folder Tahribat.com Forumları
linefolder Derin Konular
linefolder Ebedi Huzur Mu? Koca Bir Yalan Mı?



Ebedi Huzur Mu? Koca Bir Yalan Mı?

  1. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    Sigortacı
    DJ_Alper
    DJ_Alper's avatar
    Bilgi/Destek Madalyası
    Kayıt Tarihi: 03/Ocak/2006
    Erkek

    9 - Allah'ı ve müminleri aldatmaya çalışırlar. Halbuki sırf kendilerini aldatırlar da farkına varmazlar.

    39 - İnkâr edip âyetlerimizi yalanlayanlara gelince, onlar da cehennem ehlidirler. Orada ebedî olarak kalacaklardır. 

    206 - Ona: "Allah'tan kork!" dendiği zaman da kendisini onuru (gururu) günah işlemeye sevkeder. Cehennem de onun hakkından gelir. O ne kötü bir yataktır! 

     

     

     

    http://www.kuranikerim.com/melmalili/bakara.htm adresinden tümüne bakabilirsin

     

     


    Sorularınızı cilginsigortaci@gmail.com a yazabilirsiniz cevaplar instagram sayfasında >>>instagram/cilginsigortaci/ █║▌│█│║▌║││█║▌║▌║
  2. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    hotboy
    hotboy's avatar
    Kayıt Tarihi: 08/Ağustos/2005
    Erkek

    bana alıntı yapanlara toplu cevap veriyorum;

    o yazdıklarım benim şahsi görüşlerim değildir, "inneddine indallahil islam" : Allah'ın katında tek din islamdır. müslümanlıktan öncekileri sormakla zeka seviyenizi belirlemiş oluyorsunuz zaten. müslümanlıktan sonrakiler içinse gayet açık. hristian olarak doğman hristiyan olarak öleceğin anlamına gelmez, akıl fikir vermiş Allah, gayet rahat araştırıp doğru dini bulabilirler. incilin değiştirildiğini bilmiyorlarmı onlar? biliyorlar. durum budur.

  3. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    mektepli
    mektepli's avatar
    Kayıt Tarihi: 21/Şubat/2005
    Erkek

    ''Sual: Bekara suresinin 62. âyetini delil gösterip, (Muhammedün Resulullah demeye lüzum yok, La ilahe illallah diyen herkes Cennete girer. Allah’ın rahmeti her şeyi kuşattığı için Ehl-i kitap olan Yahudi ve Hıristiyanlar da Cennete gidecektir. Zaten Müslümanların Ehl-i kitapla iman birliği vardır. Bu bakımdan onlara yakınlık gösterip kiliselerine gitmek ve ayinlerine katılmak lazımdır) diyenler oluyor. Müslüman olmayanlar da Cennete gidecek midir?
    CEVAP
    Müslüman olmayanın, getirdiği din kabul edilmiyor ki, işlediği salih amel kabul edilsin. Kur’an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki:

    ([Senden önce peygamberlere] iman edenler, Yahudi, Hıristiyan ve sabiinlerden Allah’a ve ahirete inanıp salih amel işleyenler için elbette Rablerinin katında mükâfatlar vardır.) [Bekara 62, Maide 69]
    [Hazret-i Musa zamanında, ona inanan Yahudiler ve Hazret-i İsa zamanında ona inanan Hıristiyanlar, elbette Cennete gidecektir, çünkü bütün peygamberler gibi, Hazret-i İbrahim gibi, Hazret-i Musa da, Hazret-i İsa da Müslüman idi.]

    Diğer dinler bozulduğu için Allahü teâlâ, en son olarak İslam dinini gönderdi. Başka dinleri kabul etmediğini açıkça şöyle bildirdi:

    (Allah indinde hak din ancak İslam’dır.) [Al-i İmran 19]

    (Kim İslam’dan başka din ararsa, bilsin ki, o din asla kabul edilmez.)
    [A.İmran 85]

    Bu konudaki iki hadis-i şerif meali de şöyledir:

    (Cennete sadece Müslüman olan girer.)
    [Buhari, Müslim]

    (Beni duyup da iman etmeyen Yahudi ve Hıristiyan elbette Cehenneme girecektir.)
    [Hâkim]

    Hıristiyan ve Yahudiler, bizim Peygamberimiz dâhil bütün Peygamberlere inanmadıkça kâfirlikten kurtulamazlar. Kur’an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki:

    (Onlardan kimi, ona
    [Muhammed aleyhisselama] iman etti, kimi de, ondan yüz çevirdi. Bunlara da çılgın ateşli Cehennem yetti. Âyetlerimizi inkâr ederek kâfir olanları elbette ateşe atacağız.) [Nisa 55–56]

    (İbrahim ne Yahudi, ne de Hıristiyandı. O Allah’ı tanıyan doğru bir Müslüman idi.)
    [Al-i İmran 67] [Her Peygamber gibi Hazret-i İbrahim de Müslüman idi. Ehl-i kitap hak olsa idi, böyle denmezdi.]

