folder Tahribat.com Forumları
linefolder Genel
linefolder Kilo Verme İle İlgili Çok İlginç Döküman



Kilo Verme İle İlgili Çok İlginç Döküman

  1. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    ozgunlu
    ozgunlu's avatar
    Banlanmış Üye
    Kayıt Tarihi: 11/Kasım/2011
    Erkek

    Şeyh, şunu yazanı adam yerine koyup şu yazıyı paylaştığın için yazıklar olsun.

    İnsanlara küfür etmekten başka bir bok beceremeyen egoist topu, yazdıklarının 100% ü haklı olsa da böyle yazı yazılmaz.


    Hello, i am nothing. I come from Neverland.
  2. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    csfrt
    csfrt's avatar
    Kayıt Tarihi: 22/Nisan/2013
    Erkek

    bu yazıyı okuyunca zaten otomatik olarak kilo verirsin, çok uzun amk.

    kilo almak için napmak lazım acaba, yemek yemek olmuyor :D


    ruh eşi çok sıradan, bana suç ortağı lazım.
  3. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    mischka
    mischka's avatar
    Kayıt Tarihi: 29/Ocak/2010
    Erkek

    Yazar çok iyi ifade etmiş kendini - süper yazı olmuş.

  4. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    spawm
    spawm's avatar
    Banlanmış Üye
    Kayıt Tarihi: 10/Eylül/2005
    Erkek

    yazıyı uslup yüzünden okuyamayanlar için düzenledim 

    -------------------------------------------------

    Biryerde gördüm paylaşayım dedim, gerçekten çok iyi anlatmış.

    -------------------------------------------------



    öncelikle; "yaktığın kaloriden daha az alırsan otomatik olarak kilo verirsin, kasmana gerek yok" diyen arkadaşlar, sözüm size: kilo veremezsiniz  o şekilde. bırakın bu köhnemiş  düşünceleri, kolaya kaçmayın , kalori saymak sizin işiniz değil. öyle olsa hepimiz alırdık günlük 1500 kaloriyi zayıflardık. bazal metabolizma  çalışıyor nasıl olsa, öyle değil mi? öyle değil işte. zira önemli olan kilo vermek değil; önemli olan yağ yakmak. bakın siz az kalori alınca neler oluyor kısaca anlatayım size: vücut önce aldığınız her karbonhidratla birlikte depoladığı suyu (1 gram karbonhidrat 3 gram su depolar) bi güzel atıyor vücuttan. ki bizim "ödem atmak" dediğimiz şey bu. siz tartıya çıkıp da "ooo 1 haftada 2 kilo verdim" deyip seviniyorsunuz ya, bu hep vücuttan atılan su oluyor. halbuki o  göbeğiniz tüm ihtişamıyla varlığını muhafaza ediyor. neden? az önce dedim ya  su attınız işte, ondan tartıda hafif çıktınız. vücudun üçte ikisi su nasıl olsa, at at bitmiyor. oysa efendi gibi 2 kilo yağ yaksan bel çevresinde bir incelme, etinde bir sıkılaşma olur ama yok. çünkü yağ yakmadın; su attın  sonra sen böyle düşük kaloriyle beslenmeye devam edince ne oluyor peki? vücut diyor ki dışarıda bi olaylar oluyor, ben şu yağları bi korumaya çekeyim de bu arkadaşın iç organlarına zarar gelmesin, hormonların üretimi durmasın, hücre yapısı bozulmasın, iyi kolesterolü düşmesin, bağışıklık sistemi çökmesin . neden peki? çünkü tüm bu faaliyetlerin devamlılığı o yağlarla oluyor, çünkü sen kilo verecem diye yağı kestin tuzu kestin proteini kestin . bu vücut nasıl ayakta kalacak , nasıl yaşayacak? hücrelerin yarısı yağlardan oluşuyor , östrojeni testosteronu hep o yağlar sayesinde artan iyi kolesterol sayesinde üretiliyor  hiç düşünme bunları, onu da ben düşüneyim. neyse, ne oldu peki bu durumda? şu oldu: vücut enerjisiz kaldı, enerji arayışına girdi. çünkü senin aldığın kaloriler ancak hayati fonksiyonların devamlılığı için kullanılıyor, o da yarım yamalak. bazal metabolizma hızı düşürülerek idareli kullanılıyor ama yetmiyor. peki gerekli olan enerjiyi nerden bulacak bu vücut? şuradan bulacak: sen vücuda adam gibi yağını proteinini verseydin, efendi gibi sebze tüketseydin, vücut senin o göbeğindeki yağları kullanıp sana şahane bir enerji sunacaktı. yani yemek yedikçe yağ yakacaktın, yemek yedikçe glukogan salgılayacaktın leptin salgılayacaktın yağ yakacaktın. yani kımıldamadan yağ yakabilecektin. vücut ihtiyacı olan tüm o enerjiyi deri altındaki yağlarından karşılayacaktı. zira göbeğin göbek değil adeta hidroelektrik santrali . öyle devasa bir enerji üretme potansiyeli var ama sen o yolu seçmeyince ne oldu peki? şu oldu: vücut en kolay şekilde enerjiye çevireceği maddeye koştu; yani proteinlere. yani kaslarına. sen kendini aç bırakınca vücut evvela dokularda ve karaciğerde bulunan 500 gramlık karbonhidrat yapılı şekeri yakıp beraberinde su attı; sonra yeterli besini vermediğin için 30 kiloluk devasa enerji kaynağı olan yağları korumaya çekti ve gitti proteinleri glukoza çevirdi. en basiti buydu çünkü. çünkü vücut kolaycıdır, tembeldir. aynı senin gibi. kendisine kolay gelen neyse ona yönelir. onu eğitmek sizin göreviniz,bu sefer ne oldu peki? proteini glukoza çevirince kas kaybettiniz. glukoz kan şekerini yükseltince insülin salgıladınız. insülin salgılayınca yağ yakımını durdurup yağ depolamaya başladınız. yani hem var olan birkaç kiloluk kaslarınızı kaybettiniz hem de kilo vereyim derken tekrar yağ depoladınız. yaptığınızı beğendiniz mi? 


