Bilinç Tam Olarak Nedir?
-
Beyler ve azınlıktaki bayanlar bir süredir kafaya taktım bunu. Buna vesile olan nokta da çoklu kişilik, şizofreni temalı filmler falan olsa gerek. Şimdi vikiden bilinç tanımını alıntılayayım aşağıya.
Bilinç,
- Kişinin kendisine, yaşantılarına, çevresine, öteki kişilere, bir bütün olarak içinde yaşadığı dünyaya ilişkin farkındalığı, yaşanan deneyimlerden kendiliğinden doğan kendinin farkında olma görüngüsü;
- Öznenin duygularına, algılarına, bilgilerine ve kavrayışlarına bağlı olarak kendini anlama, tanıma ya da bilme yetisi;
- Bilme edimi ile bilinen içerik arasındaki ilişkiyi her ikisini de içerecek biçimde bir üst düzeyde kurabilme becerisi;
- Acı çekme, isteme, bekleme, düş kırıklığına uğrama, korkma gibi belli bir nesnesi bulunan bütün “geçişli” yaşama edimlerini olanaklı kılan ana ilke;
- Düşünen öznenin kendisine dönerek, kendisini kendi düşünceleri ile kavraması, kendisine bir başkası olarak dışarıdan bakabilmesi durumu;
- “İçebakış” yoluyla zihnin kendi deneyimlerinin gerçekliğini kavrama edimi;
- Zihinsel yaşamın geçmiş duyumları, algıları, bilgileri bellekte tutma yeteneği;
- Kişinin kendi içinde yaşadıklarına ya da dışarıda olup bitenlere yönelik incelmiş sezgisi, bütün yaşadıklarına ilişkin genel görüşü;
- Üzüntü, sevinç, hüzün gibi tek tek yaşantı durumlarına ilişkin kendilik izlenimleri, şeylerin kişiye nasıl göründüğüne yönelik görüngübilimsel yaşantılar bütünü.
Şimdi buradaki ifadelere göre bilincin daha doğrusu herhangi birinin bilincinin oluşması için geçmiş lazım, tecrübe lazım, algı lazım, ifade lazım genel hatlarıyla. Peki öyleyse bilinç eşsiz midir? Şöyle ifade edeyim. İki insan düşünün. Dünyanın aynı noktasında aynı zamanlarda doğdular. İkisi de aynı kiloda aynı bağışıklık sistemine sahip iki insan. Bunların mahalle arkadaşlarının tutumu, dinledikleri müzikler, ailelerinin tavır davranışları her şeyleri aynı. Yani kopya bir yaşam diyebiliriz. Bu durumda iki kişinin bilinci de aynı şekilde mi gelişir? 20 sene sonra ikisini de ayrı ayrı odalara alsak her anlamda tıpa tıp aynı yetişmiş bu insanlara (okudukları kitaplardan, ilişki yaşadıkları insanlara kadar benzerlik/aynılık taşıyan) bir takım sorular sorsak aynı cevapları mı verirler? Şayet aynı cevapları verip aynı davranışları sergilerlerse bilinç eşsiz olamaz. Kopyalanabilir. Bir başkasının bilincine sahip olabiliriz en azından teoride. Ancak farklı cevaplar verip farklı tutumlar sergilerlerse bilinç eşsizdir diyebiliriz. Peki öyleyse bilincin oluşmasında etkin rol oynayan yukarıda saydığımız etkenlerin dışında bilinci farklılaştıran ne girebilir işin içine?
Bir diğer anlamadığım nokta da kişilik bölünmesi ya da çoklu kişilik travmaları. Tam detaylı bilmiyorum bu konuyu. O yüzden şunu sorayım. Beyin nasıl oluyor da mevcut kişiliğinden, bilincinden zıt yönde ilerleyen bir kişilik, bir bilinç yaratabiliyor? Üstelik diğer bilinç ile ilgili (bize ait olmasına rağmen) hiçbir söz hakkımız yok. Bize göre hayali bir arkadaş olabilir bu diğer bilincimiz ya da biz o esnada sabah erken kalkmak için erkenden yatağa girdiğimizi düşünebiliriz. Hal böyleyken bir şekilde bastırılmış oluyoruz. Peki bu bastırılma sonsuz defa sürse ve esas bilincimiz hiç gün yüzüne çıkmasa mesela, bizi biz yapan tüm değerler yok olup giderken sahip olduğumuz esas bilinç de yok olmaz mı? Bu durumda biz ölmüş mü oluruz? Yani şöyle ifade edeyim.
