Siyonist Yahudi Zihniyeti

  1. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    EvladiFatihan
    EvladiFatihan's avatar
    Kayıt Tarihi: 01/Mayıs/2012
    Erkek

    http://www.youtube.com/watch?v=TV32HMogHYs


    Yapacağım işleri, sakalımın bir kılı bile bilse, onu kopartırım
  2. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    GusFring
    GusFring's avatar
    Kayıt Tarihi: 24/Haziran/2009
    Erkek

    siyonist kelimesine uyuz oluyorum bir kelime öğrenmişsiniz siyonistte siyonist amk

  3. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    karakutu
    karakutu's avatar
    Kayıt Tarihi: 30/Ağustos/2005
    Erkek
    GusFring bunu yazdı

    siyonist kelimesine uyuz oluyorum bir kelime öğrenmişsiniz siyonistte siyonist amk

    ne desin kardeş mi desin ?  bende bunlara uyuz oluyorum  çok bilmişçiler. 


    Mevzu derin | Papikolas Planet
  4. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    EvladiFatihan
    EvladiFatihan's avatar
    Kayıt Tarihi: 01/Mayıs/2012
    Erkek
    GusFring bunu yazdı

    siyonist kelimesine uyuz oluyorum bir kelime öğrenmişsiniz siyonistte siyonist amk

    bende uyuz oluyorum

    EvladiFatihan tarafından 22/Tem/14 02:21 tarihinde düzenlenmiştir

    Yapacağım işleri, sakalımın bir kılı bile bilse, onu kopartırım
  5. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    PanxeR
    PanxeR's avatar
    Kayıt Tarihi: 02/Ekim/2007
    Erkek

    bayrak indirme muhabbeti sadece burda olmuyormuş demek

  6. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    AllahinOglu
    AllahinOglu's avatar
    Kayıt Tarihi: 04/Mart/2007
    Erkek

    türkiyede de herifçioğlu balkonuna oraya buraya filistin bayrağı kürdistan bayrağı asıyor? evine damına çıkıp niye astın bunu lan indir burası türkiye diyebiliyor musunuz?

    adam belkide haklı vatanseverlik böyle birşey

    türkiye daha kendi ülkesinin namusu olan bayrağına sahip çıkamıyor el uzatanın cezasını kesemiyor

    diğer ülkelere bok atmadan önce biraz düşünmek lazım

    o değilde tip aynı fatihteki elemanlara benziyor bilmesen müslüman zannedersin

  7. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    Lazmania61
    Lazmania61's avatar
    Banlanmış Üye
    Kayıt Tarihi: 19/Aralık/2010
    Erkek

    Israilin neden bukadar buyuk devlet oldugu bu videodan belli oluyor iste bizimkilerde milliyetciligi ayaklar altina alsin ancak...


    Bize Tahribat.com'da TRABZON:)
  8. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    DeepInside
    DeepInside's avatar
    Kayıt Tarihi: 16/Mart/2014
    Erkek

    Adamın lanse etmek istediği şeye bak, surda çıkmış 1 tane kamil yok ona uyuz oluyorum buna uyuz oluyorum bi bitmediniz a.k

    DeepInside tarafından 22/Tem/14 03:25 tarihinde düzenlenmiştir
  9. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    glaurung
    glaurung's avatar
    Kayıt Tarihi: 05/Temmuz/2011
    Erkek

    hayatını din uğruna yaşayan ne kadar amsalak varsa doluşmuşlar ortadoğu diye bir yere, sen bana böyle dedin, yok öyle demedim böyle dedin, yok ne dedin ne dedin, avrupa şu din denen meletin üstünü gömdü aydınlandı şimdi refah içindeler, o döneme de karanlık çağ diyorlar, her ne boksa, çocuklar ölmese birbirlerini kırmalarına üzülmeyeceğim valla.