    peki Şeyh  çözüm ne? çözüm şu: yemek yiyin , yemek yemekten korkmayın ama gidip de hamburger yemeyin, gidip de kola içmeyin, gidip de cips yemeyin, çikolata kemirmeyin; et yiyin, sebze yiyin, peynir yiyin, kuruyemiş yiyin. doyana kadar yiyin. zeytinyağı ve tereyağı kullanın. bu yağlarla sizin vucüdunuzdaki yağlar aynı yağlar değil, bunları kullanmaktan korkmayın. onların olayı sadece isim benzerliği. bunları yiyin. bakın size ne kadar yiyeceğinizi söylemiyorum;  bir oturuşta 10 kilo et yemeyeceksiniz , bunları yemekle kilo almazsınız. size kilo aldıran şeyler tükettiğiniz an insülin salgılatan basit karbonhidratlardır. insülin dediğiniz hormon 1 numaralı depolayıcı hormondur. siz kan şekerinizi yükselttiğiniz an insülin sahne alır ve kandaki şekeri hücrelere sokar, ama siz çok  yemeye devam ederseniz kalan şekeri karaciğere gönderip yağ sentezi yapar şişmanlarsınız. kanda insülin varsa yağ yakma sürecini başlatan glukagon hormonu olmaz,kilo alırsınız ,leptin olmaz, kilo alırsınız. growth hormon olmaz, kilo alırsınız. her şekilde kilo alırsınız yani. o yüzden insülin salgılatan bir şey gördüğünüzde kutsal su görmüş iblis gibi kaçın o ortamdan. beslenme yoluyla ancak bu şekilde kilo verebilirsiniz, kalori açığı falan hikaye, istersen 1000 kalori açık bırakın, kalan kaloriyi sağlıksız yerlerden alırsanız insülin nedeniyle yağ yakamazsınız. sağlıklı yerden alırsanız bu sefer de yeterli kalori almadığınız için vücut hayati fonksiyonların devamlılığını sağlamak adına metabolizma hızını düşürür, yağ yakımını durdurur yine yağ yakarak kilo veremezsiniz. kalori açığı verecem diye  hareket yapmayın o yüzden. alemin tek kurnazı siz misiniz , biz bilmiyor muyuz baklava börek gömmeyi. 

    buraya kadar olan kısım kalori açığı bırakma heveslisi tayfaya gelsin,

    gelelim kilo verecem diye , saatlerce koşan arkadaşlara.  ya arkadaş biz her zaman ne diyoruz? kilo vermek demek yağ yakmak demektir. şimdi iki elinizi göbeğinize götürün ve bi avuçlayın orayı. ne var orada? yağ var.  onu yakacaksınız ya, bunu anlamayacak ne var , yağ yakacaksınız yağ. protein değil şeker değil yağ yakacaksınız. bu yağı nasıl yakacaksınız peki?  10 saat koşarak değil. evet yanlış duymadınız; koşarak yağ yakılmaz. yani düşündüğünüz anlamda yağ yakamazsınız. şimdi nedenlerine geliyorum:

    arkadaşlar bakın her insanın bir maksimum oksijen alım düzeyi vardır, yani antrenman esnasında tükettiğiniz maksimum oksijen sınırı. biz buna vo2 max. diyoruz. misal siz mal gibi 14 km/h ile 2 saat koştuğunuzda ne oluyor biliyor musunuz? vücut yağ yakmıyor. çok garip değil mi? değil. siz  kan ter içinde koştuğunuzda vo2 max sınırını, yani oksijen alım sınırınızı geçmiş oluyorsunuz, bu dokulara yeterli miktarda oksijen gitmediği anlamına geliyor. hani soluk soluğa kalıyorsunuz ya, . bunun nedeni hep bu işte: oksijen alım sınırını geçmeniz. öyle olunca ne oluyor peki? şu oluyor: vücut oksijensiz solunuma geçiyor. oksijensiz solunumda ne olur peki biliyor musunuz? vücut yağ yakmıyor, yağ yerine şeker yakmaya başlıyor. oksijensiz solunumun da böyle bir olayı var işte. peki sonra ne oluyor? şu oluyor: vücut strese giriyor. vücut strese girdiğinde ne oluyor peki vücut strese girdiğinde şu oluyor: böbreküstü bezlerinden kortizol dediğimiz bir hormon salgılıyor. bu hormon normalde vücut sisteminin efendi gibi çalışmasını sağlayan, misal sabahları kana ufak ufak salgılanarak güne başlamamıza yardımcı olan bir hormonken spor esnasında salgılandığında kana aminoasit salınımı yapan ve bu yolla kas kaybı yaşanmasına neden olan ve proteinin glukoza çevrimi nedeniyle kan şekerini yükseltip insülin salınımı yaşatan ve yağ yakımını durdurup yağ sentezini başlatan  bir hormona dönüşüyor. bu ne demek oluyor peki? şu demek oluyor:  2 saat koşmayın. böyle uzun uzun koştuğunuzda yağ yakmıyorsunuz, bilakis kas kaybedip kilo alıyorsunuz. zira ne dedik? insülin, depolayıcı hormondur. kanda insülin varsa şeker de var demektir. şeker varsa vücut onu depolama işine girer. bu depolama dediğimiz şey de bildiğiniz yağ sentezi işte. sizi kilo aldıran süreç. 


    neyse...

    hiç mi koşmayalım peki? . tabii koşacaksınız -ki asıl yağ yakma programı ağırlık çalışarak olur fakat bu yazımda o konuya girmiyorum, tempolu bir şekilde koşacaksın . ne yapacaksın peki? şunu yapacaksın: vo2 max. sınırını geçmeden koşacaksın. şimdi normalde gidip bu sınırınızın ne olduğunu öğrenmek için test yaptırın (cooper testi) diyecem ama siz ona da üşenirsiniz , o yüzden söylemiyorum. daha pratik bir yol sunacam şimdi size: hiit yapacaksınız. koşarak ancak bu şekilde yağ yakabilirsiniz. zira bu yolla nabzınız sürekli yüksek olmayacağı için oksijen alım sınırını geçemeyecek, haliyle oksijensiz solunuma geçmeyecek, haliyle şeker yakmayacak, haliyle kortizol salgılamayacak, haliyle sürekli yağ yakacaksınız. üstelik bu koşu sadece 25 dakika sürecek. üstelik epoc nedeniyle 48 saat yağ yakmaya devam edeceksiniz. üstelik hiit esnasında kaslarınızı mitokondriyal seviyede etkileyeceğiniz için düşük miktarda da olsa kas uyarımı da yaşayacaksınız. yani tam da size göre : 25 dakika sürecek, saf sağ yakacaksınız, kas kaybetmeyeceksiniz ve düşük de olsa kas kazanacaksınız. abii ki hiit nedir nasıl yapılır epoc nedir bunları açıklamamı istiyorsunuz. onu da siz araştırın ,

    buraya kadar olan kısım da yağ yakmak için 15 km. koşan arkadaşlara gelsin 


    peki koşamayacak kadar kilolu arkadaşlar ne yapsın 

    arkadaşlar yürüyün. bakın çok ciddi söylüyorum yürüyün. çıkın dışarı her gün 5 km 10 km Allah ne verdiyse yürüyün. yürüdüğünüz zaman ne oluyor bakın yürüdüğünüzde oksijen alım sınırınızı geçmeden, %50/60 seviyesinde oksijen tüketimi yaşadığınız için, ki bunu belirleyen ana unsur nabızdır. nabzınız çok fazla yükselmediği için anaerobik solunuma geçmez, sürekli aerobik solunumda kalır, vücudunuz sürekli yağ yakma sürecinde olur ve yağ yakarak kilo verirsiniz. bu kadar basit. bununla ilgili çok fazla detaya girmeye gerek duymuyorum. bu paragraf zaten 90+ kiloluk arkadaşlar için geçerli.

