Aydınlığa Doğru !
-
Sen var ya adamin hasisin sevindim senin adina umarim bi gun tanisir bi kahve iceriz zumsuk (:
-
çok güzel yazı hocam, her akşam başını yastığa koyduğunda kafanda düşündüğün kişi ile aslında şu an yaptıkların arasındaki farkı görünce insan her vakit kendinden nefret ediyor.
-
ZoRKaYa bunu yazdı:
-----------------------------
Sen var ya adamin hasisin sevindim senin adina umarim bi gun tanisir bi kahve iceriz zumsuk (:
-----------------------------neden olmasın abi. Şubatta falan buluşacaktık istanbulda ama baya problemler çıktı. Kız durumu, okul durmu bir sürü sorun. Baya kötüydüm bi kaç kişinin kalbini kırdımda yazın bol vaktimiz olacak. Denk getiririz mutlaka..
---
@ VBdream : okudum hocm. Durum bu maalesef. öğretmenlerin ne vizyonu var ki ? Ben her zaman şunu söylüyorum : imkansız sadece bir kelimedir !
@ XpertVision : hocam asıl sorulması gereken ; bu gün ölseydim, yaptıklarımından mutlu olurmuydum ? dur.
şunuda tekrar vermek isterim ; gerçekten tarihi konuşmadır
http://www.youtube.com/watch?v=btxf-iK8MZQ
Burda anlatılmak istenen şu : eğer kendinizi geliştirmek, hayatınıza birşeyler katmak için okuldan medet umuyorsanız ; bittiniz. Çünkü okul tek başına sağlamaz, sağlayamaz, sağlayamayacak.
Adamlar bunları söylüyorsa , demek ki Türkiye'de değil sadece boktan eğitim. Dünyada var. Zaten 30 sene içinde üniversite ve eğitim sistemi bütün dünyada yıkılacağı kanısındayım. Özel olmaya başlayacak, özelleşmeye başlaycak. Hatta bunun içidne bir iki fikrim var ama hayırlısı.
---
Herkes dünyayı dğeiştirebilir. Dünyayı değiştirebilme vizyonuna sahip olmak varken okulu bitirip 4-5 binle çalışırım gibi basit bir vizyona göz dikmeyin. Varoluş üstünde hiç bir hakkımız yok. O yüzden bize verilen herşey bir armağandır.
Beynimiz var, mükemmel hayatlarımız var. Bizim beğenmediğimzi hayatımız, başka birinin hayali. Bu yüzden eldeki herşeyden memnuniyet duyup, dünyayı değiştirmek gibi büyük hallerle dolmalıyız.
Yoksa aylık 200 bin kazansan, neden 300 bin değil diye gözünü hırs bürüyecek.
-
zumsuk bence sen problemlisin. gerçekten saçmalıyorsun (şaka tabi) :))) 35 yaşında diş hekimliği okuyan adamdaki huzur sende nasıl yok. yaşın sadece 22 :)) ölmek için koca 50 sene var şaka yaptığını düşünmeye başladım.
-
Dün gece bu konuya dair bir film izledim... "3 Idiots" bolywood filmidir gerçekten komik ve bir o kadar da sosyal mesaj içeren mükemmel bir yapım. Emin olun izledikten sonra izlediğiniz en sevdiğiniz ilk 5 filmden biri olacak... tavsiye ederim...
-
zumsuk bunu yazdı:
-----------------------------Bildiğiniz gibi (yada bilmediğiniz) üniversite ile aramda sürekli sorun var ki, liseden beri okul hiçbir şekilde dikkatimi çekemedi. Annem'inde haklı olarak bu son dönemin, bütün dersleri geçtin geçtin, geçemedin alıcam demesinin ardından askerlikten tutunda hindistana gidip budist olmaya kadar bir sürü şeyi düşndüm. Boşluğa düştüm.
