Türkiye‘Nin Amerika‘Ya Bağımlılığı Ve Çözümü
-
Güncel iki olaydan bahsetmek istiyorum
1. bildiğiniz gibi atak isimli bir helikopter yaptık ve motoru amerikan.. bu helikopter pakistan a satılmak istiyor ama amerika izni olmadan satılamıyormuş ve onlar da kendi teknolojilerini satamayacağı için muhtemelen izin vermeyecektir..
http://haber.gazetevatan.com/Haber/576753/1/Gundem
vatan gazetesinin haberi böyle. motoru dışardan aldık diye adamların koyduğu şarta bak..
2. bu haber ise aslında bunun biraz zıttı.. şöyle ki, türkiye, amerika'nın ambargo uyguladığı bir şirket ile ortak füze geliştirme kararı aldı. eylül ayında alınan bu karar ile ilgili amerika hemen niyetinin olmadığını söyledi. ama bugün gazete gördüğüm şey ise daha aşırı bir tepkiydi. ismi verilmeyen amerikalı bir general, türkiye'nin ihanet ettiğini söylemekte ve ankara yı yeniden düşünmeye davet etmektedir.
haber burda http://www.ensonhaber.com/natonun-cin-fuzesi-gerginligi-suruyor-2013-10-17.html
orjinali de bu : http://www.spiegel.de/politik/ausland/ruestungsdeal-tuerkei-provoziert-nato-mit-waffenkauf-aus-china-a-928140.html
görünüş o ki, bu ihale feshedilecek, çünkü biz hala abd den bağımsız hareket edemeyiz, kaldı ki natonun kurucu üyelerinden biriyiz.
generalin söylediğine göre, çin 20 yıl sonra en büyük tehdit olacak, türkiye gibi bir nato ülkesi bu tarz bir alım yaparsa büyük bir güvenlik açığı olacakmış..
bunlar olan olaylar..
işin arka yüzünde şu var, abd den kopmaya kalkarsak bunlar bize gereken cezayı verecektir. ama kopmazsak da onlarsız bir adım atamayacağız. her ülke kendi çıkarını düşünmek zorunda ama biz öncelikle abd nin çıkarını düşünerek hareket zorundaymışız gibi davranılıyor.
çözüm ise, bir şekilde türkiye %100 yerli üretime geçmeli, gerekirse tazminat da ödemeli ve bu bağı yavaş yavaş kırmalı. tabi şuan bu bağı kırabilecek güçte bir ülke değiliz. hepimiz biliyoruz ki bağımlı bir ülke istediği şekilde gelişemez, boynunda bir tasma var ve nere çekilirse oraya gider. işte türkiye nin durumu şuan bu.. bu tasmayı amerika bize 1940 ların sonunda geçirmeye başladı.. komunizm tehlikesini engellemek için nato kuruldu, şuan öyle bi tehlike olmadığı halde abd nin çıkarlarını gözeten bir ittifaktayız.
bugüne kadar her şeyi dışardan temin eden bir ülke olarak, kendi başımıza bir iş yapmaya kalktığımızda tasmamız hemen çekiliyor.. sizce bunu nasıl aşabiliriz? gizli çalışmalar yapılabilir desek, adamların bir sürü casusu var hemen öğrenirler.. bu tasmayı çıkartmak için güçlü olmak gerek, ama bizi sınırandırıp bir limite hapsediyorlar.. eskiden hep abd-israil menşeili savunma sanayi ürünleri alırdık ancak son yıllarda yarı bağımlı da olsa kendi ürünlerimizi yapabiliyoruz.
abd ye bi an da sırtımızı dönemeyiz, hani bazıları tüm ilişkileri koparalım diyor ama adamların kucağına oturmuşuz bi kere. öyle kolay ve kansız olacak bi iş değil.. bunu hala bir mantığa oturtmuş değilim. tkp nin bildirilerinde ab,abd tüm ilişkileri keselim v.s. diyor ama o iş öyle lafla olacak değil.. çünkü bildiğimiz bilmediğimiz yığınla anlaşma mevcut..
bu konuda fikirlerinizi öğreneyim istedim..
-
1960 lı yıllara dayanan bir bağlılık var
kaygusuz tarafından 17/Eki/13 17:25 tarihinde düzenlenmiştir
50 yılı bi anda silemeyiz.
