folder Tahribat.com Forumları
linefolder Bilim Teknik Teknoloji
linefolder "Yapay" Zeka Ve Göremediğimiz Varlıklar



"Yapay" Zeka Ve Göremediğimiz Varlıklar

  1. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    sixth
    sixth's avatar
    Kayıt Tarihi: 12/Mayıs/2012
    Erkek

    13. kat filminde mantıksız olan simulasyona beyin yüklenirken simulasyonunda beyine yüklenmesi, ama güzel filmmiş.

    AI konusunda ise kontrolü alacaklar belki ama düzenin bozulacağını sanmıyorum aksine dünyanın düzene gireceğine inanıyorum bizim kontrolümüzde olan dünyanın hali ortada şuan harcanan enerjinin belkide %20 siyle aynı şeyler yapılabilir.

    @AMpul hocam şu superposition olayını biraz daha sade kara cahile anlatır gibi anlatırmısın bir nesne yada elektron aynı anda iki farklı konumda nasıl oluyor düşününce mavi ekran alıyorum.

     

  2. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    ShockMan
    ShockMan's avatar
    Kayıt Tarihi: 29/Eylül/2004
    Erkek
    sixth bunu yazdı

    13. kat filminde mantıksız olan simulasyona beyin yüklenirken simulasyonunda beyine yüklenmesi, ama güzel filmmiş.

    AI konusunda ise kontrolü alacaklar belki ama düzenin bozulacağını sanmıyorum aksine dünyanın düzene gireceğine inanıyorum bizim kontrolümüzde olan dünyanın hali ortada şuan harcanan enerjinin belkide %20 siyle aynı şeyler yapılabilir.

    @AMpul hocam şu superposition olayını biraz daha sade kara cahile anlatır gibi anlatırmısın bir nesne yada elektron aynı anda iki farklı konumda nasıl oluyor düşününce mavi ekran alıyorum.

     

    Hemen bulup indiriyom o filmi.. :)


    Net ortamı, tek tük de olsa iyi dostluklar sağlamışsa bile, vefasızlığı ile ünlüdür..!
  3. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    sixth
    sixth's avatar
    Kayıt Tarihi: 12/Mayıs/2012
    Erkek
    ShockMan bunu yazdı
    sixth bunu yazdı

    13. kat filminde mantıksız olan simulasyona beyin yüklenirken simulasyonunda beyine yüklenmesi, ama güzel filmmiş.

    AI konusunda ise kontrolü alacaklar belki ama düzenin bozulacağını sanmıyorum aksine dünyanın düzene gireceğine inanıyorum bizim kontrolümüzde olan dünyanın hali ortada şuan harcanan enerjinin belkide %20 siyle aynı şeyler yapılabilir.

    @AMpul hocam şu superposition olayını biraz daha sade kara cahile anlatır gibi anlatırmısın bir nesne yada elektron aynı anda iki farklı konumda nasıl oluyor düşününce mavi ekran alıyorum.

     

    Hemen bulup indiriyom o filmi.. :)

    IMDB puanını hak ediyor izlemeye değer.

  4. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    ShockMan
    ShockMan's avatar
    Kayıt Tarihi: 29/Eylül/2004
    Erkek
    sixth bunu yazdı
    ShockMan bunu yazdı
    sixth bunu yazdı

    13. kat filminde mantıksız olan simulasyona beyin yüklenirken simulasyonunda beyine yüklenmesi, ama güzel filmmiş.

    AI konusunda ise kontrolü alacaklar belki ama düzenin bozulacağını sanmıyorum aksine dünyanın düzene gireceğine inanıyorum bizim kontrolümüzde olan dünyanın hali ortada şuan harcanan enerjinin belkide %20 siyle aynı şeyler yapılabilir.

    @AMpul hocam şu superposition olayını biraz daha sade kara cahile anlatır gibi anlatırmısın bir nesne yada elektron aynı anda iki farklı konumda nasıl oluyor düşününce mavi ekran alıyorum.

     

    Hemen bulup indiriyom o filmi.. :)

    IMDB puanını hak ediyor izlemeye değer.

    Metriks bu filmin yanında bok yemiş. :) Online izledim ve Şimdide indiriyorum Arşivime alıyorum, film gerçekten müthiş..


    Net ortamı, tek tük de olsa iyi dostluklar sağlamışsa bile, vefasızlığı ile ünlüdür..!
  5. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    Moustafa
    Moustafa's avatar
    Kayıt Tarihi: 09/Şubat/2016
    Erkek
    AMpul bunu yazdı

    Daha genel bir konu olan simulasyon olayini biraz daha acayim.

