Türkiye'de İrtica Tehdidi Yoktur
-
Genelkurmay Bilgi Destek Şube Müdürleri'nin adı ve kredi kartı kullanılarak hizmete sokulan 42 internet sitesi aracılığıyla kamuoyuna yönelik 'gri ve siyah propaganda' yapılmış. Sitelerin deşifre olmasının ardından yayından kaldırıldıkları görüldü. Kaynak
Bu sitelerden biride irtica.org(muş) ve kurulduğunda irtica karşıtı haberlere yer verilirken şuan "Türkiye’de günümüz koşullarında irtica tehdidi yoktur." ibaresine yer veriliyor.
öncesi http://web.archive.org/web/20060902174741/http://www.irtica.org/
şimdi http://www.irtica.org
-
İrtica tehditle gelmez zaten
anayasa ile gelir.
anlayana.
-
var lan kimi kandırıyolar.
“Büyütülüyor, çok büyütülüyor. Başka gruplar ve siyasal güçler egemenliklerini ve ideolojilerini iyice oturtmak isterler. İslamcılar için de, karşı görüşte olanlar için de bu söz konusu. Son beş yılda ben hayatımda yaşamadığım kadar özgürlükçü bir ortamda yaşıyorum. Hiç bir korkum yok. Toplumda da bu böyle.”
Sitede bu yazıyor.palavra bu yazılar.şeriatçılar TSK yı da ele geçirmişler.her yeri ele geçirmişler.kaçın şeriat geliyo...
-
eskiden buralar yemyeşildi,
şimdi daha yeşil...
-
irtica diye bişey yoktur.
irtica kelimesi 20 yy. da islam düşmanı emperyalistlerin ve hristiyan misyonerlerin islam dinini kötüleme amacıyla ortaya attıkları yersiz bir kavramdır.
irtica tehlikesi avrupada ve amerikada bundan 50-60 sene önce sık sık tartışılıyordu. gelişen teknoloji ve bilimle artık irticanın tartışılmasının yersiz olduğu kanaatine varılmış inanç özgürlüğünün de kapsamı genişletilerek gelişmiş ülkelerde irtica lafları artık duyulmuyor bile..
ama ülkemizde hala ne olduğunu bile bilmeden "irtica tehlikesi var" "laiklik elden gidiyor" yaygarası koparanların kimlere hizmet ettiklerini hep birlikte gördük.
özellikle müslümanların uyanık olması ve bu tuzağa düşmemesi gerekir.
ezan osmanlıdan itibaren arapça okunduğu halde "laiklik ve irtica" endişeleri yüzünden Türkçeye çevrildi. menderes döneminde arapçaya çevrilmesi gündeme geldiğinde "laiklik tehlikesi, irtica, şeriat tehlikesi" gibi tartışmalar baş göstermişti. ama ülkemizde neredeyse 55-60 yıldır arapça ezan okunuyor ve laiklik elden mi gitti ?
-
yukarda ironi yapmaya çalıştım :)
irtica kelimesi müslüman Türkler için hiçbir anlam ifade etmiyor.çünkü müslüman Türkler hiçbir zaman avrupaya has olan "ortaçağ karanlığı" nı yaşamadılar ki...
ortaçağda müslümanlar dünya lideriydi ama irtica diye yapılan açıklamalarda "ortaçağ karanlığı" deniyor.sormak lazım hangi ortaçağ ? bizim ortaçağda islam medeniyeti lider durumda.sizin ortaçağ acaba avrupa ortaçağı mı?
hani şu herkesin cadı diye asılıp kesildiği yakıldığı avrupa.ya da öküzün boynuzundaki dünya dönüyor denince kafalar kopartılan avrupa...
cehaletin neticesi tabiki felakettir :)
irtica kelimesi avrupanın icat ettiği bir kavramdır.çünkü avrupa çağ dışı bozuk ve sapkın inançlarını yönetimden uzaklaştırınca ilerlediğini görmüş,müslümanların ise son derece bilimsel ve yüksek ahlaki değerdeki inancına sarıldığında ilerlediğini görmüş,ne yapıp edip müslümanları inancından uzaklaştırabilirim diye düşünmüş ve ortaya irtica kelimesinin Türkiye versiyonu çıkmış.bu sözde tehditi desteklemek için ülke içindeki adamlarıyla iş birliği yaparak sanal tehdit oluşturmuş ve ülke ne zaman başını kaldıracak olsa irtica yaygarasıyla hükümet devrilmiş mecut düzen devam etmiş...