    (Yahudiler, Üzeyr’e, Hıristiyanlar da İsa’ya Allah’ın oğlu dediler. Daha önce kâfir olmuş kişilerin sözlerini taklit ediyorlar. Allah onları kahretsin.)
    [Tevbe 30] [Ehl-i kitap, diğer kâfirleri taklit ettikleri için kötülenmektedir.]

    (Ehl-i kitap
    [İslam’a] iman edip, [kötülükten] sakınsalardı, kötülüklerini örter ve onları nimetleri bol Cennete sokardık.) [Maide 65] [İslam’a inanmadıkları için iman etmiş olmazlar.]

    (Ey iman edenler, Yahudi ve Hıristiyanları dost edinmeyin! Onlar,
    [İslam düşmanlığında] birbirinin dostudur. Onları dost edinen de onlardan [kâfir] olur. Allahü teâlâ, [kâfirleri dost edinip, kendine] zulmedenlere hidâyet etmez.) [Maide 51] [Ehl-i kitap kâfir olduğu için dost olmaz.]

    (Müminler, kâfirleri dost edinmesinler! Onları dost edinenler, Allah’ın dostluğunu bırakmış olur.)
    [Al-i İmran 28] [Kâfirlere kucak açanlar da, Allah’ın dostluğunu bırakmış olur.]

    (Sen, onların dinine uymadıkça, Hıristiyanlar ve Yahudiler senden hoşnut olmazlar. De ki "Doğru yol, ancak Allah’ın
    [bildirdiği İslamiyet] yoludur.") [Bekara 120] (Yani, Ehl-i kitap, doğru yolda, [Allah’ın yolunda] değildir. Ehl-i kitabın bozuk dinine girmedikçe, Resulullahtan hoşnut olmazlar. Kiliseye gitmekle, Papa’nın elini öpmekle, Hıristiyanlar, Müslümanlardan hoşnut olmaz.)

    Resulullah efendimiz, imanı şöyle tarif etmiştir:
    (İman; Allah’a, meleklere, kitaplara, peygamberlere, ahiret gününe, [yani Kıyamete, Cennete, Cehenneme, hesaba, mizana], kadere, hayrın ve şerrin Allah’tan olduğuna, ölüme, öldükten sonra dirilmeye, inanmaktır. Allah’tan başka ilah olmadığına ve benim Onun kulu ve resulü olduğuma şehadet etmektir.) [Buhari, Müslim, Nesai]

    Amentü’deki bu altı esastan birini inkâr eden kâfir olur. Sadece Allah’a inandım ve la ilahe illallah demek kâfi değildir. Hıristiyan ve Yahudiler, bizim peygamberimiz dâhil bütün peygamberlere inanmadıkça kâfirlikten kurtulamazlar.

    Ehl-i kitapla iman birliğimiz yoktur. Amentü’deki altı esasa inanmayanlarla iman birliği olur mu? Ehl-i kitap, bütün peygamberlere [mesela bizim peygamberimize] inanıyor mu ve bütün kitaplara [mesela Kur’an-ı kerime] inanıyor mu? Onların Allah’a inançları bile farklıdır. Hıristiyanlar teslise [üç tanrıya] inanırlar, Hazret-i İsa’ya Allah’ın oğlu derler. Böyle iman birliği mi olur?

    Cennete girmek için Müslüman olmak, yani Amentü’deki altı esasa inanmak şarttır. Ehl-i kitap, onların istemesiyle Cennete, bizim istememizle Cehenneme girmez. Müslüman olmadıkları için Cehenneme girer. Mülkün sahibi Allahü teâlâdır. Cennetine girmek için Müslüman olma şartını koymuştur. Müslüman olsunlar, onlar da girsin.

    Tek hak din vardır
    Sual
    : Bazıları, semavi dinlerin hepsinin hak olduğunu, onlara inananların da Cennete gideceklerini söylüyorlar. Semavi dinler bozulmadı mı? Yalnız Müslümanlığın hak din olduğuna dair âyet ve hadis yok mudur?
    CEVAP
    Semavi dinler hiç bozulmamış olsaydı bile, onlarla amel edilmez. Onlar yürürlükten kalktı. Dini tabir olarak, onlar nesh edildi. Bunları nesh eden ise, Allahü teâlâdır. Bu konuda, diğer maddelerde de yeterli bilgi vardır.

