Kapitalist Dünyada Dindar Birey Olmak
-
din ile kapitalizm orantılıdır :)
-
zeybekustasi bunu yazdı
Hak yemeyen,
Şükreden,
Kin gtmeyen,
Kendinden başkasını da seven,
Kimse hakkında ktü düşünemeyen,
Yardımsever iyi niyetli kalbi temiz,
Yükselmek için başkasını çiğnemeyen,
Çevrenizde var mı böyle birileri.
Veya böyle biri nasıl olunur ?
Not: Din adı vermedim. Hatta dinsiz ve bu kalıplara uyan biride olabilir.
Not: Sitede Allahınoğlu adlı üyeye izin varken bu konu sırf din ibaresi içeriyor diye silinmez umarım.
Bu saydığın şeyler insanı insan yapan özellikler kısacası nefis.
Günahsız insan zaten yok tur peygamberler dışında. sahabe de bile günah işleyen vardır peygamberin yanında olup.
Filmin aslında koptugu yerde zaten beni enayi muamelesi yaparlarsa bende yaparımda başlıyor sonu gelmiyo.
çevrede ne kadar dürüst insan varsa, sonra gelenlerinde dürüst, düzgün olma olasılığıda okadar artıyor. Ama kasaya bir çürük elma girerse diğerleride bozuluyor yavaş yavaş.
Ama olmaz diye bişey yok zaten bunları yapabilen insan bu şartlar da çok büyük iş başarmış demektir. Böyle insanlar zaten çevresinde gerektiği takdiri görür. Saydıklarını tam manasıyla yapabilen birine sanmıyorumki biri haksızlık yapabilsin...
-
edit
Lovenocturnal tarafından 20/May/15 01:31 tarihinde düzenlenmiştir -
Konuyu biraz daha derinleştirirsek, dinlerin de ötesine gidip doğaya ve evrimsel sürece bakabiliriz. Ormanlara baktığımızda yoğun bir yaşam mücadelesi görürürüz. Canlılar her gün hayatta kalabilmek için bir başka canlının hayatını sonlandırmakta ve kendi türünden olanları saf dışı bırakarak daha fazla yiyecek yeme arzusu içerisindedir. Hayvanlar aleminde bu açık bir şekilde görülür. İnsanlar için de hala aynı şey söz konusudur. Bugün medeniyet ortamı içerisinde insanlar farklı şekillerde mücadele ederler ve gerçekte eli kanlı bir canlı olduğunu unutmuşlardır.
Masamıza gelen her et parçası bir hayvanın yaşamının sonlandığı anlamına gelir. Birileri bizim yerimize onu öldürüp parçalamıştır. Ama biz bunun çoğu zaman farkında değiliz. Aynı şekilde vejeteryan olsak bile, bitkiler de canlı olduğundan yine bir canlının yaşantısı sonlanmıştır. Tek farkı bir hayvan kadar gelişmiş bir organizma olmamasıdır. Özetle, yine bir canlının yaşantısının sonlanması söz konusudur.
Yani düzen, yaşamak için öldürmeyi emretmektedir. Bu durumda ortaya çıkan yaşam mücadelesi içerisinde güçlü kalabilmek adına canlılar kolonileşmeye başlamış ve çoğunluğun sağlıklı bir şekilde yönlendirilebilmesi adına liderler ortaya çıkmaya başlamıştır. Bu zaman içerisinde daha kompleks bir hal alırken hiyerarşide yükselmek isteyen kişiler birbiri üzerine basmaya başlamıştır. Sürekli bir rekabet ortamı söz konusudur.
Doğa tek düze işlemez, her doğan canlıda bir miktar farklılık vardır. Bu da çeşitliliğe sebep olur. Zaman geçtikçe nesilden nesile bu farklar birikerek artar. Bu farklılıktan doğan bireyler farklı karakterlere sahip olurlar. Yani kimisi doğa düzenine uygun karaktere sahip olurken kimisi bu mücadelenin yersiz olduğunu, en azından kendü türü içerisinde paylaşımcı olmak gerektiğini düşünür. Ancak paylaşımcı olan birey doğadaki mücadele ortamında dürüstlük söz konusu olmadığından pasif kalır ve baskın olanlara elindeki her şeyi kaptırıp yok olur. Baskın olanlar; mücadele edenler, gerektiğinde başkasının üzerine basıp yükselenler olduğundan onların çoğunlukta olması tesadüf değildir. Doğanın çalışma şekli bu şekildedir.
