folder Tahribat.com Forumları
linefolder Derin Konular
linefolder Nazi Almanyası Ve Uzaylı Müttefikleri Aldebaranlı"Lar



Nazi Almanyası Ve Uzaylı Müttefikleri Aldebaranlı"Lar

  1. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    Lemuria
    Lemuria's avatar
    Kayıt Tarihi: 14/Haziran/2006
    Erkek
    Nazi Almanyası ile Uzaylı Müttefikleri Aldebaranlı'lar Diğer Gezegenlerde Üs Kurmuşlar mıydı

    60’li ve 70’li yıllarda Ay üzerinde bir UFO hareketliliği gözleniyordu. Bu gözlemlerin bir kısmı teleskopla yapılmıştı, bir kısmı da Ay’a giden astronotlar vasıtası ile… Örneğin Apollo 11’in Ay üzerinden yaptığı canlı TV yayınında modülün hemen sağ kenarında çan şeklinde parlak ir UFO görünüyordu. Gerek bu çan şeklindeki, gerekse disk şeklindeki uçandaireler, III. Reich’ın ürettiği Haunebu II ve Vril-1 uçandairelerine çok benziyordu. 21 Nisan 1945 gecesi büyük bir çana benzeyen uzay gemisi Haunebu III, Mars’a doğru yola çıkmış ve sorunsuz bir şekilde gezegene inmişti. Haunebu III’ün mürettebatı, milyonlarca yıldır orada bulunan, Mars yüzeyinin altındaki tesislere gitmişlerdi. (İddialara göre, mars yüzeyindeki piramitlerin altında tüneller şebekesi bulunuyordu)

    1952 yılında çekilen Ay yüzeyinin teleskopik bir fotoğrafında, dış görünümü ile Haunebu III’e benzeyen bir UFO tespit edilmişti. Bu UFO muhtemelen, Mars, Ay ve kutuptaki Neuschwabenland-Alman üssü arasında mekik seferi yapan bir araçtı.

    1951 yılında yine teleskopla çekilen başka bir fotoğrafta Dünya ile Ay arasında bir UFO görülüyordu. Bu demektir ki, 1945’de plan aşamasında bulunan “puro” şeklindeki uzay gemileri projesi, yani S.S E-V’in takdığı isimle “Andromeda Geraet”, muhtemelen 1945’den sonra kutuptaki Alman üssü Neuschwabenland’da gerçekleştirerek, “sigara” ve “puro” şeklinde uzay gemileri üretilmişti. Bu uzaygemileri “Ana gemi” olarak bir Haunebu II ve dört Vril-1 uzay gemisi taşıyabiliyordu. Muhtemelen Amerikan Ay kaşiflerinin Ay’da çektikleri fotoğraflarda görülen uzay gemileri Vril-1 UFO’larıydı.

    1950’lı yılların başında uzaylılarla temas kurduğunu iddia eden Amerikalı George Adamski’nin teleksopik foto ile 1952’de çektiği fotoğraflarda görülen Satürn’lü!! ve Venüs’lü!!! ana gemiler, gerçekte Reich Almanyası’nın ürettiği “Andromeda Geraet” idi. Ayrıca yine Adamski tarafından 13 Aralık 1952’de Palomar Bahçeleri, California’da 15 cm.lik bir teleskop kullanılarak fotoğrafı çekilen bir UFO, daha doğru ifadeyle “Keşif Gemisi” aslında, SS E-IV’ün geliştirdiği bir Haunebu II idi. Haunebu III uzay gemileri “Elektromanyetik Antigravitasyon tesiri” ile çalışıyordu ki bugüne kadar dünyada hiç kimse bunu çalışır bir biçimde üretememiştir.

    Haunebu III’ün Mars yolculuğu ve Haunebu II, Vril-1 ve Andromeda-Geraet ana gemisinin II. Dünya Savaşı’nın bitimine az bir zaman kala Ay’da konuşlandırılmalarının sebebi, Reich-Almanyası’nın yönetiminin umduğu gibi, her iki gezegenin (yani Ay ve Mars’ın) yüzeyinin altında mevcut bulunan sağlam tesisleri yeniden harekete geçirmek ve 68 ışık yılı uzaklıktaki güneş sisteminden, yani Aldebaran’dan gelecek olan dünya-dışı insanların oluşturduğu “Kurtarıcı Uzay Filosu”nun gelişi için üsleri hazır vaziyette tutmaktı.

    ABD’nin 70’li yıllarda sürdürdüğü NASA insanlı Apollo programını Ay’a inişten sonra aniden kesmesi ve oraya bir daha hiç astronot göndermemesi, ayrıca Viking Mars projesinin başarısızlığa uğraması, tesadüf değildi!. Sovyetler’in 1989 yılında Mars’a gönderdiği “Phobos-2” adlı uydusu da Mars’ın yörüngesinde iken dünya ile bağlantısı kesilmişti.

    Aynı şeklide 24 Ağustos 1993’de Amerikan Mars uydusu “Observer” de Mars üstünde iken dünya ile bütün bağlantıları kesilmişti. Ay ve Mars’ta meskun “Zekalar”, Reich Almanyası uzay gemisi mürettebatı ve Amerikalıların Ay’da ve Mars’ta karşılaştıkları Aldebaranlılar, hem Amerikalıları hem de Sovyetleri bu iki gezegende de istemiyorlardı.

    Mars ve Ay’daki birleşik Reich-Almanyası & Aldebaranlılar gücü, ABD ve Sovyetlere, gayet açık ve net olarak buralarda istenmedikleri mesajını vermişlerdi. Daha sonra iki müttefik, insansız Mars denemelerinden sonra, insanlı Apollo uçuşları gibi, Mars’a da insanlı bir keşif gezisi düzenlenmek istemişlerse de Aldebaranlı “Marslılar” ve Reich-Almanları, Amerikan-Viking teşebbüsünü ve Rusların Mars uydusunu tamamen etkisiz durumuna getirmişlerdir.


