Forum
Aktif konular
Üyeler
Kurallar
Arama
Telepati Olayının İstem Dışı Gerçekleşmesi? Telepati Olayının İstem Dışı Gerçekleşmesi?
-
Çoğunluğun benzer şeyleri yaşaması,
insanlarının düşüncelerinin bir diğerininkini tetiklediği izlemini verdi bana.
Mesaj olayında da, görünen ya da duyulan bir şey ortada olmasa bile,
tıpkı telefon çalmadan önce hoparlörden vs garip sesler gelmesi gibi,
insan beyni de bunu bir kaç saniye önceden yakalayabiliyor sanırım.
Farkında olmadan bu titreşimleri yakalama ve ardından,
daha önce aynı titreşimler alındığında ne olduğunun zihne iletilmesi.
Açıkçası biz farkında değilken de beynimiz ve tüm vücudumuz sürekli bir şeyler çeviriyor sanki :)
Ve tabi doğru cevap, biz seçilmişler falan değiliz :)
-
lan banada okey oynarken oluyor aklımdan bi taş geçiyor adam otaşı atıyor.
bir değil iki değil kaç defa oldu...
-
Mc Co By
bununla ilgili mantıklı bir açıklama ( en azından bana mantıklı geliyor ) duymuştum... şu şekilde diyordu..
insanların düşündügü her şey, genel bir havuzda toplanır oradan dagıtılır diyordu...şöyle söylim, bilincimiz burda olanlarla ilgilenirken , bilinçaltı diger dünya ile iletişim halinde. ben bu başıma gelenlerin ve diger insanların başlarına gelenlerin kesinlikle tesadüf olduguna inanmıyorum. hiç bi güçte tesadüfe inandıramaz beni...sadece bana en başta garip gelen, ben olmamış bişeyi önceden kafamda kurguladım. bu kurguladıgım şey istedigim bişeydi ama istemdışı kurguladım o an... derinden geldi diyim yani =) dile kolay 3 ay sonra aynı sahneyi yaşadım... gelde tesadüfe inan =)
stigmanın degindigi nokta güzel, ilk mesajımda da belirttigim gibi: bu tür olayları hemen herkes yaşar , dikkat ettikçe yakaladıgın olay sayısı çogalır =)
-
İşte, en çok keyif veren şey de bu olayları yakalayış anı :)
Sigaranın yanına, sıcacık kahveni alıp, yudumlamak gibi, tam bir keyif :)
Bu akşam olan bir olayı da söyleyeyim,
annem yurt dışında olduğu için kendi başımızın çaresine kendimiz bakıyoruz
abim, babam ve ben.
Acıktım ama hiç uğraşasım yok bir şeyler hazırlamak için.
Tembellik yapıp düşünüyorum, dışarıdan mı söylesem diye.
Hemen 3 sokak altımızda bir lokanta var. Dedim en iyisi ordan bir şeyler alayım.
Telefon çaldı. Arayan teyzemdi. "İşyerinden annen için de bir şeyler gönderdiler.
Bayram için ufak tefek bir şeyler hazırlanmış, ben getirdim. Uğrar alırsın" dedi.
İlk teyzeme, ardından lokantaya uğrarım diye yola çıktım.
Almaya gittim gönderilenleri. 2 poşet daha tutuşturdu elime.
"Hayırdır bunlar ne?" dedim. Lokantada bir şeyler yaptırmış.
"Yemekler paketin içinde, evdekilerle beraber yersiniz diye aldım" dedi.
Tabi ben yine yüzümde bir gülümseme, doğru evimin yolunu tuttum :)
-
Stigma bunu yazdı:
-----------------------------Aslında bunun gibi birçok olay her insanın başından geçiyor.
Olayı farklı kılan şu ki ; her insan bu durumun farkında olamıyor.
Farkında olanlardan cahil kesim diye tabir ettiğimiz kesim; "İşte buu, kesin ben seçilmiş insanım, ne kadar özelim, vay be, bıdı bıdı.." gibi cümlelerle egolarını tatmin ediyor.