http://www.imdb.com/title/tt0309698/ Filmimizin adı identity. Seyretmeyen insan kalmamıştır eminim ama gene de buradan itibaren yazdıklarım spoiler içereceğinden filmi seyretmeyenlerin bakması sakıncalı olabilir. Film bildiğiniz gibi bizim serikatilimizin beyninde geçen durumun hikayesini anlatıyor. 5-10 farklı kişilik mevcut adamımızda. Polis, azılı katil, hırsız, bir küçük çocuk, bir hayat kadını... Liste uzayıp gidiyor ve doktorlar bir çeşit ilaçla mıydı başka bir şeyle miydi emin değilim diğer kişilikleri yok ediyorlar. Şimdi soruma gelelim. Benim esas bilincimin sahip olduğu her şey beni polis yapan kimliğimde diyelim. Sonra herhangi bir travma vs sonrası kişilik bölünmesi yaşadım ve ortaya azılı bir katilin düşüncelerini vs barındıran yepyeni bir kişilik çıktı. Sıradan birgünde ben suçluları yakalıyorum 3-5 saate salıveriyor devlet. Gecesinde ben uyumaya çalıştığımda azılı katil kimliğim çıkıyor piyasaya ve ortalığın anasını belliyor. Böyle şeyler oluyor mu? Oluyor. Peki tüm bunlar gerçekleşirken günün birinde benim azılı katil kimliğim esas kimliğimin yerini alsa ve sahip olduğum polis kimliği hiç günyüzüne çıkmasa bu durumda ben ölmüş mü oluyorum? Bunu nasıl ifade ediyoruz?
höh amma yazdım. Biraz da karıştı gibi sanki ama kafama takılan 3 aşağı 5 yukarı böyleydi. Hiç bilimsel konu yok gibi. Böyle bi tartışma iyi gelir foruma.
-
Bahsettiğin deney ilginç olurdu.
Bİlinçle ilgili benim de birkaç teorim ama ondan önce kişilik bölünmesiyle başlayalım. Herhangi bir uzmanlığım yok konuyla alakalı, mantık yürütmeye çalışacağım biraz da uçacağım.
Kişilik bölünmesi başka birinin yada varlığın bilincimize sızmasıyla oluşuyor olabilir. Sonuçta bazı varlıkların insanları ele geçirebildiği biliniyor. Farkında olarak yada olmayarak bir insan yada farklı bir varlık buna sebep oluyor olabilir.
Kendi teorime gelecek olursak. Fiziksel olarak zamanda yolculuğun mümkün olmadığını kanıtlamaya çok yakın görüşler, tezler var. Evet fiziksel olarak mümkün olmayabilir ancak bilinçsel olarak mümkün olabilir.
Bir örnekle açıklamaya çalışayım; Bir kafeterya düşünelim ve bunun kare olduğu ve tam dolu olduğunu varsayalım. Bir köşesinde oturuyoruz ve kafeteryanın tümüne hakim değiliz. Burada çalışanlar müşteriler yani tüm bilinçler buraya hakim olacaktır. Bilinç yeterli donanıma sahip olunduğunda (Hipnoz bunun bir örneği) göz atılabilen, bir şekilde olayların yakalanabildiği bir olgu. Bu kafeteryadaki tüm bilinçlere ulaşabilirsek ve onları birleştirebilirsek, istediğimiz zaman o kafeteryada neler olduğuna bir bakış atabiliriz. Tabii orada fiziksel olarak bulunamayacağımızdan bu geçmişi dolayısıyla geleceği de değiştiremeyeceğimiz anlamına gelir. Aynı zamanda bu teoride yalnızca geçmişe gidebiliriz. Daha doğrusu gelecekle ilgili olan kısmını henüz düşünemedim.
