folder Tahribat.com Forumları
linefolder Bilim Teknik Teknoloji
linefolder Akciğer Kanserinden Bir Kesit



Akciğer Kanserinden Bir Kesit

  1. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    zeybekustasi
    zeybekustasi's avatar
    Kayıt Tarihi: 24/Mayıs/2012
    Erkek

    Ekşiden Alıntı:

     

    -yaklaşık 15 gün önce babama teşhisi konan hastalık.

    ocak ayından beri iyice zayıfladı babam. ciddi ne olabilirdi ki? uzun zamandan beri kesilmeyen öksürük ve kanlı balgam şikayetlerinin de eklenmesiyle doktora gitme zamanı olduğu anlaşılır. tüberküloz mu acaba?

    -acilen üniversite hastanesine gitmeniz gerekiyor?

    üniversite hastanesine gidilir ve bilgisayarlı tomografi çekilmesine karar verilir. acilen tomografi çektirilir ve sol akciğerde 11 cm'e yakın kitle.

    babam iyi olduğunu ve herhangi bir olumsuzluk hissetmediğini söyler. ama siz anlarsınız ve gizlice ağlarsınız.

    hiç vakit kaybetmeden ankara'ya...

    çok sevdiğim ve gitmek için her defasında can attığım ankara'ya bu sebeple geleceğim aklımdan geçmezdi. bronkoskopi yapıldı ve alınan parça patoloji'ye gönderildi. sordum tabi doktora nasıl diye; -pek iyi görünmüyor...

    patoloji sonucunu bizzat aldım ve gözüme çarpan ilk kelime; malign. işte o anda anladım sonun başlangıcını. bundan sonra yaşanacak süreç geçti gözlerimin önünden. tabiki doktora götürdüm sonucu ve doktor;

    -evet, bundan sonra onkolojiye gideceksiniz. 4. evrede. kanserin tedavisi yok. hastalar genellikle kaybedilir. bundan sonra yapılacak tedavi hastanın yaşam kalitesini artırmaya yönelik olur.

    başımdan kaynar sular dökülmemişti nedense. acilen bilgisayarlı tomografi çekilmesi gerek denildiği zaman anlamıştım. teşekkür edip, çıktım.

    telefon hiç susmaz tabi bu arada. herkes bir cevap bekler. hiç kimsenin telefonuna cevap verilmez. sonunda telefon ekranında babam yazar. ne diyeceksiniz?

    -ne yaptın oğlum?
    +hiç baba, görüştüm doktorla. şimdi kapatmam lazım gelince detayları konuşuruz.

    eve gidince kanser olduğunu söyledim babama. hani herkes der ya son evresinde nasılsa, söylemeyin. işte bunu kaldıramazdım sözlük. kanser olduğunu söyledim. evresi ve iyi huylu, kötü huylu hakkında bir şey söylemedim. evre falan sormadı da zaten.

    adenokarsinom...

    internetten araştırdım haliyle ve sigarayla ilişkisi en az olan tür. kendimi biraz olsun rahatlatıyordum bunun sigaradan olduğunu düşünerek ama bu tür sigarayla ilişkisi en az olan tür. sigaradan değilse neden?

    onkolojiye gittik ve doktor -ahh ah, hep sigaradan oluyor bunlar biliyorsunuz değil mi? ama iyileşeceksiniz...

    iyileşecek mi? hani 4. evredeydi. çıktıktan sonra tekrar geri girdim ve sordum;

    -4. evrede denildi. ama siz çok umutlu konuştunuz?
    +olsun, 4. evre olması iyileşmeyeceği anlamına gelmiyor. bizim bir sürü hastamız var 4. evreden iyileşen. ayrıca patoloji raporundan nasıl anlamış 4. evre olduğunu?

    pet bt ve beyin tomografi istendi. sonucunda hemen kemoterapiye başlayacağız...

    pet bt ve tomografi sonuçlarında yine yalnız ben vardım. doktor sonuçların çok iyi olduğunu ve beyinde de bir şey olmadığını söyledi. kemoterapi ile küçültmeye çalışacağız ve küçülmesi akabinde operasyon için değerlendireceğiz.

