Gelecegi Gormek

  1. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    Mad Scientist
    AMpul
    AMpul's avatar
    Kayıt Tarihi: 31/Aralık/2009
    Erkek

     

    Selam muritler. Uzun suredir, gelecegi gormek, ozgur irade, determinism gibi konulara kafa yoruyorum. Zaman zaman j4x ile bu konulari tartisiyoruz, bazen saatler suruyor (genelde alkolluyken :)).

    Bazi dusuncelerimi yazdim, sizin de dusuncelerinizi merak ediyorum, bir sartla. Konu hic bir sekilde metafizik tarafa kaymasin, ve ozellikle dini tarafiyla ilgili (kader vs) yorumlar yapilmasin.

    Dindar arkadaslar bir zahmet konuyu okumadan gecerlerse  kendileri icin daha hayirli olur.

     

    Determinizm ve Ozgur irade

    Ozgur irade var midir? Yapilan bircok sosyal psikoloji deneyi belirlenen sartlar altinda, insanlarin tamamina yakininin beklenen sekilde hareket ettigini gosteriyor. Insanlar kendilerinin ozel olduguna inanirlar.

    Ancak bu bir yanilsamadan ibaret. Hepimiz en temel hayvani durtuler tarafindan yonetilen, sinekten hallice canlilariz. Bir sinege vurmaya kalkarsak ucup kacmaya calisacagini nasil tahmin ediyorsak, insanlarin da davranislarini, belki biraz daha fazla eforla tahmin edebiliriz.

    Ancak yukarda bahsedilen, makro duzeydeki determinizmdir. Konumuzla pek alakasi yok. Gelelim asil soruya, evren, decartes'in ongordugu gibi bir deterministik makina midir? 

    Bildiginiz gibi, doga, buldugumuz ya da henuz bulamadigimiz, bir takim tutarli fizik yasalarina gore isler. Dogadaki en kucuk enerji parcacigi, foton, notrino bile bu fizik yasalarina bagli olarak hareket eder, yani hic bir sey doga kurallarina aykiri davranmaz.

    Biz elimizdeki bilgi kirintilarina ve gozlemlere bakarak, bu doga yasalarini anlamaya calisiriz. Kimi zaman yuzeysel, kimi zaman temelden, bunda da kismen basarili olduk.

    Insan da diger canlilar gibi, evrendeki bu temel parcaciklardan olusan, evren yasalarina gore varligini surduren bir varliktir. 

     

    Kaos teorisi (a.k.a deterministik kaos teorisi)

    Teoriye gore, bir fiziksel olay icin ilk sartlarda (initial conditions) yapilan cok kucuk bir degisik bile, olayin gerceklesmesini ve sonucunu kokunden degistirebilir. Cogu zaman kelebek etkisi ornegi ile birlikte anlatilir. 

    Ancak bu teori, adindan da anlasilacagi gibi, bu ardisik olaylarin rastgele gerceklestigini savunmaz. Yalnizca parametre sayisi cok oldugu icin olcum isleminin cok zor olacagini soyler, ve bunu deterministik kaos olarak tanimlar. Eger ilk sartlari %100 dogrulukla biliyorsak, gerekli hesaplamalar yapilarak, gerceklesecek olay, %100 dogrulukla onceden kestirilebilir.

     

    Evren emulasyonu

    Diyelim ki evrenimizin ilk sartlarini %100 dogrulukla biliyoruz. Evrenimizin fizik kurallarini da ayni sekilde %100 biliyoruz. O halde evreni ilk anindan itibaren bilgisayar ortaminda emule edersek ne olur?

    Bu sanal makina altinda isletim sistemi calistirmak gibidir, ancak emule ettigimiz, CPU, RAM degil, doga yasalaridir. Isletim sistemi, yani bu makinada calistirilacak olan yazilim ise, evrenin ilk sartlaridir, yani hangi fotonun hangi lokasyonda oldugu vb. Bu sartlarla big bang'in bilgisayar ortaminda calistirdigimizi dusunelim.

    Bu evren emulasyonunu normalden milyarlarca kat hizli calistirirsak, bugune geldigimizde, evrenimizde bizim gibi, dunyada yasayan cep telefonu kullanan insanlar gormeliyiz, tabii eger her seyi dogru yaptiysak.

    Yani evren, tamamen ayni initial condition'lar ile milyarlarca kez yeniden baslatilsa da, sonucta evrendeki her parcacik, bu evrenin fizik yasalarina gore hareket edecegi icin, nihayetinde ayni noktaya gelecegiz. Yani evren deterministik bir makina.

