Bitirme Tezi - Çizgi İzleyen Robot
-
yiyorsa robot izleyen çizgi yapsınlar hem otobanlarda falanda kullanılır
-
Kaan bunu yazdımizahi bunu yazdıunbalanced bunu yazdı
Konu Dışı: Ben üniversiteye başladığımda birileri bitirme çalışması olarak çizgi izleyen robot yapıyordu, mezun olurken yine birileri çizgi izleyen robot yapıyordu hatta türkiye çapında yarışmalar düzenliyorlardı (ben de robotik grubundaydım), aradan yine yıllar geçti yüksek lisansımı bitiriyorum hala birileri türkiyede çizgi izleyen robot yapıyor tez olarak.. 10 sene sonra yine aynı olacak muhtemelen.. Led küp yapıp tez olarak veren adam gördüm ben.
bu ülkede neden üniversitelerin öğrencilere bir şey vermediği aşikar değil mi? Zerre bir gelişme olmaz mı arkadaş.. Okuduğum üniversitede bırak tezi, derste yapılan proje bile benzersiz olması lazım ve hocanın (hocaların hepsi prof olmak zorunda), araştırma grubuna katkı sağlayacak türden olmalı, yeni algoritmalar v.s. tarzında. Kaldı ki tezini kabul ettirmek için millet ne kadar çok çalışıyor. Ondan sonra bazı kafalar soruyor, biz neden geri kaldık.. İşte böyle bir eğitim sisteminin yetiştirdiği öğrenciler ortada..
konu sahibi kizmasin ama ben de bunu soylemeye geldim.
Piyasada çizgi izleyen yapmayi bilen kaç yeni mezun mühendis var ki?
Yemin ediyorum 4. sinifa gelmis pic, atmel duymamış elektrik elektronik muhendisleri dolu.
Çizgi izleyen yapsa bile birşey.
piyasada benden daha uzun çalışan ve benden daha iyi bir firmada çalışan bir elektrik mühendisinin AG ve OG kablo seçimini yapamadığını,paratoner hesabı yapamadığını gördükten sonra Türkiye deki eğitim sisteminin ne kadar boktan olduğunu üniversiteye bağlanan bir essegin bile mezun olabileceğini öğrendim:)
-
Konu sahibi yine kızmasın ama,
Ben robotikten filan anlamam ama çizgi izleyen robot tezi ni çok defa bende duydum :)
-
çok basit zaten piyasada kit olarak satılmakta. uç kısmında renk sensörüyle işi bitiriyorsun.
kaygusuz tarafından 04/Haz/15 00:38 tarihinde düzenlenmiştir
dandik bir tez. daha gelişmiş proje yapın drone yapın mesela
https://www.youtube.com/watch?v=XgcC1vuEhjA
kız anlatıyor -
Çizgi izleyen robot zaten çok bilinen ve çok da basit birşey. Yeni bişey de icat edilmiyor burda bi zahmet kendiniz dolduruverin tezin sallamasyon kısımlarını da.
-
futurist bunu yazdı
@unbalanced, @ robinson
ben sizinle karşıt fikirde değim ki beni ikna etmeye çalışıyorsunuz:)
ben sizin dediklerinize katılıyorum
benim ilk mesajdan bu yana anlatmaya çalıştığım şey şu:
ben bölümde öğretilenin yeterli mi yada dünya sıralamasındaki kalitesini göz ardı ederek şunu diyorum:
benim için her bilgi değerlidir
ve çok sevdiğim bir fıkra tarzı bir yazıyla siz sevenlerimi baş başa bırakıyorum :)
( umarım bunuda yanlış anlamazsınız sadece çok sevdiğim bir yazı .herkese hep anlatırım o kadar. Altından birşey aramnıza gerek yok )
sadece hangi bilginin hayat kurtaracağını bilemeyiz
PROFESÖR İLE BALIKÇININ FARKI
www.edebiyatdefteri.com
Adam,uzun yılların sonunda "profesörlüğü hak etmişti.Çok çalıştı,çok didindi so-
nunda muradına erdi.Artık istediğini elde etmişti.Kendisinden başka mutlu bir insan düşünemiyordu.Hep kariyer peşinde koşmak, etiket sahibi olmak onun en büyük tutku-
suydu.Kitablardan başını kaldırmazdı.Hatta öyle olmuştu ki gerçek hayattan adeta kendisini soyutlamıştı.Varsa yoksa onun dünyasında kitablar birinci sırayı alıyordu.Normal
zamanlarda dahi sokakta karşılaştığı sıradan insanlarla iletişim kurmak gerektiğinde he-
men bilimsel terimlerini silah olarak kullanmaktan çekinmezdi.Böylece karşısındaki in-
sanı ezip susturmayı yeğlerdi.Egolarını mı tatmin ediyordu nedir o da meçhuldu.Karşısındaki insanların kendisine ezilerek saygı göstermelerini görmek onu
göklere çıkartıyordu adeta.
