folder Tahribat.com Forumları
linefolder Genel
linefolder Büyücü Hacı İle Aramda Geçen Komik Hikaye



Büyücü Hacı İle Aramda Geçen Komik Hikaye

  1. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    SaO
    SaO's avatar
    Kayıt Tarihi: 20/Haziran/2015
    Erkek

    Hiç de komik değil. Kazık var hem de göz göre göre yenilmiş 1000'lik kazık. Sado-mazo türü birşey olsa gerek.

    Büyü yok, hacı hoca yok. Kopyala-yapıştır var.

    https://tr.wikipedia.org/wiki/Kopimizm_Kilisesi

     

     

    SaO tarafından 19/May/16 16:50 tarihinde düzenlenmiştir

    /\/\___æ~~~~~
  2. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    metaman
    metaman's avatar
    Kayıt Tarihi: 21/Nisan/2014
    Erkek

    https://www.youtube.com/watch?v=iSnj5pBw4Rg

  3. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    2021 Talihlisi
    LhaNeT
    LhaNeT's avatar
    Banlanmış Üye
    Kayıt Tarihi: 20/Ağustos/2008
    Erkek

    tüm kalbi ile inanan biri olarak şunu söyleyeyim
    inanmak gönülde olur yada olmaz. tercih sana aittir ve istediğini seçersin.
    genel olarak, büyüdür faldır v.s tüm bunlar islam dininde yasaklanmışken bir müslümanın bu işler ile uğraşması yada sahte hocalara para kaptırması büyük cehalet
    bu olayda senin yaptığın hata ise otu çektikten sonra gerçeği söylemeyip rahatladım imana geldim v.s demen olmuş , hiç değilse adamı biraz daha uğraştırıp öyle bıraksaydın :)


    Büyüklük odur ki hiç kimseye iltifat etmeyeceksin, hiç kimseyi aldatmayacaksın, memleket için gerçek ülkü neyse onu görecek, o hedefe yürüyeceksin. Herkes senin aleyhinde bulunacaktır. Herkes seni yolundan çevirmeye çalışacaktır. İşte sen bunda karşı koyuşları yok eden olacaksın. Önüne sayılamayacak güçlükler yığacaklardır. Kendini büyük değil küçük, zayıf, araçsız, hiç sayarak, kimseden yardım gelmeyeceğine inanarak bu güçlükleri aşacaksın. Ondan sonra sana "büyüksün" derlerse, bunu diyenlere de güleceksin. Atatürk'ün Söylev ve Demeçleri, s. 112 - Zafer, zafer benimdir diyebilenindir. - Mustafa Kemal Atatürk 1881 - ∞
  4. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    JahR
    JahR's avatar
    Banlanmış Üye
    Kayıt Tarihi: 05/Aralık/2013
    Erkek

    Olan biten herşey beyinde ve ALLAH şahdamarından daha da yakın.. herisi hikaye;=)


    beyin derki; ya beni kullan, ya da kafana sık ulan!
  5. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    ozgunlu
    ozgunlu's avatar
    Banlanmış Üye
    Kayıt Tarihi: 11/Kasım/2011
    Erkek
    unbalanced bunu yazdı

    bu eleman bence kasti olarak insanlari birbirine dusurmeye calisiyor baska bir isi gucu de yok iste. iki gram akliyla bunlari tezgahladigini dusunuyorum. Bu tarz actigi konulara bakarsaniz bir kac mesaj yazip cekiliyor ve izliyor. Soru soran kisilerin genelde sorularina cevap vermiyor. Kisacasi art niyetli oldugunu dusunuyorum, isin kotusu dedigim gibi 2 gram akliyla herkesi tongaya dusurecegini saniyor zavalli..

    @ozgunlu, hocam ikide bir 21. yuzyilda dine inan mi var gibi laflar ediyorsun da sana ne arkadasim. Ben 30. yuzyilda da inanirim.. Senden cok bilim teknigin icindeyimdir eminim buna, ve bir yaraticiyi da dini de kabul gormekten zarar gormuyorum. Kimsenin kimseye bir seyi ispatlamaya da ihtiyaci yok bu kimsenin isi de degildir. Sorularin varsa da adam gibi sorarsin yoksa da herkes kendi isine baksin. Kimsenin kimseyi cevirecek gucu yok hatta kimseye bu gorev verilmemistir peygamberlere bile. Bazi arkadaslarin da baskilarini anlayamiyorum. Hic kur'an okumuyor musunuz? ".. Eğer onlar yüz çevirirlerse bilsinler ki, biz seni onların üzerine bir bekçi olarak göndermedik.." "Eğer yüz çevirirlerse, sana düşen şey ancak tebliğ etmektir. Allah kulları görendir" 

    Son olarak ezan konusuna gelince, ben bilimin kalbi olan bir ulkedeyim, burada oglenleri 15 dk boyunca çan sesi duyuyorum, saat basi da caliyor surekli.. Ama surekli ne dogru durust bir melodi var ne bir sey ama acik olan her kilisede bu caliyor. Simdi ben kalkip da bu adamlara desem ki ya siz bilimle ugrasan insanlarsiniz bu can sesleri ne, kaldirin bunlari beni rahatsiz ediyorsunuz.. Ne kadar anlamli olur? Adamlar bana diyecek ki sen kimsin ? Disardan gelmis yabancisin, sen buranin kara koyunusun burada misafirsin farkli inancta olabilirsin ama buranin inanci bu'dur. Aynisi senin icin gecerli. Suan senin istanbul'da olmanin sebebi islam'dir hocam. Bu toplum musluman olmasaydi suan buralara gelmenin bir anlami olmazdi. 1000 yildir islam uzerine, ideallerine yasamaya gayret gosteren bir toplum var. Bugun o topraklarda yasiyorsan atalarimizin yaptigi seyler sebebiyledir ve onlar da bunu tamamen din adina yapmislardir, Allah icin yapmislardir. Senin kabul edip etmemen onemli degil. Kabul etmiyorsan sadece kara koyunsun ve misafirsin. O yuzden laf etme hakkin yok. Cunku bu ulkenin insanlari da, buralara edilmis gocun'de her seyin altinda bu din yatiyor. Atalarin ozgunlu beyefendi ezana karsi ciksin diye buralara goc etmemistir. Biz bu vatani once Allah'a sonra atalarimizin yaptigi fedakarliga borculuyuz ve hepsinin cikistigi tek nokta da islam dinidir. 

     

    O yüzden mi 4 tane savaş yapıp putları kırdı peygamber efendiniz ? Neymiş, kimseyi kimseye çevirmeyeceklermiş miş miş. 

    Banane senin çan sesini duymandan, ben rahatsız oluyorum. Sen olmuyorsan, bu seni ilgilendiriyor. Komik komik bi de methiyeler düzmüş oraya.

    Allah için kafa kesip, orta avrupadan çine kadar fethetmişler diyorsun yani ? Amaçları neymiş, yetmemiş mi bi toprak parçası yaşamak için ?

    Sonra da Çanakkale de şehitlerimizi öne sürersin şimdi sen, ne sebeple çıkmış bu savaşların hepsi ? Bi araştır olur mu ? 

    İslamı yaymak için, kafa kesen topluluk şimdi diyor ki vay efendim onu yapanlar gerçek müslüman değil. Hadi ordan derler adama.

    Sen bugün Bizans topraklarında doğmuş olsaydın, sonra bi peygamberin lafı üzerine gelip topraklarında senin kafanı uçursalardı, aynı şeyleri mi düşünecektin acaba ?

    Hem hristiyanlık hem de müslümanlık bu dünyada sadece kıyım getirmiştir. Başka da bi b*k getirmemiştir. Dinlerinizi yayacaksınız diye milyonlarca insan katledildi, hala bana hoşgörü dini diye geliyor.

    Kimseye toprak için teşekkür edilmez, aldığı canlar için hesap sorulur. 

    Her zaman savaşlara bir bahane malzemesi olarak kalacak bu dinler ve ne zaman insanlar akıllanacak, işte o zaman bu dinlerin sonu gelecek.

    Herifin teki sadece yahudi diye milyonlarca insanı fırınlarda yakar, öbürü hristiyanlığı yayacam diye haçlı seferleri düzenleyip, savaşlarla fakir ülkeleri sömürgesi haline getirir, öbürü islamı yaymak için 700 yıl boyunca bir fiil kıyım yapar. 

    Hepsi aynı b*k ama diyorsunuz ya senin gözlerin perdeli, işte bu laf doğru ama yanlış insanlara denildi hep.


