En Eski İnsan İskeleti Kaç Yaşında?
-
opusdei bunu yazdı
Nuh tufanı gerçektir. Kabul edip etmemeniz gerçeği değiştirmiyor. Ben bunun inançsal yönünde değilim. National Geographic gibi Birçok kaynak bununla ilgili belgesel hazırlamıştır. İzlerseniz belki fikirler azcık değişir. Birçok bilim adamı bunun doğruluğunu savunurken diğerleri de tam aksini iddaa ediyor. Ama her geçen gün dünyanın farklı yerlerinde nuh tufanına ait izler bulunuyor... herneyse konumuz bu değil. İş dini tartışmaya dönmesin.
ah be hacı keşke national belgeselini çekti diyene kadar o belgeseli izleseydin.
bir de birşeyi reddetmek için kanıta ihtiyaç yoktur, kabul etmek için kanıta ihtiyaç vardır.
mesajın birinde de "çok tanrılı din, mantık aramaya gerek yok" denmiş. tek tanrılı olunca mı mantık aranıyor öyle bi kural mı var? çoktanrılı deyip geçtiğiniz dinler, tek tanrılı dinlerden çok daha mantıklı.
Prometheus tarafından 03/Kas/13 14:57 tarihinde düzenlenmiştir -
Prometheus bunu yazdı
ah be hacı keşke national belgeselini çekti diyene kadar o belgeseli izleseydin.
bir de birşeyi reddetmek için kanıta ihtiyaç yoktur, kabul etmek için kanıta ihtiyaç vardır.
mesajın birinde de "çok tanrılı din, mantık aramaya gerek yok" denmiş. tek tanrılı olunca mı mantık aranıyor öyle bi kural mı var? çoktanrılı deyip geçtiğiniz dinler, tek tanrılı dinlerden çok daha mantıklı.
Hocam, bence siz de yanılıyorsunuz. Bir olayı kabul etmek ya da reddetmek için, kabul ya da ret nedeninizi sunarak kanıtlamak zorundasınız.
Örneğin, bir arkadaş önceki postlarda yazmış; "cebimde bir şey yok, kanıtla" diye. Evet, cebine baktığımızda cebin boş olduğuna tanık olur isek, bu kanıt sayılır. Daha bilimsel düşünelim, pantolonunun ya da ceketinin net ağırlığını biliyorsak, ağırlığını ölçtüğümüzde bir fark çıkmadığı taktirde - dünya üzerinde kütlesi olan her nesnenin bir ağılığı olacağından yola çıkarak - cebin boş olduğunu kanıtlamış oluruz. Ama tabi bu sav, karşı savı çürütmek için ortaya atıldığı için ben de, "dünya üzerindeki bütün boşlukları hava doldurur, dolayısıyla hava vardır" diyerek çürütebilirim de :)
Aynı başlıktaki yazılarıma bakacak olursanız, dünya üzerindeki bilgilerimizin yarısının teorik olduğunu söylemiştim. Bunların, reddedecek kanıt bulunamadığı ya da bu savları çürütebilecek (yani reddedilmesini sağlayacak) başka savlar ortaya atılamadığı için kabul edildiğini de söyledim.
Kısacası, bilimsel olarak bir olayın kabul edilmesi ya da reddedilmesi için kanıta ihtiyacınız vardır. Eğer hiçbir konuda kanıt sunamıyorsanız, o zaman ihtimaller dahilinde konuşmamız gerekir ve "olması muhtemeldir" ya da "olduğunu gösteren kanıt bulunamamıştır" diye yorumlarız.
edit: İmla
RaNGeR tarafından 03/Kas/13 15:11 tarihinde düzenlenmiştir -
RaNGeR bunu yazdıPrometheus bunu yazdı
ah be hacı keşke national belgeselini çekti diyene kadar o belgeseli izleseydin.
bir de birşeyi reddetmek için kanıta ihtiyaç yoktur, kabul etmek için kanıta ihtiyaç vardır.
mesajın birinde de "çok tanrılı din, mantık aramaya gerek yok" denmiş. tek tanrılı olunca mı mantık aranıyor öyle bi kural mı var? çoktanrılı deyip geçtiğiniz dinler, tek tanrılı dinlerden çok daha mantıklı.