-
imamların memur -devletin sosyal güvencesi altında- olduğu, okullarda sünni ağırlıklı din dersinin olduğu, sünni mezhebi haricinde hiçbir mezhep ve dine devletin fon ayırmadığı, camilerde okunacak hutbe ve vaazların devletin resmi kurumları tarafından belirlendiği bi ülke nasıl LAİK olabilir aklım almıyor.
garip gelmiştir hep bu ironi bana
bu arada bende sünniyim. ama laik bir devlette her mezhep mensubu, her din mensubu devletin imkanlarından eşit faydalanmalı.
laik avrupa ülkelerinde kiliseler devletemi bağlı? papazları devlet mi atıyor?
ülkemizde laikliğin olmadığını, varsa bile avrupadaki laiklik anlayışı ile uzaktan yakından alakası olmadığını düşünüyorum...
-
irtica kelime olraka farklı analamlara gelebilir ve toplumdan topluma değişik anlamlar almış olabilir. ama halkın anladığı bir anlamı vardır. ve günümüzde halen vardır ....
-
Evet irtica tehdidi yok. Bir de o sitede görüşleri olan profesörler senden benden daha laik. Çok katı görüşleri var. Onlar bile ciddiye almamışsa gerçekten yok demektir :)
-
kalemlik bunu yazdı:
-----------------------------
Evet irtica tehdidi yok. Bir de o sitede görüşleri olan profesörler senden benden daha laik. Çok katı görüşleri var. Onlar bile ciddiye almamışsa gerçekten yok demektir :)
http://www.irtica.org/irtica-tehdidi-var-mi.html
-----------------------------nasıll olurda böle söelyblirisn yaa.... yani katı görüşlü bi profesr bi açıklama yapsa olay biter mi ? :S
-
Ordaki yazılar gayet mantıklı ve ikna edici. Sende okuduysan türkiyedeki mevcut özgürlükçü durumdan ve değiştirilemeyeceğinden bahsetmişler. Alıntı yapayım.
Yeni bir araştırma yapıldı. Bu araştırmada fundamantalist (köktendinci) eğilimlerin yüzde 8 olduğu saptandı. Somut veri yüzde 8. Dört beş sene önce yapılan başka bir raştırmada bu oran yüzde 12 olarak çıkmıştı.
Türkiye’de dinin yaşanması açısından bir sıkıntı yok. Siyasal iktidarın İslamcı bir iktidar olması ister istemez bu sonucu doğuracaktır. Atatürkçü bir iktidar olduğunda bu görüşü ortaya çıkartıcı bir yaşam tarzı olacaktır. Devleti tehdit eder boyutta mıdır? Hayır. Benim kriterim İran olayı. Herkes İran’ı gösteriyor, “Türkiye İranlaşacak” deniyor. İran’ın Humeyni rejiminden önceki sosyal ve ekonomik durumu neydi, Türkiye’nin durumu ne? İran’da zaten sosyolojik boyutta mollalar rejimi vardı, ekonomi güçsüzdü, Şah rejimi parsayı götürüyordu, adaletsizlikler yoğun boyuttaydı. Sosyal kumaş yobaz bir yoruma kapıları açtı. Onlar da iktidarı ele geçirdi. Benim kanaatime göre Türkiye’de fert başına düşen gelir 7 bin doları bulmuş, Türkiye’nin dokusu son derece özgürlükçü, liberal demokratik bir yapıya sahiptir. Refah almış gitmiş, bütün bu İslamcıların kadınları da bu refahın içindeler. Türkiye’deki bu iktidar Amerika ile ve Batı ile kavga eder mi? Realist olmak lazım. Türkiye’nin sosyal koşulları, dokusu asla yobaz bir rejime müsade etmez. Prof. Dr. Niyazi Öktem