    Hello, i am nothing. I come from Neverland.
  6. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    PEAK
    PEAK's avatar
    Kayıt Tarihi: 01/Haziran/2009
    Erkek

    kaç sayfa olmuş tartışma hala devam ediyor modlarda böyle bir saçma konuyu silmemiş


    Sigara külü ile sirke karıştırılırsa ne olur ?
  7. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    RaNGeR
    RaNGeR's avatar
    Kayıt Tarihi: 26/Nisan/2007
    Erkek
    ozgunlu bunu yazdı

    O yüzden mi 4 tane savaş yapıp putları kırdı peygamber efendiniz ? Neymiş, kimseyi kimseye çevirmeyeceklermiş miş miş. 

    Banane senin çan sesini duymandan, ben rahatsız oluyorum. Sen olmuyorsan, bu seni ilgilendiriyor. Komik komik bi de methiyeler düzmüş oraya.

    Allah için kafa kesip, orta avrupadan çine kadar fethetmişler diyorsun yani ? Amaçları neymiş, yetmemiş mi bi toprak parçası yaşamak için ?

    Sonra da Çanakkale de şehitlerimizi öne sürersin şimdi sen, ne sebeple çıkmış bu savaşların hepsi ? Bi araştır olur mu ? 

    İslamı yaymak için, kafa kesen topluluk şimdi diyor ki vay efendim onu yapanlar gerçek müslüman değil. Hadi ordan derler adama.

    Sen bugün Bizans topraklarında doğmuş olsaydın, sonra bi peygamberin lafı üzerine gelip topraklarında senin kafanı uçursalardı, aynı şeyleri mi düşünecektin acaba ?

    Hem hristiyanlık hem de müslümanlık bu dünyada sadece kıyım getirmiştir. Başka da bi b*k getirmemiştir. Dinlerinizi yayacaksınız diye milyonlarca insan katledildi, hala bana hoşgörü dini diye geliyor.

    Kimseye toprak için teşekkür edilmez, aldığı canlar için hesap sorulur. 

    Her zaman savaşlara bir bahane malzemesi olarak kalacak bu dinler ve ne zaman insanlar akıllanacak, işte o zaman bu dinlerin sonu gelecek.

    Herifin teki sadece yahudi diye milyonlarca insanı fırınlarda yakar, öbürü hristiyanlığı yayacam diye haçlı seferleri düzenleyip, savaşlarla fakir ülkeleri sömürgesi haline getirir, öbürü islamı yaymak için 700 yıl boyunca bir fiil kıyım yapar. 

    Hepsi aynı b*k ama diyorsunuz ya senin gözlerin perdeli, işte bu laf doğru ama yanlış insanlara denildi hep.

    Hocam, yazıların hepsini okudum. Aslında yanıt yazmaya niyetim yoktu ama bazı şeyleri söylemeden geçmek istemedim.

    Son söylediğiniz 2 satırda bilgi eksikliğinizden böyle savunduğunuzu düşünüyorum. Önce oradan başlayayım.

    Hitler, Yahudileri yaktı mı? Evet. Peki neden? Nedenini çoğu kimse bilmez. Belli ki araştırmamışsınız. Hitlerin Yahudileri yakmasını yine Yahudiler istedi aslında :) Bunu şöyle açıklayayım: İngiltere 1917 yılında Balfour Deklarasyonu yayınlayarak bugünkü Filistin topraklarında bir İsrail Devleti kurulacağını ilan etti. Ama o zamanın şartlarında bu mümkün olmadı tabi ancak yine de İsrail'in kurulmasındaki ilk aşama Balfour Deklarasyonu olarak bilinir. 1. Dünya Savaşı sonrasında "vadedilmiş topraklar" Osmanlı egemenliğinden alınınca burada bir İsrail Devleti kurulmak istendi ancak bir sorun vardı: Yahudi nüfusu müslüman nüfusuna göre yok denecek kadar azdı. Daha sonra 1. Dünya Savaşı sonrasında Filistin toprakları Osmanlı hakimiyetinden kopunca (ki onu da İngilizlerin Arapları "size kendi devletinizi kurduracağız" diyerek kandırmak suretiyle gerçekleştirdiler, daha sonra da İngiliz mandası devletler oluştu) buraya Yahudi nüfusunu getirmeye çalıştılar. Yahudi toplumunun önderleri geldi, ancak kendi insanları "biz Avrupa'da rahatız, çölün ortasında ne işimiz var?" diyerek gelmek istemedi. Bu Yahudi önderler de 2. Dünya Savaşı'nı başlatan Hitler'e gidip "Yahudilerin üzerinden geç, hepsi buraya kaçsın" diyerek anlaştılar. Bu durumdan iki taraf da kârlı çıktı, Hitler Yahudilerin maddi varlıklarına kondu, Yahudiler ise "bizi dünya üzerinde yok ediyorlar" imajı verdirerek dünyaya kendi devletini kurabilmeleri için haklı sebep göstermiş oldu. Bu bilgilerin kanıtı da şudur: Hitler'in Yahudi kıyımında hiçbir Yahudi dini/siyasi önderin, hiçbir liderin öldürülmemiş olduğu gerçeğidir. Ölenlerin hepsi belli bir özelliği olmayan, halk olarak tanımlanabilecek insan sınfı idi. Yani buradaki sonuç, kıyımların dini tarafının olmadığı, sorumlunun tamamen güdülen siyaset olduğu gerçeğidir.

    Hristiyanlığa gelirsek, Haçlı Seferleri çıkmadan evvel Avrupa'da açlık çok yaygın bir hâl almıştı. Bırakın Haçlı Seferleri'ni, Haçlı Seferleri'nden önce Avrupa'da çeşitli Engizisyon Mahkemelerinde Avrupalılar kendi insanlarını katlettiler. Öyle ki insanları ayağına taş bağlayıp göle veya denize atıyorlar, eğer ölürse ailesine "cadı değilmiş, iyi bir insanmış, Tanrı'nın yanına gitti, Tanrı sizi kutsasın" tarzında öğütlerde bulunuyorlar, bir şekilde ipten kurtulup tekrar yüzeye çıkmayı başaranlar ise "Bakın! İpten kurtuldu, bu cadı olmalı, öldürün!" diyerek insanların her halükarda ölmelerine neden oluyorlardı. Hatta bu çağlarda gelişen olayları anlatan çeşitli resimler de mevcuttur: testereyle adam kesmeler, elini ayağını bağlayıp "bakalım uzayacak mı?" diyerek yapılan türlü işkenceler... Daha sonra Osmanlı İmparatorluğu'nun İstanbul'u tehdit eder duruma gelmesi neticesinde Bizans Avrupa'dan yardım isteyerek Avrupa'ya, Avrupa'da hali hazırda zaten büyük bir sorun olan aşırı nüfus varlığını azaltma fırsatı verdi. Papa çıktı, "Kudüs'te yollar altın, evler altın. Gidin alın!" diyerek yiyecek ekmeği bile olmayan, elinde yalnızca ve yalnızca inancı olan insanları kitleler halinde Türklerin üzerine yolladı. Hatta durum o kadar vahimdi ki insanlara "Müslümanların karınlarında inciler var, onları da alın" diyerek kitlelerin iştahını artırıp savaş motivasyonu verdiler. Bunun sonucunda yiyecek bir şey bulamayan ve akın akın gelen bu insan kitleleri, öldürdükleri Müslüman insanların karınlarını deşerek inciler aradılar. Hatta açlıktan bu insanların bedenleri ile kendi karınlarını doyurdurlar. Bugün bile bunu inkâr edecek Hristiyan sayısı çok değildir, çoğu kabul eder. Sonuç olarak, bu savaşların da nedeni din değil, tamamen güdülen siyaset idi. Zaten din olsaydı, Haçlı Seferleri'nin 4. ayağı, Papa'ya bu savaş fırsatını veren Bizansa, İstanbul'a yönelmezdi. 4. Haçlı Seferi'nde kitleler halinde gelen insanlar İstanbul'u talan etti. Tabi bu ayrıca anlatılabilecek bir mevzu ama uzatmayalım. Avrupa'daki bu açlık sorunu da Amerika'nın keşfinden sonra bulunan patates sayesinde ortadan kalktı.

    Dünya üzerinde din kullanılarak türlü emellere elde etmeye çalışan sayısız insan vardır. Tarihte bunlardan bolca olduğu gibi günümüzde de vardır, hatta gelecekte de olacaktır. Buraya kadarki yazılarıma istinaden çok sevdiğim bir sözü sizinle paylaşmak isterim: "Tanrı, yeryüzündeki hükmünü yaymak için iyi insanları kullanır, kötü insanlar ise kendi hükmünü yaymak için Tanrı'yı kullanır."