    Kolberg Toplantısı ve Vril-7 Projesi:

    1943 Noel’inde Ostseebad Kolberg’in romantik sahil şatosunda, Vril ve Thule örgütünün ileri gelenleri ortak bir toplantı yaptılar. Medyum Maira Orschitsch ve onun tarafından keşfedilen, Vril örgütünün yeni kadın medyumu Sigrun F. De bu toplantıda hazır bulunmuştu. Bu iki kadın medyum toplantıda çok önemli bir rol oynamıştı. Toplantının başında doğal olarak, savaş durumu ve Almanya’nın karşı karşıya bulunduğu tehlikeler, düşmanın muazzam gücü, azalan hammadde stokları v.b konular tartışılmıştı.

    Konuşmacılara göre, Almanya, açıkça aynı eski Kartaca gibi, yok edilmek isteniyordu. Müttefiklere karşı son bir fırsat yaratılamazsa, Almanya’nın geleceği umutsuz görünüyordu. Daha sonra UFO’ların savaşa hazır duruma getirmenin güçlüklerden bahsedildi. UFO’lar kendi koruyucu alanlarını yarattıkları için, saldırılardan yara almıyorlardı ama bu koruyucu alan, aynı zamanda, içerden dışarıya herhangi bir silahla atış yapmaya da engel teşkil ediyordu. Bu sebepten UFO’lara konvansiyonel silahlar, yani ne bombalar ne de makinalı tüfek ve/veya toplar, monte edilemiyordu. Bu silahlar aynı zamanda UFO’ların uçuş özelliklerini de olumsuz olarak etkileyebiliyordu.

    SS E-IV tarafından geliştirilen “Işın Topları” da etkili olarak kullanılabilecek bir durumda değildi. Bu genel durum değerlendirmesinin içine daha sonra “Aldebaran-Perspektifi” de dahil edildi. Aldebaran-Summi imparatorluğu ile medyumsal olarak güçlü ve somut bağlantılar kurulduğu açıklandı. Vril mensupları “Boyut Kanalında” yolculuk yapabilen bir “Uzay Gemisi” üzerinde çalıştıklarını belirttiler. Bu gemi vasıtası ile 68 ışık yılı uzaklıkta bulunan Aldebaran’a rahat ve hızlı bir şekilde girmek mümkündü. Vril mensupları kendilerinin “Medyumsal transkomünükatif” yolla sağladıkları Alman-Aldebaran ittifakının daha sağlam ve etkili bir şekilde yürümesi gerektiğini söylediler. Bu düşünceler 2 veya 4 Ocak 1944 tarihlerinde Adolf Hitler’e sunuldu. 2 Ocak 1944’de Hitler, Himmler, Künkel (Vril örgütünden) ve Dr. Schumann’ın (Vril örgütünden) katılımı ile şunlar konuşulmuştu:

    “Hitler karanlık bir önsezisinden bahsetti. O, Scharnhorst adlı savaş geminsin kaybını “Gölgelerin Laneti” olarak tanımlıyordu. Hitler, Himmler’in ısrarı ile Künkel ve Schumann’ın düşüncelerini öğrenmeye karar verdi. Künkel ve Schumann birkaç kelime ile Aldebaran İmparatorluğu ile yapılan ittifaktan bahsettiler ve Vril örgütünün çalışma toplantılarına ait tutanakları (Yani Aldebaranlılarla kurulan medyumsal temasa dair belgeleri) Hitler’e sundular. Hitler bunları dinlerken, bir yandan da Himmler’e anlamlı bir şekilde bakarak, bütün bunları ciddiye alıp almama konusundaki şüphelerini hissettirmişti. Künkel, “Öbür taraf uçuşu” sayesinde muazzam mesafeleri kat etmenin mümkün olduğunu ifade etmişti. O, Aldebaran hakkında gerekli bütün bilgileri Hitler’e vermişti. (yani Aldebaran’ın dünyaya benzer iki gezegeni olduğu, başka ırklardan olan Regulus ve Capella ile yaptıkları savaşları, teknik üstünlüğe sahip uzay filoları v.s) Künkel’in Führer’e anlattığına göre, Almanya ve Aldebaranlılar arasında “Düşüncesi” bir iletişim kurulmuştu ve bu halen de devam ediyordu. Hitler bunları dinlerken sabrının taştığını hissediyordu ki, tam bu sırada Himmler, Künkel’in açıklamalarını sonuna kadar dinlemesini rica etti.

    Schumann, “İnterkozmik Araç” denilen Vril uçandairelerinin plan ve fotoğraflarını Hitler’e gösterdi. Schumann ve Künkel, “Bu taraf-öbür taraf boyutlar kanalı” vasıtası ile Aldebaran’a uçmak ve oradaki yönetimle ittifak yaparak, Aldebaranlı uzay savaş gemilerini bu dünyaya getirmek için hazırladıkları planları da açıkladılar. Bu gemiler “Öbür taraf –bu taraf boyut kanalı” vasıtası ile dünyadaki savaşa sokulabilirse, Almanya’nın zaferi garanti edilebilirdi. Hitler o ana kadar tek bir söz bile söylememişti. Sonunda Himmler’e bütün bunlar için ne düşündüğünü sordu. Himmler, bütün bunların bir fantezi ürünü olmadığını ve araçların Vril örgütü mensuplarınca denemeleri şartı ile, akla uygun bulduğunu açıkladı. Hitler ilk defa olarak, Schumann ve Künkel’e bütün bunların ayrıntılı olarak planlanıp planlanmadığını sordu.