    Peki ilk sartlara, bir tane fotonun yonunu derecenin milyarda biri kadar farkli olarak koyarsak ne olur. Kaos teorisinin de belirttigi gibi, ortaya tamamen farkli bir evren cikabilir.

    Ornek olarak, o foton, 3 isik yili sonra normalde yanindan gecip gitmesi gereken bir gezegenin icine duser, ordaki bir canlinin DNA'sinda bir mutasyona neden olur, canli cok daha farkli bir evrimsel yol izler vesaire. Yani ilk sartlarin %100 dogrulukla bilinmesi hayati oneme sahip.

     

    Ilk sartlar elimizde olsaydi

    Bu durumda, bilgisayardaki evren makinamizda, evreni emule ederek, gunumuze kadar gelir ve olaylari izlerdik.

    Bilgisayarimizda calistirdigimiz evren, her seyi hatasiz yaptiysak, butun tarihimizi bize gosterirdi. Daha onemlisi, bu durumda, biraz daha ileri sararak, "gelecegimizi bile gorebilirdik".

     

    Gelecegi gorme paradoksu

    Evren deterministik bir makina, ve biz de evreni emule ederek gelecegimizi gorduk. Peki bu durumda zaten bildigimiz gelecegimizi degistirirsek ne olacak. 

    Eger gelecegimizi degistirebiliyorsak, ilk sartlarin bize on gordugu gelecek, aslinda yanlistir. Zira ilk sartlara bakarak, insanlarin boyle bir sanal makina yapacagi ve evreni degistirecegi, emulatorde gorunmeliydi.

    Peki gorunseydi ne olacakti? Bu kez insanlar, "demek gelecegi gorunce, hemen bu sekilde degistirmeye calisacakmisiz" diyerek, emulatorde gordukleri sekilde degil de farkli bir sekilde gelecegi degistirebilirlerdi.

    Bu boyle sonsuza kadar gider, demek ki evrenin gelecegini dogru bir sekilde tahmin etmek imkansiz. Peki bu imkansizlik hangi fiziksel limite dayaniyor?

     

    Isik hizi, Heisenberg belirsizlik ilkesi

    Oncelikle, evrenin ilk sartlarini bilmemize imkan yok. Cunku big bang sirasinda yayilan isik fotonlari, 13 milyar yil once yola cikti, onlari yakalayip evrenin ilk durumunu hesaplamak veya mevcut durumunu hesaplamak, fiziksel olarak imkansizdir. Bunun sebebi ise, evrende hic bir bilginin (hic bir seyin) isiktan hizli yol alamayacagidir. 

    Evrenin baslangicindaki ilk sartlar bilinemeyecegi gibi, mevcut sartlar da isik hizi sorunu nedeniyle bilinemez. Mevcut sartlari bilseydik, bulundugumuz andan itibaren evreni emule edebilirdik, yani gecmisi degil ancak gelecegi gorebilirdik.

    Heisenberg belirsizlik ilkesi ise sunu soyler. Bir parcacigin fiziksel konumunu ne kadar hassas olarak bilirsen, onun momentumunu o kadar belirsizdir. Bu da olcum ile ilgili bir teoridir. Yani bir foton veya elektronun fiziksel konumunu ve momentumunu tam bir hassaslikla olcmek imkansizdir.

    Bir baska deyisle, birakin tum evrenin mevcut sartlarini bilmeyi, tek bir temel parcacigin bile, emule etmek icin gerekli bilgilerini (lokasyon, momentum) ogrenemiyoruz, birini ne kadar kesin bilirsek digeri o kadar belirsiz oluyor.

    ----------------------------------------------------------------

    Dindar arkadaslar coktan birakmislardir okumayi, cerez niyetine bir soru :)

    Gelecegi bizim bilemeyecegimiz, malum paradokstan dolayi ortada, sebepleri ile ilgili de isik hizi ya da belirsizlik ilkesi olabilir diye iki tahmin yuruttum.

    Peki gelecegi bilen biz degil de tanri olsaydi ne olurdu. Tum monoteist dinlerde tanri gelecegi bilir. Diyelim ki tanri insan'i t1 aninda yaratti, ve haliyle tum gelecegini, yapacaklarini biliyor. Bu insan 75 yasinda kitap okurken igh diyerek olecek.

    Peki tanri bu adam 30 yasindayken, kafasi bozulup bu adama yildirim carptirirsa ne olur? Haliyle adam olur, ancak t1 aninda tanri, bu adamin gelecegi olarak 75 yasinda kitap okurken olecegini gormustu. Yani t1 anindaki tanri aslinda gelecegi yanlis biliyordu.

    Bu durumda tanri da insan gibi, mevcut paradokstan dolayi gelecegi gorememeli.