Ancak şu değil ki, bir canlı çok baskın olsun ve çevresindeki her şeyi alt etmeye başlasın. Bütün her şeyi kendisine saklasın. Bu durumda yalnızlaşır, çevresinde kıtlık yaratır ve yine yok olur. Kendi türü dahil her şey ona düşman gözüyle bakar. Bu doğanın yeri geldiğinde frenlediğini gösterir.
Çetin bir yaşam mücadelesi içerisinde gruplaşmalar olmuş, liderler çıkmış, hiyerarşiler oluşmaya başlamış ve kapitalizm kendisini din, şirket, vb. şekillerde göstermeye başlamıştır. Yani kapitalizm doğanın çirkin yüzü ve gerçeğidir. Aksini düşünenler ve ona biat etmeyenler ise yok olmaya mahkumdur. Bir gün tüm insanlar silinip gitse dahi hayvanlar aleminde ismi konulmamış bir şekilde devam edecektir. Düzen böyle olunca günümüz de böyle şekillenmiştir. Beğenmeyenler ise ? Bu düzenin yaratıcısına dilekçe verebilir.
anonim6918524 tarafından 18/May/15 20:32 tarihinde düzenlenmiştir -
bu vasıflara sadece Muhammed Peygamber sahipti Allah rahmet eylesin
böyle biri olman için Allah tarafından seçilmen lazım Allah'ın seçilmiş insanları gibi
o değilde benim kullanıcı adımı niye hedef gösterdin ki
arkamdan gıybet ha? -
AllahinOglu bunu yazdı
bu vasıflara sadece Muhammed Peygamber sahipti Allah rahmet eylesin
böyle biri olman için Allah tarafından seçilmen lazım Allah'ın seçilmiş insanları gibi
o değilde benim kullanıcı adımı niye hedef gösterdin ki
arkamdan gıybet ha?hahaha :)
Cidden baya sesli güldüm.
-
Tüm duygusal ve bedensel isteklerini,arzularını,şehvetlerini ve bilumum olguları minimize ettiğinde kısmen yaklaşabileceğin bir dünya.
-
Hak yemeyen; Aldığın IPhone nedeniyle binlerce eşek gibi çalışan insanın o şartlarda çalışmasına sebep oluyorsun. Hadi onu geçtim sırf sen karnını doyuracaksın diye nice canlılar telef ediliyor. Dolaylı yoldan hak yedin.
Şükreden; Serçe parmağını bir kenara vurduğunda şükreden insan görmedim.
Kin gütmeyen; Futbol izlemeyen erkek, komşusuyla kavgalı olmayan kadın yoktur. var mı?
Kendinden başkasını da seven; İnsanlar daha kendini sevmiyorken başkasını sevecek?
Yardımsever iyi niyetli kalbi temiz; Boş vakti olan yardımsever, gerisi düşünebilme yeteneğini kazanmamış çocuklar için geçerli.
Çevremizde böyle birini bırak, dünya üzerinde yaşamış herhangi bir ulu insanın bile böyle olabileceğine inanmıyorum ben. Düşünmek en zararlı eylemlerden biridir. Düşündüğün sürece böyle biri olamazsın.