    1,5 aylık bu süreç sonunda ilk kemoterapi uygulandı. lanet bulantı var haliyle. herkeste aynı tantana; onu ye, şunu ye, bunu yeme... 

    ne diyeceğimi bilmiyorum.
    hayatımda ne diyeceğimi bilemediğim bir durum hiç olmamıştı.

    gelişmeleri yazmaya devam edeceğim.

     

    düzenleme: 29.08.2012

    ilk aşamada alınan 6 kürlük kemoterapi sonucunda tomografi çekildi ve değerlendirme yapıldı. küçülmüş ama ameliyatla alınacak kadar değil ne yazık ki. -kemoterapi devam edecek ve bununla beraber radyoterapi de alacaksınız dedi. 11 cm'den yaklaşık olarak 8 cm'e küçülmüş.

    bir şey daha var ki tomografi raporunda benim gözüme çarpan karaciğer ve dalak'ta küçük, mm boyutlarında dikkat çeken kitleler. doktor değilim, bu durumla ilgili doktor da bir şey söylemedi ve ben de sormadım ama eski raporda karaciğer ve dalak'ta göze çarpan bir şey yoktu. ama bu raporda yer alan bu ifadeler dikkatimi çekti.

    ne yazık ki bu olumsuz bir gelişme sanırım.

     

    düzenleme: 11.09.2012

    geçtiğimiz günlerde raporda metastazı düşündüren ifadeler doktorun da dikkatini çekti ve detaylı karın tomografisi istendi. neyse ki metastaz olduğunu düşündüren ifadeler yersiz çıktı. buradan bir tavsiye de vermem gerekirse hızlı olsun diye özel hastanelerde çektirilen tomografi, mr, ultrason gibi işlemlerin raporlaması uzman radyologlar tarafından yapılmadığında bu tip yanlış anlaşılmalara mahal verebiliyor ve sonuçta koşturan, yorulan sanki hiç yorgun değilmiş gibi hasta oluyor; aklınızda bulunsun.

    karaciğer ve dalakta metastaz olmadığının anlaşılması akabinde ankara'da branşında isim yapmış bir göğüs cerrahına başvurduk. alınmasını o da tavsiye etti ve ameliyat için uygun olduğunu söyledi. ameliyatın faydalı olacağını da söyledi hatta. fakat gel gör ki 27 bin liralık bir ameliyat ve özel hastane masrafı çıktı. doktorun ismini vermeme gerek yok, belki kendine göre haklıdır, özel hastane ve ameliyat giderleri bu tutarı gerektirir ama gerçek şu ki bu bizim için çok para.

    gün itibariyle son kemoterapiden itibaren 40 gün geçti ve bu süre zarfında tedaviye yönelik bir girişim yapılmadı. radyoterapiyi de cerrah önermedi, hemen operasyon etmemiz gerek, hatta son kemoterapiden en fazla 2 hafta sonra ameliyat yapılması lazım dedi. bizde 40 gün geçti. üniversite hastanesinde yada sgk ile anlaşmalı bir özel hastanede bu ameliyatı yapacak bir doktor araştırıyoruz fakat işinin ehli bütün göğüs cerrahları hep özel hastanelerde.

    umutsuzluk, belirsizlik ve telaş...