Fakat boşluğa düştüğüm anda bazı şeylerin yardımı dokundu. Osho ve zen öğretisine sarmıştım (her gün - güzel bir kitabıydı) ve Steve Jobs idolümdü. Hayatı, filmleri, eminerleri, kitaplarını alıp izledim, okudum, inceledim ....
adobe kurucularını desteklemesinin ve adobe'un attığı büyük kazığın ( MacOs'a yazılım yazmayı red ederek iPhone, iLife [keynote vs..] gibi harika uygulamarının önünü açtılar aslında ve iPhone flash'ı kullanmayınca, adobe mob,il cihazlarda durdurma kararı aldı) neyse, attığı kazığın ardından ; Apple ve Steve jobs'un webkit (safari chrome ve bir sürü şeyin kullandığın engine) , adobe gibi büyük işlerde parmağı olduğunu gördüm. Yetmemiş , oracle genel müdürü ve kurucusu Larry Ellison en iyi arkadaşlarından birisiymiş.
--
Kısacası Steve Jobs'u örnek almak hayatımda yaptığım en iyi şeylerden biri oldu. Fikir, tasarımın önemi, diğer önemli işler v.s. hakkında bir sürü bilgim oldu ki zen öğretisi buna dahil. Neyse uzatmak istemiyorum. Larry Ellison , dünyanın 2. zengin adamıymış sanıyorum. Yale'de konuşma yapmış.
Üniversitenin hiç bir boka yaramadığını düşnüyordum. üniversite hayatı tamam ama, götümüzü devlete yaslayalım diyen zihniyete sahip öğretmenlerin yetiştirdiği nesilden biriydim.
Fakat son olaylar disiplinli, düzenli olmamı ve birşeyler üstünde biran önce çalışmaya başlamam gerektiğini öğretti. Zen de sağolsun. Her akşam 10-10.30 gibi yatıyorum, 6 da kalkıyorum. Duş, kahvaltı, okul. Gelince dersler, projeler falan derken herşeyi kısıtladım. Zorla , sevmeyerek değil ; aksine isteyerek ve şu anki yaşam tarzım yoğun ama seviyorum.
Amacı olan insan yoğun yaşıyormuş ve bu mükemmelmiş. Üniversite zaten zikimde değil ama derslere giriyorum ve herşeyi anlamaya başladım. Yaratıcılık, 'şey'leri birleştirmektir. Yani öğrendiklerimizi, gördüklerimizi, başkalarını yaptığını, geleceği... Ne bilyiorsak onları birleştirerek yaratıcı olabiliriz.
Bu sayede fizikte öğrendiğim düzlemi, javascript html ile animasyona döküyorum, hesaplatıyorum. Ve bu gerçekten mükemmel. Hem kodlama kısmım gelişiyor, hemde dersleri iyi anlıyorum.
Ve bunların hepsinin üstüne harika bir yazı buldum. Oracle sahibinin.
Bana umut ışığı oldu, dahada harekete geçirdi. umudum, aynı etkiyi sizede yapar.
Geçmiş geçmişte kaldı ve gelecek asla gelmeyecek. 'An', şimdi. Ve şimdi ya birşeyler yaparız, ya boka batarız. İşleri yarına, öbür güne, yada 5 sene sonrasına bıraktıkça sürekli erteleyeceğiz.
Projeye mi başlayacaksın ? başla, kızla mı konuşacaksın ? Konuş. Birini mi arayacaksın ? Ara... Çünkü yarın yok.
2 dakika sonra yaşayacağımız belli değil. Hayal perestlik yapmayı bırak ve işe koyul. Zqayıflamak istiyorsan abuk subuk yeme düzenine son ver, zengin olmak istiyorsan kıçını kaldır, hayalinin aşkını bulmak istiyorsna çık dışarı ve armaaya başla.