    Bugün herhangi bir kâfirin imana gelmesi için, Kelime-i şehadeti söylemesi ve imanın altı şartını bildiren Amentü’ye inanması lazımdır. Birini bile kabul etmese Müslüman olamaz.''

     

     


    We can be more, we can be much more.
  4. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    HAYVANYASAR
    HAYVANYASAR's avatar
    Kayıt Tarihi: 06/Mart/2009
    Erkek

    Tanrı insanları yaratmaz, insanlar tanrıları yaratırlar!

    Genel olarak dinlere baktığımızda 1 olgu göze çarpıyor. Ahiret... Peki insanlar ahirete neden inanmak istiyorlar?

    1) Biri sana bir kötülük yaptı da cezasını çekmedi mi? Ahirette çekecek!

    2) Bir iyilik yaptın da kimse seni övmedi mi? Tanrı seni ahirette ödüllendirecek!

    3) Sübyancı veya abazan mısın? Ahirette seni "Göğüsleri yeni tomurcuklanmış" huriler bekliyor olacak!

    4) Fakir misin, hasta mısın, sakat mısın? Merak etme bu Tanrı'nın bir sınavı, ahirette bu çektiklerin karşılığında sonsuz güzellikler bekliyor seni!

    5) Ölümden, sevdiklerinden ayrılmaktan mı korkuyorsun? Ölümden sonra hayat var, ahirette sevdiklerinle sonsuza kadar yaşayabilirsin!

    6) Sevdiğin biri öldü de seni bu dünyada yalnız mı bıraktı? Ahirette kavuşacaksınız!

    Tüm bu sebepler ahiret fikrini çekci kılıyor. Ve insanlar da kendilerini buna inandırıyorlar çünkü inanmak istedikleri bu.


    Blogum; http://hayvanyasar.blogspot.com/
  5. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    alacakaranlik
    alacakaranlik's avatar
    Kayıt Tarihi: 29/Temmuz/2005
    Erkek
    Cennetin dahi bir sürü katı var iyi insan var birde iyi insan var kimileri daha iyi daha çok ibadet ve istelineleri yerine getirdiyse diğeri de iyi oldğu halde biraz daha az ibadet ettiyse ikiside cennetlik olur lakin ibadeti diğer iyi insandan daha çok olan fanii cennetin daha üst tabakalarında olacaktır.. tek 1 kavram olarka düşünme cenneti ve cehennemi herkez için bir makam vardır...

    eskilerden kim kaldı..
  6. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    HAYVANYASAR
    HAYVANYASAR's avatar
    Kayıt Tarihi: 06/Mart/2009
    Erkek

    Ayrıca dinler üzerine bu güzel alegorik öyküyü okuyun;

