ÖSS (Bıktım,Bıktım,Bıktım)
-
sınav mı salla gitsin amk 3.yılımda kazandım 25 gün okudum canım sıkıldı okulu bıraktım 2 yıl bosa gitti 5. senem 4. öss girisim olacak hala daha umrumda deil.. subatın sonuna kadar netlerde bi artıs olacagını sanmıyorum ama marttan sonra kendini topladın topladın toplamadın güme gidersin.. sınavı stres etmene gerek yok bırak sınav derde düssün..
-
Kazanamayacağım dersen kazanamazsın. Kazandım dersen kazanırsın. Bu lafımı unutma, hep olumlu düşün ve ''kazandım!'' de. Unutma sen zaten kazandın.
-
azimle sıçan mermeri delermiş :) fazla stres de yapmana gerek yok. illaki bi yere kapat atıcaksın .. bende bt ve prog.bölümüne kapağı attım hemde kayıp bi senem oLmadan :) şimdi amacım da rene gibi 4 yıllığa geçiş yapmak .. ayrıca yine diyorum dersLer zor ama harbi rene ye helal olsun :):):):):)
-
oo takmıcaksın gardaş...ben ea2'yi hiç açmazdım denemelerde...ama şimdi rüyamda göremeyecegim deneme sonuçları yapıyorum...en son ea2'den 246yı gördüm...çok şükür iyi gidiyo...bence biraz gayrat ederek başarabilirsin...biraz diyorum çünkü ben etütlere girmeyen dersaneden sonra cafe cafe dolaşan batak oynayan...ama planlı olarak hergece ders çalışan bir öss magduru olarak bişeyleri başarmaya çok yakınım..bence herkes yapabilir...sadece planlı programlı olmak yeterli...
-
kardeş derhanennin netleriyle ÖSS ninkiler bir olmaz ona yakın olur sen netlerim düştü amk ben yapamıcam die bırakırsan sittin sene olmaz bu iş EMEK YOKSA ZAFER DE YOKTUR. sen her zman deve kuşu gibi kafanı derse gömme tabii birazda hobi lerinle ilgilen onlar seni daha motive eder.
-
Çaresizseniz çaresizsiniz...
Her kez bir yorum yapar ama önemli olan senin ne istediğindir. Öss yi kaybetmek her şeyin sonu değildir. Mutlaka kazanırsın, üzülme. Ancak psikolojini bozduğun anda istersen ODTÜ Mühendislik Fakültesini kazan, yinede kaybedersin. Unutma sen bu dünyaya bir armağansın, hiç bir şeyin seni üzmesine izin verme, bir gün kaybettiklerin aslında kazandıkların olduğunu anlayacaksın. Bu sözümü asla unutma...
Sana güzel bir yazıyı paylaşmak isterim...
Amerikan üniversitelerinin bir adeti var. Her yıl, her üniversite kendi alanında çok sivrilmiş bir önemli ismi mezuniyet konuşması yapma üzere davet ediyor. Aşağıda, bu yıl, Yale üniversitesi mezuniyet törenine davet edilen Oracle bilgisayar şirketinin kurucusu ve genel müdürü Larry Ellison’un şaşırtıcı, hatta şok edici konuşması var.