    Schumann, ilk uygun Vril aracının böyle bir uçuş denemesi için hazır olduğunu ve bu ay içinde ilk insanlı uçuş denemesini gerçekleştirebileceklerini belirtti. Yapılan hesaplara göre, farklı “Öbür taraf zamanı” pilot ve mürettebat için bir sorun teşkil etmeyecekti. Bu taraf zamanına ölçüldüğünde Aldebaran’a varış 22-23 yıl sürüyordu ama aracın içindeki mürettebat için geçen zaman, boyut değişikliği dolayısı ile, yalnız birkaç gün sürecekti. Bu hesaplamalardaki en ufak bir yanlışlık bile Vril mürettebatının ölümüne sebep olabilirdi. Hitler, Aldebaran savaş gücünün dünyaya yardıma gelmesi en iyi şartlarda 50 sürer dedi. Künkel, bugünkü Vril tekniği şartlarında bu doğrudur, fakat çok yakında daha iyi araçlar üretebileceğiz diyerek cevap verdi.

    Hitler’e verilen bütün bu bilgiler yine de onu tatmin etmemişti. Dünyaya gelecek olan bu varlıkların ne biçim yaratıklar olduğunu sordu. Künkel söz konusu halkın, insan ırkından olduğunu ve bir çeşit imparatoriçe tarafından yönetildiklerini söyledi. Hitler bütün bunları dinledikten sonra, onlara SS’lerin desteği ile bu girişimi başlatabileceklerini söyledi. (Hitler o zaman bu girişime hiç inanmıyordu Nisan1945’de Himmler’e şöyle demişti: “Umarım ki bu uzay imparatorluğu, Künkel, ve Schumman’ın söz verdiği gibi, intikamımızı almak için dünyaya gelebilir!”)

    Führer karargahındaki konuşmadan hemen sonra, yani 2 Ocak 1944’de Vril-7’nin yapımı için tüm güçler seferber edilmişti. Vril mensuplarının perspektifinden bakıldığında bu o kadar zor bir şey değildi.

    Bu 45 m. çapındaki uzay gemisi aslında genişletilmiş ve adapte edilmiş Vril-1 gemisi idi. Yalnız daha basit ve üretim tekniği açısından daha ucuz bir malzeme kullanılarak yapılmıştı. Vril-7 yapımında tamamen yeni hücre kaplamaları kullanılmış ve 1945 başlarında Traunstein yakınlarında S.S’lere teslim edilmişti.

    Vril örgtünün yaptığı “Vril-7” “Uzun menzilli uzay gemisi projesi” olmasaydı, dünya insanları ve dünya insanlar arasındaki iletişim yalnız medyumsal mesajlar kanalı ile sınırlı kalacaktı. Alman Vril-7 projesi çerçevesinde 2 tip başarılı uzay gemisi yapılabilmişti.


    Vril-7 (1) “Gezegenlerarası Uzunmenzilli Uzay Gemisi”:

    Teknik Özellikleri

    Çapı: 45 m.
    Yüksekliği: 15 m.
    İtiş şekli: Y-7/0 motoru + SM Levitatör EV
    Hız: Tak. 300000 km/sn. (Işık hızı) Normal kozmik anti gravitasyon uzay uçuşu. Işık hızının 3 katı = Tak. 900000 km/sn.= Uzay üstü boyut kanalı uçuşunda kullanılan hız.
    Ulaşım mesafesi: Teorik olarak sınırsız, pratikte max.68 ışık yılı uzaklık için hesaplanmıştı. 68 Işık yılı = 64x10 km= Aldeberanın uzaklığı, uzay gemisindekiler için birkaç hafta ve 22,5 dünya yılı.
    Silahlar: 4xMk-108 Bataryası (Makinalı Top)
    2xMk-108 (Uzay gemisinin üstünde)
    2xMk-108 (Uzay gemisinin altında)
    Daha sona uzay gemisinin altına 11 mm kalibrelik, küçük bir zırhlı kulenin içinde, KSK Donar (Işın topu) monte edilmişti.
    Mürettebat: Max. 14 kişi

    Vril-7, Ocak 1944’de ilk boyut kanalı test uçuşuna çıkmış ve bir saat sonra, çok hasar görmüş bir durumda geri dönmüştü. Yapılan araştırmalardan sonra bu hasarın, uzay gemisinin hücrelerinin zayıf yapılmasından kaynaklandığı anlaşıldı ve Vril-7 bir müddet dinlendirildikten sonra, hücreleri yenilenerek, bazı ilavelerle Nisan 1945’de SS’lere devredildi. Bu işlemden sonra Vril-7’ler, dünyadaki gizli taşıma işlerinde kullanıldı. Hem yapı, hem de itiş şekli olarak, Vril-7, Vril-1’in oldukça genişletilmiş bir versiyonu idi. Fakat “Boyut Kanalı” yolculuğunu başaranın Vril-1 mi yoksa Vril-7 mi olduğu kesinlikle bilinmemektedir.




    Vril-7 (2) “Vril-Odin” Gezegenlerarası Uzay Gemisi:

    Hafif Uzay Kruvazörü.

    Teknik Özellikleri
    Çapı: 45 m.
    Yüksekliği: 22,50 m.
    İtiş şekli: İhtimal-A= Vril-7 (1)de olduğu gibi
    İhtimal-B=Y-7/0-Vril-7(1)+Thule-Takyonator-7c-Haunebu-II (Her ikisinin geliştirilmiş rekombinasyonu)
    Hız: Max. Işık hızında=Tak.300000 km/sn. (Normal kozmik anti gravitasyon uzay uçuşunda) 3x Işık hızı=Tak.900000 km/sn.= Uzayüstü boyut kanalı uçuşunda kullanılıyor.
    Ulaşım mesafesi: Vril (1)’in aynı
    Silahlar: Haunebu II’nin zırhlı döner kulesi, KSK “Donar” (Işın Topu Donar KSK IIIV) Vril-7 (1) 11 mm. Kalibreli. Uzay gemisinin üst kısmında.
    Mürettebat: 28 kişi (14 Erkek+14 Kadın) Nisan 1945 itibarıyla.