Ancak neyin ne olduğunu bilen, fizik ve metafizik kurallarından haberdar, düşünebilen kesim ise ; bu durumun keyfini çıkarmaya bakıyor =)
-----------------------------evet stigma çok hakklı çoğu kesim bırak farkında olmayı genel kültür seviyesindeki bilgileri bile yanlış biliyor :)
stigmanın burda anlatmaya çalıştığı olay böyle bir şey yaşayınca kendinizi üstün sanmayın demek istiyor :D kesinlikle hakklıda çünkü televizyonlardada gördük az ipin ucunu kaçırınca ben hz.isayım diye çıkanlarıda gördük :) ve fenomende sordular bu tür yetenekleri nasıl geliştirilir diye onlardan bazılarıda aynısını yaptı yok 20 yıl eğitim gerekirmiş falanmış filanmış özel insanlar yapabilirmiş vs. vs. bir sürü zırvalık :D ulan mağdem 20 yıllık emek harcıyorsun sen kaç yaşındasın diye sorsan asıl cevabı alacaksın :)
bu herkeste olan birşey bütün insanlarda var ve çok daha fazlasıda var fakat insanlar nasıl kullanabileceklerini bilmezler olay budur işte.
mağdem çıkmış böyle bir yetenek hajı o senin özel olduğundan kaynaklanmıyor zaten bu tip telepatik özellikler genelde kendiliğinden çıkar ve en genel çıkanıdır kendini geliştirmeye bak bence bu konuda çünkü her zaman olmayabilir bir süre sonra kesilebilir elindeyken geliştir bu beceriyi ama sakın ben özellim ulan seçilmiş adamım falan deme :) kendini kandırırsın ancak.
-
http://tr.wikipedia.org/wiki/Resim:Zenerdestesi(telepati_konusu_i%C3%A7in).gif
burda test var işini görür biraz kullan bakalım .
Telepati, ya da Uza Duyum, düşünceler arasında doğrudan doğruya bağlantı kurulması, iki bilinç ya da ruh arasında görüntü, fikir, simge biçiminde ortaya çıkan etki alış verişidir.
Telepatiyi, ünlü metapsişikçi ve ruh araştırmacısı J. L’homme’nun ağzından şöyle tanımlayabiliriz: Kendisinde bir içgüdü, bir görüntü, bir koku ve ara sıra sesler biçiminde olan, bir fikri alma yeteneği. Uza duyum, akla dayanan birçok ruhsal olayların, olguların gerçeğe dayalı olmasından dolayı önemlidir. Ruhsal bağlantılar, -ruh ötesi celse çalışmalarında olduğu gibi- derin telapatik bir birleşmedir. Uza duyum, evrensel bir bilgi iletişim aracıdır.
Telepatide, alıcı ve verici olmak üzere en az iki kişi vardır. Uza duyum sırasında düşüncesini yayan, gönderen kimseye Ajan (Agent) yani verici denir. Alıcı ise telepati deneylerinde süje olarak geçer. Parapsikolojide DDA kapsamında araştırma konusu olan uza duyum, insan bilincinin ve ruhunun varlığının zamanla körelmiş bir yeteneğidir. Sürekli çalışmak yoluyla bu yetenek gelişebilir.
Uza duyum yeteneği nerdeyse tümümiüzde bulunmasına karşın, daha başarılı sonuçların alınmasında kişiler arasındaki coşkusal uyumun olumlu etkisi olduğu saptanmıştır. Birbirlerine aşık olan insanların, anne ve çocukların, çok yakın dostların, kardeşlerin veya buna benzer birbiriyle sempati bağları bulunan insanların birbirlerini, konuşmaksızın daha kolaylıkla anlaşabilmelerinin bir nedeni de budur.
Dr. I. Kogan’a göre: “Telepatik alış veriş sırasında telepatik verici, bir fikri kendi bilincinden alıcının bilincine yansıtırken daha çok bu görüşü içeren bir bilgiyi aktarmaktadır. Bu bilgiler, alıcının bilincine bir ruh alanı aracılığıyla aktarılır.” Ruh alanı aracılığıyla aktarılan bilgi özel dalgalar olarak yayılmaktadır; uza duyum olayını bilimin daha bilemediği, keşfedemediği bir güç sağlamaktadır.
Telepati zamanla ve konumla sınırlnamaz. Telepatik etkiler bilinçsel ve ruhsal güçlerin kapsamları oranında, uzay ve zamansızlık içinde her yere ve her yöne yönlendirilebilir. Örneğin, radyo dalgaları, televizyon dalgaları, eski çağlarda da vardı. Ancak, her ikisi de keşfedilip ortaya çıkarılıncaya değin yok gibiydiler. Kulaklarımızla algılayamadıklarımızın bir bölümünü, örneğin telsiz ve radyo gibi araçlarla; gözlerimizin algılayamadıklarının da bir bölümünü de, yine örneğin televizyon gibi araçlarla algılayabiliyoruz.