-
bilinç eşsizdir, yani iki insan aynı şekilde yaşasa bilinçleri aynı mı olur sorusunun cevabı hayır, yaşanılan deneyimlenen olaylar algılama şeklimize etki etsede bunlar dışında tesadüfi oluşan belki milyonlarca etken var, dandik bir hormon bile bir insanın karakterinin tam tersi yönde gelişmesine sebep olabilir, bu durumda tamamiyle aynı hayatı yaşamış iki insanın birinin hiç umursamadığı bir olaya diğeri ağlayarak karşılık verebilir
birde şöyle birşey var mesela bazı bebekler çok gülerken bazıları pek gülmez, hayatla alakalı deneyimleri olmadığı halde nasıl iki bebek arasında böyle bir fark olabiliyor dediğim gibi insanın karakteri/bilinci/algılama şekli sadece yaşadıklarına deneyimlerine bağlı değil
-
Bilinç enteresan bir konu. Aslında sorularını kıss cevaplarla yenilemelisin bence. Şunu söylemek istiyorum bire bir 2 aynı bilinç olabilir mi demişsin. Bu noktada bunun cevabini bul ve soruların apayrı hic aklina gelmeyecek sorulara donussun. Sabit sorulara takili kalma bu hep yaniltir insanoģlunu.
Mesela konu hk uzmanligim yok ama şunu biliyorum. Dünya var oldugu gunden yok olacagı güne kadar yasanan her anlik olay tekildir. Yani yaşanan bir olay % 100 seviyesinde ayni olamaz micro seviyede düsün. O yuzden kafadan 1. Sorun hayir 2 benzer bilinç olamaz. Heh şimdi oturup bu ışıkta yeni sorular oluşturmalısın kendine.. he sonu var mı yok:) bu sorular ve cevapları inan bana hiç bitmiyor:) en azından günümüz insanının bilinç seviyesinde:)
-
Beyin dış dünyayı dışarısı olarak algılar ve dışarısı (biz değil) bakış açısıyla bakar. Beyin kendisinede aynı şekilde bakar ve kendine yaptığı bakış açısı bilinçdir. Elbetteki bilinç eşsiz değildir. Biz klonlar fiziksel olarak çok az farklarla yaşarken bilinçlerin birbirinden farklı olduğunu düşünmek saçmalıktır. Herkez aynı bilincin-kişinin farklı halleri.
-
hocam verdiğin örnekte iki çoğu yönüyle ortak iki insandan bahsetmişşin. ayni kiloda ayni bagisiklik sistemine sahip ayni hobilere sahip vb. yonlerden tam olarak benzerlik gosteren iki insandan. Bu noktada konuyu "bilinc" olarak degilde kisilik yonunden incelememiz gerekir. Bilinc ayri bir kavram olaraktan daha farkli sekilde incelenmelidir. soledigin ornege bakarsak aslinda sen " tek yumurta ikizleri"nden bahsetmissin. Konuya biraz biyolojik olarak bakarsak "monozigot" yani tek yumurta ikizleri yuzde yuz ayni genlere sahiptir. ve hayatlarinin ilerleyen donemlerinde herkesin gozlemleyebildigi uzere vermek istedigin ornekteki gibi fiziksel olarak tipatip ayni kisilerdir. ( farkli ortamlarda buyuseler bile bu cogunlunla aynidir) Bu kisiler uzerinde ki yapilan arastirmalar aslinda konuyu acikliga kavusturabilir.
Ornegin tek yumurta ikizi olan Jim Lewis ve Jim springer'in hobilerinin çogu ayni. Ayni marka chevrolet kullaniyorlar, ayni marka sigarayi iciyorlar, Toy adinda birer kopege sahipler, serif yardimcisi olarak calisiyorlar, ayni ahsap isciligi hobisine sahipler ve Florida,da ayni sahilde tatil yapiyorlar. İki jim dogumdan 4 hafta sonra birbirinden ayrilan ve ayri ayri buyutulen tek yumurta ikizleri. 39 yasinda tekrar bir araya geldiklerinde ne kadar cok ortak noktolari olduguna sasirdilar(Leo, 1987)
Yani kisilik olusumunu genetik faktorler buyuk oranda etkiler. Ancak yasadiklari ortama gore cevresel faktorler de kisiligi en az kalitimsallik kadar etkileyecektir. onun disinda paylasilan cevresel faktorler yani aile icindeki tutumda yine kisiligin gelisiminde etkilidir.
