Forum
Aktif konular
Üyeler
Kurallar
Arama
Kore Savaşı Üzerine... Kore Savaşı Üzerine...
-
kafkafkaf bunu yazdı:
-----------------------------
Nazım hikmetle ilgili başlık açın orada konuşalım, burada kore savaşını konuşuyoruz.
-----------------------------Lafı geçtiği için cevap hakkı doğdu, bende cevapladım. Uzatmak gibi bir niyetim yok zaten.
-
O bahsettiğiniz şiir Kore savaşı ile ilgili olan şiiri. Bir sürüsünden bir tanesi.. Ben yazayım size bakın neler demiş :
MEKTUP
Veli oğlu Ahmet General Klarkın piyade eri Kore
Bugün Çarşamba, Kasımın biri.
Bu gün beş bin yıllık Çin bastı dört yaşına.
Pekinde geçilmiyor türkü sesinden.
Yollara döküldü millet
Yediden yetmişine,
hepsin de mavi işbaşı elbisesi.
Pekinde fağfur kulelerde güneş
kırmızı sütunlarında ak güvercinler.
LI-Çan-Çen'le konuþtum, Ahmet,
Hunan köylülerinden.
Uzun ak sakallı tel tel,
alnı Çin yazısı gihi kırışık.
Dedi ki bana:
toprağım yoktu.
var.
öküzüm yoktu,
var.
insandan sayılmazdım,
insanım artık.
Daha da güzel günler göreceğiz, diyorlar,
yalan değil.
göreceğiz.
İşte ben
Li - Çan - Çen
yoklar geri dönmesin
varlar yok olmasın daha da güzel günler görelim diye
oğlumun birini okula yolladım
öbürünü Koreye...
Li - Çan - Çenin oğlu bu yüzden orda,
ya sen?
Pekin günlük güneşlik,
Korede yağmur mu yağıyor Ahmet?
Yüzükoyun sürünüyor musun çamurda
peşince namlunun?
Ela gözlerin dumanlı,
kabarmış damarları alnının
kimi öldürmeğe gidiyorsun?
Yedi deniz ardında kaldı Anadolu
Hane halkıyla beraber.
Onlar bu yıl vermedi vergiyi.
Öldü sarı öküz,
dayı oğluna göründü gurbet
kimi öldürmeğe gidiyorsun Ahmet?
şu ellerine bak,
sapanın sapından koparılan ellerine.
Akşamları sofrada, çıra ışığında
bazlalmayı bölen onlardı.
Sarı öküzün ve Ayşe kızın yüzünü
onlar aynı şefkatle okşardı,
ve ağanın karşısında çaresizlikten, öfkeden,
enseni kaşırlardı.
Köy kıyısından geçen yolculara
kaç kere yol gösterip su verdiler
ve en kederli,
en yorgun,
en tembel günlcrinde senin
senden ayrı yaşayıp düşünmekte devam ederdiler.
Onlar
ellerin
şimdi kan içinde bileklerine kadar,
kimi öldürmeğe gidiyorsun Ahmet?
Başka bir orduyu da gördü bu memleket.
büyük kuzeydendiler.
Japon zulmünü yendiler.
Diktiler yemiş fideleri gibi bu toprağa
bahtiyarlığın imkanlarını,
hem de karşılığında hiçbir şey beklemeden.
Sonra dönerken evlerine
şu sözlerle uğurlandılar:
-bağışlayın bizi kardeşler
dilediğimiz kadar
kılamıyorsak aşikar
minnetimizi sözlerimizde.
Yaşıyacak hatıranız, kardeşler,
Fabrikalarımızın tüten bacalarında,
sırmalı dağlarında ekinimizin
ve içi gülen gözlerimizde.
Hani bahar sabahları vardır, Ahmet,
çıkarsın evden
karşında bir müjde gibidir dünya.
İşte böyle bir dünyaydı artık Kuzey Koreli için
her sabah
her akşam
her gece memleket.
Söz hürriyetindi. Toprağı bölüşmüştüler.
Demiryolları
altın,
gümüş,
kömür,
ovada yağmur,
dağda rüzgar
deniz
bulut,
güneş
çocuk bahçeleri, hastaneler, okullar
ve fabrikalar milletindi.
Bahtiyardılar.
Kimi öldürmeðe gidiyorsuun Ahmet?
Bu toprakta gerçekleşen kendi hasretini mi?