     

    düzenleme: 2.11.2012

    son çekilen pet sonucuna göre bir metastaz yok ve tümörde de aşırı bir büyüme yok dedi doktor. alınan kemoterapi ilaçları faydalı olmuş ve tümörün orta kısmına etki etmiş. bizzat ekranda bende gördüm, kırmızı renkte olan kısım tümörün etrafı.

    kısacası radyoterapi ve öncekine göre daha düşük dozda kemoterapi ile devam ediyoruz. iyi olmasını temenni etmekten başka bir şey gelmiyor elden. radyoterapi de sıkıntılı oluyormuş, yine zor olacak babam için ama yapacak başka bir şey yok haliyle. sadece babam için değil benim için de zor günler. okulumun 4. senesi ve belki de en çok çaba harcamam gereken sene. bitirme tezi, hazırlanacak projeler vs. gayret gerektiren uğraşlar.

    her yönden belirsizlik dolu günler anlayacağınız...

     

    düzenleme: 12.01.2013

    37 seanslık radyoterapi bitti ve şu an için herhangi bir olumsuzluk yok göründüğü kadarıyla. radyasyon onkolojisi bizi tıbbi onkoloji'ye -asıl doktorumuza- sevk etti ve o da 2-3 hafta dinleneceksiniz dedi. yani radyoterapi sonrası durumu anlamak için tomografi falan istemedi.

    daha sonra tekrar kemoterapi'ye başlayacağız dedi.

    dışarıdan gördüğüm kadarıyla bir olumsuzluk yok ama bilmiyorum radyoterapi tümöre olumlu yönde etki etti mi, etmedi mi?

    umarım olumlu etkilemiştir.

     

    düzenleme: 12.02.2013

    radyoterapi bittikten sonra 3 haftalık dinlenme sürecinde hiçbir problemle karşılaşmadık ve her şey gayet iyiydi. hepimiz her şeyin iyiye gittiğini düşünür ve umutla bakardık ileriye.

    fakat radyoterapi sonrası planlanan kemoterapi'nin ilk kürü sonrası aniden diyebileceğim bir şekil başlayan baş dönmeleri, denge kaybı, bulantı ve kusma...

    belirtiler aniden çıktı ve bariz bir şekilde hissediliyordu. doktorumuz haliyle beyin tomografisi istedi ve sonuç ne yazık ki olumlu olmadı. beyincikte oluşmuş bir tümör söz konusu.

    cerraha yönlendirdi ve cerrah alınması lazım dedi. cyberknife falan olmaz mı dedim; hayır, büyük olduğundan cerrahi olması lazım dedim. çabuk karar vermeniz lazım dedi. hem sizin hem de bizim açımızdan aciliyet söz konusu dedi. riskli bir yerde mi dedim; evet, riskli bir ameliyat ama olmaması daha kötü dedi.

    çabuk karar vermemiz lazım, birkaç doktora daha göstereceğim ama sanırım ameliyat gerekli gözüküyor.

     

    düzenleme: 01.03.2013

    babam geçen hafta ameliyat oldu ve başındaki mevzu kitle alındı. başarılı bir operasyondu ve 1 gün sonra taburcu edildi. asıl tedavi olan kemoterapi'ye de başmaladık henüz. kendisi dile getirmese de artık bu muhabbetlerden, tedavilerden onun da sıkıldığını anlıyorum ve yavaş yavaş bırakacağını hissediyorum. bense devamlı düzeleceğini, iyi olacağını, pes etmemesini söylüyorum ama beyin metastazı sonrası süreci de örneklerinden okuduğum kadarıyla az çok tahmin edebiliyorum.

    ne tarafından bakarsan bak; zor...

    düzenleme: 11.03.2013

    babama bir değişiklik olmazsa 10 günlük bir beyin için radyoterapi planlandı.

     

    düzenleme: 05.04.2013

    beyin için alınan radyoterapi de bitti. babamın durumu iyi desem yalan olur. denge kaybı, çift görme, bulantı, kusma var. beynin sağ üst bölümünde bir lezyon daha var ve sanırım bunlar ondan oluyormuş. beyin cerrahımız radyoterapiden sonra tekrar görüşeceğiz dedi ve şimdi onun fikrini alacağız. yine ameliyat sözkonusu olursa sanırım sol tarafın felç riski de var. antidepresan almaya da başladı ki tahmin edersiniz bu onun açısından da hiç kolay değil.

    hani hep duyarsınız ya; ahmet beylerin, ayşe hanımların anne, babaları hastaymış, durumları kritikmiş, ellerinden birşey gelmiyormuş falan filan...

    onları şimdi daha iyi anlıyorum.