    Müslümanlığa gelelim. Siz 700 yıl boyunca din adına kafa kesmekten bahsetmişsiniz. Osmanlı İmparatorluğu'nun zamanında hakim olduğu topraklarda bugün 35'ten fazla ülke bulunuyor, bunların en az 3'te 1'i Müslüman değil. Bugün bu Müslüman olmayan devletlerin hala kendi benliklerini yaşıyor olması Osmanlı Devleti fethettiği topraklarda hoşgörü politikasını uyguladığının ispatıdır. Atalarımız insanları dine geçmesi için zorlamadı, kendi hukukunu egemen kılmak için öldürmedi. Öyle ki Yıldırım Bayezit'in Ankara Savaşı'nda Timur'a ailesi ile birlikte esir düşmesinden sonra ortaya çıkan ve 1. Mehmet ile sona eren Fetret Devri'nde Osmanlı İmparatorluğu'nun Balkanlardaki topraklarında kayıp dahi yaşamadı. Çünkü insanlar eskiden nasıl yaşıyor ise yine öyle yaşamaya devam etmişti. Balkan Savaşları sonrasında Osmanlı İmparatorluğu'nun Avrupa'dan çekileceği haberi ile çoğu hristiyanın Osmanlının topraklarından ayrılmaması için dua etmek amacı ile kiliselere gittiği söylenir. Çünkü gelecek olan devletler Osmanlı kadar adaletli olmayacaktı, nitekim çeşitli politikalar ile ya asimile oldular ya Avrupa'nın iç savaşlarında ziyan oldular ya da ağır vergiler ile mallarını mülklerini kaybettiler. Bizim atalarımız Rusya gibi türlü oyunlar ile Slavlaştırma politikalarına benzer politikalar gütmedi. Kırım'ı aldıktan sonra insanları sürgün edip nehirlerin kırmızı akacak kadar kan dökmedi. Rusya bugün, bünyesindeki diğer toplulukları bırakın, Orta Asya'daki Türklerin bile soyadlarına kadar müdahale ederek Slavlaştırma ve gruplaştırma politikaları uyguladı. Osmanlı böyle bir politika gütmedi, belki de yapmaması hataydı. Aslında Osmanlı da zamanında bu tip bir politika gütseydi, şimdi dimdik ayakta olurdu ve sizin söylediklerinizi söyleyen, söyleyebilen birini duymazdık. Böyle diyorum, çünkü bu tip politikaların güdüldüğü ülkelerde bu tip seslerin çıkması mümkün değildir. Bir Rusya'da, Çin'de, Bulgaristan'da herhangi bir Avrupa ülkesinde bu tip konuşan birini duyamazsınız. Hatta medeniyetin beşiği denilen İngiltere'de (ki o da yalan) ve hukukun en iyi uygulandığı ülke olarak bilinen ABD'de dahi içinde bulunulduğu ülkelere karşı karalayıcı söylemleri dile getirenleri göremezsiniz. Göremezsiniz diyorum, çünkü daha siz duymadan adamı ortadan kaldırırlar. Bizim ülkemiz oldukça özgür bir ülke aslında, hatta fazla özgür olduğunu düşünüyorum. Öyle ki özgürlüğün, bir başka bireyin özgürlüğünü engellediği noktaya kadar olduğunu göremeyecek kadar özgür olduğunu düşünen insanlar var. Bu açıklamamı sakın ezan ile bir tutma cüretini göstermeyin, o bambaşka bir meseledir. Ezandır, çandır, bunları başka bir zaman ve başka bir ortamda tartışırız. Burada üzerine bastığım mevzu, birinin inandığı olguyu diğerinin alenen hor görerek karşısındakinin düşüncelerine saygı duymama durumundan ibarettir.

    Gelelim diğer meseleye. Siz "ben ateistim" diyerek dinin olmadığını ispatlamaya çalışıyorsunuz ve baştan çuvallıyorsunuz. Çünkü, olmadığına inandığınız konuda bir ispat yükümlülüğünüz yoktur. Zira inanmadığınız bir olayı bilmeniz teorik ve pratik olarak mümkün değildir. İnanmadığınız şeyi bilmiyor, bilmediğiniz şeyin de olmadığını ispatlamaya çalışıyorsunuz. Ne kadar saçma değil mi? İnanmıyorsanız inanmıyorsunuzdur, bu kendi iç meselenizdir. Lakin, bunu inananları bir aptalmış gibi göstererek, inananları adeta aşağılayarak yaparsanız, sizin yaptığınız ateistlikten öte din düşmanlığı olur ki dünya üzerinde nereye giderseniz gidin hoş karşılanacak bir şey değil. Din olgusunun gerçekliğini, yarattığı manevi unsurları öğrenmek için, önce öğrenmek istemeniz gerekir. Kimse size dini yalnızca kelimeler ile anlatamaz ya da kimse yalnızca kulağı ile dinleyerek anlayamaz. Aynı küçük bir çocuğun matematik dersini öğrenmek istemesi gibidir. Öğrenmek istemiyorsa o çocuğa 2 artı 2'nin 4 olduğuna inandırmanız mümkün değildir. Halbuki bunun ispatı var? Ama yetmez. Çünkü ispat, görebilen, görmeyi isteyen, arzu edenlere hitap eder. Din işi yalnızca inanmak değil, onu hissetmek, onu yaşamaktır. Bütün bunları reddeden bir beyne ne bunları anlatabilirsiniz ne de hissettirebilirsiniz. Çabalar nafile olacaktır. Bu nedenle, şayet din konusunda konuşmak istiyorsanız, önce karşınızdakini aşağılama tarzından vazgeçin, ondan sonra dini tartışalım. Çünkü Türkçede aynı soruyu birden fazla şekilde sorabilirsiniz, ama her sorduğunuz soruya farklı bir yanıt alırsınız. Dini öğrenmek amaçlı sorup yanıt istemek farklıdır, karalamaya çalışıp karşı tarafı gömmeye çalışır gibi takınılan tavırla sorulan sorunun yanıtı farklıdır. Sizin ikinci yanıtı almanızın sebebi, aslında soruları yanlış soruyor oluşunuzdan kaynaklanıyor. Sorduğunuz sorular ile karşınızdakini zor durumda bırakmaya çalışır gibisiniz ancak malesef istemeden kendinizi inanan kitle karşısında "cahil, cüheyla, hiçbir şeyden haberi olmayıp bilmediğini bilmeyen" bir konuma sokuyorsunuz ki kimseyi bu durumda görmek istemem. Burada güzel bir ortam oluşturmuş, birbirimize olabildiğince yardımcı olduğumuz bir birliktelik kurmuşuz. Bugün ben sizden yardım rica ederim, yarın benim bir sorunun çözümünde katkım olur. Hatalı tavırlar ile birbirimizi kırmamızın anlamı yok. Bunları yazma nedenim belki bunları yazdıktan sonra insanların size karşı neden tavır aldığını biraz olsun anlarsınız ve daha dikkatli yazarsınız düşüncesidir. Bunları özel mesajdan da yazabilirdim, aklıma da geldi aslında ama başka arkadaşların da kendi içinde hatalarını görebilme şansını tanımak istedim. O nedenle size yöneltilmiş bir suçlama gibi algılamayın, bu oldukça yaygın bir sorun. Çünkü şu zamana kadar bu forumda benzer konularda aynı hatalara düşen çok insan gördüm. Tabi ben böyle söyleyince "sanki sen çok biliyorsun amk" diyen çıkacaktır :) Ben kendi alanımda dahi her şeyi bildiğimi iddia edemezken, mutlaka bir yerlerde benden daha iyisi bilen biri çıkar düşüncesinde iken, herkesin inandığı ve her gün her kesimin yeni bir olgu ortaya attığı konularda kendimi bu konunun piri olarak göremem. Benim amacım yalnızca ve yalnızca yardımcı olabildiğim ölçüde insanları olması gereken yola sevketmektir. Zaten dinimize de zorlamanın olmadığını düşünürsek bizim görevimiz yalnızca söylemden ibarettir. İnanıp inanmamak, karşınızdakini adam yerine koyup sözlerini değerli sayıp saymamak, sözlerine riayet edip etmemek tamamen sizin kendi iç dünyanız ve seçimleriniz ile alakalı bir durumdur. Sizden beklenilen yalnızca diğer insanların düşüncelerine saygıdır, o kadar. Sizin inanç ve seçimlerinizden bizler sorumlu olmadığımız gibi sizin de bizler üzerinde böyle bir sorumluluğu yok. Biz inananlar olarak vazifemiz olan uyarı ve telkinimizi yapmak ile mükellefiz.

    edit: imla...

