Türkler Nasıl Savaşır? (Anthony Herbert)
-
Emekli Yarbay Anthony Herbert, Amerika'nın en tanınmış savaş kahramanlarından birisidir. Kore Savaşı patlak verdiğinde, orduya katılmılştır. Kunuri'de ilk büyük Çin taarruzu sırasında geri çekilen kendi birliği tarafından, Türk Tugayı'na irtibat görevlisi olarak verilmiştir. Kuşatılan ve yokolma tehlikesiyle karşılaşan Türk birliğiyle beraber kuşatmayı yarmak için mücadele etmiştir. Kunuri'de Türk askeriyle birlikte verdiği mücadeleden ötürü, sonradan Türk Ordusu tarafından madalya ile ödüllendirilmiştir. Kore Savaşı'nı, savaşın en çok madalya kazanan askeri olarak tamamlamıştır. Vietnam Savaşı'nda da görev almış ve Yarbay rütbesine yükselerek tabur komutanı olmuştur. Vietnam Savaşı sırasında gösterdiği başarılarla adı Amerikan halkı tarafından daha fazla duyulmuş ve bir savaş kahramanı haline gelmiştir. 1973 yılında Soldier isimli kitabında anılarını anlatmış ve anılarında Amerikan Ordusu'nun Vietnam'da işlediği insanlık suçlarından bahsetmiştir. Anılarıyla birçok Amerikalı'nın tepkisini çekmiş olsa da, o bugün hala bir kahraman olarak anılır.
İşte, parlak bir askeri kariyere sahip olan Herbert, henüz genç bir askerken, 1950 yılının soğuk bir Kasım günü, Kunuri bölgesinde etrafı kuşatılmış bir Türk bölüğüyle birlikte yaşadıklarını anılarında anlatmıştır. Aşağıda anlatılanlar, "Türk askeri nasıl savaşır?" sorusuna, bir Amerikalı'nın verdiği cevaptır.-------
Türkler bir bölük kadardılar. Bulunduğumuz tepe üzerine mevzilerimizi hazırladık ve gelecek emirleri beklemeye koyulduk. Ben Türkçe bilmiyordum ve onlardan da İngilizce konuşan kimse yoktu. Böylece sessiz ve soğuk bir gece geçirdik. Ertesi sabah kendimizi Çinliler tarafından kuşatılmış halde bulduk. Gergindim. Hiç savaş tecrübesi olmayan bir birlikle beraberdim ve onlarla konuşamıyordum. Onlar ise daha mutlu olamazlardı. Oturup piknik yaptılar. Ne tarafa baksalar, düşman vardı. Hangi tarafa ateş etseler Çinlileri öldürebilirlerdi. Onlar da, tüm sabahı Çinlileri öldürerek geçirdiler. Ben ise, bir kenarda oturmuş, buradan nasıl çıkacağımızın planlarını yapıyordum. Güneş yükseldiğinde herkesin cephanesi iyice azalmıştı ama Türkler yine de inanılmaz derecede sakindiler. Bir avcı zinciri oluşturdular, süngülerini taktılar ve sırıtarak yüzlerini kuzeye döndüler. Döndükleri yönü gördüm ve anında anladım ki, gitmek istediğim yön orası değildi. Ayağa fırladım ve yumruğumu güneye doğru savurmaya başladım. Türklerin oluşturduğu muharebe hattı güneye doğru çark etti ve birden kendimi tüm Kore Savaşı içerisinde gördüğüm en mükemmel eski usül süngü hücumunun içinde buldum. Buradan şu dersi çıkardım: Türkler asla tuzağa düşürülemez. Başı belada olan kişiler, onları kuşatanlardır. O gün, onları süngülerini kullanırken görmek ilham vericiydi. Onlar birer dervişti. Sıradışı bir teknikleri vardı ve bize Fort Benning'de(Amerikan Piyade Okulu) öğrettikleri gibi değildi. Düşmanın üzerine atlıyorlar, süngüyü düşmanın karnına sokuyorlar, etraflarında dönüyor ve tüfeğin kabzasına sol elleriyle bastırarak düşmanın bağırsaklarını deşiyorlardı. O güne dair, en canlı şekilde hatırladığım şey ise, o hücumu izlerken Tanrı'ya veya Birleşmiş Milletler'e veya Türkler'in bizim yanımızda savaşmasına sebep olan her kimse, o kişiye karşı duyduğum minnet duygusudur.
~ Anthony Herbert--------
P.S: Bu yazıyı Türkçe olarak ilk defa yayınlayan Mehmet Fatih Baş ağabeyime teşekkürler.
-
Boşuna Türkler doğuştan Askerdir demiyoruz
Okulda felan öğrenilmez bu işler Savaşmak ve Askerlik bizim kanımızda var
bu arada yazı güzelmiş
-
Kesinlikle okunması gereken bir yazı . Kore Savaşı hakkında Türkleri açıklayan bir yazı olmuş . Kunuri'deki o cehennemden nasıl çıktığımızı anlatan mükemmel ve sürükleyici bir yazı .
DkN gibi ben de bu yazıyı çeviren Mehmet Fatih Baş ağabeyime gönülden teşekkür ediyorum .
-
Türk ordusu erinden,subayına,generaline en şerefli,en cesur ordudur,
Orta asyada
Anadoluda
Balkanlarda
Kıbrısta
Korede....
tercüme eden arkadaşave DkNciğime teşekkür ederim
-
insanın tüylerini ürperten bir yazı
-
bak yine tüylerim tiken tiken oldu
-
Gerçekten de tüylerimi ürpertti. Ruhları şad olsun hepsinin ;)
-
ah ulen keşke savaşlar ole eski günlerdeki gibi oılsaydı alayını alaşağı ederdik
kaç katı bizden sayıca fazla olmaları mühim diildi,ama şimdi adam bi düğmeye basıo bi yerden binlerce kişiyi odasında dışarı cıkmadan oldürebiliyo
savaşlarında tadı kalmadı be
-
Kore den bugüne kadar savaşların seyri değişmedi. Sadece kullanılan mühimmat modernize oldu ve yeni stratejiler geliştirildi. Bugün mevcut olan herşey kore savaşındada mevcuttu ve aktif olarak muharebelerde kullanılıyordu. O bahsettiğin düğmeye bugüne kadar basılmadı, bugünden sonrada basılamaz. Nükleer silah kullanım dışı bir güçtür. Neyse, konu dağılmasın kaldığı yerden devam etsin.
-
Tüylerim diken diken oldu..
Gerçekten mükemmel bir devletiz, yozlaşmış,örümcek kafalı beyinler dışında..
-
Hocalar konu Kore'de bu vatan için kahramanca savaşmış yiğitlerimiz , mümkünse bura üzerinde yoğunlaşalım . Zira Kore Savaşı halka çok yanlış anlatılmış/anlatılan bir savaştır .
Hatta şehit olmuş yiğitlerimize "mal" (ticari anlamda) diyenler bile olmuştur , ne yazık ki...
O yüzden bırakın savaş doktrinlerini vs. başka yerde tartışalım .