Ekmekçiden ekmek mi alacak,
"Ekmeğin tarihçesinden tut da buğdayın glutenin özelliklerine kadar sıralardı".Ekmekçi
geçim derdinde,bizim prof. ise yine akıl verme derdinde.
Otobüs kuyruğunda önünde sigara içen bir bayan mı var.Hemen konuyu yaratırdı.
Sigaranın ham maddesi tütünün tarihçesinden tut da insanda yaratmış olduğu çeşit-
li tahribatlara kadar derinlemesine anlatırdı..Arada bir karşısındakini bilimsel sorularla ezip ufalamaya çalışırdı.Kadıncağız,kreşteki çocuklarının,kumarcı içkici kocasının derdinde;bizim prof.akıl verme derdinde.
Prof.lükten ilk maaşını almıştı.Şöyle bir sahil boyu yapmayı düşündü.Günlerden pazardı.
Kitapları devirmekten de evlenmeye sıra gelmemişti ki;çoluk çocuğunu alsın da sahil bo-
yu felekten bir gün çalsınlardı. O da yoktu.Git gide yalnızlaşmıştı.Artık özel yaşamında yalnızları oynamaya başlamıştı.Sahildeki çay bahçelerinden birine oturdu.Önüne gelen
çayı yavaş yavaş yudumlarken Karadenizin maviliğine gözleri takıldı.İlerdeki kayıkçılardan birinin kayığını kiralayıp denize açılmayı düşündü.Deniz çocuğu değildi.İç anadolunun kırsal bir vilayetinden yeni tayin olmuştu,Samsun’a.Deniz, nasıl bir şey
diye merak sarmıştı birden bire.
Çayını bitirdikten sonra kayıkcıların yanına gitti.
Kayıkçı ile birlikte iki saatliğine kayığı kiraladı.Sahilden bayağı açılmışlardı.Sahildeki
insanlar küçücük gözüküyorlardı,bulundukları yerden.Bu arada bizim profesör,kayıkçı ile sohbetlerini derinleştirmişti.Sohbetin sonunda kayıkçıyı mat edip aşağılık kompleksini
yenmeye çalışıyordu.
"-Ya işte böyle balıkçı kardeş.Sorduğum soruların çoğunu bilemedin."
"-.."
Peki ,bunları bilecek misin bakalım"
"..."
"Söyle bakalım:Psikor bağıntısı nedir?
"-Bilmiyorum efendim.
"-Gitti hayatının % 20 si."
"-Peki şu soruyu cevapla bakıyım: Suyun kaldırma kuvvetini kim bulmuştur?"
"-Bilmiyorum efendim."
"-Gitti hayatının % 20si daha.Geriye ne kaldı % 60 şı."
"-Peki sana son bir soru balıkçı arkadaş: Dünyamızın çapı ne kadardır?"
"-Bilmiyorum efendim."
Prof.,balıkçının ezilmişliği karşısında kendini bulmuştu.Özgüvenin biraz daha güçlendiğini
hissetti.