    Ben evrenin simulasyon olduguna inaniyorum, simulasyon cok genis bir kavram, yani sadece bilgisayar icinde yasiyor olmak demek degil. Mesela bulundugumuz evren gercekten fiziksel olabilir, elektrik akimlarindan ibaret olmayabilir. Benim simulasyondan anladigim su, bu evrenin disinda, bu evreni simule eden farkli bir ortam var. Ne sekilde simule edildigimizi anlamamiz cok zor cunku bu evren disinda bir ortam bu evreni simule ediyor zaten. Ama bizim bildigimiz anlamda bilgisayar oldugunu sanmiyorum.

    Simdi oncelikle bu fikre neden inandigimi aciklayim. Konuyu acan arkadasa benzer bir dusunceden yola ciktim. Biz elimize gecen ilk firsatta bir simulasyon yaratmaya calisiyoruz, kendi beynimizi simule etmeye de calisiyoruz, hatta yarattigimiz simulasyon yeterince akilliysa baska bir simulasyon yaratabilir ve o da baska bir simulasyon yaratabilir. Boyle 10 tane ic ice simulasyon yaratildigini dusunelim. Bizim yasadigimiz evrenin bu simulasyon zincirinin basi oldugunu nerden biliyoruz?

    Eger biz simulasyon yaratabiliyorsak pekala biz de simulasyonda olabiliriz. Bu isin felsefi tarafi. Biraz da fizik tarafina bakalim.

    1- Gorelilik teorisine gore evrende hicbir kutle isik hizinda hareket edemez ve isik hizi bu evren icin bir sabittir. (299,792,458 m/s). Kutlecekim de bu hizda hareket eder. Neden bunun yarisi ya da iki kati degil?

    2- Kuantum teorisine gore evrendeki enerji (ve haliyle kutle) quanta denilen cok kucuk paketler halindedir, yani devamli (continuous) degildir. Tipki bizim bilgisayarlarimizda en kucuk bilginin bir bit olmasi gibi.

    3- Planck length evrende en kucuk uzunluktur. (1.6x10-35 m). Bundan daha fazla hicbir seye zoom yapamayiz, kuantum teorisi dahil hicbir sey bu uzunluktan daha kisa uzunluklar icin anlamli degildir.

    4- Planck time isigin planck length kadar mesafeyi katetmesi icin gecen suredir, bu sure yine evrendeki en kisa suredir, bunun altindaki zaman dilimi anlamsizdir.

    5- Yukardaki iki madde, devamli-surekli (continuous) gorunen evrenin bir noktadan sonra discrete (cok boktan bi cevirisi: ayrik) bir nevi digital oldugu anlamina gelir. Hic bir seye sonsuza kadar zoom yapamayiz.

    6- Elektron gibi atom alti parcaciklar asla tek bir lokasyonda degildir. Belli bir uzay icinde ayni anda her yerdedir. Lokasyon sadece tek bir quantum ozellik, elektronun donus yonu, yani spini baska bir kuantum ozellik, o da asla saat yonunde ya da tersinde degildir. Her zaman %50 saat yonu %50 saat yonunun tersindedir.

    Bu maddeleri daha cok uzatabilirim, ama zaten 6. madde fazla teknik girdi onu biraz daha aciyorum.

    Simdi bu atom alti parcaciklar asla net bir momentum, lokasyon, spin vs. sahibi degillerdir, bunlar hep olasiliklar halinde yasarlar. Ancak burda dikkat edilmesi gereken en onemli nokta su. Elektron aslinda tek bir anda tek bir noktada ama sadece biz bilemiyoruz DEGIL. Elektron gercekten ayni anda bir suru yerde. Buna superposition denir. Bu cok onemli ve quantum teorisinin kalbi. Bunun ispati elektron ile cift yarik deneyi (double slit experiment tir). Konudan cok sapmak istemedigim icin baska bir zaman uzun uzun anlatirim double slit experiment i.

    Simdi anladik ki atom alti parcaciklar aslinda bir olasilik uzayi icinde yasayip giden ve asla tek bir quantum state'de olmayan dostlarimizdir. Pekii, bu elektron tam bu anda ne yapiyor diye olctugumuz zaman ne olur? Dalga fonksiyonu coker (wave function collapse). 