  10. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    asa42
    asa42's avatar
    Kayıt Tarihi: 17/Eylül/2009
    Erkek
    glaurung bunu yazdı

    hayatını din uğruna yaşayan ne kadar amsalak varsa doluşmuşlar ortadoğu diye bir yere, sen bana böyle dedin, yok öyle demedim böyle dedin, yok ne dedin ne dedin, avrupa şu din denen meletin üstünü gömdü aydınlandı şimdi refah içindeler, o döneme de karanlık çağ diyorlar, her ne boksa, çocuklar ölmese birbirlerini kırmalarına üzülmeyeceğim valla.

    “Felaket çöktü amansız, muztarib Endülüs ‘e 
    Yıkıldı Sehlan, Uhud yandı garib Endülüs ‘e.” 

    Devletler ve milletler yıkılır; geriye onların ilim ve san’at eserleri, onların yaşayışlarını, nizam ve münasebetlerini anlatan tarihleri kalır.

    “Yazık ki, medeniyet alemine ilk numune olan (Endülüs gibi) böyle bir milleti hanifeden bize vasıl olan eserler, yalnız şurada burada baykuş ve karga yuvası olmuş harap binaların duvarları ile biraz perişan evraktan ibarettir.” (1)

    Endülüs katili, zalim Avrupa.
    Büyük ve şanlı bir medeniyeti insanlarıyla birlikte cahilce ve nankörce toptan imha etmiştir.

    Halbuki Avrupa, Endülüs’e çok şey borçluydu. İlmi ve san’atı orada tanımıştı. Tıp, Kimya, Astronomi, Biyoloji, Coğrafya vb. ilimleri Kurtuba ve Gırnata medreselerinde tahsil eden binlerce Avrupalı talebe, bu ilimleri kendi ülkelerine aktarmışlardı. O meşhur Rönesansın, dolayısıyla bugünkü Avrupa ilim ve tekniğinin temelinde Endülüs Medeniyeti yatmaktadır. O devirde, Avrupa Endülüs için hiçbir şey ifade etmezdi ama, Endüliis Avrupa’nın herşeyi idi. 

    Endülüs’te İIim 
    Üçüncü Abdurrahman devrinde İspanya, dünyanın en büyük ilim ve kültür merkezi durumundaydı. Başta Kurtuba olmak üzere İşbiliye, Gırnata, Şatıbe, Belensiye ve Mürsiye birer ilim ve irfan yuvasıydı. Bir İngiliz yazarı (Stanley Lenpol) Kurtubayı şöyle anlatır:

    ‘Sarayları, bahçeleriyle pek güzel olan Kurtuba’nın ilim müesseseleri insanı hayrette bırakırdı. Kurtuba müderrisleri ve muallimleri, memleketlerini batının bilgi hazinesi haline getirmişlerdi. Kurtuba’ ya Avrupa’nın her tarafından talebe akını olurdu. Hekimlik, Endülüs bilginlerinin buluşlarıyla “Galinos” devrinden beri ulaşamadığı yüksekliğe çıkmıştı. Astronomi, Kimya, Coğrafya, Biyoloji gibi bilgiler Kurtuba’da bütün ihtişamıyla gösteril di. Edebiyat ise, Avrupa’da hiçbir zaman bu kadar ileri gidememişti.” (2)
    Avrupa’da mektep diye bir şey yokken, Endülüs’te mektebler köylere kadar yayılmıştı. Ziya Paşa bunu şöyle anlatır:

    “...İspanya’da ise, her dört haneli köyde bir mekteb bulunduğundan, artık şehir ve kasabadakiler bu hesaba kıyas oluna. Avrupa’da ilk defa mekteb—i umumi tesis eden Kardinal Albırnuz zaten İspanyol olup, Gırnata’da terbiye görmüş ve sonradan Polonya’da bina eylediği “Sen Kalmen” mektebini orada görmüş olduğu İslam mekteblerine taklid eylemiştir.” (3)

    Yine Avrupa’da kütüphanenin adı bile yokken, Endülüs’te ilim tahsil edenlerin kolayca faydalanabilecekleri, fevkalade tanzim ve tertip edilmiş büyük kütüphaneler vardı. 3. Abdurrahman’ın sarayındaki kütüphanesinde 500.000 cilt eser bulunduğu ve bu büyüklükteki kütüphanelerin İspanya’da sayılarının 70’e vardığı tesbit edilmiştir. Avrupa’da ise, kütüphane te’sisi ancak l5. asırda mümkün olmuştur (4).
    Avrupa, kağıdı da Endülüs’ten öğrenmiştir. İspanya’da kağıt, ipek ve pamuk yerine daha ucuza keten ve kendirden imal ediliyordu. İlk kağıt fabrikası Şatıbe’de, daha sonra Belensiye ve diğer yerlerde kurulmuştu. Şatıbe kağıdı bütün Avrupa’da meşhurdu.