Tam bu sırada Karadenizin suları kabarmaya başladı.Karadenizdi bu.Diğer denizlere benzemezdi.Bir anda öfkelenir,hırçınlaşırdı.Dalgalar yükselmeye başladı.Kayık da yükseliyordu.Neredeyse alabora olacaktı.Kayıkçı,karşısında yüzü korkudan sapsarı olmuş
adama avazı çıktığı kadar bağırıyordu: "-Sen yüzme biliyor musun ?"
Prof.,yalvaran bir ses tonuyla: "-Yüzme bilmiyorum.Ne olur kurtar beni !."
"-Yüzme bilmiyorsan gitti hayatının yüzde yüzü..."
Biraz sonra gelen büyük bir dalga kayığı alabora etmişti.Hayatla barışık olan kayıkçı,yü-
zerek kıyıya yanaşırken,profesör ise çoktan denizin sularında hakettiği yere gitmişti...başarısız insan tesellisi fıkraları vol. 1
-
arduinoda hazır kiti var onun 100 liraya halledersin maksimum üstüne ısıyı ölçer wireless ile hız arttırır internetten müzik açarsın
-
@futurist, psikor bağıntısını da ilk kez duydum :) bari yazan adam doğru dürüst yazsaymış..
ya bu tarz hikayeleri nerede başarız insanlar var onlar uyduruyor.. Burada eklediğim videolar yeterli bir şeyleri anlamana
http://tahribat.com/Forum-Yapmis-Oldugumuz-Interaktif-Oyun-White-Hat-Sniper-207267/2/#2579740
adamların geliştirdiği cihazların tarihlerine bak ve bir de 2015 yılında bizim hazır olarak yaptığımız şeylerle kendimizi avutmamıza bak.. İşte kafa var, kafa var..
unbalanced tarafından 04/Haz/15 03:00 tarihinde düzenlenmiştir -
unbalanced bunu yazdıfuturist bunu yazdıRobinson_Crusoe bunu yazdı
Son dönemlerde kaç tane elektronikci tanıdıysam hepsinin de bitirme ödevi çizgi siyah çizgi takip eden robot, başka bi şey öğretmiyorlarmı bu a.q, okullarında sizlere,
bunu öğrensinler ki zikzak çizgiye geçecekler :)
şaka bir yana öyle kolaymı. yap desem yapamazsın
Farada ya sormuş bir öğrenci ,bu yaptığınızı öğrenince ne işimize yarayacak?
faraday cevap vermiş: küçük bir çocuk doğduğunda ne işe yarıyorsa ....
arkadaş adına ben cevap vermek istiyorum sakıncası yoksa :)
yap dersen yaparım hem de alasını .. ama kime ne faydası var?
adamlar küçücük bir mikroişlemciye (adından belli) milyonlarca transistör sığdırıyorlar biz hala "hazır olan" devreyi yapıyoruz. Hadi kendileri tasarlasa amenna, internet buluyorlar hatta satın alıyorlar..
4 yıl bu adam bunu mu öğrenmiş? Araştırma denilen bir şey var... Burada ne araştırması var? Bu kadar hazırcılık bir bizde var.. Savunulacak hiç bir yanı yok.. Böyle boş mezun olan adamlara iş verenlere ...
Hocam 4 yıl da bu işi öğrenmiş adam gelip buraya konu açıp hazır şeyler peşinde koşmaz. Sıfırdan yapıp temelini, mantığını anlar. Ama türk milleti olarak hazırı ve eleştirmeyi pek severiz.
Ben okuduğum dönemde, bilgisayar mühendisliğini bitirip de hala bilgisayarı nereden açacağını bilmeyen insanlar tanıyorum. Sebebi, hocaların standart temel şeyler vermesi değildi.. Ama onlara sorarsan, diyecekleri; gittik C öğrendik kaç yıl önceki dil, bi Swift öğretmediler vs..
Yani olay sen de bitiyor, hocaların da mutlaka kıytırık yanları var ama tembel olan bizleriz :)
-
Hazir yapilmisi var
adamlar seri uretime gecmis :)