Korede yağmur mu yağıyor?
Evini yaktığmız çocuk
anasının ölüsüne kapanarak
haykırıyor mu altında yağmurun?
Yoksa onu görmüyor musun bile?
Yoksa artık kanıksadın mı?
Yoksa, Amerikan askeri Þin-Þana girdiğinde
sen de beraber miydin?
Gördün mü insanların çırıl çıplak soyulup
benzinle yakıldığını?
Sen de Japon palasıyla kelle kestin mi?
Belki de Samvandaydın?
Ağaçlara saçlarından asılan insanlara
nişan aldın mı sen de?
Gebe kadınların ırzına geçip
sonra dövdün mü öldürene kadar?
Biliyorum,
San-sen Ri'de gözlerini oydukları çocuğun
fotoğrafını çektiler
hatıra diye.
Bu hatıranın sende de bir kopyası var mı?
Biliyorum,
Vu-Mal-Þoyu alnından mıhladılar duvara,
bir kaatla beraber.
İşçiydi, on bir çocuk babasıydı.
Ve geniş alnıyla birlikte mıhlanan kaat
emek kahramanlığı diplomasıydı.
Bilmeyen var mý ?
Yaktınız ekinleri, şehirleri uçurdunuz.
Ve onların en ucuz ölüm aleti sendin, Ahmet,
vebalı farelerinden de ucuz.
Korede yağmur mu yağıyor?
Dinecek.
Ya defolup gideceksiniz,
ya denize dökecekler sizi.
Ne halt edeyim? deme Ahmet,
teslim ol.
Haneni,
köyünü, memleketini seviyorsan şu kadarcık,
teslim ol.
Haneni,
Köyünü
memleketini,
seni, celebe satanlara
söylenecek bir çift sözün varsa Ahmet,
teslim ol.
Yitirmedinse insanlığını
çoluk çocuk naşıyla dolu bir çukurda,
teslim ol.
Biz Türkler yiğitizdir.
Yiğitliğin zerresi kaldıysa sende,
teslim ol.
Teslim ol ananın başı için,
Teslim ol Türk halkı adına,
Ahmet, kardeşim,
kardeşlerine teslim ol.
1952
Ayrıca,
KORE'DE ÖLEN BİR YEDEK SUBAYIMIZIN
MENDERES'E SÖYLEDİKLERİ
DİYET
Gözlerinizin ikisi de yerinde, Adnan Bey,
iki gözünüzle bakarsınız,
iki kurnaz,
iki hayın,
ve zeytini yağlı iki gözünüzle
bakarsınız kürsüden Meclis'e kibirli kibirli
ve topraklarına çiftliklerinizin
ve çek defterinize.
Ellerinizin ikisi de yerinde, Adnan Bey,
iki elinizle okşarsınız,
iki tombul,
iki ak,
vıcık vıcık terli iki elinizle
okşarsınız pomadalı saçlarınızı,
dövizlerinizi,
ve memelerini metreslerinizin.
İki bacağınızın ikisi de yerinde, Adnan Bey,
iki bacağınız taşır geniş kalçalarınızı,
iki bacağınızla çıkarsınız huzuruna Eisenhower'in,
ve bütün kaygınız
iki bacağınızın arkadan birleştiği yeri
halkın tekmesinden korumaktır.
Benim gözlerimin ikisi de yok.
Benim ellerimin ikisi de yok.
Benim bacaklarımın ikisi de yok.
Ben yokum.
Beni, Üniversiteli yedek subayı,
Kore'de harcadınız, Adnan Bey.
Elleriniz itti beni ölüme,
vıcık vıcık terli, tombul elleriniz.
Gözleriniz şöyle bir baktı arkamdan
ve ben al kan içinde ölürken
çığlığımı duymamanız için
kaçırdı sizi bacaklarınız arabanıza bindirip.
Ama ben peşinizdeyim, Adnan Bey,
ölüler otomobilden hızlı gider,
kör gözlerim,
kopuk ellerim,
kesik bacaklarımla peşinizdeyim.
Diyetimi istiyorum, Adnan Bey,
göze göz,
ele el,
bacağa bacak,
diyetimi istiyorum,
alacağım da.
25 Haziran 1959
Ayrıca gene Kore üstüne bir şiirinden:
...................
ŞEHİTLER;
KUVAY-I MİLLİYE ŞEHİTLERİ!