    Bu su demektir, biz elektron nerdeymis diye olctugumuz anda, daha once bahsettigim superposition filan yalan olur ve elektron tek bir yerde belirir. Yani bir nevi bize poz verir. Bu diger quantum state ler icin de gecerlidir. Mesela elektron'un spinini olctugumuz anda elektron bize ya saat yonunde ya da saat yonunun tersinde donuyor sekilde poz verir. Biz olcmeyi biraktigimiz anda yine %50 saat yonu %50 tersi seklinde olasilik uzayina geri doner, yani gercekten, fiziksel olarak ayni anda hem saat yonunde hem saat yonunun tersinde doner. 

    Shrodinger's cat bu konuda guzel bir metafor, yine dikkat edilmesi gereken konu su, siz kutunun icine bakmadan once kedi canli ya da olu degildir, bunlardan birisi ama siz bilmiyorsunuz demiyorum, gercek anlamda canli ya da olu degildir, ayni anda %50 canli %50 oludur. Siz kedinin canli ya da olu oldugunu anlamanin bir yolunu buldugunuz anda (kutunun kapagini acmak gibi) dalga fonksiyonu coker ve kedi tek bir state e indirgenir, canlidir ya da oludur.

    Bu olcum olayi ve elektronun ayni anda bir cok yerde olmayi birakip tek bir noktada olmasi double slit experiment ile ispatlanmistir ve buna observer effect denir. Double slit experiment ve observer effect i iyi anlarsaniz resmen evrene bakisiniz degisir, bu konuda sizi cidden cesaretlendirmek istiyorum, cunku inanilmaz basit bir deney ve kuantum teorisinin kalbi.

    Tum bu quantum hikayesini anlatmamin sebebi su;

    Biz bir simulasyon yaratirsak, belli rastgele sabitler koymak zorundayiz, mesela isik hizi. Fizik kurallarini belirlemek zorundayiz. Bir de simule etmek istedigimiz en kucuk madde birimine karar vermek zorundayiz. Mesela yarattigimiz canlilar icin en kucuk madde birimi bir atom olabilir. 

    Bu ne demektir, biz simule ettigimiz evreni atom bazli simule ediyoruz, atomlar elektromanyetik cekim ile molekuller olusturuyor, onlar daha buyuk molekuller ve hucreler, organlar canlilar vs. Yarattigimiz cogu simulasyon bundan coook daha basit, atom seviyesinde bir evren simulasyonu suanda bizi asiyor. Neden? Cunku inanilmaz fazla islem gucu gerektiriyor.

    Mesela sizin vucudunuzda trilyonlarca atom var. Peki bir insani bilgisayar ortaminda simule etmek icin her bir atomu bagimsiz olarak ayri ayri simule etmek ne kadar verimlidir? Sonucta bu atomlarin davranislari tamamen rastgele ve tahmin edilemez gibi gorunse de, hucre seviyesinde baktigimizda olan seyler basit, hucre doguyor, bolunuyor, oluyor vs. 

    Peki hucre seviyesinde baktigimizda hersey tahmin edilebilir iken, atomlari tek tek simule edecegimize, bunlarin sonucunu istatistiksel olarak alip, direkt hucreyi simule etmek daha verimli olmaz mi?

    Tabii ki olur, sonucta degisen bir sey yok. Peki ya bir gun bu simulasyon canlilari cok akillanir da kendi hucrelerinin daha derinine bakmak isterse? O zaman foyamiz ortaya cikar, o halde ne yapmak gerek, eger birisi bu atomlar ne yapiyor diye olcmeye kalkarsa o zaman olculen atomlarin kodlari ayri ayri calissin. Olcum bittiginde tekrar olasiliga geri donsun.

    Bu size bir seyi hatirlatti mi :)

    Bu benim yorumum ancak tabii ki degisebilir, hala bu konuda kendimi egitmeye devam ediyorum, bir seyin bilimsel olmasi icin yanlislanabilir olmasi lazim. Benim bu iddia min bilimsel olmasi icin de deney ile yanlislanabilir olmasi lazim.

    Mesela ayni anda evrendeki tum elektronlari olcmenin bir yolunu bulsak cpu fazla isinip evren yok olur mu? Deney sart.

    Ağzına sağlık hocam tam olarak bu konu hakkında bakınmış olduğum şeylerin özeti niteliğinde bir yazı olmuş. Araştırmalarının ve paylaşımlarının devamnıı dilerim :)


    Mustafa
  6. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    Moustafa
    Moustafa's avatar
    Kayıt Tarihi: 09/Şubat/2016
    Erkek
    AMpul bunu yazdı

     

    ...