    Bu uzay gemisi Nisan 1945’de Untersberg-Berchtesgaden’den havalanarak 68 ışık yılı uzaklıktaki Aldebaran’a doğru yola çıkmıştı. Savaşın sonuna gelindiği ve Alman Reich’ının yenilgisi de kaçınılmaz göründüğü için, “Boyut Kanalı” uçuş testi yapılmadan yola çıkma mecburiyeti hasıl olmuştu. Vril-Odin, Vril ve Hauenbu yapım tarzlarının karışımından ortaya çıkan ilk ve son başarılı proto tip uzay gemisi olmuştu. Tek başına Haunebu motoru boyut kanalı yolculuğu için uygun değildi. Çan şeklindeki bir Haunebu uzay gemisi daha ilk denemesinde, bir daha hiç dönmemek üzere, boyut kanalında kaybolmuştu.Vril yapımı gemiler de tek başlarına boyut kanalı yolculukları için yeterli değildi. Bu sebeplerden yukarda anlatılan kombinasyon uygun görülmüştü. Vril-Odin, ilk defa Ekim 1944’den sonra, Haunebu-Vril II/3 kombinasyonu uzay gemisi projesi olarak ortaya çıkarmıştı. İddialara göre, Vril-Odin ve mürettebatı, sağsalim bir vaziyette Aldebaran-Sumi Güneş sistemine varmış ve orada Sumi-Er gezegenine inmişti. Anlatılanlara bakılırsa Sumi-Er dünyamıza çok benzeyen bir gezegendi. Sumi-Er yönetimi, dünyalı müttefikleri olan Alman-Reich’ını düşmanlardan kurtarmak için, Uzay Amirali Zoder komutasında 280 Uzay-Kruvazöründen oluşan bir filoyu, Vril-Odin mürettebatı ile birlikte, boyut kanalı üzerinden, güneş sistemimize ve dünyaya göndermeye hazır olduğunu bildirmişti. Vril örgütünün kadın medyumları ve Sumi-Er’li kadın medyumlar arasındaki medyumsal iletişim sonunda, Alman Reich’ının savaşı kaybetmesi halinde, Sumi-Er’liler askeri destek gönderme teklifinde bulunmuşlardı. Dünyada kalan Vril örgütü kadın medyumları arasındaki medyumsal iletişim, Alman uzay gemisinin Sumi-Er’e inmesinden sonra 2 yıl daha devam etmişti. Bilinmeyen sebeblerden dolayı 1947 yılı başlarında bu medyumsal temas kesildi. Bu tarihten sonra temasın devam edip etmediği kesinlikle bilinmiyor. “Vril-Odin” uzay gemisinin boyut kanalında yolculuğu mürettebat için birkaç hafta, fakat dünya yılı 22,5 yıl sürüyordu. “Vril Odin” uzay gemisi 1967 yıllı sonlarına doğru, Aldebaran-Sumi yakınlarında boyut kanalından çıkarak yeniden normal evrene girmiş ve orada kendini bekleyen bir Aldebaran uzay kruvazörü eşliğinde Sumi-Er’e inmişti. Burada haklı olarak şu soru sorulabilir, Aldebaran-Sumi “Kurtarıcı Filosu” ve “Vril-Odin” mürettebatı ne zaman dünyaya gelecekler? Bizim de cevabımız şu olacaktır; Onlar dünyaya geldiler ama bizlerin haberi yoktu!..

    Reich-Almanları’nın kutuplarda yaşayan müttefikleri olan Arianni’lerin, UFO’ları ile ABD’ye inip Eisehower ile görüştüklerine dair iddialar vardır. (1952 yılında ABD’de Washington göklerinde yoğun UFO gözlemleri yapılmıştır). Nitekim Başkan Eisenhower 20 Şubat 1954’de Edward AFB’de (Amerikan Hava Kuvvetleri üssünde) iken üsse, 5 uçan daire inmiş ve uzaylıların aynı bizim gibi insan oldukları ve bizim gibi atmosferde nefes alabildikleri görülmüştü. Uzaylılar Amerikan Başkanı’ndan nükleer silahlanmaya son vermesini istemişlerdi. Uzaylılar, Eisenhower ve yanındaki yetkililerin gözleri önünde hem kendilerini, hem de gemilerini görünmez bir duruma getirmeyi başararak onlara teknolojik üstünlüklerini göstermişlerdi.

    1 Nisan 1990 tarihli bir Amerikan gazetesinin iddiasına göre, “Hitler tarafından 1943 yılında bir intihar misyonu ile uzaya gönderilen Alman astronotlar, 47 yıl sonra (yani 1990’da) dünyaya dönmüşlerdi. “Bu sözler bir NASA yetkilisinin ağzından çıkıyordu ve yetkilinin anlattıklarına bakılırsa, 3 uzay öncüsü Reich-Almanı 3 Nisan 1990’da bir uzay kapsülü ile kuzey Atlantik denizine inmiş ve bir Amerikan savaş gemisine alınmışlardı. Bu 3 astronot 1943’de geliştirilen bir V-2 roketi ile uzaya fırlatılmışlar ve açıklanamayan sebeplerden dolayı, kendileri için fazla bir zaman geçmeden (bizim zamanımızla 1990 yılında) dünyaya inmişlerdi. Astronotları gören Amerikalı yetkililerin hayretten dilleri tutulmuştu; Çünkü karşılarındaki insanlar geçen 47 seneye rağmen hiç yaşlanmamış gibi duruyorlardı. Acaba bu haberde bir gerçeğin saptırılması mı söz konusuydu? Gerçekte burada söz konusu olan astronotlar, Reich-Almanyası ile anlaşma yapmış Aldebaran uzay filosunun temsilcileri olmasın? Belki de bu temsilciler ABD’ye bir ültimatom vermeye gelmiş olabilirler!!!