SİZ TOPRAK ALTINDA DERİN UYKUDAYKEN,
DÜŞMANI ÇAĞIRDILAR!
SATILDIK!
UYANIN!
..............
Bugün Kuzey ve Güney Kore'nin, NATO'nun, ABD'nin, Türkiye'nin ne durumda olduğu ortadadır... Güney Kore'de olduğu gibi, İncirlikte de bir Amerikan üssümüz oldu...
Yapmayın gözünüzü seveyim...
Gelmeyin bu yarım akıllıların gazlarına.... Bakın çoğu kişi bunu kurtuluş savaşı sırasında askere teslim ol dedi diye bilir. Temcit pilavı gibi olmuştur artık....
Ne diyim abicim bilmiyorum ki....
Yukarıdakileri olduğu gibi başka bir siteden aldım. Aynı şeyler tartışılmış, konuşulmuş.Şiirde budur. Buyrun. -
Hoca kesinlik söz konusu değil ki ama asla NAZIM HIKMET RAN isminin boyle bir siiri yoktur.
Bir idda 16-18 yaslarinda yazip amator bir dergide yayinladigi hakkinda.Kaldi ki o iddaa ya gorede siiri okumayi bilen adamlar "burjuva kemal" danlamini ikartmiyor , noktamasiyla viruguluyle farkli anlamlar cikiyor , siirin resmiyeti olmadigi gibi bin cesitte iddaa vardir iddalari arastirirsaniz karsiniza cikar bu nedenle kesinligi olmayan bir olayla bir tartismaya girmem....Ayriyetten Ataturk kucuk milli bir burjuvazidir.Simdi burjuva demenin neresi hakaret.Bir insan burjuva olabilir , simdi istanbulda adam yerli sanayici , memlekete yatirim yapmis 2tane fabrika acmis bu ulusal burjuvazidir .Bu adam kotumudur bu adam vatan hainimidir , bu hakaretmidir.
Su nazim hikmet'in teslim ol dedigi siirden birtane yanlis gosterin bana.
-
Kelimeleri iyi anlamlandırabileceksin ki gereksiz tartışmalar olmasın.Neymiş burjuva;
TDK'ya göre ilk anlamı; 1)Şehirde yaşayıp özel imtiyazlardan yararlanan 2)Orta sınıftan olan, kent soylu.
Eğer o şiir Nazım Hikmet'inse ve oradaki burjuva kelimesinden sen bu anlamı çıkartabiliyorsan,bu niyet okumadan öteye gidemez..
Kore savaşına katılmasaydık şöyle olacaktı böyle olacaktı,geçiceksin bunları.Irak'ta şu şu şu ülkeler var,30 milletten asker var falan..Neden Amerika'nın işgal ettiği yerler üzerinde ben BARIŞ GÜCÜ olarak bulunayım?Barışı ben mi bozdum ulan da ben BARIŞ GÜCÜ olayım?Bir Kosova'da Bosna Hersek'te BARIŞ GÜCÜ olmayı anlarım,benim Asganistanda BARIŞ GÜCÜ'nü komuta etmemin ne manası var..Ha görev alınınca en layığıyla bu işi TÜRK ASKERİ yapar,hiç şüphem yok..
Benim Kore'de ne işim vardı?Katılmasaydık komünizm dalga dalga yayılacak ucu bize mi dokunacaktı..Forumda Amerikalı komutanın anlattığı anıya göre,binlerce Çin Askeri tarafında kuşatılmış az sayıdaki TÜrk Askeri,başarılı bir şekilde,o zor durumda,süngüyle kuşatmayı yarabiliyorsa,kendi vatanımızdayken olası bir Komünist işgalini neden bertaraf edemeyelim?Yabancı bir ülkeyi korurken kahramanlığın en Yücesini gösteren Türk Askeri,mevzu bahis vatan olunca kahramanlığın en alasını gösteremez mi ve defalarca göstermemiş midir???
Velhasıl kelam;Amerika'nın her HIYARIM var diye bağırdığında,elinde TUZLUKLA koşarsan,gün gelir TUZ da kalmaz..
Amerika'nın ön kuvvetliğini üstlenmeye hiç bir zaman lüzum yoktur..
TAM BAĞIMSIZ TÜRKİYE!
-
Comp. o şiirde ne yanlış olabilir ki. Karatahtanın dediği gibi okumak var anlamak var.
-
edit
-
Savaşı çıkartan kimler , öncelikle ona bakalım .