    What I cannot create, I do not understand. — Richard Feynman
  2. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    nickalti
    Lightsaber
    Lightsaber's avatar
    Kayıt Tarihi: 29/Ağustos/2012
    Erkek

    hocam heisenberg belirsizlik ilkesinden deneysel bir sonuç gibi bahsetmişsin yani ölçümün imkansızlığı olarak ele almışsın ama benim bildiğim maddenin doğasında var bu belirsizlik.

    soruna gelirsek eğer tanrı dediğin kavram dinlerden dinlere anlayıştan anlayışa değişir, "mutlak irade" denen şeyin gerçekleşmesi ve dediğin paradoksun yaşanmaması; tanrının 4 boyuttan da bağımsız bir şey olmasıyla çözülebilir.

    Ancak benim şahsi fikrim böyle belirsiz bir durumda (tanrının nasıl olduğu belirsizken) böyle bir paradokstan bahsetmek yanlış olur.


    İnsan; insan olsaydı,insan olmazdı..
  3. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    Kaan
    Kaan's avatar
    Kayıt Tarihi: 23/Mayıs/2007
    Erkek

    Hayati boyunca kağıt üzerinde 2 boyutlu makine çizen ihtiyar makine muhendislerinin,  3 boyut hakkinda hiçbirşey bilmeden fikir yurutmeleri gibi geldi sorular. 

    Ki sen 5. boyutu sorguluyorsun, kolay gelsin.  

  4. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    blackglove
    blackglove's avatar
    Kayıt Tarihi: 24/Mayıs/2012
    Erkek

    hocam dejavu hakkındaki düşüncelerin ney onlarıda bir yazarmısın


    İts My Life. NOW or NEVER
  5. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    Mad Scientist
    AMpul
    AMpul's avatar
    Kayıt Tarihi: 31/Aralık/2009
    Erkek

    Arkadaslar ---- dan sonraki bolum tamamen cerez amacli, yoksa herkes kendi tanrisini mevcut fiziksel yasalarin disinda tanimlayarak bu olaydan siyrilabilir, o bolume fazla takilmayin :)

    @Lightsaber, Dogrudur hocam, maddenin dogasi geregi olculemez, teknoloji yetersiz oldugu icin degil, oyle bir anlam ciktiysa bunu acikca belirtelim. 

    @Kaan, 5. boyut dedigin nedir? Oyle bir sey tartistigimi hatirlamiyorum :|

    @blackglove, metafizik yasak hocam :) (Yani bunda dogaustu birseyler ariyorsan)

     

     

    AMpul tarafından 10/Tem/15 21:53 tarihinde düzenlenmiştir

    What I cannot create, I do not understand. — Richard Feynman
  6. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    hipokondriyak
    hipokondriyak's avatar
    Kayıt Tarihi: 02/Temmuz/2007
    Erkek

    james gleick 


    Homo sapiens, yaşamak için, diğer canlıların yaşamasına muhtaç; obligat parazit türüdür. "Sen olursan boş bardak , sana olur koyan çok su. a.g."
  7. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    S0KR4T3S
    S0KR4T3S's avatar
    Kayıt Tarihi: 31/Temmuz/2014
    Erkek

    Determinizim mutlak bi gerçek. Bazı idialist puştlar "atom altı parçacıkların yeri ve hareketleri aynı anda hesaplanamaz o yüzden özgür irade vardır" demeye getirebilir ancak bizim atom altının hareketini ve yerini bilemiyor oluşumuz onun zorunlu hareketini değiştirmez büyük alemde ne oluyorsa küçük alemde de aynı olur. Geleceği görmeye gelince teoride çok güzel demişsin. Ancak dünyanın ilk anına gitmeye gerek yok şuan ki dünyadan uyarlanarak bir simülasyon yapılıp bilinen tüm fizik kuralları dahilinde dünyayı ileri sarıp teknolojileri daha erken keşfedebiliriz ancak. Bu mümkün değil. İnsanlar milyarlarca yıl yaşasada bir insanın düşüncelerini kestirecek kadar gelişemez ha nasıl olur bizim sineğin hareketini tahmin edebildiğimiz gibi bizi de sinek boyutunda gören bi canlı için belki mümkün.

  8. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    blackglove
    blackglove's avatar
    Kayıt Tarihi: 24/Mayıs/2012
    Erkek

    deja vu ya metafizik diorsan susuyorum hocam


    İts My Life. NOW or NEVER
  9. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    Mad Scientist
    AMpul
    AMpul's avatar
    Kayıt Tarihi: 31/Aralık/2009
    Erkek
    blackglove bunu yazdı

    deja vu ya metafizik diorsan susuyorum hocam

    Hocam deja vu norolojik bir durum, konumuzla bir ilgisi yok. Bunda metafiziksel birseyler aradigin hissine kapildim.