    Süpergüç ABD, açıkça İsrail’in görevlendirilmesi ile, 1991 yılı başında Irak’a karşı bir saldırı savaşı başlatmış ve zafere çok yaklaşmışken aniden, sanki birileri bir barış ultimatomu vermiş gibi, savaşa son ermişti. Acaba bu Aldebaranlı’ların bir ultimatomu muydu?

    dont think twice its all right
  2. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    FOXXLY
    FOXXLY's avatar
    Kayıt Tarihi: 19/Haziran/2006
    Erkek

    hocam sen nazilerle kafayı bozmuşsun anlaşılan =)

    hepsini okumadım , çok uızun parça parça okudum 


    kelimeler albayım bazı anlamlara gelmiyor.
  3. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    lordvader89
    lordvader89's avatar
    Banlanmış Üye
    Kayıt Tarihi: 02/Mayıs/2007
    Erkek

     Nisan 1990 tarihli bir Amerikan gazetesinin iddiasına göre, “Hitler tarafından 1943 yılında bir intihar misyonu ile uzaya gönderilen Alman astronotlar, 47 yıl sonra (yani 1990’da) dünyaya dönmüşlerdi. “Bu sözler bir NASA yetkilisinin ağzından çıkıyordu ve yetkilinin anlattıklarına bakılırsa, 3 uzay öncüsü Reich-Almanı 3 Nisan 1990’da bir uzay kapsülü ile kuzey Atlantik denizine inmiş ve bir Amerikan savaş gemisine alınmışlardı. Bu 3 astronot 1943’de geliştirilen bir V-2 roketi ile uzaya fırlatılmışlar ve açıklanamayan sebeplerden dolayı, kendileri için fazla bir zaman geçmeden (bizim zamanımızla 1990 yılında) dünyaya inmişlerdi. Astronotları gören Amerikalı yetkililerin hayretten dilleri tutulmuştu; Çünkü karşılarındaki insanlar geçen 47 seneye rağmen hiç yaşlanmamış gibi duruyorlardı. Acaba bu haberde bir gerçeğin saptırılması mı söz konusuydu? Gerçekte burada söz konusu olan astronotlar, Reich-Almanyası ile anlaşma yapmış Aldebaran uzay filosunun temsilcileri olmasın? Belki de bu temsilciler ABD’ye bir ültimatom vermeye gelmiş olabilirler!!!

    :D

  4. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    ZaYGo
    ZaYGo's avatar
    Kayıt Tarihi: 10/Haziran/2007
    Erkek

    pfff madem uzaylılar muttefikti niçin süper güçleriyle nazilere yardım edip savaşı kazandırmadılar.Alla alla:D

    Ufo diye gordunuz çember şeklindeki araçlar şuan sivil kullanımlar için ABD satılıyor.(bi tv de izlemişdim)

    özellikleri çok kötüydü ama aklımda kalan 90km hız yapabiliyor ve yerden 30 m yüksekte uçabiliyordu. Bir nevi uçan araba.

    Yani sivil kullanımlara kadar indiğine göre bundan 40-50 yıl önce niçin askeri amaçlar için üretilmiş olmasın??????daha gelişmiş şekilde

    Ara sıra gorunen bu araçları ört pas etmek için CIA medyayıda kullanarak UFO olayını çıakrttı. Bilerek ufo larla ilgili düzmece belgeleri sızdırdı süsü verdi.Millet iyicene inandı:D  İşde süper teknolojik israil ordusu lübnanda BAŞARISIZ ! oldu.  Buda abd ye kapak oldu:) Herşey teknik verilerdeki gibi doru olsaydı dünyanın haritasını yeniden çizmek gerekirdi diye düşünüyorum... 


    Long Live Turkey..
  5. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    atlantis
    atlantis's avatar
    Kayıt Tarihi: 21/Haziran/2006
    Erkek

