Plevne Savunması..
-
Plevne Savunması (19 Temmuz 1877-10 Aralık 1877) 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı sırasında Rus ordusunun kuşattığı Plevne (Bulgaristan) kentinin Osmanlı ordusu tarafında büyük bir cesaretle savunulması olayıdır.
Savaşın başlamasıyla 1877 yılının Temmuz ayında Grandük Nikolay Nikolayeviç kumandasındaki Rus ordusu Tuna nehrini geçerek Osmanlı topraklarında ilerlemeye başlamıştı.
Gazi Osman Paşa kumandasındaki Osmanlı birlikleri savunma amacıyla Niğbolu kentine doğru yola çıktılar.
Ancak Niğbolu'ya Osmanlı birliklerinden önce yetişen Rus birlikleri 16 Temmuz 1877'de Niğbolu'yu kolayca ele geçirdiler. Bunun üzerine Gazi Osman Paşa Plevne kentine yerleşerek Rus ordusuna karşı orada savunma yapmaya karar verdi.
19 Temmuz'da Plevne'ye ulaşan General Schilder Schuldner kumandasındaki Rus birlikleri Plevne'yi bombalamaya başladı. Ertesi gün taarruza geçen Rus askerleri bazı Osmanlı siperlerini ele geçirdi ancak Gazi Osman Paşa'nın gönderdiği takviye kuvvetleri Rusları ele geçirdikleri siperlerden geri püskürtmeyi başardı. 2.800 Rus askeri ölürken, 2.000 Osmanlı askeri de hayatlarını kaybetti.
Bu taarruzdan sonra her iki taraf da kuvvetlerini takviye ettiler. Osmanlıların sayısı 20.000'e ulaştı. 30 Temmuz'da Ruslar tekrar taarruza geçtiler. General Şakovski komutasındaki atlı birlikler doğudan, General Mihail Skobelev komutasındaki piyade birlikler ise kuzeyden saldırıya geçti. Ancak Osmanlılar bütün bu saldırıları geri püskürtmeyi başardılar. Ruslar 7.300 asker, Osmanlılar ise sadece 2.000 asker kaybetmişti.
Bu başarıdan sonra Gazi Osman Paşa büyük bir taarruza geçerek kuşatma yapan Rus birliklerini yok etme imkanını kullanmadı.Sadece 31 Ağustos 1877 tarihinde 1.300 Rus askerinin hayatına malolan, Osmanlıların ise 1.000 asker kaybettiği küçük bir atlı taarruz yapmakla yetindi. Bu esnada Ruslar askerlerini takviye etmeye devam ettiler.
Grandük Nikolay Nikolayeviç bizzat kumandaya geçtiği Rus ordusunun sayısı 100.000 askere ulaşmışmıştı. Gazi Osman Paşa'nın kaybedilen Lofça kalesinden katılan Osmanlı askerleriyle takviye ettiği savunma birliklerinin sayısı ancak 30.000'i zor buluyordu. Gazi Osman Paşa savunmanın geri kalan süresinde önemli bir asker takviyesi alamadı, Plevne'yi Rusların ezici bir sayı üstünlüğüne rağmen cesaretle savunmaya devam etti. 11 Eylül'de kuşatan birlikler kapsamlı bir taarruza geçtiler.
Rus birlikleri Plevne'nin güneyindeki mevzileri ele geçirirken Romen askerler Grivitza mevzilerini ele geçirdiler. Ertesi gün Osmanlılar Rusların ele geçirdiği mevzileri tekrar geri almayı başardılar ama Romanyalılara karşı aynı başarıyı gösteremediler. Bu tarihe kadar Ruslar 20.000 asker kaybetmişti. Osmanlıların kayıpları ise 5.000 civarındaydı.
Ruslar verdikleri bu yüksek kayıplardan sonra ön cepheden yaptıkları taarruzlara son verdiler. Plevne'nin bu kadar uzun süre dayanmasından sabırsızlık duyan Rus ordusunun Genel Komutanı Eduard İvanoviç Todleben bizzat birliklerin başına geçti. Daha önce Kırım Savaşı'nda kuşatma tarzı savaş konusunda büyük bir tecrübesi kazanmış olan Todleben 24 Ekim'de Plevne'yi çember altına almaya karar verdi. Yiyecek ve mühimmatların tükenmek üzere olduğunu gören Gazi Osman Paşa ordusuyla birlikte 9 Aralık'ta kuşatmayı yararak Plevne'den çıktı. Rusların 5:1 asker avantajına sahip olduğu bir çatışma sonucu Osmanlılar tekrar Plevne'ye geri çekilmek zorunda kaldılar.Bu çatışmada Ruslar 2.000 asker, Osmanlılar ise 5.000 asker kaybetmişti. Durumun çaresizliğini gören Gazi Osman Paşa ertesi gün (10 Aralık 1877) kılıcını teslim ederek 45.000'i aşkın askeriyle birlikte teslim oldu. Teslim olan Osmanlı askerleri aç ve susuz bir şekilde acımasızca kilometreler süren bir ölüm yürüyüşüne tabi tutuldular. Ancak küçük bir sayıda Osmanlı askeri sağ salim Osmanlı topraklarına geri dönebildi.