    Gelelim konumuza, mevcut AI arastirmalarinin cogu beyni simule etmeye calisiyor, neural networks filan, bence bunun aksine zeka yaraticilik gibi kavramlarin prensiplerini (ucmada oldugu gibi) arastirmamiz lazim. Boylece evrim ile sekillenmis olan bizim beynimizin biyolojik limitlerini tamamen ortadan kaldiran bir AI yaratabiliriz (ucma orneginde oldugu gibi).

    Bu beni simulasyon fikrine geri getiriyor. Belki de bizi buraya koyan, simulasyonun yaraticisi kisi ya da toplum bizden daha zeki degil, belki onlar bile bizi kendi biyolojik limitlerinin disinda bir modelleri olarak tasarladilar, yarattiklari evren de kendi evrenlerinin bir modeli. Belki onlarin problemlerini cozmeye calisiyoruz. kim bilir.

    Konuya hiç bu şekilde bakmamıştım. Çok güzel br bakış açısı bence tebrik ederim.


    Mustafa
  7. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    DevilKingtr
    DevilKingtr's avatar
    Kayıt Tarihi: 19/Mayıs/2010
    Erkek
    AMpul bunu yazdı

    Daha genel bir konu olan simulasyon olayini biraz daha acayim.

    Ben evrenin simulasyon olduguna inaniyorum, simulasyon cok genis bir kavram, yani sadece bilgisayar icinde yasiyor olmak demek degil. Mesela bulundugumuz evren gercekten fiziksel olabilir, elektrik akimlarindan ibaret olmayabilir. Benim simulasyondan anladigim su, bu evrenin disinda, bu evreni simule eden farkli bir ortam var. Ne sekilde simule edildigimizi anlamamiz cok zor cunku bu evren disinda bir ortam bu evreni simule ediyor zaten. Ama bizim bildigimiz anlamda bilgisayar oldugunu sanmiyorum.

    Simdi oncelikle bu fikre neden inandigimi aciklayim. Konuyu acan arkadasa benzer bir dusunceden yola ciktim. Biz elimize gecen ilk firsatta bir simulasyon yaratmaya calisiyoruz, kendi beynimizi simule etmeye de calisiyoruz, hatta yarattigimiz simulasyon yeterince akilliysa baska bir simulasyon yaratabilir ve o da baska bir simulasyon yaratabilir. Boyle 10 tane ic ice simulasyon yaratildigini dusunelim. Bizim yasadigimiz evrenin bu simulasyon zincirinin basi oldugunu nerden biliyoruz?

    Eger biz simulasyon yaratabiliyorsak pekala biz de simulasyonda olabiliriz. Bu isin felsefi tarafi. Biraz da fizik tarafina bakalim.

    1- Gorelilik teorisine gore evrende hicbir kutle isik hizinda hareket edemez ve isik hizi bu evren icin bir sabittir. (299,792,458 m/s). Kutlecekim de bu hizda hareket eder. Neden bunun yarisi ya da iki kati degil?

    2- Kuantum teorisine gore evrendeki enerji (ve haliyle kutle) quanta denilen cok kucuk paketler halindedir, yani devamli (continuous) degildir. Tipki bizim bilgisayarlarimizda en kucuk bilginin bir bit olmasi gibi.

    3- Planck length evrende en kucuk uzunluktur. (1.6x10-35 m). Bundan daha fazla hicbir seye zoom yapamayiz, kuantum teorisi dahil hicbir sey bu uzunluktan daha kisa uzunluklar icin anlamli degildir.

    4- Planck time isigin planck length kadar mesafeyi katetmesi icin gecen suredir, bu sure yine evrendeki en kisa suredir, bunun altindaki zaman dilimi anlamsizdir.

    5- Yukardaki iki madde, devamli-surekli (continuous) gorunen evrenin bir noktadan sonra discrete (cok boktan bi cevirisi: ayrik) bir nevi digital oldugu anlamina gelir. Hic bir seye sonsuza kadar zoom yapamayiz.

    6- Elektron gibi atom alti parcaciklar asla tek bir lokasyonda degildir. Belli bir uzay icinde ayni anda her yerdedir. Lokasyon sadece tek bir quantum ozellik, elektronun donus yonu, yani spini baska bir kuantum ozellik, o da asla saat yonunde ya da tersinde degildir. Her zaman %50 saat yonu %50 saat yonunun tersindedir.

    Bu maddeleri daha cok uzatabilirim, ama zaten 6. madde fazla teknik girdi onu biraz daha aciyorum.

