Müzik & Sinema & Tiyatro & Kitap & Televizyon & Seminerler & Edebiyat
Büyük Besteciler Nasıl Esinlenirlerdi?
Büyük Besteciler Nasıl Esinlenirlerdi?
-
Büyük Besteciler Nasıl Esinlenirlerdi?
Klasik Batı Müziğine eserler üreterek yenilik katmış çok sayıda besteci bulunmaktadır. Klasik Batı Müziği bestecisi olmak için en az bir enstrüman virtüözü kadar çalışmak gerekmektedir. Kontrpuan, armoni, orkestrasyon ve form bilgisi gibi konulara üstün seviyede hakim olmak gerekmektedir. Peki Hiç düşündünüz mü? Büyük besteciler nasıl esinlenirlerdi? Uçsuz bucaksız çok sesli müziğin bestecileri, nasıl bestelemeyi öğrenirlerdi?
Besteci Olma Kararını Nasıl Alıyorlardı?
Günümüzde, hemen hemen her ilde konservatuvarlar bulunmaktadır ve bununla paralel olarak bu kurumlarda bestecilik üzerine eğitim de verilmektedir. İnternette çok fazla Türkçe kaynak olmasa da besteleme teknikleri ile ilgili İngilizce yazılmış birçok kaynak bulunmaktadır. Kitapların yanı sıra günümüzde, internet sayesinde birçok insan istediği eseri dinleyebilmekte ve bu eserlerin notalarına ulaşabilmektedir. Günümüzdeki bu imkanlar, gençlerin müzisyen olma hevesini arttırdığı gibi besteci olma hevesini de arttırmaktadır.
İnternetin, bilgisayarın ve hatta ses kaydının olmadığı dönemlerde, örneğin barok ve klasik dönemlerde; besteciler ve halk, sürekli konserlere giderlerdi ve pek çok besteci konserlerde dinledikleri müziklerin etkisi altında kalarak müzisyenliği meslek olarak seçmeye karar verirdi. Bu karardan sonraki alınan uzun eğitimler ve yapılan çalışmalar, besteci adayının yeteneğinin bu amaç için yeterli olup olmadığını gösterirdi. Tabi bu etmen o dönem insanlarının besteci olma kararını almalarına yarayan etmenlerden sadece bir tanesidir.
Bu konuya Igor Stravinsky'nin bir sözü örnek verilebilir; Stravinsky, Mihail Glinka'nın Ruslan Ludmilla operasının ilk gecesi için “bu müzik hayatımı değiştirebilecek kadar beni düşündürdü. O kadarla da kalmadı. Fuaye'de André Tchaikowsky'i tanıdım. İki hafta sonra da bestecinin Senfoni Pathetik'ini dinleyince, müzisyen olacağımı kesinlikle biliyordum” demiştir.
Igor Stravinsky
Mihail Glinka
André Tchaikowsky
Besteciliği Nasıl Öğreniyorlardı?
Genel olarak günümüze ismini taşımış besteciler, yaşadığı dönemin diğer büyük bestecileri ile çalışma fırsatı yakalamıştır. Besteci, başka besteciye ait bir eserin partisyonunu (notalarını) özümseyerek çalışır, işitir, form yapısını inceler, armonik ve kontrpuantal unsurları iyi analiz eder.
Friedrich Händel ile Georg Philipp Telemann'ın ezginin yapısı üzerine yaptığı sayısız çalışmalar bulunmaktadır. Bu çalışmalarda, çok fazla sayıda ezgiyi doğrudan doğruya kopya ederek çözümledikleri bilinmektedir. Händel pek çok Alman bestecinin eserlerini kopya ederek yapı tekniğini, üslubunu, biçim bilgisini geliştirmiştir.
Friedrich Händel
Georg Philipp Telemann
Joseph Haydn, gençlik dönemlerinde çalışmasıyla ilgili “Bu devirde çalışmaktan çok dinlendim, Viyana okulunda güzel eserler iyi ki pek çoktu, hepsini içime sindirdim. Beni tanıyanlar Philip Emanuel Bach'a çok şey borçlu olduğumu bilirler. Johann Joseph Fux'un teorisini de iyi anlamaya, alıştırmalarını yıllarca çözümlemeye çalıştım. Sonra bunları dinlendirdim. Yapabileceğimin en iyisini ortaya çıkarıncaya kadar uğraştım” demiştir. Haydn'ın ünlenmesinden sonra bile günde 16-18 saatini öğrenimini geliştirmeye harcadığı bilinmektedir.
Joseph Haydn
Philip Emanuel Bach
Johann Joseph Fux
Wolfgang Amadeus Mozart, bestecilikte kendini geliştirmek için yaptığı çalışmalar için “Kimse beste öğrenimine benim kadar emek vermemiştir.” demiştir. Mozart'ın çalışma masasında Handel'in partisyonlarının bulunduğu bilinmektedir. Bach'ın tanrıya yeni bir ilahi söyleyin motetini ilk duyduğunda çok etkilenmiş ve eserin notaları olmadığı için konserden döner dönmez hafızasından notaya dökmüştür.