    Hank'in Kıçını Öpmek
    (Bu sabah, kapım çalındı. Açtığımda, karşımda iyi giyimli, bakımlı bir çift gördüm. )
    Adam önce konuştu:
    “Merhaba, adım John ve bu da Mary”.
    Mary: Merhaba, sizi bizimle birlikte gidip Hank’in kıçını öpmeye davet ediyoruz.
    Ben: Pardon?! Ne demek istiyorsunuz? Hank de kim? Ve ben niye onun kıçını öpmek isteyeyim?
    John: Eğer Hank’in kıçını öpersen, sana 1 milyon dolar verecek; Eğer öpmezsen seni eşşek sudan gelinceye kadar dövecek.
    Ben: Ne? Bu bir tür mafya taktiği mi? Ne oluyor?
    John: Hank bir milyarder. Bu kasabayı o kurdu. Buranın sahibi o. İstediği her şeyi yapabilir ve sana 1 milyon dolar vermek istiyor. Fakat kıçını öpmeden parayı alamayacaksın.
    Ben: Bu çok saçma. Neden?
    Mary: Sen kim oluyorsun da Hank’in hediyesini sorguluyorsun? 1 milyon dolar istemiyor musun? Bir kıç öpmeye değmez mi onun için?
    Ben: Belki, eğer yasalsa, fakat ..
    John: Öyleyse, gel bizimle Hank’in kıçını öp.
    Ben: Hank’in kıçını sık sık öper misiniz?
    Mary: Elbette, devamlı…
    Ben: Peki 1 milyon doları aldınız mı?
    John: Yok, kasabayı terk etmeden parayı alamazsın.
    Ben: Öyleyse neden hemen kasabayı terk etmiyorsunuz?
    Mary: Hank söylemeden kasabayı terk edemezsin. Yoksa parayı alamazsın ve seni eşşek sudan gelinceye kadar döver.
    Ben: Peki, Hank’in kıçını öpen, sonra da kasabayı terk edip 1 milyon dolar alan birini biliyor musunuz?
    Mary: Annem Hank’in kıçını yıllarca öptü. Gecen yıl da kasabayı terk etti. Eminim parasını da almıştır.
    Ben: Onunla konuşmadın mı o zamandan beri?
    John: Elbette hayır. Hank buna izin vermiyor.
    Ben: Öyleyse, eğer parayı alan herhangi biriyle konuşmadıysanız, parayı aldıklarını nereden biliyorsunuz?
    Mary: Kasabadan gitmeden önce biraz veriyor. Belki maaşına bir zam alıyorsun, belki küçük bir loto kazanıyorsun, ya da caddede 20 dolarlık banknot buluyorsun.
    Ben: Peki bunların Hank’le ne ilgisi var?
    John: Hank’in bazı dostları var.
    Ben: Kusura bakmayın ama bu tuhaf bir üçkağıtçılık gibi geliyor kulağa.
    John: Fakat 1 milyon dolar burada söz konusu olan. Şansa bırakabilir misin bunu? Ve unutma, eğer öpmezsen seni dövecek.
    Ben: Belki, eğer Hank’le konuşursam, ayrıntıları ondan öğrenirsem..
    Mary: Hayır, hiç kimse Hank’i göremez. Hiç kimse Hank’le konuşamaz.
    Ben: Peki o zaman nasıl kıçını öpüyorsunuz?
    John: Bazen ona bir öpücük gönderiyoruz ve kıçını düşünüyoruz. Diğer zamanlarda Karl’ın kıçını öpüyoruz ve o Hank’e iletiyor.
    Ben: Karl da kim?
    Mary: Karl bir arkadaşımız. Bize Hank’i ve onun kıçını öpmekle ilgili konuyu öğreten o. Karl için tek yapmamız gereken birkaç kez onu yemeğe çıkarmak oldu.
    Ben: Yani Hank diye biri olduğu, onun kıçını öpmeniz gerektiği ve böylece Hank’in sizi ödüllendireceği konusunda sadece Karl’ın sözüne güvendiniz öyle mi?
    John: Hayır, hayır! Karl’da bir mektup var. Hank tarafından kendisine yıllar önce gönderilmiş. Bütün meseleyi açıklıyor orada. Bak işte bu da bir kopyası. Al kendin de gör.
    ( John bana üzerinde “Karl’ın Ofisinden” yazılı bir fotokopi uzattı. Üzerinde 11 maddelik bir liste vardı. )
    Karl’ın Ofisinden
    1. Hank’in kıçını öp ve o da sana kasabayı terk ettiginde 1 milyon dolar versin.
    2. Orta karar alkol iç.
    3. Senin gibi olmayan insanları eşşek sudan gelinceye kadar döv.
    4. İyi yemek ye.
    5. Bu listeyi Hank’in kendisi yazdırdı.
    6. Ay yeşil peynirden yapılmıştır.
    7. Hank’in söylediği her şey doğrudur.
    8. Her tuvalete gittiğinde ellerini yıka.
    9. İçki içme.
    10. Sosislerini sosis ekmeği içinde ye, yanında bir şey alma.
    11. Hank’in kıçını öp, yoksa seni eşşek sudan gelinceye kadar döver.
    Ben: Bu bana Karl tarafından yazılmış gibi geliyor.
    Mary: Hank’in kağıdı yoktu, onun için.
    Ben: Bana öyle geliyor ki, eğer kontrol etseydik, bu yazı Karl’ın el yazısı çıkardı.
    John: Elbette, Hank söyledi, Karl yazdı.
    Ben: Kimsenin Hank’i göremediğini zannediyordum?
    Mary: Şu anda öyle. Ama yıllar önce Hank bazı kişilerle konuştu.
    Ben: Hank’in iyi birisi olduğunu söylediğinizi zannetmiştim. Hangi tür iyi insan, sırf farklılar diye başkalarını döver?
    Mary: Hank’in isteği bu ve Hank her zaman haklıdır.
    Ben: Nereden biliyorsun bunu?
    Mary: 7. madde “Hank’in her dediği doğrudur” diyor. Bu benim için yeterli.
    Ben: Belki de arkadaşınız Karl uydurdu bütün meseleyi.
    John: Kesinlikle hayır. 5. madde bu listeyi Hank’in kendisinin yazdırdığını söylüyor. Ayrıca, 4. maddede "iyi yiyin", 8. maddede de "tuvaletten sonra ellerinizi yıkayın" diyor. Bunların doğru olduğunu herkes bilir. Demek ki gerisi de doğru olmalı.
    Ben: Fakat 9. maddede içmeyin diyor, ki bu 2. maddeyle çelişiyor. Ayrıca 6. maddede ayın yeşil peynirden yapıldığını söylüyor ki bu tamamen yanlış.
    John: 9. ile 2. arasında hiçbir çelişki yok. 9 sadece 2’yi açıklıyor. 6.’ya gelince, aya hiç gitmedin, dolayısıyla doğru olup olmadığını bilemezsin.
    Ben: Bilim adamları ayın kayalardan oluştuğunu söylüyorlar ama..
    Mary: Fakat kayanın dünyadan ya da uzaydan gelip gelmediğini bilmiyorlar. Yani ay hala yeşil peynirden yapılmış olabilir.
    Ben: Bir uzman değilim ama ayın dünyadan geldiği teorisinin çürütüldüğünü zannediyorum. Ayrıca, kayanın nereden geldiğini bilmiyor olmak onu peynir yapmaz.
    John: İşte, bilim adamlarının hata yaptığını sen de kabul ettin. Fakat Hank’in her zaman haklı olduğunu biliyoruz!
    Ben: Biliyor muyuz?
    Mary: Elbette, 7. madde öyle diyor.
    Ben: Diyorsun ki, Hank haklıdır, çünkü liste öyle diyor ve liste doğrudur, çünkü onu Hank yazdırdı. ve Hank’in yazdırdığını biliyoruz, çünkü liste öyle diyor. Bu döngüsel mantık. “Hank haklıdır, çünkü Hank haklıdır” demekten farksız.
    John: İşte şimdi anlamaya başlıyorsun Hank’in düşünce biçimini.
    Ben: Fakat, … her neyse, boş ver. Peki bu sosislerle ilgili konu da ne?
    ( Mary, yüzünü buruşturdu. )
    John: Sosisler sosis ekmeği içinde yenir. Yanında bir şey yenmez. Hank’in yöntemi bu. Başka türlüsü yanlış.
    Ben: Ya sosis ekmeğim yoksa?
    John: Sosis ekmeğin yoksa, sosis yiyemezsin. Sosis ekmeksiz sosis yanlıştır.
    Ben: Yanında ketçap, hardal da mı yok?
    ( Mary, çok sert bir şekilde baktı. )
    John: Böyle bir dil kullanmanın hiçbir gereği yok!!! Sosis yanında yenecek her türlü şey yanlıştır.
    Ben: Yani biraz turşu, içine doğranmış sosis tarzı bir şey mümkün değil mi?
    ( Mary kulaklarını tıkadı ve “Dinlemiyorum bile bunu, la la la la…” )
    John: Bu iğrenç. Ne tür bir şeytani mahluk yiyebilir böyle bir şeyi.
    Ben: Çok güzel bir şey o. Ben hep yerim.
    ( Mary kendinden geçti ve John onu tuttu. )
    John: “Eğer o tiplerden biri olduğunu bilseydim vaktimi hiç harcamazdım bile seninle. Hank seni eşek sudan gelinceye kadar döverken, ben de orada olacağım ve paramı sayıp sana güleceğim. Hank’in kıçını da senin için öpeceğim, seni sosis ekmeksiz, turşu yiyici.”
    ( Ardından, John Mary’yi sürükleyip dışarıda bekleyen arabaya taşıdı ve ayrıldılar. )
    SON