    peki Şeyhimin bu yazsında size ne anlattı? şunu anlattı: gördüğünüz gibi, yağ yakma olayı çok da sizin düşündüğünüz gibi olmuyor, her şeyin bir matematiği var. o nedenle "ya ben spor yapıyorum yemek de yemiyorum neden kilo veremiyorum ki" diye söylenmeyin boşuna. belki bir tane arkadaş  yola gelir de insan gibi beslenmeye karar verir dünya da obozite hastalığından  kurtulur böylece. güveniyorum size, umudumu yitirmedim henüz.

    Nush ile uslanmayanı etmeli tekdir, Tekdir ile uslanmayanın hakkı kötektir!

    ------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

    yazıyı uslup yüzünden okuyamayanlar için düzenledim 

     

    spawm tarafından 31/Ağu/15 14:37 tarihinde düzenlenmiştir

    Ölümün bizi nerde bekledigi belli degil, iyisimi biz onu her yerde bekleyelim.
  5. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    Lambo
    Lambo's avatar
    Kayıt Tarihi: 03/Ekim/2010
    Erkek

    Bazıları kuyruk acısından sanırım yazı üslubuna takılmış ama ben baya eğlenerek okudum ehehehe. Adam çok doğru demiş gerçekten. Ben de geçen sene 88 e vurdum bi aralar kiloda, sonrası bilinçsizce geçen 2 aylık bi sürede 28 kilo vermemle sonuçlandı. Pek iyi sonuçlar çıkmadı ortaya ki halen vitamin hapları kullanıyorum vücutta bazı dengeleri bulmak için. Adamın üslubunu beğenmeyip kafasına göre iş yapacaklar arkadaşları etkilemiş olurum belki diye yazdım

  6. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    Retro
    by_Tet
    by_Tet's avatar
    Kayıt Tarihi: 22/Mayıs/2012
    Erkek
    Lambo bunu yazdı

    Bazıları kuyruk acısından sanırım yazı üslubuna takılmış ama ben baya eğlenerek okudum ehehehe. Adam çok doğru demiş gerçekten. Ben de geçen sene 88 e vurdum bi aralar kiloda, sonrası bilinçsizce geçen 2 aylık bi sürede 28 kilo vermemle sonuçlandı. Pek iyi sonuçlar çıkmadı ortaya ki halen vitamin hapları kullanıyorum vücutta bazı dengeleri bulmak için. Adamın üslubunu beğenmeyip kafasına göre iş yapacaklar arkadaşları etkilemiş olurum belki diye yazdım

    Hocam o sikko kafana şunu iyi sok adamın bi sikten anladığı yok senin o yarak kürek verdiğin 28 kiloyu çevirip götüne sokabilirsin.

    Sincan adliye sarayının eskiden toprak olan at bokuyla harmanlanmış tarlalarında madımak toplayan Melahat teyzenin dedikodusu bir türlü bitmeyen gelini Dürdane ablaya karşı komşumuzun yaprak sarmalarıyla dolu kokuşmuş balkonundan sarkmış memelerini devire devire bağırarak kocasının geceleri içip içip gelmesini anlattığı gibi anlatıyorum. Hay senin kafanı sikiyim kuyruk acısıymış.

    Ya amına kodumun kolesterolü hücrelerin birbirlerini daha iyi sikebilmek için algılamasını sağladığı bir hücre altı parçacık. Siktiğimin hücreleri de yağdan oluşmuyor, yapıda %60la 1. sırada protein bulunuyor. Amına kodumun açlık anında da vücut senin o buruşuk kaslarındaki proteinleri sindirmeye başlamaz ölüm anında ruhunu sikmesinler acı çekme diye yapı yerine depolama molekülleri yıkılmaya başlanır. En son proteinler sindirilmeye başlanıldığında bil ki ölüyorsun.

    Ayrıca amına kodumun tavuğunun götünden çıkan o yumurtayı yediğimizde protein alıyoruz ozaman sonsuza kadar proteinler vücudumuzda depo edilirdi yapıya katılırdı ne demek sindirmiyoruz dersen bre zihinsel özürlü iyi dinle bak duyuyormusun bilmiyorum da sindirilen besinler mutlaka dönüştürülürler. Protein aldığında protein olarak direk yapıya katılmıyor sindiriliyor. Bu karbonhidrat'a veya yağ'a dönüştürme olabilir veya tekrar protein haline getirilip yapıya sokulabilir.