Hocam, bence siz de yanılıyorsunuz. Bir olayı kabul etmek ya da reddetmek için, kabul ya da ret nedeninizi sunarak kanıtlamak zorundasınız.
Örneğin, bir arkadaş önceki postlarda yazmış; "cebimde bir şey yok, kanıtla" diye. Evet, cebine baktığımızda cebin boş olduğuna tanık olur isek, bu kanıt sayılır. Daha bilimsel düşünelim, pantolonunun ya da ceketinin net ağırlığını biliyorsak, ağırlığını ölçtüğümüzde bir fark çıkmadığı taktirde - dünya üzerinde kütlesi olan her nesnenin bir ağılığı olacağından yola çıkarak - cebin boş olduğunu kanıtlamış oluruz. Ama tabi bu sav, karşı savı çürütmek için ortaya atıldığı için ben de, "dünya üzerindeki bütün boşlukları hava doldurur, dolayısıyla hava vardır" diyerek çürütebilirim de :)
Aynı başlıktaki yazılarıma bakacak olursanız, dünya üzerindeki bilgilerimizin yarısının teorik olduğunu söylemiştim. Bunları, reddedecek kanıt bulunamadığı ya da bu savları çürütebilecek (yani reddedilmesini sağlayacak) başka savlar ortaya atılamadığı için kabul edildiğini de söyledim.
Kısacası, bilimsel olarak bir olayın kabul edilmesi ya da reddedilmesi için kanıta ihtiyacınız vardır. Eğer hiçbir konuda kanıt sunamıyorsanız, o zaman ihtimaller dahilinde konuşmamız gerekir ve "olması muhtemeldir" ya da "olduğunu gösteren kanıt bulunamamıştır" diye yorumlarız.
sen çok yanlış gelmişin hacı. bilimde yanlışlanabilirlik ilkesi vardır. heh işte sen ondan çok başka şey anlamışsın. kanıtın vardır. bu kanıtın yanlışlanabilmesi gerekir. bunun anlamı yanlışlığı ispatlanabilir demek değildir. incelenebilir olması demektir. yerçekimi mesela. her zaman deneyini yapabilirsin yanlışlamaya çalışabilirsin. nuh tufanını konuşalım. önce ispat sunman gerekir. bu ispatın da incelenebilir olması yani yanlışlanma ihtimalinin olması gerekir. sen kitaplarda yazıyor dersen bu yanlışlanabilir olmaz yani incelenebilir olmaz. "yanlışlanabilirlik" senin anladığın kelime anlamında değil.
dünya hakkında bildiklerimizin yüzde kaçının teorik olduğu önemli değil. burda gene çok yanlış gelmişin. yerçekimi teoridir biliyorsun değil mi? nedenini biliyor musun? ya da teori ne demek biliyor musun?
hiçbirşeyi "aksini ispatlayana kadar doğrudur" diye değerlendiremezsin. yok böyle bi kafa.
özet geçelim; bir iddiayı ortaya atan kanıtlar. "şu şu olmuştur, olmamışsa kanıtla" gibi bir cümle akla mantığa ve bilimum her türlü kavrama aykırıdır.
-
Prometheus bunu yazdı
sen çok yanlış gelmişin hacı. bilimde yanlışlanabilirlik ilkesi vardır. heh işte sen ondan çok başka şey anlamışsın. kanıtın vardır. bu kanıtın yanlışlanabilmesi gerekir. bunun anlamı yanlışlığı ispatlanabilir demek değildir. incelenebilir olması demektir. yerçekimi mesela. her zaman deneyini yapabilirsin yanlışlamaya çalışabilirsin. nuh tufanını konuşalım. önce ispat sunman gerekir. bu ispatın da incelenebilir olması yani yanlışlanma ihtimalinin olması gerekir. sen kitaplarda yazıyor dersen bu yanlışlanabilir olmaz yani incelenebilir olmaz. "yanlışlanabilirlik" senin anladığın kelime anlamında değil.
dünya hakkında bildiklerimizin yüzde kaçının teorik olduğu önemli değil. burda gene çok yanlış gelmişin. yerçekimi teoridir biliyorsun değil mi? nedenini biliyor musun? ya da teori ne demek biliyor musun?
hiçbirşeyi "aksini ispatlayana kadar doğrudur" diye değerlendiremezsin. yok böyle bi kafa.