    Endülüs Alimleri 
    Endülüs’te (İspanya) her dalda alimler yetişmiştir. Nankör Avrupalının Endülüs kütüphanelerini tamamen imha etmesiyle, bunlardan çoğunun ismi bilinmemekle beraber yine de bazı isimler saymak mümkündür.

    Edebiyatta: Mağribi, İbni Baytar, İbni Haddat, İbni Ammar, İbnül—Ebras, İbni Asım vb.


    Tıpta: Ebul—Kasım Halef b. Abbas, ‘et—Ta’ri f isimli cerrahiye ait meşhur eseri vardır. Cerrahi aletlerinin ilk mu’cididir.

    Ebul-Velid Muhammed İbni Rüşt; Kurtubalıdır ve ‘Halicetün Fi’t—tıp’ isimli eseri meşhurdur.

    Astronomide: Ebu Abdillah Muhammed, İbni Rüşt, İbni Samh İbni Salt vb.
    Endülüs Medeniyeti Nasıl Yok Edildi?

    Endülüs islam Medeniyeti’nin çöküşü, Hıristiyan Avrupa’nın kıyamete kadar silinmeyecek olan bir yüz karasıdır. Zira, bu çöküş, sadece bir vatanın işgali değildir. Avrupa’daki orta çağ karanlığına* ışık tutmuş bir milletin bütün değerleriyle birlikte toptan imhasıdır. İlim ve irfan yuvası Endülüs tamamen yakılıp yıkılmış; medreselerinden, mekteb lerinden, kütüphanelerindeki en küçük eserlerine kadar, geriye bir iz bırakmamasıya vahşice tarumar edilmiştir. Sekiz asır Avrupa’ya medeniyet muallimliği yapmış büyük bir millet, şanlı bir medeniyet, bir daha yeşermemesiye yok edilmiştir.

    Kastilya kralı Ferdinand, 1235’te Kurtuba’yı istila ettiğinde, o zaman için dünyanın en büyük şehri olan 1 milyon nüfuslu bu şehri yağmada hiçbir ölçü tanımamış, can ve mal emniyeti va’detmesine rağmen, sözünde durmayıp camileri, mekteb ve medreseleri yıktırmıştır.

    “İçlerinde had ve hesaba gelmez nefis kitaplar ve çok kıymetli yazma nüshalarla dolu olan bilcümle kütüphaneler, esaslarından bir alamet kalmamak vechile tahrip ve bi nişan idülüp, fakat taassup eseri olarak yalnız Emevi meliklerinden 1. Abdurrahmanın’ın yaptırdığı meşhur Cami—i Kebir kiliseye tahvil kılındı.” (5).

    Kastilya Kralı bu zalimliklerini devam ettirirken, Aragon kralı da Belensiye ve Mürsiye’yi ona denk bir vahşetle işgal ediyordu.

    Sonunda Gırnata kalmıştı. Gırnata, zalimlere teslim olmadı ve Ebu Abdillah Mu hammed Ahmer’ i hüküm dar seçerek devlet oldu. Bu devlet 262 yıl yaşadı ve nihayet iki ülkenin (Kastilya—Aragort) birleşmesiyle aynı akıbete maruz kaldı. Son Gırnata hükümdarı Ebu Abdillah’is—Sağir Osmanlı ve Memluk’lulardan yardım istemişti. O zaman da Osmanlılar Memluklularla çatışmalı idiler. Zaten Osmanlı Devleti o devirde, Endülüs’ü kurtarabilecek güce henüz ulaşmamıştı. Buna rağmen 2. Beyazıt, Kemal Paşa’yı Donanmayı Hümayun ‘la İspanya’ya gönderdi. Fakat netice değişmedi.