    RaNGeR tarafından 20/May/16 09:37 tarihinde düzenlenmiştir

    Forumda mesaj yazarken lütfen imla kurallarına uyalım, düzgün bir TÜRKÇE ile yazışalım. TÜRKÇE bizimdir, dilimize sahip çıkalım.
  8. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    Lovenocturnal
    Lovenocturnal's avatar
    Kayıt Tarihi: 20/Nisan/2015
    Erkek
    RaNGeR bunu yazdı
    ozgunlu bunu yazdı

    O yüzden mi 4 tane savaş yapıp putları kırdı peygamber efendiniz ? Neymiş, kimseyi kimseye çevirmeyeceklermiş miş miş. 

    Banane senin çan sesini duymandan, ben rahatsız oluyorum. Sen olmuyorsan, bu seni ilgilendiriyor. Komik komik bi de methiyeler düzmüş oraya.

    Allah için kafa kesip, orta avrupadan çine kadar fethetmişler diyorsun yani ? Amaçları neymiş, yetmemiş mi bi toprak parçası yaşamak için ?

    Sonra da Çanakkale de şehitlerimizi öne sürersin şimdi sen, ne sebeple çıkmış bu savaşların hepsi ? Bi araştır olur mu ? 

    İslamı yaymak için, kafa kesen topluluk şimdi diyor ki vay efendim onu yapanlar gerçek müslüman değil. Hadi ordan derler adama.

    Sen bugün Bizans topraklarında doğmuş olsaydın, sonra bi peygamberin lafı üzerine gelip topraklarında senin kafanı uçursalardı, aynı şeyleri mi düşünecektin acaba ?

    Hem hristiyanlık hem de müslümanlık bu dünyada sadece kıyım getirmiştir. Başka da bi b*k getirmemiştir. Dinlerinizi yayacaksınız diye milyonlarca insan katledildi, hala bana hoşgörü dini diye geliyor.

    Kimseye toprak için teşekkür edilmez, aldığı canlar için hesap sorulur. 

    Her zaman savaşlara bir bahane malzemesi olarak kalacak bu dinler ve ne zaman insanlar akıllanacak, işte o zaman bu dinlerin sonu gelecek.

    Herifin teki sadece yahudi diye milyonlarca insanı fırınlarda yakar, öbürü hristiyanlığı yayacam diye haçlı seferleri düzenleyip, savaşlarla fakir ülkeleri sömürgesi haline getirir, öbürü islamı yaymak için 700 yıl boyunca bir fiil kıyım yapar. 

    Hepsi aynı b*k ama diyorsunuz ya senin gözlerin perdeli, işte bu laf doğru ama yanlış insanlara denildi hep.

    Hocam, yazıların hepsini okudum. Aslında yanıt yazmaya niyetim yoktu ama bazı şeyleri söylemeden geçmek istemedim.

    Son söylediğiniz 2 satırda bilgi eksikliğinizden böyle savunduğunuzu düşünüyorum. Önce oradan başlayayım.

    Hitler, Yahudileri yaktı mı? Evet. Peki neden? Nedenini çoğu kimse bilmez. Belli ki araştırmamışsınız. Hitlerin Yahudileri yakmasını yine Yahudiler istedi aslında :) Bunu şöyle açıklayayım: İngiltere 1917 yılında Balfour Deklarasyonu yayınlayarak bugünkü Filistin topraklarında bir İsrail Devleti kurulacağını ilan etti. Ama o zamanın şartlarında bu mümkün olmadı tabi ancak yine de İsrail'in kurulmasındaki ilk aşama Balfour Deklarasyonu olarak bilinir. 1. Dünya Savaşı sonrasında "vadedilmiş topraklar" Osmanlı egemenliğinden alınınca burada bir İsrail Devleti kurulmak istendi ancak bir sorun vardı: Yahudi nüfusu müslüman nüfusuna göre yok denecek kadar azdı. Daha sonra 1. Dünya Savaşı sonrasında Filistin toprakları Osmanlı hakimiyetinden kopunca (ki onu da İngilizlerin Arapları "size kendi devletinizi kurduracağız" diyerek kandırmak suretiyle gerçekleştirdiler, daha sonra da İngiliz mandası devletler oluştu) buraya Yahudi nüfusunu getirmeye çalıştılar. Yahudi toplumunun önderleri geldi, ancak kendi insanları "biz Avrupa'da rahatız, çölün ortasında ne işimiz var?" diyerek gelmek istemedi. Bu Yahudi önderler de 2. Dünya Savaşı'nı başlatan Hitler'e gidip "Yahudilerin üzerinden geç, hepsi buraya kaçsın" diyerek anlaştılar. Bu durumdan iki taraf da kârlı çıktı, Hitler Yahudilerin maddi varlıklarına kondu, Yahudiler ise "bizi dünya üzerinde yok ediyorlar" imajı verdirerek dünyaya kendi devletini kurabilmeleri için haklı sebep göstermiş oldu. Bu bilgilerin kanıtı da şudur: Hitler'in Yahudi kıyımında hiçbir Yahudi dini/siyasi önderin, hiçbir liderin öldürülmemiş olduğu gerçeğidir. Ölenlerin hepsi belli bir özelliği olmayan, halk olarak tanımlanabilecek insan sınfı idi. Yani buradaki sonuç, kıyımların dini tarafının olmadığı, sorumlunun tamamen güdülen siyaset olduğu gerçeğidir.

    Hristiyanlığa gelirsek, Haçlı Seferleri çıkmadan evvel Avrupa'da açlık çok yaygın bir hâl almıştı. Bırakın Haçlı Seferleri'ni, Haçlı Seferleri'nden önce Avrupa'da çeşitli Engizisyon Mahkemelerinde Avrupalılar kendi insanlarını katlettiler. Öyle ki insanları ayağına taş bağlayıp göle veya denize atıyorlar, eğer ölürse ailesine "cadı değilmiş, iyi bir insanmış, Tanrı'nın yanına gitti, Tanrı sizi kutsasın" tarzında öğütlerde bulunuyorlar, bir şekilde ipten kurtulup tekrar yüzeye çıkmayı başaranlar ise "Bakın! İpten kurtuldu, bu cadı olmalı, öldürün!" diyerek insanların her halükarda ölmelerine neden oluyorlardı. Hatta bu çağlarda gelişen olayları anlatan çeşitli resimler de mevcuttur: testereyle adam kesmeler, elini ayağını bağlayıp "bakalım uzayacak mı?" diyerek yapılan türlü işkenceler... Daha sonra Osmanlı İmparatorluğu'nun İstanbul'u tehdit eder duruma gelmesi neticesinde Bizans Avrupa'dan yardım isteyerek Avrupa'ya, Avrupa'da hali hazırda zaten büyük bir sorun olan aşırı nüfus varlığını azaltma fırsatı verdi. Papa çıktı, "Kudüs'te yollar altın, evler altın. Gidin alın!" diyerek yiyecek ekmeği bile olmayan, elinde yalnızca ve yalnızca inancı olan insanları kitleler halinde Türklerin üzerine yolladı. Hatta durum o kadar vahimdi ki insanlara "Müslümanların karınlarında inciler var, onları da alın" diyerek kitlelerin iştahını artırıp savaş motivasyonu verdiler. Bunun sonucunda yiyecek bir şey bulamayan ve akın akın gelen bu insan kitleleri, öldürdükleri Müslüman insanların karınlarını deşerek inciler aradılar. Hatta açlıktan bu insanların bedenleri ile kendi karınlarını doyurdurlar. Bugün bile bunu inkâr edecek Hristiyan sayısı çok değildir, çoğu kabul eder. Sonuç olarak, bu savaşların da nedeni din değil, tamamen güdülen siyaset idi. Zaten din olsaydı, Haçlı Seferleri'nin 4. ayağı, Papa'ya bu savaş fırsatını veren Bizansa, İstanbul'a yönelmezdi. 4. Haçlı Seferi'nde kitleler halinde gelen insanlar İstanbul'u talan etti. Tabi bu ayrıca anlatılabilecek bir mevzu ama uzatmayalım. Avrupa'daki bu açlık sorunu da Amerika'nın keşfinden sonra bulunan patates sayesinde ortadan kalktı.