    What I cannot create, I do not understand. — Richard Feynman
  10. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    pcdoktor636
    pcdoktor636's avatar
    Kayıt Tarihi: 12/Ocak/2010
    Erkek

    Güzel konu.

    İlk paragrafla ilgili, "Hatasız Düşünme Sanatı" isimli kitabı tavsiye ederim. Kendimizi ne kadar üstün görsek de, hayattaki amacımız diğer canlılarla aslında aynı. Sonsuza kadar yaşamak. Ancak insan türleri belli bir bilişsel kapasiteye kavuştuktan sonra, içgüdüsel olarak bu amacına hizmet etmeye devam etse de, kendine farklı amaçlar atamaya başlıyor.

    Programına aykırı davranarak üremeyi, hayatta kalmayı devam ettirmeyen canlılar dahi oluşabiliyor.

    Evredeki sabitler, beni, bir simülasyonun içinde yaşadığımızı düşünmeye itiyor. Yani en basitinden ışığın, evrenin hız limitlerinin olması, aslında bir bilgisayar programında tanımlanan global değişkenlerden farksız geliyor bana. Her baktığın yerde karşılaştığın limitler ve canlılardaki farklılığın aslında çok küçük olması, hepimizin bir kod parçacığında yaşayan, ve zamanla bu kod parçacığının kendi içerisinde belirlenmiş limitleri dahilinde oluşmuş canlılar olduğumuzu düşündürüyor bana. Çok eski bir düşünce, ancak şu an için kendimce en tutarlı bulduğum düşünce bu.

    Peki böyle bir simülasyon içerisinde aynı simülasyon tekrarlanamaz mı? Bizler, bizim sistemimizi oluşturan bir canlı varsa onların bilgi seviyesine ulaşamayacağımız için, oluşturacağımız simülasyon evren de kaynak tüketimi açısından kendi evrenimizden daha verimsiz olacaktır. Özellikle oluştracağımız simülasyon evrende canlılığın başlangıcı, kaynak tüketimini çok daha üst seviyelere çıkaracaktır. Bu noktada bazıları tüm fonksiyonları çalıştırmaya gerek olmadığını, sadece oluşan canlıların o an görebildiği yerlerin çalışmasının yeterli olacağını söylüyor.

    "There probably is a God. Many things are easier to explain if there is than if there isn't."

    Bu alıntıyı da "Stephen Hawking müslüman oldu" tarzında haberlerde gördüğümüz amaçla yazmadım, not düşeyim :)

  11. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    nickalti
    Lightsaber
    Lightsaber's avatar
    Kayıt Tarihi: 29/Ağustos/2012
    Erkek
    4Senarist bunu yazdı

    Determinizim mutlak bi gerçek. Bazı idialist puştlar "atom altı parçacıkların yeri ve hareketleri aynı anda hesaplanamaz o yüzden özgür irade vardır" demeye getirebilir ancak bizim atom altının hareketini ve yerini bilemiyor oluşumuz onun zorunlu hareketini değiştirmez büyük alemde ne oluyorsa küçük alemde de aynı olur. Geleceği görmeye gelince teoride çok güzel demişsin. Ancak dünyanın ilk anına gitmeye gerek yok şuan ki dünyadan uyarlanarak bir simülasyon yapılıp bilinen tüm fizik kuralları dahilinde dünyayı ileri sarıp teknolojileri daha erken keşfedebiliriz ancak. Bu mümkün değil. İnsanlar milyarlarca yıl yaşasada bir insanın düşüncelerini kestirecek kadar gelişemez ha nasıl olur bizim sineğin hareketini tahmin edebildiğimiz gibi bizi de sinek boyutunda gören bi canlı için belki mümkün.

    güzel yerden yakalamışsın hocam. hani uzay-zaman ayrılmaz bir bütün ya zamanın şu an hariç kısmı için de daha büyük bir perspektiften bakmak gerekir. buna en klişe örnek yeterince büyük bir teleskobumuz olduğunda yeteri kadar uzaklıktan dünyaya baktığımızda geçmişi görebiliriz. 

    çereze geri dönersek, tanrının (çoğu inançta) her şeyi görme , duyma yani gözlemleme yetisi vardır. Bunu tanrının en dıştaki gözlemci olduğunu, en geniş perspektiften  baktığını düşünerek yorumlayabiliriz bence. Bu durumda da paradoks, paradoks olmaktan çıkmış olur heralde.


    İnsan; insan olsaydı,insan olmazdı..