Burdada Plevne Marşı: http://rs421l33.rapidshare.com/files/146786610/Plevne_Marsi.mp3
PLEVNE MARŞI
Tuna nehri akmam diyor
Etrafımı yıkmam diyor
Şanı büyük Osman Pasa
Plevne'den çıkmam diyor
Olur mu böyle olur mu
Evlât babayı vurur mu
Sizi millet hainleri
Bu dünya size kalır mı
Düşman Tuna'yı atladı
Karakolları yokladı
Osman Paşa'nın kolunda
Beşbin top birden patladı
Kılıcımı vurdum taşa
Tas yarıldı baştan başa
Askerinle binler yaşa.
Nâmı büyük Osman Paşa
-
Gazi Osman Paşa (1832, Tokat - 1900), 93 Harbi'nde 145 günlük Plevne Savunmasını komuta etmiş ve direnişiyle askerlik tarihine geçmiş, türkülere konu olmuş, müdafaa hattı stratejileriyle esir bulunduğu dönemde Rus çarından bile saygı görmüş, dönemin tüm komutanları tarafından örnek alınan ünlü bir Türk komutanıdır.
-
tokatlı değil mi be aslan gibi savunmuş
-
Sagolasin haci.
-
Türk evladının unuttugu sayısız kahramanlardan sayısız zaferlerden biridir Osman Paşa ile plevne savunması.93 harbi denildigi vakit aklıma gelen 2 olaydan ve sahıstan biridir.Digeri ise erzurum savunması ve nene hatun.
-
BAAL bunu yazdı:
-----------------------------
Türk evladının unuttugu sayısız kahramanlardan sayısız zaferlerden biridir Osman Paşa ile plevne savunması.93 harbi denildigi vakit aklıma gelen 2 olaydan ve sahıstan biridir.Digeri ise erzurum savunması ve nene hatun.
-----------------------------
plevne savunması sayısız zaferlerden biri değildir.ama gerçek bir kahramanlık örneğidir.
-
Tsk armoni mızıka albümündeki eseri dinlemelisiniz mutlaka. Şahdamarım Paşam için boyun eğiyor dinlediğimde....
http://rapidshare.com/files/146872961/07-Plevne_Mar__351___305_.mp3.html
Tokata gittiğimde meydanda anıtını görmüştüm tarihe yansıyan görüntüsüyle gurur veren şehvetiyle osman paşamın değeri ayakta duracak.bu videoyu mutlaka izleyin linkteki eser videoda çalıyor. harika ya
http://www.youtube.com/watch?v=hNfePySE1VI&feature=related
plevne savaşını kazanırdı osman paşam belki yardım gelseydi istanbuldan..
-
Zafer sadece düşmanı yenmekle saglanmaz.Zafer,mücadele,ruh,azim ve kahramanlıktır.Kaldı ki her direniş kazanılsada kaybedilsede bir zaferdir.
-
zafer şerefli mücadele işidir.cesaret strateji ve fadakarlıkla kazanılır.
osman paşa tarihin büyük komutanlarındandır
-
mayrip bunu yazdı:
-----------------------------plevne savaşını kazanırdı osman paşam belki yardım gelseydi istanbuldan..
-----------------------------Bu da tarihin cilvelerinden birisidir işte.. Gönderilemeyen yardım en az cennet mekan Gazi Osman Nuri Paşa hazretleri kadar ruhu şad Sultan Abdulhamid-i Sani Han hazretlerini de kahretmiştir. Nitekim sultan ilerleyen yıllarda Gazi paşamızın kuyusunu kazanlara acı acı lafları oturtmuştur.. Tarih bunları bizim gözümüze sokmamakla beraber ayrıntılı bir araştırma ile bu oturtulan laflar ve kimin ne bok olduğu ortaya çıkmaktadır.
Bu plevne müdafasını okurken gözyaşlarıma hakim olmayı zor becemiştim. Birkaç müstesna yerde de bu savunmanın ayrıntısı olsun, bazı küçük anektodları olsun dinlediğimde korkunç bir kalp sızısı yaşadığımı belirtmekte fayda var.
Yalnız herşeyi bir kenara bırakırsak kılıcını almaktan imtina eden , onu mareşal ilan edip kendi ülkelerinde en yüksek mertebe askeri ricalden sayan ruslar bende gerçekçi olalım ki saygı uyandırdı.. Her ne kadar düşman olsa da...
-
osmanlı cumhuriyeti gibi salak filmlerle ugrascagımıza böyle güzel tarihimizi beyaz perdeye aktarıp gelecek nesillere öğretsek ne güzel olurdu dimi?