    Simdi bu atom alti parcaciklar asla net bir momentum, lokasyon, spin vs. sahibi degillerdir, bunlar hep olasiliklar halinde yasarlar. Ancak burda dikkat edilmesi gereken en onemli nokta su. Elektron aslinda tek bir anda tek bir noktada ama sadece biz bilemiyoruz DEGIL. Elektron gercekten ayni anda bir suru yerde. Buna superposition denir. Bu cok onemli ve quantum teorisinin kalbi. Bunun ispati elektron ile cift yarik deneyi (double slit experiment tir). Konudan cok sapmak istemedigim icin baska bir zaman uzun uzun anlatirim double slit experiment i.

    Simdi anladik ki atom alti parcaciklar aslinda bir olasilik uzayi icinde yasayip giden ve asla tek bir quantum state'de olmayan dostlarimizdir. Pekii, bu elektron tam bu anda ne yapiyor diye olctugumuz zaman ne olur? Dalga fonksiyonu coker (wave function collapse). 

    Bu su demektir, biz elektron nerdeymis diye olctugumuz anda, daha once bahsettigim superposition filan yalan olur ve elektron tek bir yerde belirir. Yani bir nevi bize poz verir. Bu diger quantum state ler icin de gecerlidir. Mesela elektron'un spinini olctugumuz anda elektron bize ya saat yonunde ya da saat yonunun tersinde donuyor sekilde poz verir. Biz olcmeyi biraktigimiz anda yine %50 saat yonu %50 tersi seklinde olasilik uzayina geri doner, yani gercekten, fiziksel olarak ayni anda hem saat yonunde hem saat yonunun tersinde doner. 

    Shrodinger's cat bu konuda guzel bir metafor, yine dikkat edilmesi gereken konu su, siz kutunun icine bakmadan once kedi canli ya da olu degildir, bunlardan birisi ama siz bilmiyorsunuz demiyorum, gercek anlamda canli ya da olu degildir, ayni anda %50 canli %50 oludur. Siz kedinin canli ya da olu oldugunu anlamanin bir yolunu buldugunuz anda (kutunun kapagini acmak gibi) dalga fonksiyonu coker ve kedi tek bir state e indirgenir, canlidir ya da oludur.

    Bu olcum olayi ve elektronun ayni anda bir cok yerde olmayi birakip tek bir noktada olmasi double slit experiment ile ispatlanmistir ve buna observer effect denir. Double slit experiment ve observer effect i iyi anlarsaniz resmen evrene bakisiniz degisir, bu konuda sizi cidden cesaretlendirmek istiyorum, cunku inanilmaz basit bir deney ve kuantum teorisinin kalbi.

    Tum bu quantum hikayesini anlatmamin sebebi su;

    Biz bir simulasyon yaratirsak, belli rastgele sabitler koymak zorundayiz, mesela isik hizi. Fizik kurallarini belirlemek zorundayiz. Bir de simule etmek istedigimiz en kucuk madde birimine karar vermek zorundayiz. Mesela yarattigimiz canlilar icin en kucuk madde birimi bir atom olabilir. 

    Bu ne demektir, biz simule ettigimiz evreni atom bazli simule ediyoruz, atomlar elektromanyetik cekim ile molekuller olusturuyor, onlar daha buyuk molekuller ve hucreler, organlar canlilar vs. Yarattigimiz cogu simulasyon bundan coook daha basit, atom seviyesinde bir evren simulasyonu suanda bizi asiyor. Neden? Cunku inanilmaz fazla islem gucu gerektiriyor.

    Mesela sizin vucudunuzda trilyonlarca atom var. Peki bir insani bilgisayar ortaminda simule etmek icin her bir atomu bagimsiz olarak ayri ayri simule etmek ne kadar verimlidir? Sonucta bu atomlarin davranislari tamamen rastgele ve tahmin edilemez gibi gorunse de, hucre seviyesinde baktigimizda olan seyler basit, hucre doguyor, bolunuyor, oluyor vs. 

    Peki hucre seviyesinde baktigimizda hersey tahmin edilebilir iken, atomlari tek tek simule edecegimize, bunlarin sonucunu istatistiksel olarak alip, direkt hucreyi simule etmek daha verimli olmaz mi?

    Tabii ki olur, sonucta degisen bir sey yok. Peki ya bir gun bu simulasyon canlilari cok akillanir da kendi hucrelerinin daha derinine bakmak isterse? O zaman foyamiz ortaya cikar, o halde ne yapmak gerek, eger birisi bu atomlar ne yapiyor diye olcmeye kalkarsa o zaman olculen atomlarin kodlari ayri ayri calissin. Olcum bittiginde tekrar olasiliga geri donsun.