önce borçları ödeyip sonra gerisine bakmalıyız buda zor
herşeyimiz ayrıca devletin kontrolünden çıkıp özelleştirilmişken -
bu dediğinin olması için öncelikle savunma sanayiinde tamamen yerli üretime geçilmesi lazım.hem bu da yeterli değil hammade ve kaynaklara ulaşımda da bağımsız olmak gerekiyor.bunlar olsa bile sürdürülebilirlikte sıkıntı çıkar.
son zamanlarda türkiyenin çine yakınlaşıyor olması natoda rahatsızlık yaratmış. belli ki abd bu yakınlaşmayı engellemek istiyor. en son füze savunma sistemleri konusunda çinle anlaşma yapılmış. bunun 2 mantıklı açıklaması var. ya türkiye abd ile ilişkilerinde çin kartını kullanarak elini güçlendirmek istiyor ya da gerçekten çin ile yakınlaşıyor. birincisi abd ye şantaj yapmaktır ki pek başarılı olunamaz.ikincisinde abd yi karşısına alır ki bu da kolay birşey değil. türkiye birşeyler karıştırıyor ama henüz kokusu çıkmıyor...
-
sirket olarak perspektiflerimizde koklu degisikliklere gittik ve bu degisiklikleri hem is ortaklarimiza hem de yasadigimiz toplumdaki kisilere tavsiye etmeyi uygun bulduk. ozet olarak kendine uygun bir hatun bularak ve para kazanma sistemini de stabil bir hale getirerek guzel bir sekilde elinden geldigi kadar para kazanip gezip tozup yiyip icip pompa yaparak hayatini devam ettirmen.
-
kahır olsun abd ve onun işpirlikçileri ki bizi bu hale getirdiler ama yazıyoruzda ne oluyor bol bol ironi kasıyoruz
-
kaygusuz bunu yazdı
1960 lı yıllara dayanan bir bağlılık var
50 yılı bi anda silemeyiz.
önce borçları ödeyip sonra gerisine bakmalıyız buda zor
herşeyimiz ayrıca devletin kontrolünden çıkıp özelleştirilmişken1948-50'lere uzanıyor bağlılığın ilk adımları.
Edit: Sistematik olarak kalkınma ve yerli üretim planları yapılırsa, adam akıllı eğitim reformları getirilip bilime gereken önem verilirse 30-40 yıl içinde koparız. Tabi Türkiye kalırsa.
Dentist tarafından 17/Eki/13 21:00 tarihinde düzenlenmiştir -
Dünya üzerinde Amerika' nın kucağına oturmamış ya da oturmam diyecek kaç ülke var ki, Amerika ekonomik özgürlüğünü kazanmış büyük ülkeleri bile bir dolaylı olarak kucağına çekiyor zaten. (siyasi, askeri konular vs.) Bize gelince; bizim Amerika'nın kucağından kalkmamızın imkanı yok, adamlar bizi öyle bir bağlamış ki silah sanayii , siyaset, ekonomi hepsine nüfuz edebiliyorlar. İsrail ile sorun yaşadığımızda bile arabuluculuk yapıyorum ayağına aba altından sopa gösteriyor. Vakti zamanında Irak işgali için İncirlik üssünü kullandırmadık diye sonradan başımıza ne çoraplar ördüler. Kısacası adamlar dünyanın jandarması rolünü oynuyor işte, nerede bir olay var hooop durun bakalım nooluyo açılın ben geldim.
Saddam boşuna BÜYÜK ŞEYTAN dememiş..
-
Öyle bir ihtimal yok .
-
bu tarz bi boyunduruktan büyük savaşlar sonucunda özgürlük kazanarak kurtulunur sanırsam.. yavaş yavaş alttan alttan bizi (sadece TR değil, TR gibi kucağına oturttuğu önemli ülkeler için geçerli) bu kucaktan kurtaracak bi babayiğit yok sanırsam. o babayiğit çıksa da, 2-3 hamlesinden sonra abd den musluk kesilirse, ekonomik çıkmaza sürüklenirsek (ambargo vs gibi şeylerle) zaten halk 2 gün aç kaldıktan sonra başlar bunlar yönetemiyo ülkeyi diye. Her konuda dışa bağımlı olmuş bi ülke, o "dış" lara sırtını bi anda dönerse o musluğu bi keserler, hükümetler devrilir :)
-
Kardeş ülken azerbeycanda bile TL geçmiyor Dolar kullanıyorsun. Nereye bağımsız oluyorsun. Geç bunları. Hele böyle özelleştirme sevdalılarıyla.
-
Bir Ekonomik Tetikçinin İtirafları - John Perkins kitabından alıntı bir kısım var google da aratın ve okuyun tavsiye ederim.