"ÜLKÜCÜNÜN AŞKI"
-
Travmalı bir bilinçle kendini tanımaya fırsat bulamadan, memleket sevdasına düşmüş olanlar, bir türlü mutluluğu yakalama şansına da sahip olmadıklarından plâtonik takılmaya hep meyilli olmuşlardır. Hayatın gerçekleriyle hep yüz, göz olmak hep acı vermiştir onlara. Dudak bükmüşlerdir. El ele gezip dokunmanın vuslatında sevinçlerini aleni yaşayanlara. Acıyla izdivaç varken sevince sırt dönmek hep onların kaderidir. Bacım sözcüğü sanki bir bekaret kemeri gibi şüphelerinin merakına kılıflar oluşturmuştur. Sonrası malum, hep aynı son... kimin, kime kısmeti varsa yazgı vesile kılınmıştır kadere. Ama sigara dumanınca uzanan hayaller hep kurulmuştur. Bir türlü söze dökülememiş düşünceler öyle sarsmıştır ki bedeni toparlamak kimin harcı...güçlü feodal geleneksel bağlar, muhafazakarlık adına onu sosyal hayattan kopuk yaşamaya mahkum etmiştir. Herkes gibi olmak belki anlamsız, ama en masum duygulardan bile mahrum yaşamak insafsızlık ve zulümdür. Duyguları yaşamak neden lüks gibi gelir onlara. onlar kimdir? İnsan mı yoksa kendi tanımlarını kendi dışında arayan ucube yaratıklar mı? Sosyal hayattan kopuk bir vaziyette oluşmuş gettolarında kapalı devre yaşayanları bir takım sapkınlıklara müsait potansiyel malzeme durumundadır. Kapalı devre yaşamanın patolojik rahatsızlığında hem cinslerinin ihanetleri neticesinde ortaya çıkan rahatsızlığın yoğun dürtüsü karşı cinse merakı artmıştır. Karşı cinsi tanıma şartı doğunca da pişmanlıklar hasıl olmuş ama yaşanmamış farz etmek mümkün olmamıştır. Çünkü tatmin olmamış duygular, insan omzuna külfettir, yüktür...
“Toplum adına yaşanan aşk bir kimlik bonservisidir” der, Ömer Lütfi Mete, lakin asitleşmiş bir halk’a kara sevda tutulmanın, nereden tutarsan oradan yanmanın acısını hissetmemeye kifayet etmediği de bir gerçektir. Aşka vakit yok diyenler, sevgisizliğin bedelini oldukça ağır ödemişlerdir. Ülkücünün aşkı herkesten farklıdır elbet. Ama hayal aleminin ütopik koruculuğundan ziyade realitenin hayal kırıklığında arayışı temellendirmek daha insanidir. Bizim kaderimiz aradığını bulamamak değil, bulduğuna hissiyatini aktaramamaktır. Herkesin korktuğu çelişkiyi yüklendi yüreğimiz. Rahat uykumuz olmadı gece ve gün şahittir. Savaşımız aşk ve sevgi çağının savaşıydı. Şimdi ben böyle yapayalnız kalmışsam kabahat kimin? Mahmuzlayıp atımı denizler içerisinde kaybolup, dirilme zamanıdır. Aşk’a merhaba diyerek...
-
senin bir devrimcinin aşkından bir kemalistin aşkından haberin yok böle konuşuosun nederler elin yumruğnu yemeyen kendi yumruğnu balyoz sanarmış seninkide o hesap işte
-
En büyük aşkı İHTİLALCİLER(Devrimciler) yaşar.