Komünistler Güney Kore'ye saldırdı , Kuzey Koreliler de Güney Kore'ye saldırı sırasında , zamanında birlikte yaşadıkları ırkdaşlarını hunharca katletti .
Daha sonra noldu , masum bir devletin işgaline batılı devletler karşı çıktı ve Kore'ye asker yollandı . Şimdi biraz ileri görüşlü olalım .
Türkiye Kore'ye asker yollamasa ve Kunuri'de Çinliler kazansa , zaten çekilme hazırlıklarına başlamış olan batılı devletler Güney Kore'yi terketse ve bu savaşı komünistler kazansa , sırada kim vardı ?
Savaşı kazanmanın getirdiği moral ile komünistler , Türkiye'yi istila edecekti . Diyorsunuz ki ABD buna izin vermezdi . Doğrudur , vermez fakat , ABD'nin sikinde olan yer Boğazlar , getirir donanmasını çeker Boğazlara , kralı gelse de işgal edemez Boğazları . Ya Ardahan , Kars ? Sovyetlerin işgal etmek istedikleri yerler ABD'nin sikinde bile değil ki bu yüzden hiç bir şey olmaz , gelir Sovyetler kurulur doğuya , daha da güçlendikten sonra iki koldan işgal ederler . Buna kafanızın basmaması doğal zira nazım hikmetof denilen vatan haini köpeğin iki şiirini okuyup , gelip burada Kore Savaşı stratejisyeni kesiliyorsunuz . Kaç kitap okudunuz Kore Savaşı hakkında cidden çok merak etmiyorum , zira bir çoğunuz bir bok bilmeden konuşan insanlarsınız . Ben Genelkurmayın kitaplarını bile okudum ki bunları sadece bazı sahaflardan ve askerlerden temin edebilirsiniz . Celal Dora'nın , Tahsin Yazıcı'nın anılarını okudum . Savaşı bizzat yaşayan insanlarla konuştum .
Türkiye asker yolladı , tüm dünyaya ne kadar kaliteli ve şerefli olduğunu gösterdi . Kore'de üstün başarılarından dolayı Distinguished Service Cross alan askerlerimiz bile oldu . Kunuri'yi kazandıktan sonra (bilmem bunun değerini anlayabilir misiniz) tüm dünyada gazetelerde bizden bahsedildi . Bunun sonucunda Türkiye NATO'ya girdi ve Sovyetlere karşı bir saf tuttu , beraber savaşacağı müttefikler buldu kendine . Bunların batılı olmasına bile kızıyorsunuz minnacık beyninizle , batılılar dostumuz tabi değil fakat olaya biraz militar mantıkla yaklaşırsanız o beyinle bile anlayabilirsiniz ne demek istediğimi . Şu an Türkiye ABD ve İsrail'e rest çekse ve arasını bozsa , olası bir savaşta kiminle saf tutacak ? Ulan Türkiye'nin şuanki taşşağı nedir ki o zaman ne olsun . Elinde mavzeri olan askerimiz haricinde hiç bir şeyimiz yoktu . Sovyetlerde ise T-34'ler , Katyusha'lar , mükemmel büyüklükte filolar vardı . Türkiye Kore'ye asker yollamasa , orada bir destan yazmasa , komünist köpekleri Kore'ye gömmese , NATO'ya giremeyecekti ve şu an slav dölleri olarak bunu konuşuyor olacaktık .
Maşallah görüyorum da , hepiniz Atatürkçü kesiliyorsunuz yeri gelince , ama bu ne tezattır ki götünüz sıkışınca "komünistim ama kemalistim." diyorsunuz . Cidden komik duruma düşüyorsunuz .
"Türkler Amerika'nın götünü kollamaya gitti." ---> Hele şu dangalaklığın daniskası . Yahu ABD gibi koskoca bir devlet , götünü bir tugay Türk askerine mi emanet edecek ? Kimsenin götü savaşta sağlam değildir , her müttefik her müttefiğin götünü kollamakla yükümlüdür . Anlaşmadır bu , bin yıllardır savaşlarda dostlar böyle hareket eder , bin yıllarca da böyle devam edecektir . Fakat sizin kafanızda "menderes kötü" olayı olduğu için bunu aşamıyorsunuz . Evet , menderes vatan haini köpeğin biridir , ama bu kararı doğrudur arkadaş , bu kararın doğruluğunu bir nebze aklı olan herkes anlayabilir .