özet geçelim; bir iddiayı ortaya atan kanıtlar. "şu şu olmuştur, olmamışsa kanıtla" gibi bir cümle akla mantığa ve bilimum her türlü kavrama aykırıdır.
Hocam bana yanlış gelmişsin diyorsunuz ama dediklerimi çok yanlış anlamışsınız.
Ben size "aksini ispatlayana kadar doğrudur, yanlıştır" demedim. Demem de. Teori kelimesini kullanarak belki hata yapmış olabilirim, sav kelimesini kullanmam daha doğru bir yaklaşım olacaktır. Ancak konumuz bu da değil.
Ben, bilimsel olarak bir sav ortaya atıldığında bu savın gerekçesinin sunulması gerektiğini ama bu sav için kanıt olabilecek olgular (deney vs) olmadığı müddetçe kabul edilebilir ya da reddedilebilir olmadığını savunuyorum. Yani, "Nuh tufanının olduğunu kanıtlayamadığımız için yoktur" diyemezsiniz. Kanıtlayamadığımız olaylara "kanıt bulunamamıştır" diyebilirsiniz, çünkü olmadığına dair kanıt da gösteremezsiniz. Gösteremezsiniz, çünkü böyle büyük bir tufanın jeolojik olarak bile sayılamayacak kadar süre içinde geçtiği (ve bu yüzden jeolojik olarak bir değişikliğe neden olamayacağı için) ve bu olay sonrasında kalan kanıtların üzerinden geçen zaman boyunca yok olmasının beklenmesinden ötürü (atmosfer şartları, aşırı ısı, bölgesel tahribatlar vs.) kanıt bulmak çok zor bir ihtimal olduğu söylenebilir.
Bilimde yanlışlanabilirlik ilkesi; bir olayın ret veya kabulü için ortaya sunulan kanıtların kesinliğini test etmek amacı ile kullanılır. Yani; ortaya bir sav attınız, sav olarak kalır. Doğruluğu ya da yanlışlığı bakımından bir şey söyleyemezsiniz. Ama bu savı ortaya attıktan sonra sunduğunuz kanıtlar "yanlışlanabilirlik" ilkesine göre değerlendirilerek, savı destekleyen kanıtların incelenmesi yolu ile savın gerçekliğini gerekçeleri ile birlikte değerlendirirsiniz.
-
evrim teorisi kadar saçma birşey olamaz
şahsen ben kendimi maymunlarla bir tutmam.maymunlardan evrildiğimizede inanmam
ilahi kitaplarda yeryüzü sınavlarla dolu denir.maymun-insan iskeleti arasındaki benzerlik bir sınavdır
neye inandığınız sizin seçiminiz
-
aslında sıradan bi beyne sahip biri için bile evrim teorisini kabul etmek bir sorun değil. fakat işin içine din girince sıradan beyin söz konusu olamıyor. mantıklı bir kafa, uzmnların incelemelerini görecek ve işi bilenin lafını kabul edecektir. kimse kendi arabasını kendi yapıp binmez, uzman bilgisine güvenip onların yaptığını alır biner.
inanç öyle birşey ki adam maymundan geldiğimizi iddia edildiğini sanacak kadar evrim teorisine yabancı ve cahil fakat katiyen red içinde. önce bi öğren sonra gel beraber reddedelim.
-
olaylar karışmış yardım lazım mı ateistler
-
RaNGeR bunu yazdıKrypT bunu yazdı
Ben kimseye aptal demiş miyim? Ben sana basit bir soru sordum. Sen de doğrudur, değildir demedim diyorsun. Ve bunu cahil olmadığın için beyan ettiğini dile getiriyorsun. Yani şimdi dev bir kurtun Ay'ı yuttuğununun doğru olmadığını söylemek cahilce mi?
Sen iyice ad hominem olaylarına girmeye başladın. Bak, ben sana düzgünce soruyorum hala. Bilim daha bu hikayenin doğruluğu hakkında yorum yapacak kadar ilerleyemedi mi?
Bu sorunun yanıtını defalarca vermiş bulunuyorum ama inatla okuduğunuzu anlama nezaketini göstermeden aynı şeyi yapıyorsunuz. Ben size ne dedim, bu tip hikayeler yaşanmış olaylardan kaynaklanan ve insanların bir şeylere inanma ihtiyacı sonucunda ortaya çıkmış "abartı" hikayeler olabildiğini söyledim.