    Blogum; http://hayvanyasar.blogspot.com/
  7. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    kvasir
    kvasir's avatar
    Kayıt Tarihi: 24/Ağustos/2005
    Erkek
    Neye inanıyorsan, o inanca göre yargılanırsın. Bu kadar olasılığın, bu kadar sıradan sıradışılıkların bol olduğu bir evrende yada kümede diyelim, tek bir cennet cehennem, ahiret inancı ve tek bir yargılanma saçma bir düşünce , BENCE! Evrensel düşünürsek şöyle bir örnek düşünebiliriz, Buradan 5 milyar ışık yılı uzaklıkta QWERTY gezeninde Q Klavyeizm dinine tapan uzaylılar ve bu dinin kutsal kitabındada "Q Klavyeist olmayanlar cehenneme gidecek" emaresi yer alabilir,  ...? Herkes kendi inancından ve ruhundan sorumlu, bütün bu ibadetler ve inanc sistemleri, sadece ruhunuz icin küçük bir perhizdir...
  8. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    HAYVANYASAR
    HAYVANYASAR's avatar
    Kayıt Tarihi: 06/Mart/2009
    Erkek
    VBDream bunu yazdı:
    -----------------------------
    Neye inanıyorsan, o inanca göre yargılanırsın. Bu kadar olasılığın, bu kadar sıradan sıradışılıkların bol olduğu bir evrende yada kümede diyelim, tek bir cennet cehennem, ahiret inancı ve tek bir yargılanma saçma bir düşünce , BENCE! Evrensel düşünürsek şöyle bir örnek düşünebiliriz, Buradan 5 milyar ışık yılı uzaklıkta QWERTY gezeninde Q Klavyeizm dinine tapan uzaylılar ve bu dinin kutsal kitabındada "Q Klavyeist olmayanlar cehenneme gidecek" emaresi yer alabilir,  ...? Herkes kendi inancından ve ruhundan sorumlu, bütün bu ibadetler ve inanc sistemleri, sadece ruhunuz icin küçük bir perhizdir...
    -----------------------------
    Bu yorumun üzerine bu video iyi gider; http://www.youtube.com/watch?v=-uswy7r9KfA