-
ama ben drenişciyim yani solcu kominist
-
Aşk' ın da ideolojisi mi olur. Diyelim ki olur. Devrimcinin aşkında, köpeköldürenin buruk tadı misali sevgilisinin son busesi vardır. Yüzlerce izmariti gömmüştür kalbinin derinliklerine, Sevgilisine haksızlık da etmek istememektedir. Çünki sevgilisi kime isterse ona varmalıdır. Onun hayatıdır çünkü. Bu demokratlığın gereğidir devrimci ruh bunu emreder. Ve bir gün sevgilisini birisiyle gelirken görür buluşma yerine. Birde bakar erkek ve el ele tutuşuyurlar. Ve gülüşüyorlar. Demekki der bana söylemek istediği gerçek buymuş. Rakibim de fena diilmiş napalım yenildik der ve oradan kaçarcasına uzaklaşır. Şarabına ve sigaralarına mahkum eder kendini ve sonra bir jilet ve bilek kesimi. Kanlar yavaş yavaş süzülür. Artık başı dönmektedir. Ve cebine msaj gelir. Hayatım neden gittin Sana sürprizimi mahvettin. Bu Almanyadaki yeğenim Ser...Hö ve son nefes......................Ülkücünün aşkı gerçekten de platoniktir çoğu zaman. Öpememiştir oysa sevgilisini belki de maksimum yanaktan bir buse almıştır. Belki de elini tutmuş ve hepsi odur. Acaba ne yapıyordur sevgilisi. Umarım başa erkeklerle değildir. Sevgilisi sadece ona ait olmalıdır. Vazgeçme şansı yoktur artık. Ne varki buluşacakları bir gün sevgilisini görür yanında da biri vardır. Bir erkek..Hem elini tutmuş hemde ona doğru gelmektedirler. Hemde gülümseyerek. Yok buna katlanamam der bizimkisi davranır silahına ve BUMMM. Ve son bir söz dökülür sevgilisinden tanıştırayım almanyadaki yeğenim Ser.....E tabi Serkan da boş durmaz Ve bizim elemana BUMMMM.
Sonuç: Abicim Ülkücü de olsan Devrimcide olsan, budist te olsan Nudist te olsan, kadınlarla evliysen zombi olarak yaşarsın, evlenemezsen de ölürsün ya da öldürürsün. Aşk=ölüm Aslında aşk trojanların ilahı, aşk virüslerin en beteri. Ama onsuz da donsuzda olmuyor abicim.. Şu bilgisayar dahisi dostlar hadi biriniz çıkıpta dese ya heyoo kadınları kuzuya çeviren trojan yaptım. Şerefsizim servetimi dökücem. Ne onlarsız ne onsuz ama ideolojisiz, saf sevgiyi yaşamak iki tarafında insan olduğunu bilerek aşkı yaşamak ve yaşatmak dileğiyle......
-
bence askın ulkucusu devrimcisi olmaz...Aşık adam sadece aşıktır...
-
helal olsun be siyaseti bi aşka bulaştırmamiştınız o boku da yediniz .afiyet olsun
-
gardaş ülkü ocaklarına ya da mhp tekilatlarına gitmeyen biri ülkücüyü annayamaz. bizi kızlar hep kavgacı neym sanıyolar. oysaki biz eğitim alıyoz. çevre kazanıyoz. ilerde bissürü köşe oluyoz. şimdi(18-20 yaş) kızların aşkı bulduğu komanistlerde parasız pulsuz, maltepe yokuşunda porno cd satan herifler oluyor. ya da barmen marmen... kızlar sora bizim peşimizden koşuyor. gardaş ben bodrumluyum. bodruma villayı diktim mi elimi sallasam ellisi. şimdi bile öyle. para her kapıyı açar. para dayanışmayla olur. en güzel dayanışma ülkücü dayanışması. Hava sıcaksa sıcaktır soğuksa soğuktur.
-
tarih ispatlamıştır bunu en büyük aşkı devrimciler yaşar
-
en güzel aşk taraflı olan aşktır boşuna agız yapmayın arkadaşlar
-
en anlamlı aşk ALLAH AŞKIdır diğerleri ise fanidir ancak burda kalır