Üşenmedim bu kadar yazı yazdım aydınlanın , bir şeyleri anlayın diye , boş laf yapacak olan varsa (ki olacaktır) baştan hiç yazmasın , siz zamanında pokemon peşindeyken ben bunları araştırıyordum . İki nazım piçinin şiirlerini okuyup da bana Kore Savaşı'nı anlatmaya kalkmayın !
-
chingis , o kadar yazmissin yeni yetme ulkucu genclerin mantigindan zerre adim atamissin.git bak konuyu oku once , ilk postumda ben degerlendirmisim , gercekleriyle birlikte ,bu boyle oldu bunun sonucu bu oldu , bu boyle oldu onun sunucu su oldu diye resmi olan olaylar.sen gelmissin slav dolu olacaktik,komunist itler, nazim pici , kendi dogrularin olabilir ama dunya gercegi uzerinde olan biteni aktarmisim ben ,sen onca seyi gormemis lagaluga yapmaktan oteye gecemiyorsun...bensana zararlarini siralamisim sen bana dunya basini bizden bashetti demissin :D
ayrica en nefret ettigim seydir , kufur et hakaret et ama niyet okuma arkadas , sen nerden biliyorsun benim veya baskalarinin bu savasi arastirip okumadigini , ben kendi yaptigim programima kayitli ve ese dosta arkadasa gidip gelmeyen 800-900 belki 1000 in uzerinde herturlu gorusu icinde barindiran bir kutuphanem var, okudugum kitaplardan olusan...dedigim gibi niyet okuma.
-
ComputerWolf bunu yazdı:
-----------------------------chingis , o kadar yazmissin yeni yetme ulkucu genclerin mantigindan zerre adim atamissin.git bak konuyu oku once , ilk postumda ben degerlendirmisim , gercekleriyle birlikte ,bu boyle oldu bunun sonucu bu oldu , bu boyle oldu onun sunucu su oldu diye resmi olan olaylar.sen gelmissin slav dolu olacaktik,komunist itler, nazim pici , kendi dogrularin olabilir ama dunya gercegi uzerinde olan biteni aktarmisim ben ,sen onca seyi gormemis lagaluga yapmaktan oteye gecemiyorsun...bensana zararlarini siralamisim sen bana dunya basini bizden bashetti demissin :D
ayrica en nefret ettigim seydir , kufur et hakaret et ama niyet okuma arkadas , sen nerden biliyorsun benim veya baskalarinin bu savasi arastirip okumadigini , ben kendi yaptigim programima kayitli ve ese dosta arkadasa gidip gelmeyen 800-900 belki 1000 in uzerinde herturlu gorusu icinde barindiran bir kutuphanem var, okudugum kitaplardan olusan...dedigim gibi niyet okuma.
-----------------------------Karşındaki bilgili insana saygın yok ki bir kere hoca , yeni yetme ülkücüymüş , laga lugaymış , bilmem neymiş . Hani desen "hoca o kadar yazmışsın , ama kusura bakma anlamadım." anlarım , üşenmem , seve seve anlatırım , ama gel gör ki bunu yapacak kadar bile saygın yok .
Küfür ve hakaret etmişimdir , bu konuda ederim , oraya vatan uğruna savaşmaya giden insanlardan nazım itini yüksek tutarak , onlara ticari mal muamelesi yapan insanın katli vaciptir .
Benim İkinci Dünya Savaşı , Kore Savaşı vs. gibi Harp Târihi konularında bilgim yoğun , diğer alanlarda da var da , kimseyle diğer konularda oturup böyle ciddi bir tartışmaya girmem bilgim yeterli değilse , ama eminim ki şu konuda benim yazdıklarıma bok atmaktan başka yapabildiğiniz/yapabileceğiniz hiç bir şey yok .
-
okuma kitligin varmi , yada anlama.Sen benim ilk postuma bak ,birde kendi postunu yan yana koy ,hangisinde bilgi var , hangisinde arastirma var otur dusun.
sonrada git kendine kendinle ayni fikirde birisini bul ,birbirinizi pofpoflayin.Yada otur benim yazdigim posta yonelik arastirman bilgin varsa , anti tezin varsa otur yaz.
---ilk postum--- konumuzda bu !
Tarih 12 Temmuz 1947 birileri ABD ile "ikili anlasmalar" olarak bilinen bir anlasma imzaladi.Turk subaylari ABD'ye gidip egitim alacaklardi bu anlasma ile.