-
dindar birey yoktur
kendisini dindar olduğuna ikna etmiş birey vardır
dindarlığıda kendine göredir başkasına göre değildir
-
FireX bunu yazdı
Konuyu biraz daha derinleştirirsek, dinlerin de ötesine gidip doğaya ve evrimsel sürece bakabiliriz. Ormanlara baktığımızda yoğun bir yaşam mücadelesi görürürüz. Canlılar her gün hayatta kalabilmek için bir başka canlının hayatını sonlandırmakta ve kendi türünden olanları saf dışı bırakarak daha fazla yiyecek yeme arzusu içerisindedir. Hayvanlar aleminde bu açık bir şekilde görülür. İnsanlar için de hala aynı şey söz konusudur. Bugün medeniyet ortamı içerisinde insanlar farklı şekillerde mücadele ederler ve gerçekte eli kanlı bir canlı olduğunu unutmuşlardır.
Masamıza gelen her et parçası bir hayvanın yaşamının sonlandığı anlamına gelir. Birileri bizim yerimize onu öldürüp parçalamıştır. Ama biz bunun çoğu zaman farkında değiliz. Aynı şekilde vejeteryan olsak bile, bitkiler de canlı olduğundan yine bir canlının yaşantısı sonlanmıştır. Tek farkı bir hayvan kadar gelişmiş bir organizma olmamasıdır. Özetle, yine bir canlının yaşantısının sonlanması söz konusudur.
Yani düzen, yaşamak için öldürmeyi emretmektedir. Bu durumda ortaya çıkan yaşam mücadelesi içerisinde güçlü kalabilmek adına canlılar kolonileşmeye başlamış ve çoğunluğun sağlıklı bir şekilde yönlendirilebilmesi adına liderler ortaya çıkmaya başlamıştır. Bu zaman içerisinde daha kompleks bir hal alırken hiyerarşide yükselmek isteyen kişiler birbiri üzerine basmaya başlamıştır. Sürekli bir rekabet ortamı söz konusudur.
Doğa tek düze işlemez, her doğan canlıda bir miktar farklılık vardır. Bu da çeşitliliğe sebep olur. Zaman geçtikçe nesilden nesile bu farklar birikerek artar. Bu farklılıktan doğan bireyler farklı karakterlere sahip olurlar. Yani kimisi doğa düzenine uygun karaktere sahip olurken kimisi bu mücadelenin yersiz olduğunu, en azından kendü türü içerisinde paylaşımcı olmak gerektiğini düşünür. Ancak paylaşımcı olan birey doğadaki mücadele ortamında dürüstlük söz konusu olmadığından pasif kalır ve baskın olanlara elindeki her şeyi kaptırıp yok olur. Baskın olanlar; mücadele edenler, gerektiğinde başkasının üzerine basıp yükselenler olduğundan onların çoğunlukta olması tesadüf değildir. Doğanın çalışma şekli bu şekildedir.
Ancak şu değil ki, bir canlı çok baskın olsun ve çevresindeki her şeyi alt etmeye başlasın. Bütün her şeyi kendisine saklasın. Bu durumda yalnızlaşır, çevresinde kıtlık yaratır ve yine yok olur. Kendi türü dahil her şey ona düşman gözüyle bakar. Bu doğanın yeri geldiğinde frenlediğini gösterir.
Çetin bir yaşam mücadelesi içerisinde gruplaşmalar olmuş, liderler çıkmış, hiyerarşiler oluşmaya başlamış ve kapitalizm kendisini din, şirket, vb. şekillerde göstermeye başlamıştır. Yani kapitalizm doğanın çirkin yüzü ve gerçeğidir. Aksini düşünenler ve ona biat etmeyenler ise yok olmaya mahkumdur. Bir gün tüm insanlar silinip gitse dahi hayvanlar aleminde ismi konulmamış bir şekilde devam edecektir. Düzen böyle olunca günümüz de böyle şekillenmiştir. Beğenmeyenler ise ? Bu düzenin yaratıcısına dilekçe verebilir.
Akıcı güzel bir yazı olmuş.
Azıcık iyi olmaya çalışıyorsun ve insanlar senin elindekini kendine katıp senin tepene çıkmaya çalışıyor.
Bu düzen hoşuma gitmiyor ve reddediyorum.
En azından kendim ideale yakkaşmak istiyorum.
Bu dünya o yada bu şekilde bitecek yiyicilerden olmak istemiyorum.
Artık ne kadar beceririz bilmiyorum ama.