    Bu size bir seyi hatirlatti mi :)

    Bu benim yorumum ancak tabii ki degisebilir, hala bu konuda kendimi egitmeye devam ediyorum, bir seyin bilimsel olmasi icin yanlislanabilir olmasi lazim. Benim bu iddia min bilimsel olmasi icin de deney ile yanlislanabilir olmasi lazim.

    Mesela ayni anda evrendeki tum elektronlari olcmenin bir yolunu bulsak cpu fazla isinip evren yok olur mu? Deney sart.

    ampul beyin yakmış


    Viski var önlerinde , Ne içen dediler ? ırakı dedim ben https://www.kisa.link/QobI
  8. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    Moustafa
    Moustafa's avatar
    Kayıt Tarihi: 09/Şubat/2016
    Erkek
    SkynetX bunu yazdı

    @AMpul;

    Hocam öncelikle yapay zekanın 'sınırsız' bir işlem gücüne sahip olacağını neden söylüyoruz? Bunun için sınırsız işlem gücüne sahip donanımlar olması gerekmez mi? SInırsız güce sahip donanımlarda imkansız gerçekleştirilmesi. Makineler ışık hızında düşünüp karar alıp uygulasa da sonuçta bir noktada tıkanacaktır. Yani sınırsız gücü olmayacaktır diye düşünüyorum. 

    Sınırsız işlem gücünden kasıt duygusal ve fiziksel sınırlarımızın olmaması sanırım. Bizde ilk olarak hayatımızı devam ettirme ardından iş, aile, sosyal hayat düşüncelerimiz var. Düşünürken fiziksel sınırlamalarımız var bir insan 3 metre atlayamaz ki gibisinden veya bir insan 200 kilo kaldıramaz gibi. Bunların hiç birisi olmasa bile fazla düşündüğümüzde oluşan mide bulantısı veya mide ağrısı var baş ağrısı oluşması var. Bunlar da olmasa bile düşüncelere ara verip yemek yeme, su içme isteğimiz var. Bütün bunların hiç birisi olamsa bile beynimiz durmadan etrafımızı tarıyor 5 duyu organımızdan gelen bilgileri işliyor, filtreliyor, kaydediyor veya siliyor. Yine bunlar olmasa bile vücudumuzdan gelen sinyalleri işliyor, tepki veriyor, filtreliyor ve yine ihtiyaç varsa müdahale ediyor.

    Özetlemek gerekirse bir sürü fiziksel ve duygusal sınırımız - kısıtımız var. AI tüm bu sınırlamalardan bağımsız. Hem de hepsinden. Sadece sınırları ortam sıcaklık ve nem değerleri ile belki çekilen güç değeri.


    Mustafa
  9. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    Moustafa
    Moustafa's avatar
    Kayıt Tarihi: 09/Şubat/2016
    Erkek
    sixth bunu yazdı

    AI konusunda ise kontrolü alacaklar belki ama düzenin bozulacağını sanmıyorum aksine dünyanın düzene gireceğine inanıyorum bizim kontrolümüzde olan dünyanın hali ortada şuan harcanan enerjinin belkide %20 siyle aynı şeyler yapılabilir.

     

    Yapay zekanın tehlikeleri konusunda şüpheciyim açıkcası.

    Bildiğim en güzel yapay zeka örneği Hollanda'da bir boğaz vardı Baltık Denizi'nin ülkenin içine giren kısmına dev bir kapı yapmışlar kapının yönetimini de Yapay Zeka benzeri bir programa vermişler. AI benzeri program atmosfer koşulları ve denizin durumu bilgilerine göre kapıyı kapatıyor ve açıyor. Önceden insan insiyatifinde olan kapıların zaman zaman ülke içinde su baskınlarına veya gereksiz yere kapatılıp gemi trafiğini durdurarak para kaybına neden oluyormuş. 

    Sırf bu örneğe bakarak @sixth gibi de düşünüyorum, zarar yerine çok büyük fayda verebilirler. Elbette bunu görebilmek için ilk başta sınırlı bir kontrol alanı ve sınırlı sensörler verebiliriz. En önemlisi de tamamen kapalı bir devre olmalı. Dış dünya ile fiziksel bir bağlantısı (ethernet kablosu) olmadığı sürece bahsettiğimiz senaryoların hiçbirisini gerçekleştiremeyeceği kanısındayım.


    Mustafa
  10. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    NoktaliVirgul
    NoktaliVirgul's avatar
    Kayıt Tarihi: 02/Temmuz/2007
    Erkek
    AMpul bunu yazdı

    Daha genel bir konu olan simulasyon olayini biraz daha acayim.