     

    düzenleme: 16.04.2013

    babam artık yürümede zorlanıyor. yardım almadan ayakta zor duruyor. doktora bile gidemiyoruz, istemiyor, ayağa kalkamıyor. kemik metastazı var mı bilmiyorum ama ayaklarında ağrı var mı deyince hissizlik var diyor. sanırım beyindeki tümör'den kaynaklanıyor ki hareket sistemi ile ilgili bölümde demişti. onun dışında onkoloji doktorumuz 30 nisan'a kadar dinlensin demişti ve beyin cerrahına da gideceğiz deyince 2. bir ameliyatı yapacağını sanmıyorum dedi. ayrıca 30'unda kemoterapi'ye de başlarız dedi. ayağa bile kalkamayıp, konuşma güçlüğü çekerken nasıl olacak bilmiyorum.

    sanırım 1 senelik sürecin en acılı, en dayanılmaz ve en zor kısmı kapıda.

     

    düzenleme: 19.04.2013

    bugün çekilen son beyin mr neticesinde beyin cerrahı -bu tip durumlarda ameliyatı uygun bulmuyoruz dedi. ha, yapılmaz mı, yapılır ama tıbben uygun değil dedi. beynin sağ tarafındaki tümör ve yeni oluşmuş, leblebi büyüklüğünde bir tümör daha söz konusu.

    2012 mayıs ayından beri -acaba ne zaman duyacağım diye düşündüğüm "son zamanlarını iyi geçirsin" cümlesini de bugün duydum. kometerapiler, radyoterapiler, bütün ilaçlar hiçbir işe yaramadı. bundan sonraki süreçte, en azından bilinç tamamen kaybolana dek babamın tüm isteklerini yerine getirmeye çalışacağız.

     

    düzenleme: 11.06.2013

    son düzenlemede bir daha ameliyat söz konusu değil demiştim ama babam bugün yine ameliyat oldu. bu arada 2 kere acile gittik. yürüyememe daha da belirginleşti. son günlerde bilinç bozuklukları ve nefes darlıkları da iyiden iyiye hissedilince sona doğru yaklaştığımızı gördüm. ilk acile gittiğimizde ameliyat olmak istemedi. yoğun bakımdan çıkartıp eve getirmek zorunda kaldık. -ameliyat falan istemiyorum, bıktım artık dedi hep. ilk ameliyatı yapan doktorun aksine bu doktor -ameliyat kararı bir adım önde dedi. ama ameliyat kararı vermezseniz de yanlış bir adım atmazsınız dedi. tüm aile büyükleri bu kararı bana bıraktı ve bende babamın isteği doğrultusunda ameliyat olmasın dedim ve eve getirdik.

    fakat son zamanlardaki belirgin bilinç bozuklukları, yürüyememe ve belki de en önemlisi nefes darlığı bizi bir kere daha acil kapısına götürdü. ilk muayenelerden sonra zaturre başlangıcı dediler. sonrasında zaturre yok dediler. beyin sapına baskı söz konusu olduğundan yine ani ölüm riski var ve yine ameliyat olmalı dediler. bu sefer razı ettik babamı. bu ameliyat beyin sapına olan baskıyı azaltacaktı belki ama ya nefes darlığı? onkolog uzun zamandır kemoterapi veremedik, akciğerindeki büyümüş olabilir dedi. nefes darlığı da söz konusu olunca pek de mantıksız gelmedi aslında.