Mevzu bundan ibaret.Buyrun ;
---
Larray Ellison konuşması;
Yale Üniversitesi mezunları, daha önce böyle bir giriş görmediğiniz için
özür dilerim ama benim için bir şey yapmanızı istiyorum. Lütfen, etrafınıza
iyi bir bakın. Solunuzdaki sınıf arkadaşınıza bir bakın. Sonra sağınızdaki
sınıf arkadaşınıza bir bakın. Ve şimdi şunu aklınıza koyun: Bundan beş yıl
sonra, on yıl sonra, hatta otuz yıl sonra, solunuzdaki kişi hiçbir şeyi
başaramamış olacak. Sağınızdaki kişi de aslında hiçbir şey başaramamış
olacak. Ve siz, ortadaki? Ne bekliyorsunuz? Siz de başaramayacaksınız.
Aslında bugün şöyle bir etrafıma baktığımda parlak gelecek için yüzlerce
umut ışığı göremiyorum. Yüzlerce değişik endüstride liderliği ele alacak
kişiler de göremiyorum. Görebildiğim tek şey, geleceği başarısızlıktan başka
bir şey olmayacak yüzlerce insan. O kadar.
Sinirlendiniz. Bu anlaşılabilir bir şey. Ben, Lawrence ’Larry’ Ellison
üniversite terk, kim oluyorum ve bu yetkiyi nerden alıyorum ki, ülkenin en
prestijli yükseköğrenim kurumunun bu yılki mezunlarına böyle şeyler
söyleyebiliyorum? Bu yetkiyi nereden aldığımı söyleyeyim: Çünkü ben,
üniversite terk ve dünyanın en zengin ikinci adamıyım. Siz değilsiniz.
Çünkü Bill Gates, o da üniversite terk ve dünyanın -şimdilik- en zengin
adamı. Siz değilsiniz. Çünkü Paul Allen, o da üniversite terk ve dünyanın en
zengin üçüncü adamı. Siz değilsiniz. Başka örnekler de var. Mesela Michael
Dell, o listede 9 numara ve yukarı doğru hızla tırmanıyor, o da üniversite
terk. Ve siz o listede hâlâ yoksunuz.
Şimdi çok kızdınız. Bu da anlaşılabilir. O halde biraz da egolarınızı
okşamama izin verin. Pekçoğunuz burada dört ya da beş yıl eğitim gördünüz.
Önünüzdeki yıllar için epey iyi bir eğitim aldınız, bilmeniz gereken pekçok
şeyi öğrendiniz. İyi çalışma alışkanlıkları edindiniz. Burada size o
önünüzdeki yıllar boyunca yardımcı olacak bir sürü insan tanıdınız, onlarla
bağlantı kurdunuz. Ve hayat boyunca yanınızdan ayrılmayacak bir kelimeyle
güçlü bir ilişkiniz oldu burada: Terapi. Bunların hepsi güzel şeyler. Ama
gerçekte, o kurduğunuz arkadaşlık bağlantılarına fena halde ihtiyacınız
olacak. O çalışma alışkanlığına ve ’terapi’ye de ihtiyaç duyacaksınız hayat
boyu. İhtiyacınız olacak, çünkü üniversiteyi terk etmediniz. Dolayısıyla
asla dünyanın en zengin insanları arasına katılamayacaksınız.
Elbette, belki de listeye 10 ya da 11. sıradan, Microsoft yöneticisi Steve
Ballmer gibi, girebilirsiniz. Ama herhalde onun kimin için çalıştığını
söylememe gerek yok, değil mi? Sadece kayda geçsin diye söylüyorum, o da
zaten master sınıfından terk. Biraz geç kalmış anlayacağınız. Son olarak,
herhalde bazılarınız ya da umarım bu konuşmadan sonra çoğunuz kendi
kendinize soruyorsunuz: ’Yapabileceğim bir şey var mı? Bir umudum var mı?’
Maalesef hayır. Çok geç kaldınız. İçinize çok şey dolduruldu, siz onlara
bakıp çok şey bildiğinizi sanıyorsunuz. Artık 19 yaşında değilsiniz.
Eveeet, şimdi gerçekten çok kızdınız. Bu anlaşılabilir bir şey. Belki de şu
an, size bir umut ışığı vermenin, bir çıkış yolu göstermenin tam zamanıdır.