    Ben evrenin simulasyon olduguna inaniyorum, simulasyon cok genis bir kavram, yani sadece bilgisayar icinde yasiyor olmak demek degil. Mesela bulundugumuz evren gercekten fiziksel olabilir, elektrik akimlarindan ibaret olmayabilir. Benim simulasyondan anladigim su, bu evrenin disinda, bu evreni simule eden farkli bir ortam var. Ne sekilde simule edildigimizi anlamamiz cok zor cunku bu evren disinda bir ortam bu evreni simule ediyor zaten. Ama bizim bildigimiz anlamda bilgisayar oldugunu sanmiyorum.

    Simdi oncelikle bu fikre neden inandigimi aciklayim. Konuyu acan arkadasa benzer bir dusunceden yola ciktim. Biz elimize gecen ilk firsatta bir simulasyon yaratmaya calisiyoruz, kendi beynimizi simule etmeye de calisiyoruz, hatta yarattigimiz simulasyon yeterince akilliysa baska bir simulasyon yaratabilir ve o da baska bir simulasyon yaratabilir. Boyle 10 tane ic ice simulasyon yaratildigini dusunelim. Bizim yasadigimiz evrenin bu simulasyon zincirinin basi oldugunu nerden biliyoruz?

    Eger biz simulasyon yaratabiliyorsak pekala biz de simulasyonda olabiliriz. Bu isin felsefi tarafi. Biraz da fizik tarafina bakalim.

    1- Gorelilik teorisine gore evrende hicbir kutle isik hizinda hareket edemez ve isik hizi bu evren icin bir sabittir. (299,792,458 m/s). Kutlecekim de bu hizda hareket eder. Neden bunun yarisi ya da iki kati degil?

    2- Kuantum teorisine gore evrendeki enerji (ve haliyle kutle) quanta denilen cok kucuk paketler halindedir, yani devamli (continuous) degildir. Tipki bizim bilgisayarlarimizda en kucuk bilginin bir bit olmasi gibi.

    3- Planck length evrende en kucuk uzunluktur. (1.6x10-35 m). Bundan daha fazla hicbir seye zoom yapamayiz, kuantum teorisi dahil hicbir sey bu uzunluktan daha kisa uzunluklar icin anlamli degildir.

    4- Planck time isigin planck length kadar mesafeyi katetmesi icin gecen suredir, bu sure yine evrendeki en kisa suredir, bunun altindaki zaman dilimi anlamsizdir.

    5- Yukardaki iki madde, devamli-surekli (continuous) gorunen evrenin bir noktadan sonra discrete (cok boktan bi cevirisi: ayrik) bir nevi digital oldugu anlamina gelir. Hic bir seye sonsuza kadar zoom yapamayiz.

    6- Elektron gibi atom alti parcaciklar asla tek bir lokasyonda degildir. Belli bir uzay icinde ayni anda her yerdedir. Lokasyon sadece tek bir quantum ozellik, elektronun donus yonu, yani spini baska bir kuantum ozellik, o da asla saat yonunde ya da tersinde degildir. Her zaman %50 saat yonu %50 saat yonunun tersindedir.

    Bu maddeleri daha cok uzatabilirim, ama zaten 6. madde fazla teknik girdi onu biraz daha aciyorum.

    Simdi bu atom alti parcaciklar asla net bir momentum, lokasyon, spin vs. sahibi degillerdir, bunlar hep olasiliklar halinde yasarlar. Ancak burda dikkat edilmesi gereken en onemli nokta su. Elektron aslinda tek bir anda tek bir noktada ama sadece biz bilemiyoruz DEGIL. Elektron gercekten ayni anda bir suru yerde. Buna superposition denir. Bu cok onemli ve quantum teorisinin kalbi. Bunun ispati elektron ile cift yarik deneyi (double slit experiment tir). Konudan cok sapmak istemedigim icin baska bir zaman uzun uzun anlatirim double slit experiment i.

    Simdi anladik ki atom alti parcaciklar aslinda bir olasilik uzayi icinde yasayip giden ve asla tek bir quantum state'de olmayan dostlarimizdir. Pekii, bu elektron tam bu anda ne yapiyor diye olctugumuz zaman ne olur? Dalga fonksiyonu coker (wave function collapse). 