    araştırmasından dolayı lemuria yı tebrik ederim bence bu araştırmalar kafayı bozma deil bizzat insanlığı ilgilendiren gizli sırları ortaya çıkarma çabasıdır  zaten sorunlar içinde yaşadığımız bu yüzyılda nerden gelip nereye gideceğimizi bilmediğimiz bir halde bulunduğumuzdan zamanında çok yüksek teknolojiye ulaşmış olan nazi almanyasından biraz ilhamlar alsak hiçde kötü olmayacak kanısındayım nazi araştırmalarından çıkacak en önemli sonuçlardan biride bilimsel faaliyetin beraberinde getirdiği teknolojik yükselişin  bir ulusu diğer uluslardan ne kadar öne çıkaracağı ve bu ulusun diğerlerine ne kadar örnek olacağının söz konusu olduğudur nazi uzay araştırmalarına bakıldığında bu çalışmaların kökeninin çok eski arkeolojik bulgular ve efsaneler olduğu ortaya çıkmaktadır atlantis kaynaklı olan ve eski mısırda yayılan hermetik inanışın birinci ilkesi hayatın dünya dışı olduğu inanışıdır atlantis ve lemuria ve mu kıtası dinlerinde hayatın ve insan türünün dünya dışı uygarlıklardan geldiği ve bu hayatı başlatanların galaktik konfedrasyon olarak tabir edilen uzaylılardan oluşan bir uzaylı türü olduğu inancı kabul edilmekteydi tanrı herşeyin başıydı ve onun emrindeki uzaylı efendiler vardı onların genetik deneyleri insan ırkını ortaya çıkarmıştı işte bu inanç eski uygarlıkların öğretisi olmuştu birde gizli örgüt ve tarikatlar vardı bunlardan en büyüğü günümüze kadar gelen gizli atlantis kardeşliğiydi bu öğretinin diğer adı da uzay kardeşliğiydi günümüzde bu örgütün kullandığı sembol ve işaretlerde uçan daire ve onunla bağlantılı üçgen ve beş köşeli ve altı köşeli yıldız şekilleri bulunmaktadır bu örgüt müritlerini çok zeki insanlardan seçmektedir vede her seferinde bilim i ve teknolojiyi ayrıca sanatı desteklemektedir ve de eski altın çağ adı verilen atlantis lemuria ve mu uygarlıklarında yaşanan üstün dönemin tekrar yaşanması için mücadele etmektedir bu örgüt mensublarının inancına göre uzayda hayat vardır vede bunlar insan türünü izlemektedirler işte nazi uzay araştırmalarıda bu konulardan hareketle hız kazanmış ve lemuria kardeşimizin yazısında anlattığı uzay projelerinin naziler tarafından ortaya çıkarılmasına sebeb olmuştur  günümüzde hayal ürünü olduğu iddia edilen bu projelerin nesnel bulguları her geçen  gün ortaya çıkmaktadır eski çekoslovakya da bulunan haunebu çalışmasının yapıldığı tesisin kalıntıları günümüzde bulunmaktadır vede dahada önemlisi atlantis kardeşliğinin sembolleri arasında bulunan uçan daire şeklindeki araç ne tesadüfse nazi haunebu sunun tıpatıp aynısıdır ayrıca atlantis altınçağı dönemindeki hava araçlarının vede agartha ve şamballa adı verilen efsanevi yeraltı uygarlıklarının şekilleri nazi haunebu su ile aynıdır bu nasıl bir tesadüf olabilir işte bunlar bütünüyle bir araştırma konusudur kökeni 12000 yıllık olan atlantis kardeşliği nasıl oluyorda haunebu nun aynısı olan bir uzay aracını kendine dünyaya hayatı taşıyan uzay aracı olarak kabul ediyor buralardan çıkarılacak sonuçlar ortadadır naziler hunebu yu yaparlarken ezoterik öğreti ve güçlerden yayarlanmışlardır zaten insanlık tarihini çizen uzaylıların varlığı ortada olduğuna göre bunlarla temas için eski uyarlık ve öğretilerden yaralanarak bir uzay aracı yapılması fikri nazi ss leri için çok normal bir hal göstermektedir zaten birçok uygarlığın duvar resimlerinde ve efsanelerinde  uçan dairelerden bahsedilmektedir ve bazı gögü tanıklarının ifadesine göre uçan dairelerden çıkan kişilerin sarışın ve mavi gözlü insanlar olduğu  belirtilmektedir  şimdi asıl konumuza dönersek  hitler bir sözünde şöyle demiştir biz bu savaşı  kendimiz için deil gelecektekiler için yaptık  buradan çıkacak sonuç nazi lerin gelecekteki büyük savaş için bekledikleri ve gerekli hazırlıkları yaptıkları yolundadır zaten bu kadar düşmanı olan nazi hareketi her nasılsa günümüzde bir o kadar baskıya rağmen hızla yayılmakta ve finans ve eleman teminine devam etmektedir peki bu güç nereden gelmektedir  cevabı  açıktır lemuria kardeşimizin yazısında açıkladığı gibi  nazi lerin uzaylı güçlerle  ve diğer gizli kalmış güçlerle yaptığı ortak çalışma ve ittifaktır  

     


    gündüz gece feneri ile dolaşırmış bi gün sormuşlar ey diyojen gündüz niçin fenerle dolaşıyorsun o da demişki ADAM ARIYORUM
  6. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    Lemuria
    Lemuria's avatar
    Kayıt Tarihi: 14/Haziran/2006
    Erkek
    Basit ve çocuksu kendi çapınızda aklınız sıra aşağalayıcı tavırlarınızı kaile bile almıorm |-) , yazdıklarım kesin ve net bir olgu değil .. düşüncelerden teorilerden ibarettir .. Fakat Vril-Haunebu vs. gibi araçlar Gerekli merciilerin tarafından kesinlikle onaylanan kanıtlanan mükemmel mekanizmalara sahip alman savaş araçlarıdır.. Haa bi de altını çiziyim.. bi arkadaş oyuncakvari bir uçandaireden bahsetmiş amerikadaki..ikisininde daire şeklinde olması bire bir aynı özelliklere sahip olmasını anlatmıyor .. biz normal düşünebilen insanlara..  , tıpkı bir ferrari ve bir murat 131 inde araba olması ve ikisininde aynı özelliklere sahiptir ok nede olsa ikiside arabadır aabicim aynı şeklde..'' die düşünen biri gibisin :| ...Neyse demek istediğim şu Haunebu mükemmel manavralar yapabilen yükselmenin sınırlarını zorlayan kırıyyor harika bir savaş aracıydı ... Bu yazı kimsenin önyargıları ile bilimden uzak aptal cevaplar vermesi için yazılmadı..bilen biliyordur ve cevabını verir yada sadece olmasının mümkün olmadığını düşünüyordur Farklı cevaplar verir buna tabikide itirazımız olmaz vs. fakat konu hakkında bi bok bilmediği ve konuya hakim olmadığı halde aptal aptal cevaplar vermesi şevkimizi aslında bu konu hakkında topic açmamaya yemn etmiştm kendi kendime ama bgn bi salaklık ypıp açtım... Bu konuların kalitesini koruması amacı ile bi dahada bi konularla ilgili topic açmiicam şahsen ..belki bu tip konularda saldırı ve savunmayada geçmem.. Bilgi sahibi olmadan yorum sahibi olan arkadaşlara bırakıyorum meydanı.. Kolay Gelsin..