tek yumurta tek yumurta ikizi iki insani birbirinden cok farkli ortamlarda buyutsek ne olurdu? Mesela birini cok zengin, entellektuel acidan gelismis, uyarici unsurlarin fazla oldugu bir ortamda, digerini ise uyarici unsurlarin cok az oldugu, entellektuel acidan cok zayif, dilsel sureclerin gelisemeyecrgi ortamlsrda buyutsek bu iki kizin arasinda bir fark olur muydu? Bu sekilde yapilacak bir deney ne kadar etik olmadigi icin su ana kadar bunun hakkinda yapilan bir deney duymadim. Ancak kisilik gelisiminde cevresel faktorlerin yuzde 50'lik ve genetik faktorlerin ayrica yuzde 50'lik bir etkisinin oldugu bilindigine gore bir tahmin yurutebilir.
Onun disinda konuyla ilgiisiz gozukebilir ancak bakmakta fayda olcagini dusundugum bir konuda zeka'dir. Yapilan arastirmalarda "genlerin yuzde yuzunu paylasan tek yumurta ikizlerinin iq puanlari arasindaki korelasyon 0.85, genlerin yuzde 50'sini paylasan cift yumurta ikizlerinin arasindaki korelasyon 0.60 ve normal kardeslerde bu 0.45'dir. yinede bir sekilde crvresel faktorler bu konudada etkisini gostermektedir. mesela:
Bir grup fransiz arastirmacinin yaptigi bir arastirmada , fakir aileler tarafindan ter edilen ancak hayatlarinin ilk 6 ayi icinde orta sinif aileler tarafindan evlat edinilmis cocuklari inceledi. Arastirmacilar orta sinif evlat edinilen cocuklarin ortalama zekasinin , fakir crvrelerde dunyaya gelen ve aileleri tarafindan buyutulen cocuklardan 14 puan daha daha yuksek oldugnu tespit ett. Buna ek olarak evlat edinilen cocuklarin basarisiz olma ihtimali 4 kat daha dusuktu.( Schiff et al., 1982)
Yani gordugunuz uzere hem zeka hem kisilik, İnsanlarin gelecekteki tutumlari davranislari yasadiginiz kultur, cevre , aile ve genetik faktorler tarafindan etkilenmektedir.
not:Telefondan yazdim bu yuzden yazim hatalarim olduysa affola.
-
konudaki herseyi gormedigimden telefondan okuyamamisim bu yuzden biraz yanlis anlamisim eve gidince kisilik bolunmesinden devam ederim
-
Sorularının yanıtlarını cevaplayacak kadar bilgim yok da geçen bir film izledim. Baya hoşuma gitti, Hugh abimiz de var. Bilim-kurgu, ağlamaklı bişi ama bilinçle ilgili çok bilimsel olmasa da bişeyler var içinde.
http://www.imdb.com/title/tt1823672/
Bir de dünyaya link vermen değişik geldi :D
-
Sana Fernando Pessoa'nın Huzursuzluğun Kitabı adlı kitabını öneriyorum, ya da düzeltiyorum; sana Fernando Pessoa öneriyorum.
-
Morgan freeman'ın sunduğu bir kaç belgesel de bahsediyorlar. Beyni bilgisayara aktarma gibi deneylere yer veriyorlar dı doğal olarak bilinçle ilgili birçok araştırmayı da ele alıyorlardı. Şimdi tam bölümü bulamadım ama belgesel serisinin en başından izlenmesini tavsiye ediyorum.
https://www.youtube.com/watch?v=giY3g1eYQeA
https://www.youtube.com/watch?v=GOODONvy5_Q
-
bendeki bilinç kaybı tam ve gerçek olarak bilinç kaybı. öyle boş boş bakıyormuşum. 9 ay bilincim yokmuş. tam dicektim benim gibi yaşayan mı var diye ama sen işin psikolojik tarafndasın.
evet bende bi ara uyuduğum zaman düne dair hiç bişey hatırlamıyodum. hatta kendime gelmeye başladığımda bunu kendime avantaj olarak bile kullanıyodum. böyle bişey demişmiydin diyom halbuki hatırlıyodum ama salağa yatıyodum :D
senin mevzuu bana çok çok çok uzak. o yüzden yorum yok benim mevzuudan mı acaba diye girdiydim.