Nitekim hayvanlarda algılama sınırları insanlardan değişik olduğundan, bir araca, bir gerece gerek duymadan, örneğin bir köpek, bizlerin kulaklarımızın duymadığı tiz bir düdük sesini duyup, ona uyabilir. Yine çoğu evcil hayvalanlarımızla, kimi başka hayvanlar, depremlerden önce, deprem etkilerini algılayıp, bir takım huzursuzluk belirtileri sergileyebilirler. İşte bunlar gibi, beş duyumuzla algılayamadığımız ruhsal etkilerden biri de, 'uza duyum'dur.
Ruhsal yetenekler insanla ilgili olduğuna göre, tümünün tarihini insanlığın başlangıcına değin indirmek olanaklıdır. Ancak yazılı kayıtların tümünde, değişik değişik zamanlamalara rastlanmaktadır. Örneğin 19. yüzyıla değin telepati için “düşünce nakli (aktarımı), bilinç okuma, bilinç iletişmesi” gibi adlar kullanılagelmiştir.
Belki de parapsikoloji terimleri içerisinde en çok tanınan, en çok bilinen olgu telepati olgusudur. Birçok kişi uza duyumla ilgili şöyle veya böyle birtakım bilgiler bilir. Türlü alanlarda bu olgu değişik biçimlerde kavramlaşmıştır. Örneğin bu yetenek için “zihin okuma, bilinçler arası iletişme, düşünce aktarımı” gibi sözler kullanılmaktadır. Rusya ve eski Doğu Bloğu ülkeleri de "Bio Enformasyon" terimini kullanmayı tercih etmişlerdir.
İngiliz Ruhsal Araştırmalar Derneğinin kurucularından olan F. Myers Yunanca tele (uzaktan) ve pathos (duygu, düşünce) sözcüklerinden telepatiyi türetmiştir. Benzer bir şekilde Türkçe'de de uzak ve duyum sözcüklerinden Türkçe karşılığı olan uza duyum türetilmiştir.
İçrek bilgilere göre telepatinin kökeni insanoğlunun başlangıcına değin geriye gider ve o zamanlar uza duyum bir olgu olarak kabul edilmezdi. Bugün çağdaş dünyanın sakinleri olan bizler, nedense aklımızın ermediği ve alışamadığımız her şeye ‘acayip’ veya ‘doğaüstü’ damgasını vuruveriyoruz. Bu olgu bir kez incelendiğinde, ilkelerinin bütünüyle mantıksal olduğu görülür.
Araştırmacılar Avusturalya’daki bazı orman kabilelerinin bir tür bilince dayanan bir iletişim yöntemini kullandıklarını bildirmektedir. Bu araştırmacılardan biri olan Alexander Markey, Yeni Zelandalı Maoris’lerin günümüzde hala telepati kullanarak iletişim sağlayabildiklerini yazmış olduğu bir kitabında dile getirmektedir. Ormanda bir kabileden diğerine yolculuk yaparken, sözlerinin daha önce iletildiğini ayrımsamıştı. Gideceği yere varınca tüm kabilenin, kendisini beklediğini görmekteydi. Oysa bu haberin kabileye fiziksel bir araçla ulaşması olanaksızdı. Gizemli deneyimleriyle tanıdığımız Hindistan halkı, uza duyum ve benzer ruhsal yeteneklere çok yabancı değildir. Buradaki fakir, yogi ve keşişlerin kendilerini tanıma yolunda keşfettikleri yeteneklerini kimi zaman insanlara da sergilediklerini biliyoruz. Bu kimseler, odaklanma üzerine yaşamları boyunca çalışmaktadırlar. Dolayısıyla birtakım olguları uygulamada oldukça başarılı olmuşlardır.
Afrika'da kimi boyların, DDA yeteneklerini kullanarak iletişmelerini sürdürdükleri bilinmektedir. Büyük Sahra Çölü’ndeki vahalarda yaşayan bu boylar, bulundukları vahaya yaklaşmakta olan kervan konvoylarını 1000 mil (yaklaşık 1600 km.) ötelerden, içindeki canlılar ve öteki ağırlıklarıyla birlikte algılayabilmektedirler. Araştırmak isteyenler için bu boylara örnek olarak Tabu yerlilerini örnek verebiliriz.
