir geri kalan herkes için torpil ve referans gerekir. Üniversitelerdeki torpilde adam kayırmada bambaşka boyutta , ayrıca bir kaç arkadaşın dediği gibi projelere göre ihtiyacı varsa aran da iyi ise yine destek oluyorlar.
Ne insanlar gördüm beş para etmez en iyi devlet üniversitelerine akademisyen olarak girdiler başta asistan sonraları öğretim görevlisi sonra yar doç sora doç sora prof.
İlerlemenin formulü proje yapmak zaten
-
Hoca kaliteli bir insansa calismayacak insana referans olmuyor zaten. Ucuncu sinif bir insansa yemek ismarlarsan da referans olabilir. Calisan insansindir ama malsindir devamli olay cikariyorsundur yine referans olmayabilir. Hepsinden az biraz lazim kisacasi ama su sinavdan minimum su puan gibi keskin bir sinir sozkonusu degil.