    Blogum; http://hayvanyasar.blogspot.com/
  9. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    RootB
    RootB's avatar
    Kayıt Tarihi: 31/Ekim/2008
    Erkek
    Denilir ya hani çok şanslıyız Müslüman doğmuşuz , çok şanslıyız falan. Hristiyan doğanların günahı ne o zaman? Hiç mi Kur'an okumadınız ? Allah bir kulunu diğerinden ayırır mı hiç ? Birini Hristiyan bir ailenin çocuğu , diğerini Müslüman bir ailenin çocuğu olarak dünyaya göndersin?? Allah insanın içini biliyor , yaptıklarını görüyor. daha fazla uzatmaya gerek yok bence.
  10. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    mektepli
    mektepli's avatar
    Kayıt Tarihi: 21/Şubat/2005
    Erkek

    RootB bunu yazdı:
    -----------------------------
    Denilir ya hani çok şanslıyız Müslüman doğmuşuz , çok şanslıyız falan. Hristiyan doğanların günahı ne o zaman? Hiç mi Kur'an okumadınız ? Allah bir kulunu diğerinden ayırır mı hiç ? Birini Hristiyan bir ailenin çocuğu , diğerini Müslüman bir ailenin çocuğu olarak dünyaya göndersin?? Allah insanın içini biliyor , yaptıklarını görüyor. daha fazla uzatmaya gerek yok bence.
    -----------------------------

    Yazdığım mesajı okumadın herhalde. Adam gibi araştırma yapmayıp sonra yok bence yok sence yok bu çok saçma yok şu mantıksız demeyin. Siz kimsiniz? Sizin teraziniz nedir ki ilahi kuralları tartıyorsunuz?

     

    ''Sual: İnsanlar niçin Allah’a inanmak ihtiyacı duyarlar?
    CEVAP
    Bazı felsefeciler (İnsanda tapma ihtiyacı vardır. Bunun için de, ateşe, güneşe, puta tapanlar olmuştur) diyorlar. İşin aslı ise şöyle:
    Allahü teâlâ, insana, iyiyi kötüden, hakkı bâtıldan ayırması için akıl vermiştir. Akıl, bir şeyin kendiliğinden olduğunu kabul etmez. Her şeyi bir sebebe bağlar. İnsanın ve insandaki organların ve tabiattaki nizamın yerli yerince yaratılmasını tesadüf olarak kabul edemez. Bunun gibi tabiatta bulunan canlı cansız her şeyin, bir yaratıcı tarafından yaratıldığını ister istemez kabul eder.

    Tarihlerde bildirildiğine göre, mecburi olarak bir yaratıcıyı kabul eden insan, bu yaratıcının ateş, güneş gibi şeyler olduğunu zannetmiştir. Çünkü akılla Allahü teâlâyı bilmek mümkün değildir. Allahü teâlâ, her devirde, her yere, en ufak köye kadar her ülkede Peygamberler göndermiştir. Bunlar, Allahü teâlânın varlığını, birliğini ve emirlerini insanlara bildirmişlerdir.

    Kâinattaki muazzam nizamı veya sadece insanın anatomisini inceleyen bir kimse, bunun büyük bir kudretin eseri olduğuna inanır. Buna inanan kimsenin de, Peygamberlerin bildirdiği dini kabul etmesi gerekir.