Wolfgang Amadeus Mozart
Ludwig van Beethoven'ın Viyana'da kaldığı yıllarda Haydn, Johannes Schenck, Johann Georg Albrechtsberger ve Antonio Salieri'den ders aldığı bilinmektedir. Beethoven'ın not defterleri çok çalışkan olduğunu kanıtlamaktadır. Bu not defterinde, bulduğu bir melodiyi farklı şekillerde çeşitleyerek yazdığı bilinmektedir.
Ludwig van Beethoven
Johann Georg Albrechtsberger
Antonio Salieri
Genel olarak, bestecilerin diğer bestecilere ait eserleri analiz ederek ve taklit ederek çalıştığını söyleyebiliriz. Besteciler bu çalışma yöntemleriyle özgünlüklerini yitirmekten hiçbir zaman korkmamışlardır. Bu çalışmalar ile besteciliğin temel yapısını öğrenmiş, bu yapıları kendi sitilleri içerisinde kullanmayı başarmışlardır.
Gece canım sıkıldı uyuyamadım ben de yüksek lisanstayken ufak bir araştırma yapmıştım çok ufak ayrıntılı değil onu buraya yazayım dedim umarım beğenirsiniz. Teknoloji forumu deyip geçmeyin sanat hakkında da bilgilenin istedim.
Sevgilerimle.
-
Güzel güzel sevdim teşekkürler , sık sık paylaş sanat tarihi... Detaylandır hatta ne bileyim resim , heykel , müzik aletleri / müzik
-
Çalışkan adamlar başarılı oluyormuş bir zamanlar. Şimdi asgari ücretle çalışıyorlar.
-
genelde hayattan esinleniyorum..
-
...
Genel olarak, bestecilerin diğer bestecilere ait eserleri, Analiz ederek ve Taklit ederek çalıştığını söyleyebiliriz. Besteciler bu çalışma yöntemleriyle ,özgünlüklerini yitirmekten ,hiçbir zaman korkmamışlardır. Bu çalışmalar ile besteciliğin ,temel yapısını öğrenmiş, bu yapıları ,kendi sitilleri içerisinde kullanmayı başarmışlardır.
Şu son Paragraf ilginç, italik'lerle beraber..
-
RitmFarbRacourci bunu yazdı
...
Genel olarak, bestecilerin diğer bestecilere ait eserleri, Analiz ederek ve Taklit ederek çalıştığını söyleyebiliriz. Besteciler bu çalışma yöntemleriyle ,özgünlüklerini yitirmekten ,hiçbir zaman korkmamışlardır. Bu çalışmalar ile besteciliğin ,temel yapısını öğrenmiş, bu yapıları ,kendi sitilleri içerisinde kullanmayı başarmışlardır.
Şu son Paragraf ilginç, italik'lerle beraber..
Senin ilgincine giden kısım anladığım kadarıyla taklit yöntemi kullanmaları ve özgünlüklerini yitirmekten korkmamaları. Olay şu taklit ettiği çalışmaları piyasaya sürmüyorlar sadece teknik egzersiz olarak düşün bunlar aracılığı ile orkestrasyon, form, kontorpuan ve armoni öğreniyorlar sonra kendilerine çıkartım yapıp kendi sitilleri içerisinde kullanıyorlar.
Edit= Ressamlar da taklit ederek çizmeyi öğrenir hafif mantıken benzetebilirsin.
-
arkinfes bunu yazdıRitmFarbRacourci bunu yazdı
...
Genel olarak, bestecilerin diğer bestecilere ait eserleri, Analiz ederek ve Taklit ederek çalıştığını söyleyebiliriz. Besteciler bu çalışma yöntemleriyle ,özgünlüklerini yitirmekten ,hiçbir zaman korkmamışlardır. Bu çalışmalar ile besteciliğin ,temel yapısını öğrenmiş, bu yapıları ,kendi sitilleri içerisinde kullanmayı başarmışlardır.
Şu son Paragraf ilginç, italik'lerle beraber..
Senin ilgincine giden kısım anladığım kadarıyla taklit yöntemi kullanmaları ve özgünlüklerini yitirmekten korkmamaları. Olay şu taklit ettiği çalışmaları piyasaya sürmüyorlar, sadece teknik egzersiz olarak düşün, bunlar aracılığı ile orkestrasyon, form, kontorpuan ve armoni öğreniyorlar, sonra kendilerine çıkartım yapıp, kendi sitilleri içerisinde kullanıyorlar.
Edit= Ressamlar da taklit ederek çizmeyi öğrenir, hafif mantıken benzetebilirsin.
İlk okuduğumda , Bu ne perhiz Bu ne lahana turşusu dedim yalan olmasın. Ama son Ürün cidden güzel oluyor. Dediğinde haklısın.