    Ebu Abdillah es—Sağir dokuz aylık muhasaradan sonra teslim oldu. Düşman emniyet va’detmesine rağmen, insanlığa sığmayacak zulüm ve katliamlar oldu. “Papa’nın müsaadesiyle, Engizisyon Mahkemesi kuruldu. Hıristiyarnlığı kabul etmeyenler yakıldı; malları yağma edildi. Az zamanda İspanya’da tek bir müslüman bırakılmadı. Engizisyon Mahkemesi, 18 sene içinde 24.000’den fazla müslümana idam kararı vermişti” (7)”... Bir şehrin sadece 1481 senesi içinde erkek ve kadın, zengin veya fakir olmak üzere 2000 insanın ateşte yaktırıldığı, bütün bir milletin alevlere kurban edildiği tesbit olunmuştur. Bilhassa ilk senelerde, yani 1480’den 1489’a kadar, Engizisyon’un başı Torguemeda zamanında, bütün İspanya bir ocak gibi tütmüştü.”

    Endülüs sadece insanı ile değil tarihi, san’at eserleriyle, ilmi eserleriyle, zengin kütüphaneleriyle, cami ve medreseleriyle beraber tarihten siliniyordu. Engizisyon Mahkemesi’nin kararıyla Gırnata’da 1.000.000 cilt kitap yakılmıştı. Kardinal Ximenes, 80 bin el yazması eseri bizzat eliyle yakmıştı (9).

    Barbar Avrupalı’nın elinde şanlı Endülüs Medeniyeti tarihe karışırken bir bağrı yanı k Endülüs şairinin İstanbul’a geldiğinde II. Beyazıt’a takdim ettiği adeta bir imdat mağamatı olan meşhur şiiri kalıyordu.

    “Felaket çöktü amansız, mustarip Endülüs’e 
    Yıkıldı Sehlan, Uhud yandı garib Endülüs’e.”

    Belensiye ‘ye gidip sor, Mürsiye ‘nin halini, 
    Ne oldu sor, nerdedir Şatıbe? Ceyyan hani?

    Ya meşhur alimlerin yükseldiği, nam aldığı 
    O şanlı Kurtuba nerde o ilimler yatağı?

    Bugün camilere haç koymuşlar, olmuş kilise, 
    Bugün çan sesleri dolmakta garib Endülüs’e.

    LİTERATÜR
    1-Ziya Paşa, Endüliis Tarihi, 2. cilt
    2-M.Zekai Konrapa, Endülüs Mersiyesi Nizami Tercümesi ve EndülüsTarihine Kısa Bir Bakış.
    3-Ziya Paşa a.g.e.
    4- " " " 
    5- " " " 
    6- " " " 
    7-M. Zekai Konrapa, a.g.e.
    8-Yılmaz Öztuna, Türkiye Tarihi, 4.cilt 
    9- " " a.g.e.

    *Orta çağ karanlığı sadece Avrupa için söz konusudur.

     


    Not: Tammaını okumak istemeyenler sadece kalın ve altı çizili yerleri okuyarak o kıymetli zamanlarınıharcamamış olurlar..

    Saygılar

  11. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    asa42
    asa42's avatar
    Kayıt Tarihi: 17/Eylül/2009
    Erkek
    glaurung bunu yazdı

    hayatını din uğruna yaşayan ne kadar amsalak varsa doluşmuşlar ortadoğu diye bir yere, sen bana böyle dedin, yok öyle demedim böyle dedin, yok ne dedin ne dedin, avrupa şu din denen meletin üstünü gömdü aydınlandı şimdi refah içindeler, o döneme de karanlık çağ diyorlar, her ne boksa, çocuklar ölmese birbirlerini kırmalarına üzülmeyeceğim valla.

    Müslümanları geç, klisede görev yaparken aynı zamanda bilime bir çok katkı sağlayan bilim insanlarını yazsak yukardaki yazıdan daha uzun olur..

Toplam Hit: 9991 Toplam Mesaj: 90