    dont think twice its all right
  7. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    lordvader89
    lordvader89's avatar
    Banlanmış Üye
    Kayıt Tarihi: 02/Mayıs/2007
    Erkek
    atlantis bunu yazdı:
    -----------------------------

    araştırmasından dolayı lemuria yı tebrik ederim bence bu araştırmalar kafayı bozma deil bizzat insanlığı ilgilendiren gizli sırları ortaya çıkarma çabasıdır  zaten sorunlar içinde yaşadığımız bu yüzyılda nerden gelip nereye gideceğimizi bilmediğimiz bir halde bulunduğumuzdan zamanında çok yüksek teknolojiye ulaşmış olan nazi almanyasından biraz ilhamlar alsak hiçde kötü olmayacak kanısındayım nazi araştırmalarından çıkacak en önemli sonuçlardan biride bilimsel faaliyetin beraberinde getirdiği teknolojik yükselişin  bir ulusu diğer uluslardan ne kadar öne çıkaracağı ve bu ulusun diğerlerine ne kadar örnek olacağının söz konusu olduğudur nazi uzay araştırmalarına bakıldığında bu çalışmaların kökeninin çok eski arkeolojik bulgular ve efsaneler olduğu ortaya çıkmaktadır atlantis kaynaklı olan ve eski mısırda yayılan hermetik inanışın birinci ilkesi hayatın dünya dışı olduğu inanışıdır atlantis ve lemuria ve mu kıtası dinlerinde hayatın ve insan türünün dünya dışı uygarlıklardan geldiği ve bu hayatı başlatanların galaktik konfedrasyon olarak tabir edilen uzaylılardan oluşan bir uzaylı türü olduğu inancı kabul edilmekteydi tanrı herşeyin başıydı ve onun emrindeki uzaylı efendiler vardı onların genetik deneyleri insan ırkını ortaya çıkarmıştı işte bu inanç eski uygarlıkların öğretisi olmuştu birde gizli örgüt ve tarikatlar vardı bunlardan en büyüğü günümüze kadar gelen gizli atlantis kardeşliğiydi bu öğretinin diğer adı da uzay kardeşliğiydi günümüzde bu örgütün kullandığı sembol ve işaretlerde uçan daire ve onunla bağlantılı üçgen ve beş köşeli ve altı köşeli yıldız şekilleri bulunmaktadır bu örgüt müritlerini çok zeki insanlardan seçmektedir vede her seferinde bilim i ve teknolojiyi ayrıca sanatı desteklemektedir ve de eski altın çağ adı verilen atlantis lemuria ve mu uygarlıklarında yaşanan üstün dönemin tekrar yaşanması için mücadele etmektedir bu örgüt mensublarının inancına göre uzayda hayat vardır vede bunlar insan türünü izlemektedirler işte nazi uzay araştırmalarıda bu konulardan hareketle hız kazanmış ve lemuria kardeşimizin yazısında anlattığı uzay projelerinin naziler tarafından ortaya çıkarılmasına sebeb olmuştur  günümüzde hayal ürünü olduğu iddia edilen bu projelerin nesnel bulguları her geçen  gün ortaya çıkmaktadır eski çekoslovakya da bulunan haunebu çalışmasının yapıldığı tesisin kalıntıları günümüzde bulunmaktadır vede dahada önemlisi atlantis kardeşliğinin sembolleri arasında bulunan uçan daire şeklindeki araç ne tesadüfse nazi haunebu sunun tıpatıp aynısıdır ayrıca atlantis altınçağı dönemindeki hava araçlarının vede agartha ve şamballa adı verilen efsanevi yeraltı uygarlıklarının şekilleri nazi haunebu su ile aynıdır bu nasıl bir tesadüf olabilir işte bunlar bütünüyle bir araştırma konusudur kökeni 12000 yıllık olan atlantis kardeşliği nasıl oluyorda haunebu nun aynısı olan bir uzay aracını kendine dünyaya hayatı taşıyan uzay aracı olarak kabul ediyor buralardan çıkarılacak sonuçlar ortadadır naziler hunebu yu yaparlarken ezoterik öğreti ve güçlerden yayarlanmışlardır zaten insanlık tarihini çizen uzaylıların varlığı ortada olduğuna göre bunlarla temas için eski uyarlık ve öğretilerden yaralanarak bir uzay aracı yapılması fikri nazi ss leri için çok normal bir hal göstermektedir zaten birçok uygarlığın duvar resimlerinde ve efsanelerinde  uçan dairelerden bahsedilmektedir ve bazı gögü tanıklarının ifadesine göre uçan dairelerden çıkan kişilerin sarışın ve mavi gözlü insanlar olduğu  belirtilmektedir  şimdi asıl konumuza dönersek  hitler bir sözünde şöyle demiştir biz bu savaşı  kendimiz için deil gelecektekiler için yaptık  buradan çıkacak sonuç nazi lerin gelecekteki büyük savaş için bekledikleri ve gerekli hazırlıkları yaptıkları yolundadır zaten bu kadar düşmanı olan nazi hareketi her nasılsa günümüzde bir o kadar baskıya rağmen hızla yayılmakta ve finans ve eleman teminine devam etmektedir peki bu güç nereden gelmektedir  cevabı  açıktır lemuria kardeşimizin yazısında açıkladığı gibi  nazi lerin uzaylı güçlerle  ve diğer gizli kalmış güçlerle yaptığı ortak çalışma ve ittifaktır  

     


    -----------------------------
    vay anasını ya :D demek naziler uzaylılarla ittifak içindesiniz :D bide şu diğer gizli kalmış güçler ne kardeş ?

    yahu kardeş tamam lemuria araştırmış bulmuş ve hatta kutlarım kendisini çünkü tamamını okudum hem lemuria nın hemde senin yazının fakat anlamadıgım şey şu;

    - madem nazi almanyası süper güçden de süper güç olacak teknolojik alt yapıya sahipti(!) neden yoklar şuan?