Böyle bir hikayeyi "yok yahu, dev bir kurt Ay'ı yutabilir mi hiç" gibi bir düşünce ile ele alırsak, elbette cahilce olacak. Bilimden zerre kadar nasibini alamamış insanların düşünce yapısına girmeyin. Bilimsel anlamda düşünmek, her yönü ile incelemek demektir, yalnızca doğru ya da yanlış olarak değil. Bilimsel düşünce demek, soru sormak demek. Neden, nasıl, ne zaman, nerede, kim gibi soruları sorarak, detaylı yanıt bulabilmektir bilimsellik. 2-3 yanıt önce bunun size abartı olabileceğini söylediğim halde, karşısındakini dinlemeden konuşan sabit fikirli dedeler gibi aynı şeyi sorup duruyorsunuz :P
Madem dini reddederek bilimselliği ön plana alıyorsunuz, öyleyse bilimsel olarak düşünmek zorundasınız. Bir olayın doğru ya da yanlış olduğuna takılmamalı, böyle bir olayın hangi etkenler nedeni ile nasıl ortaya atıldığına dair düşünce belirtmeli, fikir ortaya atmalısınız. Bunun yanı sıra, bir olayı kabul etmek ya da reddetmek için kanıta ihtiyacınız vardır. "Doğrudur" ya da "yanlıştır" demek, kestirip atmak demektir ve bilimsellik ile uzaktan yakından alakası yoktur.
edit: İmla
Sürekli aynı soruyu tekrarlıyorum çünkü soruma hala cevap vermedin. Son kez tekrarlıyorum; bilim Fenrir ve Ay soruma yanıt verebilecek kadar gelişmedi mi?
-
KrypT bunu yazdı
Sürekli aynı soruyu tekrarlıyorum çünkü soruma hala cevap vermedin. Son kez tekrarlıyorum; bilim Fenrir ve Ay soruma yanıt verebilecek kadar gelişmedi mi?
Eğer ben son üç yanıtımda bunun abartı olabileceği konusunda yorum yaptı isem, bu kadar kanıt sunma hakkındaki düşüncelerimi belirttikten sonra elbette ki bunun bilimsel olarak doğru olamayacağını belirtmiş oluyorum. Ve bu konu üzerinde bu şekilde bir fikir belirtti isem, elbette teknoloji ve bilim bu tip efsanelerin doğru olamayacağını kanıtlayabilecek kadar gelişmiş demektir. Bununla yetinmeyerek üzerine nasıl böyle bir olayın ortaya çıkabildiği konusunda geçmişten günümüze kadar sayısız kez farklı biçimlerde gerçekleşmiş olaylar abartılarak orjinalinden çok daha farklı efsanelere dönüştüğünü söylüyorum. Kanıt konusunun üzerine basa basa konuşan bir insanın, abartı olduğunu söylediğinde bunun doğru olamayacağını, dolayısıyla bilimin bu tip efsaneleri yalanlayabilecek kadar geliştiğini düşündüğünü anlamak bu kadar mı zor? Ama yok, illa gözünüze sokacağız. Neyi neden yazmış, yazar burada ne demek istemiş diye bir düşünce yok Allah'a şükür.
Sen karşındakini dahi anlamaya çalışmayan, sadece karşındakini küçük düşürüp veya yanıldığını kanıtlamaya çalışan, yalnızca işine gelen yanıtları isteyen, verilebilecek başka tipteki yanıtları sanki insanlar hiç onları söylememiş gibi davranan birisin. Sen kendini dinden çok bilimsel olguların yanında tuttuğunu sanıyorsun ya ona yanıyorum.
Seninle daha bu konuyu konuşmayacağım. 3 defadır herkesin kabul edebileceği, ama sizin işinize gelmediği için yanıt olarak kabul etmediğiniz sözleri sarfediyorum, ama boşunaymış. Ne kadar uğraşılırsa uğraşılsın, insanın düşüce tarzı değiştirilemiyor vesselam.
Sana kendi dünyanızda barış ve huzur diliyorum. Son kez tekrarlamalarınızla mutluluklar.
RaNGeR tarafından 05/Kas/13 17:53 tarihinde düzenlenmiştir -
İyi ki en eski insan iskeleti kaç yaşında diye sormuşum. Şuraya bak konu Nuh Tufanına kadar gitti.