    İnsan bir harikadır
    İnsan, başlı başına bir harikadır. İnsan vücudunda lüzumsuz bir organ bulunmaması, her organın bir vazife yapması, ayrıca ruh denilen bilinmeyen muazzam bir kuvvetin bulunması, basit bir şey midir? İnsanoğlunun yaratılması yanında, harika olarak kabul edilen şeyler çok basit kalır. Hadis-i şerifte, (Kendini bilen Rabbini bilir) buyurulmuştur. İnsan, kendi vücut yapısını iyi bir tetkik etse, ne muazzam bir varlık olduğunu görür ve kendisini yaratanın varlığına ve birliğine inanır.

    İlmi olan bir insan, kâinattaki canlı cansız bütün varlıklara bakarak, bunların rastgele yaratılmadığını anlar. Kur'an-ı kerimde, tefekkürün [düşünmenin] önemi bildirilir. Mesela güneş, dünyamıza çok yakın veya çok uzak olsa idi ne olurdu? Çok yakın olsa, sıcak her şeyi yakar, hayat olmazdı. Güneş çok uzak olunca da, dünya gerekli ısıyı alamayacağı için yine hayat olmazdı. Güneşi insanların tam istifade edeceği yere koyan Allahü teâlânın kudreti sonsuzdur. Gezegenlerin dünyamıza çarpmadan dönmesini inceleyen bir fen adamı, elbette yaratıcıya inanır ve müslüman olur. Kısacası fen ilmine vakıf olan bir ilim adamının, Allah’ı inkâr etmesi mümkün değildir.

    Normal bir aklın kabul ettiği bir gerçeği inkâr etmek, akla ve ilme uymaz. Merhum Nasreddin Hocanın "Doğduğuna inanıyorsun da öldüğüne niçin inanmıyorsun?" dediği gibi, kâinatı, ayı, yıldızı ve diğer varlıkları gören kimse, bunları yaratan birinin bulunduğunu inkâr ederse, kendi kendini yalanlamış olur.

    Dünyadaki insanların çoğu, yaratıcıyı kabul etmektedir. Ancak İslamiyet’i incelemedikleri için, kimi 3 tanrı inancına, kimi de, çeşitli hurafelere saplanmıştır. Halbuki doğru tektir. İki nokta arasından yalnız bir doğru geçer. Eğri çizgi ise çok olur. Mühim olan bu doğruyu bulabilmektir. ''

     

    ''Sual: Din düşmanlarının taktikleri nelerdir? Bunları bilirsek daha dikkatli olabiliriz.
    CEVAP
    Din düşmanlarının [ateist, misyoner vesaire], yıllardır yaptığı saldırılar aşağıda maddeler halinde bildirilmektedir. Bazen mezhepsizler de kısmen aynı taktikleri uygulamaktadır. Bunların maksatları, Müslümanları kendi uydurdukları hurafelerle uğraştırmak olduğu gibi, itikadlarını sarsmaktır. Asıl gizli maksatları ise kendi dinsizliklerini örtbas etmek, gündeme bile getirmemektir. Kendi dinsizlikleri, bozuk itikadları hiç gündeme bile gelmemektedir. Müslümanlar, kendilerini ve mukaddes en son din olan İslamiyet’i hesaba çekmeye çalışan bu din düşmanlarının tuzağına düşmemelidir.

    Din düşmanlarının bazı taktikleri:
    1- Âlemlerin rabbi Allahü teâlâya inanmıyorlar, yaratıcı falan yoktur diyorlar. Evrimle çoğaldık, ayıdan maymundan geldik diye insanlığı hazmedemiyorlar. Her şeyi cansız tabiat yapıyor diyorlar.

    2- Allahü teâlâya hesap sormaya çalışıyorlar. Niye şöyle yarattı, niye böyle yarattı, böyle yapması adaletli değil, mantıklı değil diye hâşâ Yaratana hesap sormaya çalışıyorlar. Yaratılan, Yaratıcısını nasıl, ne ile, hangi kuvvetle hesaba çekebilir? Bir sivrisineği veya bir buğday tanesini bile yapmaktan aciz olan ahmak insan, hâşâ Rabbini nasıl hesaba çekebilir?


    3-
    Dinleri kabul etmiyorlar. Buna rağmen bozuk dinleri İslamiyet’e tercih ediyorlar. Bazı saf Müslümanlar da, madem öyle, gelin birlik olalım, ortak noktalar bulalım diye nefes tüketiyorlar.