    Dünya üzerinde din kullanılarak türlü emellere elde etmeye çalışan sayısız insan vardır. Tarihte bunlardan bolca olduğu gibi günümüzde de vardır, hatta gelecekte de olacaktır. Buraya kadarki yazılarıma istinaden çok sevdiğim bir sözü sizinle paylaşmak isterim: "Tanrı, yeryüzündeki hükmünü yaymak için iyi insanları kullanır, kötü insanlar ise kendi hükmünü yaymak için Tanrı'yı kullanır."

    Müslümanlığa gelelim. Siz 700 yıl boyunca din adına kafa kesmekten bahsetmişsiniz. Osmanlı İmparatorluğu'nun zamanında hakim olduğu topraklarda bugün 35'ten fazla ülke bulunuyor, bunların en az 3'te 1'i Müslüman değil. Bugün bu Müslüman olmayan devletlerin hala kendi benliklerini yaşıyor olması Osmanlı Devleti fethettiği topraklarda hoşgörü politikasını uyguladığının ispatıdır. Atalarımız insanları dine geçmesi için zorlamadı, kendi hukukunu egemen kılmak için öldürmedi. Öyle ki Yıldırım Bayezit'in Ankara Savaşı'nda Timur'a ailesi ile birlikte esir düşmesinden sonra ortaya çıkan ve 1. Mehmet ile sona eren Fetret Devri'nde Osmanlı İmparatorluğu'nun Balkanlardaki topraklarında kayıp dahi yaşamadı. Çünkü insanlar eskiden nasıl yaşıyor ise yine öyle yaşamaya devam etmişti. Balkan Savaşları sonrasında Osmanlı İmparatorluğu'nun Avrupa'dan çekileceği haberi ile çoğu hristiyanın Osmanlının topraklarından ayrılmaması için dua etmek amacı ile kiliselere gittiği söylenir. Çünkü gelecek olan devletler Osmanlı kadar adaletli olmayacaktı, nitekim çeşitli politikalar ile ya asimile oldular ya Avrupa'nın iç savaşlarında ziyan oldular ya da ağır vergiler ile mallarını mülklerini kaybettiler. Bizim atalarımız Rusya gibi türlü oyunlar ile Slavlaştırma politikalarına benzer politikalar gütmedi. Kırım'ı aldıktan sonra insanları sürgün edip nehirlerin kırmızı akacak kadar kan dökmedi. Rusya bugün, bünyesindeki diğer toplulukları bırakın, Orta Asya'daki Türklerin bile soyadlarına kadar müdahale ederek Slavlaştırma ve gruplaştırma politikaları uyguladı. Osmanlı böyle bir politika gütmedi, belki de yapmaması hataydı. Aslında Osmanlı da zamanında bu tip bir politika gütseydi, şimdi dimdik ayakta olurdu ve sizin söylediklerinizi söyleyen, söyleyebilen birini duymazdık. Böyle diyorum, çünkü bu tip politikaların güdüldüğü ülkelerde bu tip seslerin çıkması mümkün değildir. Bir Rusya'da, Çin'de, Bulgaristan'da herhangi bir Avrupa ülkesinde bu tip konuşan birini duyamazsınız. Hatta medeniyetin beşiği denilen İngiltere'de (ki o da yalan) ve hukukun en iyi uygulandığı ülke olarak bilinen ABD'de dahi içinde bulunulduğu ülkelere karşı karalayıcı söylemleri dile getirenleri göremezsiniz. Göremezsiniz diyorum, çünkü daha siz duymadan adamı ortadan kaldırırlar. Bizim ülkemiz oldukça özgür bir ülke aslında, hatta fazla özgür olduğunu düşünüyorum. Öyle ki özgürlüğün, bir başka bireyin özgürlüğünü engellediği noktaya kadar olduğunu göremeyecek kadar özgür olduğunu düşünen insanlar var. Bu açıklamamı sakın ezan ile bir tutma cüretini göstermeyin, o bambaşka bir meseledir. Ezandır, çandır, bunları başka bir zaman ve başka bir ortamda tartışırız. Burada üzerine bastığım mevzu, birinin inandığı olguyu diğerinin alenen hor görerek karşısındakinin düşüncelerine saygı duymama durumundan ibarettir.

    Gelelim diğer meseleye. Siz "ben ateistim" diyerek dinin olmadığını ispatlamaya çalışıyorsunuz ve baştan çuvallıyorsunuz. Çünkü, olmadığına inandığınız konuda bir ispat yükümlülüğünüz yoktur. Zira inanmadığınız bir olayı bilmeniz teorik ve pratik olarak mümkün değildir. İnanmadığınız şeyi bilmiyor, bilmediğiniz şeyin de olmadığını ispatlamaya çalışıyorsunuz. Ne kadar saçma değil mi? İnanmıyorsanız inanmıyorsunuzdur, bu kendi iç meselenizdir. Lakin, bunu inananları bir aptalmış gibi göstererek, inananları adeta aşağılayarak yaparsanız, sizin yaptığınız ateistlikten öte din düşmanlığı olur ki dünya üzerinde nereye giderseniz gidin hoş karşılanacak bir şey değil. Din olgusunun gerçekliğini, yarattığı manevi unsurları öğrenmek için, önce öğrenmek istemeniz gerekir. Kimse size dini yalnızca kelimeler ile anlatamaz ya da kimse yalnızca kulağı ile dinleyerek anlayamaz. Aynı küçük bir çocuğun matematik dersini öğrenmek istemesi gibidir. Öğrenmek istemiyorsa o çocuğa 2 artı 2'nin 4 olduğuna inandırmanız mümkün değildir. Halbuki bunun ispatı var? Ama yetmez. Çünkü ispat, görebilen, görmeyi isteyen, arzu edenlere hitap eder. Din işi yalnızca inanmak değil, onu hissetmek, onu yaşamaktır. Bütün bunları reddeden bir beyne ne bunları anlatabilirsiniz ne de hissettirebilirsiniz. Çabalar nafile olacaktır. Bu nedenle, şayet din konusunda konuşmak istiyorsanız, önce karşınızdakini aşağılama tarzından vazgeçin, ondan sonra dini tartışalım. Çünkü Türkçede aynı soruyu birden fazla şekilde sorabilirsiniz, ama her sorduğunuz soruya farklı bir yanıt alırsınız. Dini öğrenmek amaçlı sorup yanıt istemek farklıdır, karalamaya çalışıp karşı tarafı gömmeye çalışır gibi takınılan tavırla sorulan sorunun yanıtı farklıdır. Sizin ikinci yanıtı almanızın sebebi, aslında soruları yanlış soruyor oluşunuzdan kaynaklanıyor. Sorduğunuz sorular ile karşınızdakini zor durumda bırakmaya çalışır gibisiniz ancak malesef istemeden kendinizi inanan kitle karşısında "cahil, cüheyla, hiçbir şeyden haberi olmayıp bilmediğini bilmeyen" bir konuma sokuyorsunuz ki kimseyi bu durumda görmek istemem. Burada güzel bir ortam oluşturmuş, birbirimize olabildiğince yardımcı olduğumuz bir birliktelik kurmuşuz. Bugün ben sizden yardım rica ederim, yarın benim bir sorunun çözümünde katkım olur. Hatalı tavırlar ile birbirimizi kırmamızın anlamı yok. Bunları yazma nedenim belki bunları yazdıktan sonra insanların size karşı neden tavır aldığını biraz olsun anlarsınız ve daha dikkatli yazarsınız düşüncesidir. Bunları özel mesajdan da yazabilirdim, aklıma da geldi aslında ama başka arkadaşların da kendi içinde hatalarını görebilme şansını tanımak istedim. O nedenle size yöneltilmiş bir suçlama gibi algılamayın, bu oldukça yaygın bir sorun. Çünkü şu zamana kadar bu forumda benzer konularda aynı hatalara düşen çok insan gördüm. Tabi ben böyle söyleyince "sanki sen çok biliyorsun amk" diyen çıkacaktır :) Ben kendi alanımda dahi her şeyi bildiğimi iddia edemezken, mutlaka bir yerlerde benden daha iyisi bilen biri çıkar düşüncesinde iken, herkesin inandığı ve her gün her kesimin yeni bir olgu ortaya attığı konularda kendimi bu konunun piri olarak göremem. Benim amacım yalnızca ve yalnızca yardımcı olabildiğim ölçüde insanları olması gereken yola sevketmektir. Zaten dinimize de zorlamanın olmadığını düşünürsek bizim görevimiz yalnızca söylemden ibarettir. İnanıp inanmamak, karşınızdakini adam yerine koyup sözlerini değerli sayıp saymamak, sözlerine riayet edip etmemek tamamen sizin kendi iç dünyanız ve seçimleriniz ile alakalı bir durumdur. Sizden beklenilen yalnızca diğer insanların düşüncelerine saygıdır, o kadar. Sizin inanç ve seçimlerinizden bizler sorumlu olmadığımız gibi sizin de bizler üzerinde böyle bir sorumluluğu yok. Biz inananlar olarak vazifemiz olan uyarı ve telkinimizi yapmak ile mükellefiz.