19 Eylul 1950 , yola cikiyor Mehmetcikler ...NATO uyesi falan degiliz o zamanlar.NATO nedir bilmeyenlar icinde Kuzey Atlantik Pakti Orgutu(North Atlantic Treaty Organization) Sosyalist ve Komunist tehlikelerden AVRUPA ulkerini korumak icin kurulmus bir orgut ve AVRUPA ulkeleri ibaresi ilk kurulus resmi belgesinde yer almaktadir.Gerci SSCB yikildiktan sonrada NATO devam etmistir , demekki sosyalist-komunist tehlikelerin otesinde bir kurulus.NATO(ABD) nin izledigi stratejiyi tarihsel bir kronoloji seklinde listeyip bakarsaniz ve o donem savasta olan ABD'nin neden silah ticaretindeki payinin arttigini gorebilirseniz , butun bunlarin ABD'nin silah ticaretine endeksli oldugunu gorursunuz.
Turkiye NATO ya 25 Subat 1952'de uye olmustur.Biz NATO emrine 1950'de asker gonderiyoruz.
NATO'ya uye olduktan ABD usleri , strateji merkezleri ulkemize kurulmaya baslandi , en basit ornegi INCIRLIK.NATO uyesiyiz diye kendi topraklarimizaen buyuk dusmanlarimizdan birisi olan ABD'nin askeri uslerini kurduk.Milletimize de ,NATO uyesiyiz dedik.
1954'te usler acilabilir diye anlasildi ...
Yil 1966 ulkemizdeki us sayisi 110-120 arasi bir sayiya ulasti toplamda 40-50 milyon metrekare vatan topragi demek.
Yil 1986 NATO ile yapilan yeni bir anlasmaya gore "Turkiye ister aktif olarak savasa girsin veya girmesin , askeri ve sivil hava alanlarini ABD'nin komutasi altina vermek zorundadir , ek olarak bu askeri - sivil hava yolunu kullanan ABD askerlerinin yeme-icme-lojistik-barinma vs gibi ihtiyaclarinida karsilamakla yukumludur.
NATO'da en cok asker bulunduran 2.ulke konumuna geliyoruz.Neden ?
Turk askeri cesurdur , Turk askeri iyi savasir , Turk askeri savascidir ...(bunlardan kimsenin suphesi olmasin ama nedeni bu degil)
ABD Dis Iliskiler Bakani John Dulles resmi bir aciklama yapar "En ucuz askeri Turkiyeden temin ediyoruz tanesi 23 sent" der.Yani 50bin Amerikali askere verilen ucretle 800-900 bin tane Turk Askeri alinabiliyor(evet birileri satiyor).Gunumuzde de Turk Askeri NATO'ya en ucuza giden asker statusundedir.
Ve sonuc...
NATO(ABD) ve uye ulkelerin cogu , hepmizinde bildigi gibi teror orgutu pkk ya acik destek vermektedirler.Tarihimizi bilenler iyi bilirler Osmanli Fransa'yi kac defa zor durumdan kurtarmistir , sonuc : Osmanli'nin Yikilma Donemi - Fransa Iliskileri.
ABD ile muttefigiz diyoruz , sonuc : herkes biliyor...
Kore'den bize kalanlar , tarih boyunca her zaman oldugu gibi askerimizin kahramanlik hikayeleri ile gurur duyduk.Askeri disiplinlerini koruduklarini , verilen gorevi sorgulamadan emri yerine getirdiklerini(bir askerin yapmasi gereken budur) butun dunyaya gosterdik.Ama sunu belirtelim ki Turk Askerinin buyuklugunu kimseye ispatlama gibi bir cabamiz yok...
NATO uyeliginden bu yana , ABD'nin ortadoguya uzanan ayagi olduk , ezildik .Teror belasiyla karsi karsiya kaldik , en buyuk muttefigimiz dedigimiz ABD'nin gudumunde terorle karsi karsiya birakildik.ABD-pkk iliskisine inanmayanlar Esref Bitlis'i arastirsinlar , gerci bugunlerde Esref Bitlisi Ergenekon oldurmustu(!) :D...
Vene vidi vici hacilar... ATATURK'UN HEDEFI - - - > ISTIKLAL-I TAM TURKIYE !
Kısayol
Şikayet
Özel Mesaj
Alıntı yap
Cevapla