    babam bugün yine bir beyin ameliyatı geçirdi. belki 2-3 ay daha rahat eder dedi doktor ama asıl hastalığından kalan yaşam süresine bir etkisi olmaz dedi. yani 2-3 ay sonrasında yine aynı sıkıntılar yaşanacak. göz göre göre ölüme sürüklememe adına yapıldığını biliyorum bunların. sonuç belli ama mümkün olduğunca ertelemek şu anda yapılan.

    tüm bu tıbbi durumları bir tarafa bırakıp, yoğun bakıma, babamın yanına girdim. -nasılsın baba dedim, iyiyim dercesine gözlerini kırptı. konuşacak bir şey bulamadım. onun da ağzında oksijen maskesi vardı zaten. öylece baktım 4-5 dakika boyunca. sonra -baba, ben gidiyorum, gideyim mi dedim, yine gözlerini git dercesine kırptı.

    babamın acı çekmemesi artık tek dileğim.

     

    düzenleme: 03.07.2013

    11 hazirandaki ameliyat sonunda yaklaşık 10 günü yoğun bakımda olmak üzere 17 gün hastanede kaldık. yemek yiyemiyor, yutkunma güçlüğü var. ameliyattan sonra sol kolunu oynatamıyor. biraz konuşma güçlüğü de olmuştu ama sonra sonra düzeldi gibi. şimdi evdeyiz ve yine yemek yediremiyoruz. küçük meyva suyu kutuları gibi mama yazdı doktor ama onları da binbir gayretle veriyoruz. steroid'ler ilk zamanlar mucizevi bir etki gösteriyordu ama artık onlar da pek bir işe yaramıyor gibi. günde 4 kere 0,75 mg dekort vermeye çalışıyoruz. ayrıca geceleri xanax vermek zorundayız yoksa kendisi de uyumuyor, bizi de uyutmuyor. xanax şimdilik geceleri rahat uyutuyor ama sonrası ne olur bilmiyorum.

    sürekli beni, kardeşimi, annemi yanında istiyor. korkuyorum diyor. sürekli dalıp dalıp gidiyor. nefes almada güçlük çekiyor. hep tanıdığım babam gitti, yerine yardıma muhtaç küçük bir çocuk geldi sanki. ayrıca durumun farkında olduğunu da sanmıyorum. nefes almakta zorluk çekmesi canımı sıkıyor.

    hastaneden çıkmadan önce hemşire masasında küçük not kağıdında babamın adı altına yazılı "hasta performansı düşük olduğundan onkolojik girişim düşünülmedi" ibaresinden de anlaşılacağı üzere artık babam ve biz kaderimizle baş başayız.

    tüm bunlar yaşanırken babam bunları hak edecek ne yaptı diye düşünmeden edemiyorum.

     

     

    düzenleme: 11.07.2013

    babamı 10 temmuz'da kaybettik.

    onu hep özlemle anacağız. ruhu şad olsun.


    https://www.youtube.com/watch?v=WC3-71NKwPw
  2. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    KaRaKuLe
    KaRaKuLe's avatar
    Banlanmış Üye
    Kayıt Tarihi: 17/Temmuz/2003
    Erkek

    Kesit diyince ben de resim felan sandım


    Aklın nuru fen kalbin nuru dindir. İkisinin izdivacıyla hakikat tecelli eder.
  3. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    tagext
    tagext's avatar
    Üstün Hizmet Madalyası Başarı Madalyası
    Kayıt Tarihi: 25/Temmuz/2002
    Erkek

    allah rahmet eylesin


    ftw
  4. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    Iruretta
    Iruretta's avatar
    Kayıt Tarihi: 09/Nisan/2008
    Erkek

    Kendimi baya kotu hissettim. Basin sagolsun


    http://yanduvar.blogspot.com/
  5. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    madrew
    madrew's avatar
    Kayıt Tarihi: 16/Temmuz/2008
    Erkek

    fena oldum ya, Allah rahmet eylesin.


    der die das
  6. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    NoToLeRaNcE
    NoToLeRaNcE's avatar
    Kayıt Tarihi: 09/Eylül/2005
    Erkek

    Amına kodumunun sigarası, sunu okuyunca efkar basti gidip simdi icecem yine..