    edit: imla...

    en sonunda tarih bilen biri yazilanlarin %80 nine katiliyorum.
    en azindan ortaokulda ogrendigi tarih bilgisiyle yazmayanlardansin.
     
    ama Osmanlinin hosgoru politikasi izledigini neye dayanarak soyledin.
    verdigi kapitulasyonlardan bahsediyorsan evet hosgorulu
    osmanliyi anlamak icin beylikler arasindaki iliskiyi incelemek gerekiyor.
    beylikleri ozelliklikle Karamanogullarini kendine katmak icin bizanstan bile yardim almayi yanlis gormemis, her firsatta tepesine binmek icin firsat kollamis bir osmanli kendi kanindan olanlara bile hosgorulu degil yani.
    tabi beyliklerde bos durmamis her firsatta ayni seylerle cevap vermisler. Hatta ve hatta Timurun beyazid ile savasmasinda Germiyanogullari ve Karamanogullarinin etkisi cok buyuktur. Timur hizini alamamis osmanlinin 7 yilda alamadigi Izmiri 14 gunde almistir hemde nasil almistir muthis bir zekayla esi benzeri gorulmemis bir yontemle almistir, daha sonra Izmirden ayrilirken  Izmiri Aydinogullarina hediye etmistir. bunu niye soyledim cahil adamin biri yasadigin vatani osmanliya borclusun diyip duruyor(Izmirli oldugum ortaya cikti). daha sonra fetret devrinde celebi mehmet bu beyliklerle ugrasip tekrar kendisine katmistir. Tabi kanla askerle bu durumda hosgoruden bahsedemeyiz degilmi. Karamanogullarini dagitip balkanlara kibrisa surmusturler daha sonra balkan savasinda en cok cefayi ceken Karamanogullari olmustur. 
     
    ayrica araplar tipki turkler ve mogollar gibi yagmalayici politika izlemislerdir. bundan sonra 2 ulusu tek irk yani Turkler olarak soyleyecegim cunku mogol diye bir sey yoktur mogol sadece bir siyasi isimdir.Fakat islamiyetten sonra araplar iyi bir kiliflari vardi islami yayma ve cihad bu amacla endelustan Orta Asya iclerine kadar yagmaladilar. Hatta Turklere karsi acimasiz katliamlar yaptilar. Kuteybe ibne muslim zamaninda bu katliamlar siddetlendi, adam kafayi bildigin Turklere takti. kmler uzumlukta kadin erkek cocuk demeden asti kesti sozde islami yaymak amaciyla tecavuzler yagmalar yapmislardir. Begendikleri Turk kadinlarini yanlarinda ganimet olarak goturmusturlerdir. Talkan ve curcan katliamlarimdan sonra bir kisim Turkler musluman yapildi/oldu.(hangisini kullanirsan kullan.) Araplar inanilmaz kayiplar verdiler fakat nufus olarak cok oldulari icin ordularina tedarik yapildi.Gulertekin olayinida arastirabilrisi. Daha sonra bir kisim turkler kuzeye cekildiler.Tabi bu durum Turk tarihinden hizla silindi. araplarin islamlastirma surecine Persler 23 yil Turkler 70 yil direnebilmisti. Tabi bu durumun 2.part'i var. Turklerin intikami  aksam belki yarin dilersen yazarim.
     
     
    son olarak.ateistler dinin  olmadigini iddia etmezler. dini tanimadiklarini inanmadiklarini iddia ederler.
    ayrica her dinleri tanimayanda Ateist olmaz.
  9. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    RaNGeR
    RaNGeR's avatar
    Kayıt Tarihi: 26/Nisan/2007
    Erkek
    Lovenocturnal bunu yazdı
    en sonunda tarih bilen biri yazilanlarin %80 nine katiliyorum.
    en azindan ortaokulda ogrendigi tarih bilgisiyle yazmayanlardansin.
     
    ama Osmanlinin hosgoru politikasi izledigini neye dayanarak soyledin.
    verdigi kapitulasyonlardan bahsediyorsan evet hosgorulu
    osmanliyi anlamak icin beylikler arasindaki iliskiyi incelemek gerekiyor.
    beylikleri ozelliklikle Karamanogullarini kendine katmak icin bizanstan bile yardim almayi yanlis gormemis, her firsatta tepesine binmek icin firsat kollamis bir osmanli kendi kanindan olanlara bile hosgorulu degil yani.
    tabi beyliklerde bos durmamis her firsatta ayni seylerle cevap vermisler. Hatta ve hatta Timurun beyazid ile savasmasinda Germiyanogullari ve Karamanogullarinin etkisi cok buyuktur. Timur hizini alamamis osmanlinin 7 yilda alamadigi Izmiri 14 gunde almistir hemde nasil almistir muthis bir zekayla esi benzeri gorulmemis bir yontemle almistir, daha sonra Izmirden ayrilirken  Izmiri Aydinogullarina hediye etmistir. bunu niye soyledim cahil adamin biri yasadigin vatani osmanliya borclusun diyip duruyor(Izmirli oldugum ortaya cikti). daha sonra fetret devrinde celebi mehmet bu beyliklerle ugrasip tekrar kendisine katmistir. Tabi kanla askerle bu durumda hosgoruden bahsedemeyiz degilmi. Karamanogullarini dagitip balkanlara kibrisa surmusturler daha sonra balkan savasinda en cok cefayi ceken Karamanogullari olmustur. 
     
    ayrica araplar tipki turkler ve mogollar gibi yagmalayici politika izlemislerdir. bundan sonra 2 ulusu tek irk yani Turkler olarak soyleyecegim cunku mogol diye bir sey yoktur mogol sadece bir siyasi isimdir.Fakat islamiyetten sonra araplar iyi bir kiliflari vardi islami yayma ve cihad bu amacla endelustan Orta Asya iclerine kadar yagmaladilar. Hatta Turklere karsi acimasiz katliamlar yaptilar. Kuteybe ibne muslim zamaninda bu katliamlar siddetlendi, adam kafayi bildigin Turklere takti. kmler uzumlukta kadin erkek cocuk demeden asti kesti sozde islami yaymak amaciyla tecavuzler yagmalar yapmislardir. Begendikleri Turk kadinlarini yanlarinda ganimet olarak goturmusturlerdir. Talkan ve curcan katliamlarimdan sonra bir kisim Turkler musluman yapildi/oldu.(hangisini kullanirsan kullan.) Araplar inanilmaz kayiplar verdiler fakat nufus olarak cok oldulari icin ordularina tedarik yapildi.Gulertekin olayinida arastirabilrisi. Daha sonra bir kisim turkler kuzeye cekildiler.Tabi bu durum Turk tarihinden hizla silindi. araplarin islamlastirma surecine Persler 23 yil Turkler 70 yil direnebilmisti. Tabi bu durumun 2.part'i var. Turklerin intikami  aksam belki yarin dilersen yazarim.
     
     
    son olarak.ateistler dinin  olmadigini iddia etmezler. dini tanimadiklarini inanmadiklarini iddia ederler.
    ayrica her dinleri tanimayanda Ateist olmaz.

    Hocam Osmanlı Devleti'nin hoşgörü politikası, fethettiği topraklarda insanların malına ve canına çeşitli nedenler ile el atmamış olmasıdır. Yani şöyle söyleyeyim, fethedilen bölgelerdeki ilk 3 gün Yeniçeri yağması haricinde yıllar boyunca insanlar daha önce nasıl yaşadı ise öyle yaşamaya devam etti. Ne dini olarak ne de insani olarak bir şey yapmaya zorlanmadı. Fethedilen bölgelerdeki daha önce işleyen hukuk ne idi ise o devam etti. Tabi bu esnada Osmanlı da boş durmadı, iskan politikası ile aralarına çeşitli Türk unsurları yerleştirerek yeni elde edilen topraklardaki insanlar ile Türkleri kaynaştırma politikası güttü.

