Sabah Sabah Güzel Bir Hikaye :)

  1. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    adama
    adama's avatar
    Kayıt Tarihi: 10/Aralık/2009
    Erkek

    Bu Nasıl Bir Hikaye yani kısacası şunu Yazsan Olay Tamamdı Bende dert var sanıyordum Yanımdakı Anlatınca kral Benim diyorum:)


    Beleş wireless kahramanı.
  2. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    q3zqin
    q3zqin's avatar
    Kayıt Tarihi: 27/Temmuz/2010
    Erkek

    gumusservi bunu yazdı:
    -----------------------------

    Genç bir çift, yeni bir mahalledeki yeni evlerine taşınmışlar. Sabah kahvaltı yaparlarken, komşu da çamaşırları asıyormuş. Kadın kocasına ' Bak, çamaşırları yeterince temiz değil, çamaşır yıkamayı bilmiyor, belki de doğru sabunu kullanmıyor.' demiş. Kocası ona bakmış, hiçbir şey söylememiş, kahvaltısına devam etmiş.

    Kadın, komşusunun çamaşır astığını gördüğü her sabah aynı yorumu yapmaya devam etmiş.

    Bir ay kadar sonra, bir sabah, komşusunun çamaşırlarının tertemiz olduğunu gören kadın çok şaşırmış 'Bak' demiş kocasına ' çamaşır yıkamayı öğrendi sonunda, merak ediyorum, kim öğretti acaba ?'

    'Ben bu sabah biraz erken kalkıp penceremizi sildim' diye cevap vermiş kocası.

    Hayatta da böyle değil midir ?

    Başkalarını izlerken gördüklerimiz, baktığımız pencerenin ne kadar temiz olduğuna bağlıdır. Birini eleştirmeden ve hemen yargılamadan önce zihin durumumuza bakmak ve 'iyi' olanı görmeye hazır olup olmadığımızı fark etmek güzel bir fikir olabilir ...

    Pencerelerimizi temiz tutabilmek dileğiyle.. :)


    -----------------------------

    böyle konuların artması dileğiyle


    * Bizde keyfine düşkün sosyal çocuklar olabilirdik .. Hayatla erken seviştik üstümüze kaldı..
  3. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    ULKUHAN
    ULKUHAN's avatar
    Kayıt Tarihi: 13/Mayıs/2008
    Erkek

    ilimde kendinden usttekine bak zenginlikte kendinden altindakine

    herseyin cozumu bu.


    Takke Düstü Kel Göründü:)
  4. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    gumusservi
    gumusservi's avatar
    Kayıt Tarihi: 11/Temmuz/2010
    Dişi

    Amor Fati

    Deniz kıyısında bir ihtiyar taşçı kayayı yontmaktadır.
    Güneş onu yakıp kavurur.
    O da Tanrıya yakarır keşke güneş olsaydım diye.
    "Ol" der Tanrı. Güneş oluverir.
    Fakat bulutlar gelir örter güneşi, hükmü kalmaz.
    Bulut olmak ister. "Ol" der Tanrı. Bulut olur.
    Rüzgar alır götürür bulutu, rüzgarın oyuncağı olur.
    Rüzgar olmak ister bu kez. Ona da "Ol" der Tanrı.
    Rüzgar her yere egemen olur, fırtına olur, kasırga olur.
    Herşey karşısında eğilir.
    Tam keyfi yerindeyken koca bir kayaya rastlar.
    Ordan eser burdan eser, kaya banamısın demez!
    Bildiniz, Tanrı kaya olmasına da izin verir.
    Dimdik ve güçlü durmaktadır artık dünyaya karşı....

    Sırtında bir acı ile uyanır....
    Bir ihtiyar taşçı kayayı yontmaktadır...

    " Amor Fati - Nietzsche "

    (Kaderini sev-belki seninki en iyisidir)


    Çok fotojenik bir "acı" çekiyorum. G ü l ü m s e . . .
  5. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    ToR5
    ToR5's avatar
    Kayıt Tarihi: 05/Haziran/2008
    Erkek

    Hep optimsitlere hitap ediyorsun biraz pessimist hikayler bekliyoruz. Olmaz ki böyle.


    Her türlü çek senet tahsilatı yapılır. Zenginden alınıp fakire verilir. Fakirin topuklarına sıkılır.
  6. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    Roteklan
    Roteklan's avatar
    Kayıt Tarihi: 31/Aralık/2009
    Erkek
    GüzeL...
  7. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    gumusservi
    gumusservi's avatar
    Kayıt Tarihi: 11/Temmuz/2010
    Dişi

    Adam,bir haftanın yorgunluğundan sonra Pazar sabahı kalktığında bütün haftanın yorgunluğunu çıkarmak için eline gazetesini aldı ve bütün gün miskinlik yapıp evde oturacağını düşündü.

    Tam bunları düşünürken oğlu koşarak geldi ve sinemaya ne zaman gideceklerini sordu. Baba oğluna söz vermişti bu hafta sonu sinemaya götürecekti ama hiç dışarıya çıkmak istemediğinden bir bahane uydurması gerekiyordu. Sonra gazetenin promosyon olarak dağıttığı dünya haritası gözüne ilişti. Önce dünya haritasını küçük parçalara ayırdı ve oğluna eğer bu haritayı düzeltebilirsen seni sinemaya götüreceğim dedi sonra düşündü:

    -Ohh be kurtuldum en iyi coğrafya profesörünü bile getirsen bu haritayı akşama kadar düzeltemez.
    Aradan on dakika geçtikten sonra oğlu babasının yanına koşarak geldi ve “baba haritayı düzelttim,artık sinemaya gidebiliriz”dedi.

