Anadolu Halkının Cehaleti
-
Merhabalar,
1930'lu yıllarda yapılan nüfus mübadelesinin özel bir amacı olduğuna dair bir yazı görmüştüm. Nüfus mübadelesinde ki temel amacın da ''okuma yazma'' gibi temel bilgilerden yoksun olan Anadolu halkının seviyesini arttırmak olduğunu yazmışlardı. Neyse. Zaten mübadeleden sonra milletvekili, bakan, işadamı, akademisyen olmaları da tesadüf olamaz.
O günün şartarı düşünüldüğünde mantıklı bir hamle olarak görülüyor. Keza Hitler'in göreve gelmesi ile Almanya ve Avrupa ülkelerinden kaçan Yahudi bilim adamlarından bir çoğunun Atatürk'ün daveti ile Türkiyeye çağrıldığı da bilinen bir gerçektir.
Bence sorulması gereken soru şu olmalı; 1930'larda başlayan eğitim, kültür kalkınmasına rağmen neden Anadolu halkı cahildir?
Tabi ki bunda başta Köy Enstitülerinin kapatılmasının büyük payı var gibi geliyor. Birde toplum olarak dini dogmatik yaşamış olmalarının da etkisi olduğunu düşünüyorum. Sizce bunun sebepleri nelerdir?
-
bilimsel olarak yaklaşmadan, gözlemlerime dayanarak birşeyler söylemek istiyorum
Anadolu insanının anlayış biçimi çok farklı, kimisi yıllar öncesinde Almanya gibi 1.Dünya ülkesine göç etmelerine rağmen, eğitimde bir aksama duraksama ve önemsememe var.Eğitim anlayışı, "okusa nolacak, yine aç yine aç" mantığıyla ilerlediği için, konar göçer mantıkla yaşanıyor.Tarlada ve fiziksel işlerde çalışkan, düşünce ve bilimsel gelişim açısından zayıf bir toplum.
Anadolu insanının beyni çalıştırmada neden tembel olduğunu bulabilirsek, neden cahil olduğunada varabiliriz.
-
Esconda bunu yazdı
bilimsel olarak yaklaşmadan, gözlemlerime dayanarak birşeyler söylemek istiyorum
Anadolu insanının anlayış biçimi çok farklı, kimisi yıllar öncesinde Almanya gibi 1.Dünya ülkesine göç etmelerine rağmen, eğitimde bir aksama duraksama ve önemsememe var.Eğitim anlayışı, "okusa nolacak, yine aç yine aç" mantığıyla ilerlediği için, konar göçer mantıkla yaşanıyor.Tarlada ve fiziksel işlerde çalışkan, düşünce ve bilimsel gelişim açısından zayıf bir toplum.
Anadolu insanının beyni çalıştırmada neden tembel olduğunu bulabilirsek, neden cahil olduğunada varabiliriz.
-
Eksik soru. İlköğretim II.Mahmut'tan sonra zorunlu hale gelmiştir. Cumhuriyetin üstüne kurulduğu bilgi birikimi önceden yapılan ıslahat hareketleri sonucu ortaya çıkmıştır. Asıl soru neden Osmanlı'nın zamanının şartlarına uyum sağlayamadığıdır. Bu sorunun cevabı ile halkın eğitim seviyesi arasında ilişki var. Osmanlı'nın neden geri kaldığı ise şuan en büyük tartışma konularından birisi. Osmanlı zamanın şartlarına göre çok iyiydi. Çok değerli düşünürler yetiştirmişti. Sonra İmam Gazali felsefeyi yasaklıyor vesaire. Halk acı çekmedikçe özgürlük için direnmiyor. Magna Carta kaç yılında yapılmış, Sened-i İtiifak kaç yılında yapılmış.
Anadolu halkıyla ilgili şöyle bir alıntı yapılabilir Cemil Meriç'ten. Aşağı yukarı şöyle bir şey.
Osmanlı'nın düşünceye ihtiyacı yoktu. Kur'an her şeye yetiyordu. Güçlüydü Osmanlı. Düşünce felakettir. İnsan yalnızca zorda kalınca düşünmeye başlar. Anadaolu halkının inandığı tek felsefe şuydu : "İnananlar kardeştir." Tanzimattan sonra dalga geçildi Anadolu halkının bu düşüncesiyle. Sözde aydınlar küçümsedi Anadolu halkını. Sonra tarihin dışında yaşamaya başladı Anadolu halkı. Bİldiği, inandığı tek değerle dalga geçildi.
-
türk insanının IQ'su düşük, son on yılda büyük bir artış olmasına rağmen gelişmiş ülkelerdeki seviyeyi yakalayamadık, öyle olunca elin alman çocugunun iki saatte anladığı olayı bizimki 3 saatte anlıyor, işin içine bu 3 saati kısıp din resim beden dersi verilince çocuk hiç gelişemeden mezun oluyor, sonra aileler bakıyor okuyanla okumayan çocuğa ikisi de aynı, kimse okutmuyor dolayısıyla.
-
gerici örf ve adetlerden, dini ve baskıcı aile yönetimlerinden dolayı, bilim,sanat,araştırma öğrenme, kafayı geliştirme alanında gelişim sağlanamıyor.
bir toplumun örf ve adetlerinin asla değiştirilemez olduğundan, müslüman toplumlar her zaman geri kalmıştır ve kalacaktır.
sene 2012 de, hala anadoludaki o köy ortamlarında, milletin laf edecek olması, hukuk kurallarından daha baskıcıdır ve korkutucudur. böyle bir toplumda sokağa bile çıkamazken, gelişmeyi zaten bekleyemeyiz.