-@-
Geçenlerde KrtTV'de viyana fil'armoni mi yada sen'foni mi (bilmiyorum) izledim,cidden insanı etkiliyor. Böyle inişler ve çıkışlar filân şahâne. Dinlerken Bi an kendimi, sanki Çayır ve Çimenlerin arasında buldum. Parçanın isminde, FlederMaus diye bir ifade geçiyordu.(söz yok ya, sadece müzikler. Sadece müzikle böyle birşey canlanabilir mi. İlginç. canlanıyor. )
Orkestra şefi ilginçti. Böyle yüzü acaip güleç, hafif de iri biri, Armut tipi bir vücudu vardı(çok ilginç ya, adamın duruşunda ayrı bi güzellik vardı. neyse) İcradan sonra nasıl terliyor bir görsen. enstrüman kullananlardan dâhâ çok terliyor.
-@-
Not good at drawing performance, fakât, bu profilimdeki gözün çizimi @BalBazar 'a ait olacaktı. Tamam, çizim çok gerçekçi değil ama, detâyları şahâne; örneğin, göz kapaklarının kalınlığı(her iki uca doğru incelmesi) ,Göz'ün burna bakan tarafındaki karanlık yada ağsı yapı, ve yine oradaki arpacık(? yada körelmiş 3. göz kapağı) ,Kirpiklerdeki düzensiz görünen düzenli kıvrımlar, iris ile beyaz kısımdaki yak. 4 adet çizgi, iris'in burun'a bakan kısmıyla kulak'a bakan kısmı arasındaki genişlik farkı, İris'in GözBebeğine bakan kısmındaki (kasılmayı gösterir şekildeki) belli belirsiz düzensiz daire, Kornea üzerindeki parlama.
Bu kısımları, kafama esti yazasım geldi.
-
uc harfli baskan
-
hayret kimse yazmamış.
Özet;
“good artists borrow, great artists steal.”
-
İlham perisi demeye geldim :))
-
RitmFarbRacourci bunu yazdıarkinfes bunu yazdıRitmFarbRacourci bunu yazdı
...
Genel olarak, bestecilerin diğer bestecilere ait eserleri, Analiz ederek ve Taklit ederek çalıştığını söyleyebiliriz. Besteciler bu çalışma yöntemleriyle ,özgünlüklerini yitirmekten ,hiçbir zaman korkmamışlardır. Bu çalışmalar ile besteciliğin ,temel yapısını öğrenmiş, bu yapıları ,kendi sitilleri içerisinde kullanmayı başarmışlardır.
Şu son Paragraf ilginç, italik'lerle beraber..
Senin ilgincine giden kısım anladığım kadarıyla taklit yöntemi kullanmaları ve özgünlüklerini yitirmekten korkmamaları. Olay şu taklit ettiği çalışmaları piyasaya sürmüyorlar, sadece teknik egzersiz olarak düşün, bunlar aracılığı ile orkestrasyon, form, kontorpuan ve armoni öğreniyorlar, sonra kendilerine çıkartım yapıp, kendi sitilleri içerisinde kullanıyorlar.
Edit= Ressamlar da taklit ederek çizmeyi öğrenir, hafif mantıken benzetebilirsin.
İlk okuduğumda , Bu ne perhiz Bu ne lahana turşusu dedim yalan olmasın. Ama son Ürün cidden güzel oluyor. Dediğinde haklısın.
-@-
Geçenlerde KrtTV'de viyana fil'armoni mi yada sen'foni mi (bilmiyorum) izledim,cidden insanı etkiliyor. Böyle inişler ve çıkışlar filân şahâne. Dinlerken Bi an kendimi, sanki Çayır ve Çimenlerin arasında buldum. Parçanın isminde, FlederMaus diye bir ifade geçiyordu.(söz yok ya, sadece müzikler. Sadece müzikle böyle birşey canlanabilir mi. İlginç. canlanıyor. )
Orkestra şefi ilginçti. Böyle yüzü acaip güleç, hafif de iri biri, Armut tipi bir vücudu vardı(çok ilginç ya, adamın duruşunda ayrı bi güzellik vardı. neyse) İcradan sonra nasıl terliyor bir görsen. enstrüman kullananlardan dâhâ çok terliyor.
-@-
Not good at drawing performance, fakât, bu profilimdeki gözün çizimi @BalBazar 'a ait olacaktı. Tamam, çizim çok gerçekçi değil ama, detâyları şahâne; örneğin, göz kapaklarının kalınlığı(her iki uca doğru incelmesi) ,Göz'ün burna bakan tarafındaki karanlık yada ağsı yapı, ve yine oradaki arpacık(? yada körelmiş 3. göz kapağı) ,Kirpiklerdeki düzensiz görünen düzenli kıvrımlar, iris ile beyaz kısımdaki yak. 4 adet çizgi, iris'in burun'a bakan kısmıyla kulak'a bakan kısmı arasındaki genişlik farkı, İris'in GözBebeğine bakan kısmındaki (kasılmayı gösterir şekildeki) belli belirsiz düzensiz daire, Kornea üzerindeki parlama.
Bu kısımları, kafama esti yazasım geldi.
kalın yaptığın yer kontrpuan olacak hocam şimdi farkettim yazım hatası var kusura bakmayın.
@Nautilus aslında bu çok güzel bir tespit. bu sözü bir çok sanatçı söylemiştir. Stravinsky bile söylemiştir