Yine, gizli bilimlerle uğraşanlarda (okültistlerde), teozofi ve tasavvufta ustalaşmak isteyenlerde, uza duyum yeteneğini geliştirip kullanmak, öteden beri yaygındır. Bu değişik öğretileri telapatları kendi bölgelerinde, “olgun ve keramet ehli” olarak değerlendirilirler.
-
bende madem bu sekilde bir konu acıldı ve butun hepsini butun verilen cevapları okudum tek tek bi iki sey yazmak istedim.
en basta deginmek istedigim bir olay "kahve falı" olayı... bir gün üni de yeni tanıstıgımız bir kızla kahve iciorus, yanımızda arklar falan geyik cevirios, verdi fincanı hadi fal bak dedi, o güne kadar ne fal baktırdım ne de baktım nasıl sallanır bilmiomda, ver len dedim geyik olsun... aldım fincanı elime baktım söle bi kıza dedim "senin abin var, iş arıyor ve bulamıyor" kız durdu ve oha dedi sadece tek kelime. kızın abisi oldugunu bilmeden atmıstım direk ve tutmustu...
bu sekilde olaylar aslında o zaman baslamıstı. şimdi ise biraz daha geliştirdim kendimi... abartmadan söleyebilirim ki yüz yüze veya bir sekilde konusurken birisi ile aklında olan ve bana sormadıgı soramadıgı soruların cevaplarını ona verebiliorum, insanları biraz korkutuor bu tabi ama bir yandan da ilgisini cekior.
kücük bir örnek, su anda yeni tanıstıgımız kızın kontörü olmadıgını biliyorum, olayları bir sonuca baglayamadık ama size bu msj ı gonderdikten sonra mesaj atcagını sölesem ne dersiniz bilmiyorum ama en gec 10 dkka icinde bir baska numaradan msj gelicek biliyorum... hatta ne yazacagını bile tahmin edebiliyorum... ama herseyi tam söledigimde evrendeki döngü icerisinde yok olduguna inandıgım icin orasını söyleyemicem. ama msj geldiginde kelimesi kelimesi buraya yazıcam...
sacmalama diyenler olucak, inanmayanlar olucak, ama bunu hep yapıorum ben, sadece karsımdaki kişi ile samimyetimin ve tanısıklıgımın biraz ileri derecede olması gerekiyor...
10 DKKA sora yeniden burda olacagıma eminim...
düzenleme 1) 8 dkka gecti hala bişi yok!
düzenleme 2) gecen dakika 10 dakika nın biraz üzerinde..... tekrar editliyorum... olayların gidisatı acısından bunu buradan silmem gerektigine inanıorum.... """"""""""""burda 2 dkka onceye kadar msj metni yazılı idi...""""""""inanmasanız bile deneyin derim. . . cunku herkes aynı seviyede enerji yayar önemli olan kullanabilmek bence...
-
wassh hajı insanın içinde bu dediğim gibi herkeste var bazılarında kendiliğinden bazılarında özel bir çaba gerektiriyor.
geneldede bu tür olayları yaşamayan insanlardaki önyargıyı kırmak imkansız inandıramıyorsun bir türlü :D
-
Ya 6. his mi diyeyim ne diyeyim bilmem ama bir insana düşünce yoluyla bi işi yaptırabiliyorum daha dorusu itebiliorm ne bileyim belki de ben saçmalıyorum :S Mesela sözlü de çok yakn olduğum bi arkadaş soruyu bilemio düşünüo düşüno bilmesi de imkansız sürekli içimden o kelmeyi tekrar ediyorum ve onun yüzüne bakıyorum ve çocuk birden söylüo :| Sonra bizim derste diyorum yanımdaki elemana bak görürsün hoca şuınun kafasına vuracak böyle sürekli onu düşünüyorum vuracak vuracak die ve hocanın yüzüne dikkatlice bakıyorum ve hoca gidiyor vuruyor çocuğa yani şakasına :| Ya çok ilginç aslında ama ne bileyim bunu hadi şunun düşüncesini yönlendireyim dediim her zaman gerçekleşmiyor sadece belirli zamanlarda :|
-
hocam bana da hep şarşıya çıktığım zaman bazen uzaktaki kişileri hep tanıdıklara benzetiyorum sesleniyorum admalara bakıyorum onlar değil...tak 5 dk sonra o benzettiğim kişi yani tanıdık tak önüme çıkyıor...bu bana çok oluyo...tesadüfmüdür artık nedir bilen yok ama bi ipnelik var o işte :D
Kısayol
Şikayet
Özel Mesaj
Alıntı yap
Cevapla