    4-
    Âlemlere rahmet olarak gönderilen, son peygamber için, hâşâ postacı idi, Kur’anı getirdi, vazifesi bitti diyerek peygambersiz din meydana getirmeye çalışıyorlar. “Yalnız Kur’an, Kur’andaki din, Herkes Kur’andan anladığına uysun” diyerek dini değiştirmeye, yozlaştırmaya çalışıyorlar.

    5-
    Bunlar, işlerine gelince hadisi delil gösterirler, gelmeyince de hepsi uydurma derler. Bunların en bariz hile ve taktiği, olmuş bir olayı bozarak, Bektaşi gibi bir kısmını alıp diğer kısmını almayarak yarım anlatırlar, olayı değiştirerek, yarısını alıp yarısını gizleyerek Müslümanların şüpheye düşmesine çalışırlar. Bunları iyi tanıyıp tuzaklarına düşmemeli.

    6-
    Âlimler köprüsünü yıkmak istiyorlar. Çoban da anlar diyorlar da, İmam-ı a’zamın, İmam-ı Malikin, İmam-ı Rabbaninin, İmam-ı Gazalinin anladığını kabul etmiyorlar. Hak mezheplere bölücülük diyerek yıkmaya ve herkesi mezhepsiz yapmaya çalışıyorlar.

    7-
    Eshaba olan itimadı sarsarak, hadislerin ve Kur'anın doğruluğundan şüphe uyandırıyorlar.

    8-
    Gerçek halife olmadığını, onların hilafetinin sahih olduğunu söyleyen binlerce âlimin de gerçek âlim olmadığını, dolayısıyla bu âlimlerin sözlerine itimat edilemeyeceği fikrini yaymaya çalışıyorlar.

    9-
    Geri kalışımızı ictihad yapılmayışına bağlamak, Kur'an-ı kerimin yalan yanlış şekilde tevil ederek yeni ictihadlar çıkarmak suretiyle dini bozuyorlar.

    10-
    Resulullah Kur'an-ı kerimi açıklamış, onun hadis-i şeriflerini de âlimler açıklamıştır. Din düşmanları bunları hiçe sayarak herkesin bizzat Kur'an-ı kerimden kendi anlayışının ölçü alınmasını istiyorlar. Böylece herkese göre farklı din meydana çıkarmaya çalışıyorlar.

    Bunları uzatmak mümkündür. Müslümanlar, bunlara dikkat etmelidir.''

     

    ''Sual: Benim şahsi kanaatime göre eğer insanlara zarar vermiyorsan, etrafındakilerle iyi geçinip kargaşa çıkarmıyorsan, sayılı biri olmaya çalışıyorsan, yalan söylemiyorsan yani kısaca iyi biri olmaya çalışıyorsan örtünmek o kadar önemli değil. Aklıma da bu uygun geliyor. Acaba bu düşüncelerim sizce doğru mu?
    CEVAP
    Bence sizce diye bir şey olmaz, o zaman insan sayısı kadar din olur. Din ne diyor o önemli. Allah ne diyor o önemli. Eğer akıl ile din olsa, herkese göre din farklı olur. Mesela nataşanın biri gazetelerde şöyle diyordu: (Ben yalan söylemem, hırsızlık etmem, kimseye zararım olmaz, saygılı birisiyim, kimseye zarar vermeden az içki içerim, erkeklerin gönlünü yaparım, erkeklerle buluşmama niye karışan oluyor ki?) Eğer ortada din ve Allah’ın hükmü olmasa, nataşa doğru söylüyor. Ama Allah öyle demiyor. Kimseye zararı olmasa da bir damla içki içmek haram diyor. Kimseye zararı olmasa da kadın, saçının telini gösterse haram diyor. Evet kadın saçını göstermekle size göre bir şey olmaz. Nataşaya göre de zina edince bir şey olmaz.

    Ölçü başkalarına zararlı olup olmamak da değildir. Ölçü Allah’ın emrine uymakta olur. Besmelesiz kesilen kuzu eti de yenmez. Ha besmeleli kesilmiş, ha besmelesiz demek yanlış olur? Kadın ha başını açmış, ha açmamış ne fark eder denmez. Denirse Allah’ın emrine inanılmamış olur. Ya Allah’a inanılır veya inanılmaz. İnanılırsa Onun dediklerine uymak gerekir. İnanılmazsa, bu daha kötü. Sonsuz ahiret hayatında şiddetli azaplara kim nasıl dayanabilir ki? Bu insanların yoktan yaratılması, hayvanların, çiçeklerin yoktan yaratılması tesadüf müdür? Ya Allah’a inanılacak ya Allah’a inanılacak, başka yol var mıdır?''


    We can be more, we can be much more.
Toplam Hit: 4388 Toplam Mesaj: 37