-
hocam farklı fikirler olabilir ama bir eğitimci olarak şunu söyleyebilirim. anadolu insanımızda bir tabir vardır. okuyup böyük adam olacak bizim oglan.
diye. genellikle ailelerde bir bireyin okuması için çaba harcanır. bu hepsi için geçerli değildir. anadolu halkı eğitimi parasal gider olarak gördüğünden
bu konuya soğuk bakmaktadır. oysaki eskiden köy enstitüleri böyle değildir. okuma yazma nın dışında, kültürel faaliyet ve yaşam mücadelesinde
ayakta kalma , tarım alanlarının sürekli verimli hale nasıl getirilir. topraktan sürekli verim alma nasıl sağlanır gibi bir sürü biilgi birikim burada
enjekte ediliyordu köylümüze. oysa şimdi öyle değil şimdi halkımız okumayı parasal gider olarak görüyor. ayrıca köy enstitüleri sonradan işin
bokunu çıkarsa bile yinede köylüye hizmet ettiği apaçık ortada. neymiş köylüye komünizm enjekte ediliyormuş kapatılmış. hepsi yalan
kapatılmasının en büyük nedeni halk bilinçli olmamali hiçbirşeyden haberdar olmamalı. bunu devlet mi yaptı hayır. devleti idare eden o zaman ki
kodamanlar yapmıştır. hükümetler halklarının bilinçli olmasını istemezler. araştırmacı yanlarının gelişmesini istemezler. paraya saadet edilmesine
olanaka saglandı böylece. yani köy enstitülerinin amacını internette öğrenebilirsiniz. amaca ulaşılamadan kapatılmıştır. şayet devam edilseydi
gerçekleşesen hedefin ve amacın meyvelerini şu an yiyiyor olacaktık.
-
glaurung bunu yazdı
türk insanının IQ'su düşük, son on yılda büyük bir artış olmasına rağmen gelişmiş ülkelerdeki seviyeyi yakalayamadık, öyle olunca elin alman çocugunun iki saatte anladığı olayı bizimki 3 saatte anlıyor, işin içine bu 3 saati kısıp din resim beden dersi verilince çocuk hiç gelişemeden mezun oluyor, sonra aileler bakıyor okuyanla okumayan çocuğa ikisi de aynı, kimse okutmuyor dolayısıyla.
alakası yok, zaten iq ile bunu bağdaştıramazsın. ben ve bazı türk arkdaşlarım yabancılarla birlikte okuduk. oradakilerin neredeyse hepsinden
daha iyiydik. onların tek avantajı var. ne olursa olsun planlı çalışıyorlar. görevi neyse gider onu yapar. türkler son güne, son ana bırakır. Onların
ilerleyişinin tek sebebi de bu şekilde sistematik ve bir alanda çalışması. X bölümünde türkiyede 5 farklı alanda ders alan biri yurtdışında aynı
bölümü okusaydı tek bir alanda ders alırdıı. türkiyedeki yüksek lisans mantığı, yurtdışında lise hatta ortaokulda var. O zamandan beri tek bir
alana yönlendiriyorlar. Computer science mi okuyorsun arkadaşım? Ama bunun içinden ne okacaksn, veritabanı yöneticiliği mi, mobil mi, sistem
mi, web mi, masaüsstü mü... gibi bölüyorlar ve sadece ama sadece o bölümle ilgli dersler veriyorlar. bir bilgisayar mühendisi öğrencisi elektronik
yazılım da dahil bir sürü alanda ders alırken o adamlar tek bir alanda ders alıyorlar. sonra türkiyeden kaliteli adam çıkmaz deniyor. çıkmaz tabi.
bizim eğitim sisteminde her şeyden azar azar bil ama çok şey gör mantığı var ve bunlar ezbercilikle öğretiliyor,pratik pek yok. avrupada ise bir
alan belirlenir adamı o alana yönlendirirler sadece ve ondan başka bir iş yapması istenmez. gerek eğitim hayatında gerek iş hayatında böyledir.
O yüzden bir konu seçildiğinde, avrupadaki öğrenciler daha başarılı görülürler çünkü adamlar uzmanlaştırılıyorlar.
Yukarıda yazdıklarım, araştırmamın, gözlemlerimin, oradaki insanlarla konuşmalarımın bir sonucudur. Kafadan atmış değilim, tek eksiğimiz bu.
-
2012deyiz ilk defa uzay aklımıza geldi ve üs kurulmaya başladık. İlk defa kentsel dönüşüm adında geleceğe dönük adımlar atılıyor. Asalak bir toplumun beklentileri az olur herşeyi günlük yaşar ve öyle benimser. Eskiye göre iyiyiz, artık bişeylerin farkına varıyoruz. Atatürk'ün bilim adamlarını türkiyeye çağırmasını bilmem de Albert Einstein'ın Atatürk'e yazdığı sığınma mektubu bir cevap karşılık bulmamış ve bu dahi faaliyetlerini Almanya dışında bir ülkede devam ettirmiştir. Bu da bilinen gerçeklerden bir tanesi.
-
IQ ile cehaleti karıştırmayın
Kendi ananızı babanızı kendinizi bunun içine katıyorsunuzdur inşallah
evde canınız sıkılıyorsa başka şeylerle uğraşın düşünüp düşünüp böyle saçma şeyler türetmeyin
(hafifletilmiş sürüm)
-
Turkiye'nin durumu bir suru yuksel, cahil olmayan ulkeden iyi. Saglikta, ozel sektorde piyasanin a. koyuyoruz. Fransa gibi metrolara iseyen modern ulke olacagima; evine gittigimde kim oldugumu bilmeden bi kap sicak yemek veren cahil halk olsun bana.
Tek sorun kentlere goc. Cahillik kente gittiginde sikinti.