     

    Lanet olsun amk.


    Asosyal hayatta yaşanan, Yasal bir masalım ..
  7. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    ArmadA
    ArmadA's avatar
    Kayıt Tarihi: 08/Ekim/2005
    Erkek

    allah yardımıcıları olsun ya bütün sağlık sorunu olanların

    ArmadA tarafından 18/Kas/13 22:43 tarihinde düzenlenmiştir

    Living Death
  8. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    MaviGozluDev
    MaviGozluDev's avatar
    Kayıt Tarihi: 05/Eylül/2005
    Erkek

    nokta oldu son cümle.. okurken bile sonunu bile bile okuduğmuz halde ufacık son 1 cümle ağzına ediyo insanın. yaşayanların tarafından düşünemiyorum bile. Kimselerin/düşman başına bile gelmez inşallah.. Allah rahmet eylesin.


    .
  9. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    bykamu
    bykamu's avatar
    Kayıt Tarihi: 28/Mart/2008
    Erkek

    Yazıyı okuyunca kendimi onun yerine koymaya çalıştım, bunu yaparken bile zorlandım. Başı sağolsun. 

    Düzenleme : Ekşiden alıntıymış, taziyemi düzelteyim

    bykamu tarafından 18/Kas/13 23:25 tarihinde düzenlenmiştir
  10. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    Sserkan
    Sserkan's avatar
    Kayıt Tarihi: 16/Mayıs/2012
    Erkek

    Adamın babası ölmemiş beyler

    Ekşiden alıntı yapmış arkadaş.

    Sonuna kadar hep bi umut kurtulanlardan olmuştur diye geçirdimm içimden ama son cümle bitirdi herşeyi.

    Edit

    Ben mi yanlış anladım hocam alıntı yaptın demi Millet başın sağolsun diyor tuhaf hissettim kendimi 

    Sserkan tarafından 18/Kas/13 22:55 tarihinde düzenlenmiştir
  11. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    zeybekustasi
    zeybekustasi's avatar
    Kayıt Tarihi: 24/Mayıs/2012
    Erkek

    O gün...

    uzun süredir hastaydı babam. yaklaşık 1 senedir akciğer kanseri denilen lanet hastalığın pençesindeydi. tedaviler, koşturmalar, umutlar...

    hep biliyordum yapılan tedavilerin bir şeyi değiştirmeyeceğini. onun bir gün bizden ayrılacağına hazırlıyordum kendimi hep. son zamanlarda beyin metastazıyla sona yaklaştığımızın da farkındaydım. yürüyemiyordu, mamayla besleniyordu, pipetle su içiriyordum ama yanımdaydı. oğlum diyordu...

    gel gör ki sonunda o kara gün geldi çattı ve babamı apar topar hastaneye kaldırdık. zaten götürmesek evde ruhunu teslim edecekti, belliydi. acile gittiğimizde ambulansta kalbi durdu dediler. sedyeyle indirirken gözlerini bana dikip, hoşçakal dercesine bakmıştı zaten. ama yine de onu o gün kaybedeceğimiz aklıma gelmedi hiç.

    ama olmadı. yoğun bakıma çıkardık ve yakınları olarak hemşire bizim telefonlarımızı alırken iki doktor geldi ve hastanın kalbi durmuş dediler. nedense hiç acele etmiyorlardı. soramadım da niye acele etmiyorsunuz diye. yavaş yavaş içeri girdiler ve 10 dakika sonra falan gelip, başınız sağolsun dediler. acele etseler ne olacaktı ki zaten. acilde nabız 140'a kadar çıktı dediklerinde kalbi buna dayanacak mı diye geçirmiştim içimden.

    bir damla göz yaşı bile akmadı. sadece yutkunamadığımı ve göğsümde oluşan o tarifsiz baskıyı hissettim. hemen bodrumdaki kardeşimi aradım ve babam ağırlaştı hemen atla gel dedim. çocuk hazırlıklıydı zaten ama söylemedim kaybettik diye. doktorlara rica ettim ve kaybedeli 5 dakika olmadan girdim yoğun bakıma. yine bir şey hissetmedim. yanımda ağlayan hemşireye baktım, diğer insanlara baktım hepsi bana bakıyorlardı ama bende ne bir göz yaşı ne bir acı; sadece yutkunamıyordum.