    Hocam, Osmanlı hiç kan dökmedi demedim ben. Savaşların nedeninin din olmadığını söylüyorum sadece. Savaşlar siyaset ile yönlendirilir, din unsuru yalnızca kullanılan araçlardan biri olmuştur. Geçmişte böyleydi, şimdi de böyle, gelecekte de böyle olacak. Osmanlı, gittiği yere "Allah'ın adaletini yaymak" amacı ile gitmiştir. Politikasının ismi "cihat politikası"dır ve gittiği yerde İslam'ı zorla değil yapabiliyorsa zamanla ve yavaş yavaş yaymaya çalışmıştır. Yani herhangi bir zorlama olmamış, yalnızca teşvik etme ciyetine gidilmiştir. Zamanla da bazı Avrupa halkları İslam'ı kabul ettiler. Bunun da örneğini Boşnaklar ve Arnavutlar olarak verebiliriz. Ama bunlar dışında Avrupa'da aldığı topraklardan Müslüman insanların olduğu başka bir ülke hatırlamıyorum şu an :)

    Diğer taraftan, Osmanlı İmparatorluğu'nun diğer beylikler ile ilişkisi, diğerlerine göre biraz farklı idi. Diğer beylikler sürekli birbirleri ile savaş halinde iken Osmanlı Devleti yüzünü hep Batı'ya dönmüştür. Öyle ki diğer beyliklere "bakın ben Cihat ve Gaza politikası uyguluyorum, bize katılın" şeklinde propoganda yapmıştır. Nitekim çoğu 2. Beylikler Dönemi beylikleri de çeşitli yardımlarda bulunmuşlardır. Bunun meyvesini de aldığı en bariz örnek, Karesioğullarını, Germiyanoğullarını ve Hamitoğullarını savaşmadan topraklarına katmasıdır. Karamanoğulları Beyliği, zamanının en güçlü Anadolu Beyliği idi. Etrafındakilere kan kusturmuş bir beyliktir :) Zaten tarih boyunca Türklerin kendi içindeki savaşları, Türklerin diğer ülkeler ile savaşlarından daha fazla ve daha etkilidir :) Neyse, konumuza dönelim. Karamanoğulları Beyliği, Osmanlı topraklarına katıldıktan sonra bile rahat durmamış, Fatih Sultan Mehmet İstanbul'u kuşatacağı zaman bile Osmanlının arkasından iş çevirmeye kalkmıştır. Bunun üzerine Fatih Sultan Mehmet ordusunu toplayıp Karamanoğullarının yanına giderek ona biat ettiğini hatırlatmıştır. Tabi bu olaydan sonra önder olarak sayılabilecek bazı kişiler herkesin önünde cezalandırıldı ama sonuç olarak burada belirtilmesi gereken husus, Karamanoğulları Beyliği'nin pek de masum bir politika gütmediğidir :) Haa, Balkan Savaşları'nda özellikle Karamanoğulları Beyliği'nin cepheye sürülmesi olayına kuşkuyla karşılamak zorundayım. Zira Balkan Savaşları 1912-1913 yıllarında geçmiş çetin savaşları kapsar ki bu 20. yüzyıl gelişmesi olarak kabul edilir lakin o yüzyıla kadar Osmanlı içerisinde özellikle beyliklerin varlığından söz edilemez. Çünkü Osmanlı fethettiği Anadolu topraklarında kendinden başka bir güç ortaya çıkmasın diye yer değiştirme politikaları gütmüş, Tımar Sistemi ile de hem güvenliği sağlamış hem de hazineye yük olmayan bir ordu oluşturmuştur. Daha sonraları da Tımar Sistemi 2. Mahmut Dönemi'nde kaldırılarak yerine bugün bilinen tipteki ordu getirildi. Bu durumda herhangi bir beyliğe mensup insanların savaşta öne sürüldüğünü düşünmek saçmadır. O tarihe kadar zaten Karamanoğulları diye bir beylik kalmamış, ordu Tımar Sistemi'nden elde edilmediği için belli bölgelerden gelen askerleri gruplayarak cepheye göndermek mümkün değildir.

    İzmir'in alınmasında ise ufak bir bilgi eksikliğinizin olduğunu düşünmekteyim. Zira İzmir ilk olarak 1. Beylik Dönemi olan Çaka Bey tarafından ele geçirilmiştir :) Ancak Çaka Bey çeşitli Bizans oyunları sebebi ile çok kısa bir süre içinde öldürüldü. Yani ilk alan Timur değil :) Dahası Osmanlı'nın ilk hedefi her zaman Batı olduğu için İzmir'i alamama durumu mümkün olamaz, Osmanlı İzmir'e yöneldiğinde İzmir zaten Türklerin elindeydi. Diğer taraftan yaşadığımız coğrafyayı (İzmir dahil) Osmanlıya borçlu muyuz? Bir bakıma evet. Ama Bizans'tan savaşarak aldığı için değil, Yıllarca çeşitli milletlere karşı koruduğu için. Bugün Türkiye Cumhuriyeti toprakları olarak, Türk nüfusunun fazla olduğu bir kent olarak dünyaca kabul edildiği için (bknz: Amiral Bristol Raporu).

    Moğollar ile ilgili olan paragrafınızı anlayabildiğimi söyleyemem. Anlayamadığım için yorum yapamıyorum.

    Ateistler için ben de aynı şeyi söyledim aslında. Ateistler, herhangi bir dine inanmayı reddeden insanlardır. Dine inanmayı reddetmek başka bir şeydir, din düşmanlığı yapmak başka bir şeydir, ben buradaki farka değinmek istemiştim.


    Forumda mesaj yazarken lütfen imla kurallarına uyalım, düzgün bir TÜRKÇE ile yazışalım. TÜRKÇE bizimdir, dilimize sahip çıkalım.
  10. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    Lovenocturnal
    Lovenocturnal's avatar
    Kayıt Tarihi: 20/Nisan/2015
    Erkek
    RaNGeR bunu yazdı
    Lovenocturnal bunu yazdı
    en sonunda tarih bilen biri yazilanlarin %80 nine katiliyorum.
    en azindan ortaokulda ogrendigi tarih bilgisiyle yazmayanlardansin.
     
    ama Osmanlinin hosgoru politikasi izledigini neye dayanarak soyledin.
    verdigi kapitulasyonlardan bahsediyorsan evet hosgorulu
    osmanliyi anlamak icin beylikler arasindaki iliskiyi incelemek gerekiyor.
    beylikleri ozelliklikle Karamanogullarini kendine katmak icin bizanstan bile yardim almayi yanlis gormemis, her firsatta tepesine binmek icin firsat kollamis bir osmanli kendi kanindan olanlara bile hosgorulu degil yani.
    tabi beyliklerde bos durmamis her firsatta ayni seylerle cevap vermisler. Hatta ve hatta Timurun beyazid ile savasmasinda Germiyanogullari ve Karamanogullarinin etkisi cok buyuktur. Timur hizini alamamis osmanlinin 7 yilda alamadigi Izmiri 14 gunde almistir hemde nasil almistir muthis bir zekayla esi benzeri gorulmemis bir yontemle almistir, daha sonra Izmirden ayrilirken  Izmiri Aydinogullarina hediye etmistir. bunu niye soyledim cahil adamin biri yasadigin vatani osmanliya borclusun diyip duruyor(Izmirli oldugum ortaya cikti). daha sonra fetret devrinde celebi mehmet bu beyliklerle ugrasip tekrar kendisine katmistir. Tabi kanla askerle bu durumda hosgoruden bahsedemeyiz degilmi. Karamanogullarini dagitip balkanlara kibrisa surmusturler daha sonra balkan savasinda en cok cefayi ceken Karamanogullari olmustur. 
     
    ayrica araplar tipki turkler ve mogollar gibi yagmalayici politika izlemislerdir. bundan sonra 2 ulusu tek irk yani Turkler olarak soyleyecegim cunku mogol diye bir sey yoktur mogol sadece bir siyasi isimdir.Fakat islamiyetten sonra araplar iyi bir kiliflari vardi islami yayma ve cihad bu amacla endelustan Orta Asya iclerine kadar yagmaladilar. Hatta Turklere karsi acimasiz katliamlar yaptilar. Kuteybe ibne muslim zamaninda bu katliamlar siddetlendi, adam kafayi bildigin Turklere takti. kmler uzumlukta kadin erkek cocuk demeden asti kesti sozde islami yaymak amaciyla tecavuzler yagmalar yapmislardir. Begendikleri Turk kadinlarini yanlarinda ganimet olarak goturmusturlerdir. Talkan ve curcan katliamlarimdan sonra bir kisim Turkler musluman yapildi/oldu.(hangisini kullanirsan kullan.) Araplar inanilmaz kayiplar verdiler fakat nufus olarak cok oldulari icin ordularina tedarik yapildi.Gulertekin olayinida arastirabilrisi. Daha sonra bir kisim turkler kuzeye cekildiler.Tabi bu durum Turk tarihinden hizla silindi. araplarin islamlastirma surecine Persler 23 yil Turkler 70 yil direnebilmisti. Tabi bu durumun 2.part'i var. Turklerin intikami  aksam belki yarin dilersen yazarim.
     
     
    son olarak.ateistler dinin  olmadigini iddia etmezler. dini tanimadiklarini inanmadiklarini iddia ederler.
    ayrica her dinleri tanimayanda Ateist olmaz.