    Adam önce inanamadı ve görmek istedi. Gördüğünde de hala hayretler içindeydi ve bunu nasıl yaptığını sordu. Çocuk şu cevabı verdi:

    - Bana verdiğin haritanın arkasında bir insan vardı.

     

    İNSANI DÜZELTTİĞİM ZAMAN
    DÜNYA KENDİLİĞİNDEN DÜZELMİŞTİ.. :))


    Çok fotojenik bir "acı" çekiyorum. G ü l ü m s e . . .
  8. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    West
    West's avatar
    Kayıt Tarihi: 05/Nisan/2007
    Erkek

    İNSANI DÜZELTTİĞİM ZAMAN
    DÜNYA KENDİLİĞİNDEN DÜZELMİŞTİ..

     

    Çok güzel tşkler


    west[at]tahribat.com
  9. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    Triumph
    Triumph's avatar
    Kayıt Tarihi: 29/Mayıs/2004
    Erkek

     

    eline sağlık. çok beğendim. bir tane de benden gelsin.

     

    Yaşlı bir adam emekliye ayrılır ve kendine bir lisenin yanında küçük bir ev alır. Emekliliğinin ilk bir kaç haftasını huzur içinde geçirir, ama sonra ders yılı baslar. Okulların açıldığı ilk gün, dersten çıkan öğrenciler yollarının üzerindeki her çöp bidonunu bağırıp, çağırarak tekmelerler. Bu çekilmez gürültü günler sürer ve yaşlı adam bir önlem almaya karar verir. Ertesi gün çocuklar gürültüyle evine doğru yaklaşırken, kapısının önüne çıkar onları durdurur ve: "Çok tatlı çocuklarsınız, çok da eğleniyorsunuz. Bu neşenizi sürdürmenizi istiyorum sizden. Ben de sizlerin yasındayken ayni şekilde gürültüler çıkarmaktan hoşlanırdım, bana gençliğimi hatırlatıyorsunuz. Eğer her gün buradan geçer ve gürültü yaparsanız size her gün 5 YTL vereceğim" der. Bu teklif çocukların çok hoşuna gider ve ürültüyü sürdürürler. Birkaç gün sonra yaşlı adam yine çocukların önüne çıkar ve onlara şöyle der: "Çocuklar enflasyon beni de etkilemeye başladı bundan böyle size sadece 1 YTL verebilirim." Cocuklar pek hoşlanmazlar ama yine devam ederler gürültüye. Aradan birkaç gün daha geçer ve yaşlı adam yine karşılar onları: "Bakin" der, "Henüz maaşımı alamadım, bu yüzden size günde ancak 25 Kuruş verebilirim, tamam mı?", "Olanaksız bayım" der içlerinden biri, "Günde 25 kuruş için bu işi yapacağımızı sanıyorsanız yanılıyorsunuz. BİZ İŞİ BIRAKIYORUZ...! "

     


    velhasıl kelâm. o adam, yaşına başına aldırmadan çocuklarla inatlaşıp durumu, içinden çıkılmaz hâle getirebilirdi. aslında hayattaki tüm bokluklar mütemadyyen böyle fevri davranışlardan kaynaklanıyor. patron izin vermedi, evdekiler dışarıya çıkmama izin vermedi, bugün bana mesai yazmışlar  vs. hemen beynimizde filler ...şmeye başlıyor. halbuki soğukkanlılığımızı koruyup düzgün planla bir şekilde olurunu buluruz.

     

  10. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    gumusservi
    gumusservi's avatar
    Kayıt Tarihi: 11/Temmuz/2010
    Dişi

    @Triumph güzel di teşekkürler..


    Genç bir erkeğin genç bir kadına ya da genç bir kadının genç bir erkeğe duyduğu sevgiden hep korkmuşumdur diyor Tolstoy ve sevgiyi üç'e ayırıyor.
    Estetik sevgi, fedakar sevgi ve pratik sevgi.

    İsimlerindende tahmin edebileceğiniz gibi estetik sevgi; sevgi duygusunun kendisine, bu duygunun güzelliğine ve ifadesine duyulan sevgidir. Bu şekilde seven insanlar, sevdikleri nesneyi, bu nesne bilincinden ve ifadesinden hoşlandıkları o duyguyu uyandırdığı sürece severler. Sevgi nesnelerini sık sık değiştirirler çünkü onların tek amacı bu estetik duygunun canlı tutulmasıdır.

    Fedakar sevgi, sevdiği nesneyi düşünmekten çok her ne pahasına olursa olsun her türlü fedakarlığı göstermekten kaçınmayan bir sevgi türüdür. Sevgisini ispat edebilmek için yapamayacağım şey yoktur derler.
    Sevdikleri şeye bağlılıklarını gösterebilmek adına ölümü bile göze alırlar ama günlük küçük ilgileri ihmal ederler.

    Pratik sevgi, sevilenin bütün ihtiyaçlarını, arzularını kaprislerini ve hatta kötü eğilimlerini bile tatmin etme isteğinden ibarettir. Böyle seven insanlar yaşam boyu severler. Sevgilerini pek kelimelere dökmezler ve döktükleri vakit bunu becerikli bir şekilde değil uysal ve beceriksizce yaparlar.

    Hafta sonları denize gidip dalgaları izlemeyi seviyorsanız ve bunu bir alışkanlık haline getirdiyseniz bunun adıda sevgimidir?
    Yani dalganın karaya vurduğunda çıkardığı köpüklerinin dağılışını izlerken ya da hışırtısını dinlerken bile bunda tatmin olma duygusu yokmudur? Bir kadını yada erkeği seviyorsanız da bu böyledir değişmez. Sevgi=tatmin olmakmıdır yani?


    Çok fotojenik bir "acı" çekiyorum. G ü l ü m s e . . .
Toplam Hit: 8324 Toplam Mesaj: 45