    - madem naziler uzay gemisi falan yapıyor(!) uzaylılarla ittifak kuruyor(!) afedersiniz ama sikseydi hepimizi :S neden yoklar

    edit : nazilerin beklediği şu savaş ne savaşı biraz bilgilendirirseniz çok iyi olur...kime neye karşı savaş...sadece BİLGİLENMEK İÇİN SORUYORUM...

    ...

  8. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    Nikoteen
    Nikoteen's avatar
    Kayıt Tarihi: 31/Temmuz/2005
    Erkek
    bastan sona okumadim ama sanırım bir tez one atarak uzaylıların almanlara yardim ettiği analtılmıs yapılan yorumalrdan anladığım kadarıyla..

    zuzaylılara inanmıyorum fakat varsada bole bişey olmus olabilir belki neden derseniz ;Hitler ilk tv yayıını yaptıran adamdi ee ne kadar zeki birisi olduğunu bilmeyen varsa zaten yorum bile yapmasın (zekasını kotu yonde kullanması da bir aptallıktır gerçide o ayrı konu..)

    Yani diyeceğim,uzaylılar bi şelikde bu ilk tv sinyallrini alip dinlemiş yada bu oalyı bi yerlerden izlemişse bu adam akıllı adam buna el uzatalım demiş olabilirler :)İhtimal işte belki bole bişey yapmış olabilirler aklıma ilk gelen bu :)Başkada gelmiyo :)

    Troubles'll come & they'll pass
  9. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    lordvader89
    lordvader89's avatar
    Banlanmış Üye
    Kayıt Tarihi: 02/Mayıs/2007
    Erkek

    Lemuria bunu yazdı:
    -----------------------------
    Basit ve çocuksu kendi çapınızda aklınız sıra aşağalayıcı tavırlarınızı kaile bile almıorm |-) , yazdıklarım kesin ve net bir olgu değil .. düşüncelerden teorilerden ibarettir .. Fakat Vril-Haunebu vs. gibi araçlar Gerekli merciilerin tarafından kesinlikle onaylanan kanıtlanan mükemmel mekanizmalara sahip alman savaş araçlarıdır.. Haa bi de altını çiziyim.. bi arkadaş oyuncakvari bir uçandaireden bahsetmiş amerikadaki..ikisininde daire şeklinde olması bire bir aynı özelliklere sahip olmasını anlatmıyor .. biz normal düşünebilen insanlara..  , tıpkı bir ferrari ve bir murat 131 inde araba olması ve ikisininde aynı özelliklere sahiptir ok nede olsa ikiside arabadır aabicim aynı şeklde..'' die düşünen biri gibisin :| ...Neyse demek istediğim şu Haunebu mükemmel manavralar yapabilen yükselmenin sınırlarını zorlayan kırıyyor harika bir savaş aracıydı ... Bu yazı kimsenin önyargıları ile bilimden uzak aptal cevaplar vermesi için yazılmadı..bilen biliyordur ve cevabını verir yada sadece olmasının mümkün olmadığını düşünüyordur Farklı cevaplar verir buna tabikide itirazımız olmaz vs. fakat konu hakkında bi bok bilmediği ve konuya hakim olmadığı halde aptal aptal cevaplar vermesi şevkimizi aslında bu konu hakkında topic açmamaya yemn etmiştm kendi kendime ama bgn bi salaklık ypıp açtım... Bu konuların kalitesini koruması amacı ile bi dahada bi konularla ilgili topic açmiicam şahsen ..belki bu tip konularda saldırı ve savunmayada geçmem.. Bilgi sahibi olmadan yorum sahibi olan arkadaşlara bırakıyorum meydanı.. Kolay Gelsin..
    -----------------------------
    lemuria bence şevkin kırılmamalı böyle konular açılacak...böyle görüşler paylaşılacak ki karşılıklı fikir alışverişi sayesinde herkes bilgilensin...

    sen açacaksın sizler açacaksınız...çünkü ben bugün bu forumda falanca filanca diye konu açsam terörist derler pkk yandaşı derler...ama en azından sizler sayesinde fikirlerimi  paylaşabiliyorum...KONULARININ DEVAMINI DİLERİM...

    selametle

  10. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    Lemuria
    Lemuria's avatar
    Kayıt Tarihi: 14/Haziran/2006
    Erkek
    LordVader ; kardeş mardeş die hitap ettiğin kişi emin ol muhtemelen babanla aşşağı yukarı aynı yaşta : ) ,Atlantis'in Mesleki konumunuda bilseydin yaptığın şeyin ukalalıktan ve çocukca bi hevesten ibaret olduğunun farkına varırdın..

    dont think twice its all right
  11. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    lordvader89
    lordvader89's avatar
    Banlanmış Üye
    Kayıt Tarihi: 02/Mayıs/2007
    Erkek

    Lemuria bunu yazdı:
    -----------------------------
    LordVader ; kardeş mardeş die hitap ettiğin kişi emin ol muhtemelen babanla aşşağı yukarı aynı yaşta : ) ,Atlantis'in Mesleki konumunuda bilseydin yaptığın şeyin ukalalıktan ve çocukca bi hevesten ibaret olduğunun farkına varırdın..
    -----------------------------
    tamam amca diyim ozaman...

    ben burda ukalalık göremiyorum :S sen bana ukalaca davrandıgımı gördügün yazıyı göstersene :S şurda adam gibi bişiloer söylüyoruz karşı fikirde oldugumuz adamlarla ters düşmeyelim BİLGİLENELİM diyoruz sen sikiyosun şevkimi....ukalalıkmış hadi ordan...

Toplam Hit: 7976 Toplam Mesaj: 57