    Vel hasıl senin beynini sikiyim kuyruk acısından bahsediyorsun. 

    Modlara not: Banlanacaksam da bu mesajın "michael sikkofield tarzı yazının birisine karşı yazıldığında ne denli hakaret vari bir saçmalığa dönüştüğünü göstermek " amacıyla yazıldığını biliniz.


    iyibu! yeniden..
  7. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    Lambo
    Lambo's avatar
    Kayıt Tarihi: 03/Ekim/2010
    Erkek
    by_Tet bunu yazdı
    Lambo bunu yazdı
     

    Arkadaş kızmış belliki amacım o değildi, Kendisinden şikayetim de yok banlanma durumu olacaksa eğer. Bu kadar ottan boktan bi konu için kimse kırılmasın boşuna

  8. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    Retro
    by_Tet
    by_Tet's avatar
    Kayıt Tarihi: 22/Mayıs/2012
    Erkek
    Lambo bunu yazdı
    by_Tet bunu yazdı
    Lambo bunu yazdı
     

    Arkadaş kızmış belliki amacım o değildi, Kendisinden şikayetim de yok banlanma durumu olacaksa eğer. Bu kadar ottan boktan bi konu için kimse kırılmasın boşuna

    Yok hocam kızma değil oradaki terbiyesizliği göstermek istedim yani ilk posttaki adam da bu şekilde yazmış. Şuan kendimi inanılmaz bir biyolog hissediyorum ayrıca çok bilgili yazdım çünkü :)


    iyibu! yeniden..
  9. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    kazasker1
    kazasker1's avatar
    Kayıt Tarihi: 15/Ağustos/2012
    Erkek

    Genel olarak (küfürler ve hakaretler dışında) iyi bir yazı ama hatalı bilgiler var. Mesela 25 dakika koşacaksınız kısmı iptal. Vücut (elemanın anlattığı yakma işini) harekete başlandığının 30. dakikasında yapmaya/yakmaya başlar Yani, 60 dakikalık hareket, size 60 dakikalık erime sağlar. Ancak ilk 30 dakika yakma olmaz.

    Yani herkes, kendini zorlamayacak sınırları bilecek ve ona göre bir koşu ya da tempolu yürüyüş hızı ayarlayacak, süre de 30 dakikadan daha az olmayacak. Ama gezinti yürüyüşü yapmak yok. Normal bir insanın yürüyüş hızının 5-6 km/h olduğu düşünülürse, bacak uzunluğunuza göre en azından 10 km/h hızında yürümelisiniz.

    Şeker-insülin ilişkisine gelince, olayı biraz abartmış. Evet insülin hormonu, hücrelerin kapısını şekere açan bir anahtardır doğru. Ancak hücreler de şekersiz (enerjisiz) yaşayamaz. Pankreas (ve karaciğer) bu hormonu şaka olsun diye üretmiyor... İnsülin şeker dengesini sağlamanın en basit yolu da bir ineğin yediği kadar yeşillik yemek. Yeşil sebze, şeker hastalarına önerilen sınırsız şekilde tüketilebilecek tek gıdadır. (bkz. ben)

    Ancak bilgiler, gerçekten bir değer içeriyor. Faydalanmak gerek.

     

    Ek olarak (yazıyı yazan arkadaşa:) ibne sensin..

     

    Edit: Yürüyüşe başlayacak arkadaşlara önerim; günde 6000 adım... Sabah 3000 + akşam 3000 dadından yenmez..

     

     

     

    kazasker1 tarafından 01/Eyl/15 01:56 tarihinde düzenlenmiştir

    Huzur islamda... Yok, yanlış. Para islamda. Net...
  10. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    PanxeR
    PanxeR's avatar
    Kayıt Tarihi: 02/Ekim/2007
    Erkek

    hacılar koşmak gerçekten yağ deil şeker yakmaktır oda size bişi kazandırmıyor ha fitsinizdir her hafta düzenli koşuyorsunuzdur o ayrı.

    asıl olay tempolu yürüyüş 1 saat. hız da 1 saatte  5-6 kilometre 

    zaman geçtikçe bunu 7-8 km / saat e çıkartın.

    ulan nasil spor yapılacağını nasil fit kalınacağını nasıl ödem atılacağını hatim indirdim ama yemek yemeği çok seviyorum önce bu sevgiyi yok etmeliyim.

Toplam Hit: 7102 Toplam Mesaj: 54
fitness kilo vermek beslenme