İşte buyrun ;
“Yale Üniversitesi mezunları, daha önce böyle bir giriş görmediğiniz için özür dilerim ama benim için bir şey yapmanızı istiyorum.Lütfen, etrafınıza iyi bakın. Solunuzdaki sınıf arkadaşınıza bir bakın. Sonra sağınızdaki sınıf arkadaşınıza bir bakın . Ve şimdi şunu aklınıza koyun: Bundan beş yıl sonra , hatta otuz yıl sonra, solunuzdaki kişi bir şeyi başaramamış olacak. Sağınızdaki kişi de aslında hiçbir şey başaramamış olacak. Ve siz, ortadaki. Ne bekliyorsunuz? Siz de başaramayacaksınız. Aslında bugün şöyle bir etrafıma baktığımda parlak gelecek için yüzlerce umut ışığı göremiyorum. Görebildiğim tek şey, geleceği başarısızlıktan başka bir şey olmayacak yüzlerce insan. O kadar. > >Sinirlendiniz. Bu anlaşılabilir bir şey. Ben, Lawrence “Larry” Ellison üniversitesi terk, kim oluyorum ve bu yetkiyi nerden alıyorum ki, ülkenin en prestijli yükseköğrenim kurumunun bu yıl ki mezunlarına böyle şeyler söyleyebiliyorum? Bu yetkiyi nereden aldığımı söyleyeyim: Çünkü ben, üniversite terk ve dünyanın en zengin ikinci adamıyım. Siz değilsiniz. Çünkü Bill Gates, o da üniversite terk ve dünyanın “şimdilik” en zengin adamı. Siz değilsiniz. Çünkü Paul Allen, o da üniversite terk ve dünyanın en zengin üçüncü adamı. Siz değilsiniz. Başka örnekler de var. Mesela Micheal Dell, o listede 9 numara ve yukarı doğru hızla tırmanıyor, o da üniversite terk. Ve siz o listede hâlâ yoksunuz. > >Şimdi çok kızdınız. Bu da anlaşılabilir. O halde biraz da egolarınızı okşamama izin verin. Pek çoğunuz burada dört yada beş yıl eğitim gördünüz. Önünüzdeki yıllar için epey iyi bir eğitim aldınız, bilmeniz gereken pek çok şeyi öğrendiniz. İyi çalışma alışkanlıkları edindiniz. Burada size o önünüzdeki yıllar boyunca yardımcı olacak bir sürü insan tanıdınız, onlarla bağlantı kurdunuz. Ve hayat boyunca yanınızdan ayrılmayacak bir kelimeyle güçlü bir ilişkiniz oldu burada: Terapi. Bunların hepsi güzel şeyler. Ama gerçekte, o kurduğunuz arkadaşlık bağlantılarına fena halde ihtiyacınız olacak, çünkü üniversiteyi terk etmediniz. Dolayısıyla asla dünyanın en zengin insanları arasına katılamayacaksınız. > >Elbette, belki de listeye 10. yada 11. Sıradan, Microsoft yöneticisi Steve Balmer gibi, girebilirsiniz. Ama herhalde onun kimin için çalıştığını söylememe gerek yok, değil mi? Sadece kayda geçsin diye söylüyorum, o da zaten master sınıfından terk. Biraz geç kalmış anlayacağınız. Son olarak, herhalde bazılarınız ya da umarım bu konuşmadan sonra çoğunuz kendi kendinize soruyorsunuz: “Yapabileceğim bir şey var mı? Bir umudum var mı? Maalesef Hayır. Çok geç kaldınız. İçinize çok şey dolduruldu, siz onlara bakıp çok şey bildiğinizi sanıyorsunuz. Artık 19 yaşında değilsiniz. > >Eveeet, şimdi gerçekten çok kızdınız. Bu anlaşılabilir bir şey. Belki de şu an, size bir umut ışığı vermenin, bir çıkış yolu göstermenin tam zamanıdır. Hayır, 2000 mezunları size değil. Siz kaybettiniz. Sizi, yılda 200 bin dolarlık komik maaş çeklerinizle baş başa bırakıyorum. Üstelik o maaş çekinin üstünde sizden birkaç yıl önce okulu terk etmiş birinin imzası olacağını söyleyerek. Öğütlerim size değil daha alt sınıfta okuyanlara. Size söylüyorum: hemen ayrılın. Daha güçlü söyleyemem : Ayrılın. Hemen toplayın eşyalarınız ve fikirlerinizi ve bir daha geri dönmeyin. Terk edin. Her şeye yeniden başlayın, size söyleyebileceğim tek şey, o başınızdaki kepler ve kıyafetin sizi aynen şu güvenlik görevlilerinin beni kürsüden aşağı çektiği gibi…” -
doru mu bunlar bilmiodum
-
hayat senın haytaın boswer kasma kazamanmak ıstosan akısına bırak ben oyle yapıom 8)