    çıktım ve annemlere başımız sağolsun dedim. oradan uzaklaştım ve babamı artık göremeyeceğim geldi aklıma. aniden birkaç damla yaş süzüldü gözlerimden. sessizce ağladım. göz yaşlarımı silip annemleri aldım ve hastanenin dışına çıktık. hastane imamıyla görüştük ve yarım saat sonra falan babamı morga aldılar. ölüm kağıdı yazan belgede babamın adını, neredeyse her gün kullandığım ve artık ezberlediğim tc kimlik numarasını görünce tuhaf bir hisse kapıldım. amcam yanımda imamla cenaze işlemleri hakkında konuştuk. kardeşim ertesi gün öğlen 12-1 gibi yanımızda olacaktı ve öğleye yetişir, yetişmez derken öğlen namazında karar kıldık.

    mezarlığa gittik ve defnedeceğimiz yeri gösterdik. ertesi gün hazır olacaktı. aile mezarlığımız ve ilk defnedeceğimiz kişi babam oldu. mezarlıktan ayrıldıktan sonra boğazım düğümlendi. üstüne toprak atacağım an geldi gözümün önüne. göz yaşlarıma engel olamadım.

    ertesi gün sabah babamı yıkamak üzere hastaneye gittik ve işlem başladı. hiç tereddüt etmeden girdim içeri ve son kez gördüm onu. çocukluk yıllarıma gittim bir anda. babacığımı yıkadık ve kefenledik. üzerine gül suyu da döktük. cenaze aracına bindirdik ve camii'ye gittik. kardeşim cenaze namazına 5 dakika kala yetişti. tabutun başından ayrılmadım hiç. sanki beni görüyormuş gibi yanında durdum. son zamanlarında korkuyorum yalnız bırakmayın derdi ya, bir an ayrılmadım. taziyeleri kabul ettik ve cenaze namazını kıldık.

    mezarlığa gittiğimizde babamı yerleştirmek üzere indim mezara. daha önce bunu yapabilecek kadar güçlü olup olmadığımı düşünürdüm kendi kendime ama o kadar kolaydı ki anlatamam. ona karşı olan son vazifemin farkındaydım. benimle birlikte iki kişi daha girdi ve güzelce yerleştirdik. sonra ben çıktım ve bir kişi tahtaları yerleştirip dışarı çıktı. ilk toprağı atmamla göz yaşlarıma yeniden hakim olamadım. bir attım, iki attım biri geldi aldı küreği. kardeşim de ağlıyordu, ona sarıldım. dua ettik ve mezarlıktan ayrıldık.

    mezarlıktan ayrılırken dünyanın ne kadar boş ve saçma bir yer olduğunu düşündüm. babam artık yoktu. doğum günlerinde beraber olamayacağımız geldi aklıma. her fenerbahçe maçını beraber izlerdik ya artık bu mümkün olmayacaktı. sonra telefondaki babam yazısı dikkatimi çekti; silemedim...

    eve geldiğimde ev kalabalıktı. herkes -şu mübarek ramazan ayında gitti, allahın sevdiği kuluymuş dedi. bütün komşular yemek getirdi. iftar bizde yapıldı.

    bir tek babam eksikti işte...


    https://www.youtube.com/watch?v=WC3-71NKwPw
Toplam Hit: 4363 Toplam Mesaj: 36