Hayır, 2000 mezunları size değil. Siz kaybettiniz. Sizi, yılda 200 bin
dolarlık komik maaş çeklerinizle baş başa bırakıyorum. Üstelik o maaş
çekinin üstünde sizden birkaç yıl önce okulu terketmiş birinin imzası
olacağını söyleyerek. Öğütlerim size değil daha alt sınıfta okuyanlara. Size
söylüyorum: Hemen ayrılın. Daha güçlü söyleyemem: Ayrılın. Hemen toplayın
eşyalarınızı ve fikirlerinizi ve bir daha geri dönmeyin. Terkedin. Her şeye
yeniden başlayın. Size söyleyebileceğim tek şey, o başınızdaki kepler ve
kıyafetin sizi aynen şu güvenlik görevlilerinin beni kürsüden aşağı çektiği
gibi...
-----------------------------http://www.truthorfiction.com/rumors/e/ellison-yale.htm
-
Okulun tamamen çöp olduğu fikri bence yanlış.Ha okuldaki hocaların %80 i devlete kapak atayım kurtulayım düşüncesindeki kişiler bu doğru.Ama idealist hocalarda yok değil.Okulu okumayı calısmayı bir alanda ilerlemeyi sevdiren hocalarda var.Okullar olmasa kim zannediyorsunuz ki cıkıp adam gibi okucak.Kim o disipline ayak uydurabilip kendini kasıcak ? Sizin dediğiniz ancak herkesin vizyonu 180 derece olupda o şekilde kendine komutanlık yapabilirse doğru bir fikirdir.
O yüzden okul 0 dır okul hiçbişeydir demek çok mantıksızdır.
Okul konusunu kapatırsak konu güzel yazılmış ama şu var ki bunun bilincinde olan kişi sayısı sandığımızdan da fazla önemli olan fikri uygulamaya geçirmek.Şuan Brezilyada bir sürü kişi var Carlosdan daha iyi olan ama bir yolda ilerlemeye yada hayal kırıklığı görmeye cesaretleri olmadıkları için mahallelelerinde oynuyorlar.Yada inci sözlükde ekşi sözlükde ata demirerden daha geniş mizahi anlayışı olan ve şahan gökbakardan daha iyi program yapabilecek kişiler var.Ama onlarda da cesaretin yerine miskinlik olduğu için evlerinde koltuklarından sözlüklere yazıyorlar.
-
moruk o yale konusmasi hikaye diyw biliyorum ben, onun disinda bir cok yonden katiliyorum sana
-
edit: yazıyı şimdi okudum ve Paul Allen dünyanın en zengin 3.kişisi değil kesinlikle.Gerçekden siktiri bokdan bir yazı olmuş.
-
Okulu güçlükle bitirdim, notlarım iyiydi de okula pek gitmezdim. Liseyi 5 senede üniversiteyi 7 senede bitirdim :) Özel okulda tam burslu okuyup yemeği de ücretsiz yiyip, okulun yemekhanesini pahalı olduğu gerekçesiyle protestonun başını çeken eden kaç manyak vardır, bunu yaptım sırf rektöre gıcık oldumdan çünkü o herif bunu hakediyordu ve yüzündeki ifadeyi görmek herşeye değerdi. Hayatım boyunca sevdiğim ve sevmediğim her şeyi denedim, içimde tabi ki uhdeler kaldı, şu yaştan sonra, estetik cerrah, pilot yada futbolcu olabileceğimi sanmıyorum bu yüzden bol bol pes oynar flight simulatörde takılır nip tuck seyrederim.
Eskiden bir şeyler üretmenin faydalı olmanın bir meziyet olduğunu sanırdım, şimdi insanlara baktığımda hiç bir boka değmeyeceğini düşünüyorum. Sanırım insan hiç bir şekilde tatmin olmuyor, daimi mutluluğu maneviyatta aramak lazım. Şimdi tek gayem daha rahat yaşamak eş ve evladıma daha iyi koşullar sunabilmek, gerisi tırs gelir vız gider.