    Hocam Osmanlı Devleti'nin hoşgörü politikası, fethettiği topraklarda insanların malına ve canına çeşitli nedenler ile el atmamış olmasıdır. Yani şöyle söyleyeyim, fethedilen bölgelerdeki ilk 3 gün Yeniçeri yağması haricinde yıllar boyunca insanlar daha önce nasıl yaşadı ise öyle yaşamaya devam etti. Ne dini olarak ne de insani olarak bir şey yapmaya zorlanmadı. Fethedilen bölgelerdeki daha önce işleyen hukuk ne idi ise o devam etti. Tabi bu esnada Osmanlı da boş durmadı, iskan politikası ile aralarına çeşitli Türk unsurları yerleştirerek yeni elde edilen topraklardaki insanlar ile Türkleri kaynaştırma politikası güttü.

    Hocam, Osmanlı hiç kan dökmedi demedim ben. Savaşların nedeninin din olmadığını söylüyorum sadece. Savaşlar siyaset ile yönlendirilir, din unsuru yalnızca kullanılan araçlardan biri olmuştur. Geçmişte böyleydi, şimdi de böyle, gelecekte de böyle olacak. Osmanlı, gittiği yere "Allah'ın adaletini yaymak" amacı ile gitmiştir. Politikasının ismi "cihat politikası"dır ve gittiği yerde İslam'ı zorla değil yapabiliyorsa zamanla ve yavaş yavaş yaymaya çalışmıştır. Yani herhangi bir zorlama olmamış, yalnızca teşvik etme ciyetine gidilmiştir. Zamanla da bazı Avrupa halkları İslam'ı kabul ettiler. Bunun da örneğini Boşnaklar ve Arnavutlar olarak verebiliriz. Ama bunlar dışında Avrupa'da aldığı topraklardan Müslüman insanların olduğu başka bir ülke hatırlamıyorum şu an :)

    Diğer taraftan, Osmanlı İmparatorluğu'nun diğer beylikler ile ilişkisi, diğerlerine göre biraz farklı idi. Diğer beylikler sürekli birbirleri ile savaş halinde iken Osmanlı Devleti yüzünü hep Batı'ya dönmüştür. Öyle ki diğer beyliklere "bakın ben Cihat ve Gaza politikası uyguluyorum, bize katılın" şeklinde propoganda yapmıştır. Nitekim çoğu 2. Beylikler Dönemi beylikleri de çeşitli yardımlarda bulunmuşlardır. Bunun meyvesini de aldığı en bariz örnek, Karesioğullarını, Germiyanoğullarını ve Hamitoğullarını savaşmadan topraklarına katmasıdır. Karamanoğulları Beyliği, zamanının en güçlü Anadolu Beyliği idi. Etrafındakilere kan kusturmuş bir beyliktir :) Zaten tarih boyunca Türklerin kendi içindeki savaşları, Türklerin diğer ülkeler ile savaşlarından daha fazla ve daha etkilidir :) Neyse, konumuza dönelim. Karamanoğulları Beyliği, Osmanlı topraklarına katıldıktan sonra bile rahat durmamış, Fatih Sultan Mehmet İstanbul'u kuşatacağı zaman bile Osmanlının arkasından iş çevirmeye kalkmıştır. Bunun üzerine Fatih Sultan Mehmet ordusunu toplayıp Karamanoğullarının yanına giderek ona biat ettiğini hatırlatmıştır. Tabi bu olaydan sonra önder olarak sayılabilecek bazı kişiler herkesin önünde cezalandırıldı ama sonuç olarak burada belirtilmesi gereken husus, Karamanoğulları Beyliği'nin pek de masum bir politika gütmediğidir :) Haa, Balkan Savaşları'nda özellikle Karamanoğulları Beyliği'nin cepheye sürülmesi olayına kuşkuyla karşılamak zorundayım. Zira Balkan Savaşları 1912-1913 yıllarında geçmiş çetin savaşları kapsar ki bu 20. yüzyıl gelişmesi olarak kabul edilir lakin o yüzyıla kadar Osmanlı içerisinde özellikle beyliklerin varlığından söz edilemez. Çünkü Osmanlı fethettiği Anadolu topraklarında kendinden başka bir güç ortaya çıkmasın diye yer değiştirme politikaları gütmüş, Tımar Sistemi ile de hem güvenliği sağlamış hem de hazineye yük olmayan bir ordu oluşturmuştur. Daha sonraları da Tımar Sistemi 2. Mahmut Dönemi'nde kaldırılarak yerine bugün bilinen tipteki ordu getirildi. Bu durumda herhangi bir beyliğe mensup insanların savaşta öne sürüldüğünü düşünmek saçmadır. O tarihe kadar zaten Karamanoğulları diye bir beylik kalmamış, ordu Tımar Sistemi'nden elde edilmediği için belli bölgelerden gelen askerleri gruplayarak cepheye göndermek mümkün değildir.

    İzmir'in alınmasında ise ufak bir bilgi eksikliğinizin olduğunu düşünmekteyim. Zira İzmir ilk olarak 1. Beylik Dönemi olan Çaka Bey tarafından ele geçirilmiştir :) Ancak Çaka Bey çeşitli Bizans oyunları sebebi ile çok kısa bir süre içinde öldürüldü. Yani ilk alan Timur değil :) Dahası Osmanlı'nın ilk hedefi her zaman Batı olduğu için İzmir'i alamama durumu mümkün olamaz, Osmanlı İzmir'e yöneldiğinde İzmir zaten Türklerin elindeydi. Diğer taraftan yaşadığımız coğrafyayı (İzmir dahil) Osmanlıya borçlu muyuz? Bir bakıma evet. Ama Bizans'tan savaşarak aldığı için değil, Yıllarca çeşitli milletlere karşı koruduğu için. Bugün Türkiye Cumhuriyeti toprakları olarak, Türk nüfusunun fazla olduğu bir kent olarak dünyaca kabul edildiği için (bknz: Amiral Bristol Raporu).

    Moğollar ile ilgili olan paragrafınızı anlayabildiğimi söyleyemem. Anlayamadığım için yorum yapamıyorum.

    Ateistler için ben de aynı şeyi söyledim aslında. Ateistler, herhangi bir dine inanmayı reddeden insanlardır. Dine inanmayı reddetmek başka bir şeydir, din düşmanlığı yapmak başka bir şeydir, ben buradaki farka değinmek istemiştim.

     

     

    Sondan basliyorum musadenle Ateizm'in ne oldugunu yazayim sana.


    "Ateizm, tüm tanrılara ve ruhsal varlıklara olan metafizik inançları ve dinleri reddeden; doğruluğuna inanılan gerçekliği inanç yoluyla açıklamayı kabul etmeyen bir felsefi düşünce akımıdır." Alintidir.
     
    Sen benimde dahil oldugum deizmden bahsediyorsun. Sen direkt olarak dinsizlik=Ateism diyorsun yani.
    bu mantik yanlis.
     
    Mogollarla ilgili bir paragraf yazmadim o araplarin islami yaymak icin yaptiklari Turk katliamlariydi.
    Sanirim anlamak istemedigin icin anlamadin.
     
    Ben Izmirin Fatihi Timur demedim dikkat et bilerek kacindim bu tabirden, Turkler ilk defa Izmire Anadolunun fethinden sonra 1076 yilinda gelirler.
    1081'de Caka Bey alir 1098'de tekrar Bizans kontrolune gecer. (tarihler 3 asagi 5 yukari dogrudur)
    O tarihten sonrada hem osmanli hemde Umur bey Izmiri alamaz. Nedeni ise cok bogazdan desteklenmesidir ayrica cok sayida Rodos sovalyelerinin destek vermesidir.
    Timur bogazi tas dokturerek gelen yardimlari engeller 14 gun icinde Izmir kalesini dusurur. 
     
    Son olarak her fethedilen toprak ister inan ister inanma somurudur. Kimse babasinin hayrina toprak fetih etmez.
    Yeni fethedilen topraklardan Cizye denilerek halkin mali alinir. Yeni dogan cocuklar devsirme olarak alinir.
     
     
Toplam Hit: 12244 Toplam Mesaj: 85
büyücü hacı