    Bu su demektir, biz elektron nerdeymis diye olctugumuz anda, daha once bahsettigim superposition filan yalan olur ve elektron tek bir yerde belirir. Yani bir nevi bize poz verir. Bu diger quantum state ler icin de gecerlidir. Mesela elektron'un spinini olctugumuz anda elektron bize ya saat yonunde ya da saat yonunun tersinde donuyor sekilde poz verir. Biz olcmeyi biraktigimiz anda yine %50 saat yonu %50 tersi seklinde olasilik uzayina geri doner, yani gercekten, fiziksel olarak ayni anda hem saat yonunde hem saat yonunun tersinde doner. 

    Shrodinger's cat bu konuda guzel bir metafor, yine dikkat edilmesi gereken konu su, siz kutunun icine bakmadan once kedi canli ya da olu degildir, bunlardan birisi ama siz bilmiyorsunuz demiyorum, gercek anlamda canli ya da olu degildir, ayni anda %50 canli %50 oludur. Siz kedinin canli ya da olu oldugunu anlamanin bir yolunu buldugunuz anda (kutunun kapagini acmak gibi) dalga fonksiyonu coker ve kedi tek bir state e indirgenir, canlidir ya da oludur.

    Bu olcum olayi ve elektronun ayni anda bir cok yerde olmayi birakip tek bir noktada olmasi double slit experiment ile ispatlanmistir ve buna observer effect denir. Double slit experiment ve observer effect i iyi anlarsaniz resmen evrene bakisiniz degisir, bu konuda sizi cidden cesaretlendirmek istiyorum, cunku inanilmaz basit bir deney ve kuantum teorisinin kalbi.

    Tum bu quantum hikayesini anlatmamin sebebi su;

    Biz bir simulasyon yaratirsak, belli rastgele sabitler koymak zorundayiz, mesela isik hizi. Fizik kurallarini belirlemek zorundayiz. Bir de simule etmek istedigimiz en kucuk madde birimine karar vermek zorundayiz. Mesela yarattigimiz canlilar icin en kucuk madde birimi bir atom olabilir. 

    Bu ne demektir, biz simule ettigimiz evreni atom bazli simule ediyoruz, atomlar elektromanyetik cekim ile molekuller olusturuyor, onlar daha buyuk molekuller ve hucreler, organlar canlilar vs. Yarattigimiz cogu simulasyon bundan coook daha basit, atom seviyesinde bir evren simulasyonu suanda bizi asiyor. Neden? Cunku inanilmaz fazla islem gucu gerektiriyor.

    Mesela sizin vucudunuzda trilyonlarca atom var. Peki bir insani bilgisayar ortaminda simule etmek icin her bir atomu bagimsiz olarak ayri ayri simule etmek ne kadar verimlidir? Sonucta bu atomlarin davranislari tamamen rastgele ve tahmin edilemez gibi gorunse de, hucre seviyesinde baktigimizda olan seyler basit, hucre doguyor, bolunuyor, oluyor vs. 

    Peki hucre seviyesinde baktigimizda hersey tahmin edilebilir iken, atomlari tek tek simule edecegimize, bunlarin sonucunu istatistiksel olarak alip, direkt hucreyi simule etmek daha verimli olmaz mi?

    Tabii ki olur, sonucta degisen bir sey yok. Peki ya bir gun bu simulasyon canlilari cok akillanir da kendi hucrelerinin daha derinine bakmak isterse? O zaman foyamiz ortaya cikar, o halde ne yapmak gerek, eger birisi bu atomlar ne yapiyor diye olcmeye kalkarsa o zaman olculen atomlarin kodlari ayri ayri calissin. Olcum bittiginde tekrar olasiliga geri donsun.

    Bu size bir seyi hatirlatti mi :)

    Bu benim yorumum ancak tabii ki degisebilir, hala bu konuda kendimi egitmeye devam ediyorum, bir seyin bilimsel olmasi icin yanlislanabilir olmasi lazim. Benim bu iddia min bilimsel olmasi icin de deney ile yanlislanabilir olmasi lazim.

    Mesela ayni anda evrendeki tum elektronlari olcmenin bir yolunu bulsak cpu fazla isinip evren yok olur mu? Deney sart.

    Demek istediğini anladım, sorulan sorular ve mantık güzel.

    Sen yapay zeka/simulasyon dersin; ben şu anki fizik kurallarıyla çalışan bir evren yaratılmış derim. İkimizin dediğinde de en tepede bir yaratıcı olmuş oluyor: Senin bahsettiğin simülasyonu oluşturan ve benim bahsettiğim evreni yaratan.

    Cevap 42 arkadaşlar, boşuna aramayın ;)


    If my calculations are correct, when this baby hits eighty-eight miles per hour... you"re gonna see some serious shit.
Toplam Hit: 5888 Toplam Mesaj: 49
bilim evren yapay zeka