"Burası Seks Otobüsü Değil" Miş. İlginç
-
Vala şahsi kanaatim bu olay internette sözlüklerde tutmasaydı kesinlikle haberimiz olmazdı bu şöfer de yine çalışmaya devam ederdi. Kanımca bir takım kişilerin torpillerine güveniyor, arkam sağlam diyip her haltı karıştırmaya çalışıyor olabilirliği yüksek bir insan. Basına yansıdığı için arkasındaki herkes geri adım attı ve yalnız kaldı koruyacak kimse riski göze almadı ve adam hakkında soruşturma başlatıldı.
Benimde hep yaşadığım sorun halk otobüslerinde istiflenip gitmek olduğundan her sorun yaşadığımda plakasını alır şikayet dilekçesi veririm. Otobüsde güzel olay çıkartıp ordaki vatandaşa böyle gitmek zorunda olmadıklarını her birinin dilekçe vererek bu adamları böyle yapmamaları konusunda yaptırımlar uygulatabileceklerini haykırıp iner ve dilekçemi veririm. Ne olacak 10 dk lık iş evde yaz ertesi gün teslim et işlem başlatılsın. Para cezası alsın akıllansın!
Habere geçelim. Ekşi sözlük yazarıymış zaten olay öyle basına yansıyor:S
17 Nisan akşamı Taksim-Sarıyer seferini yapmaya hazırlanan İETT otobüsü şoförünün hemen arka koltuğunda kol kola oturan genç çifte “Burası seks otobüsü değil” diyerek hakaret etmesi ve zor kullanarak otobüsten indirmesi internette ortalığı birbirine kattı. Olayı kabul eden İETT, otobüs şoförü hakkında inceleme başlatıldığını açıkladı.
Aynı zamanda Ekşisözlük yazarı olan ve otobüsten indirilen yolcunun yazdığı bilgilere göre olay şöyle gelişti:
17 Nisan’da Taksim’den saat 22:55’te Sarıyer istikametine doğru yola çıkmaya hazırlanan 25T numaralı İETT otobüsünün şoförü yolcular arasında bulunan ve kendisinin arkasında kol kola oturan genç çifte “Burası seks otobüsü değil” diyerek saldırdı ve gençlerin aşağı inmesini istedi.Şoför gençlerin otobüsten inmemesi durumunda sefere çıkmayacağını söyleyerek kontağı kapattı ve beklemeye başladı.
Bazı yolcuların duruma itiraz etmesi üzerine gerginlik artarken genç çift ve yolculardan bir kişi aşağı indi. Otobüsten inip şoföre tepki gösteren yolculara ise yine yolcular arasında bulunan başka bir kişi tekme ve tokatla saldırdı.
Otobüsten indirilen ve darp edilen yolcular şikayetçi olmak için önce polise sonra da İETT hat amirliğine başvurdu.
İETT: "ŞOFÖRE GEREKEN CEZA VERİLECEK" Olay internet üzerinden hızla yayılırken Hurriyet.com.tr’nin ulaştığı İETT yetkilileri şoförün davranışının çok yanlış olduğunu ve gerektiği cezayı alması için incelemenin başlatıldığını açıkladı.
İETT Basın Danışmanı Ömer Faruk Birpınar, İETT’nin bu konularda çok hassas olduğunu, şoförlerin üniversite ortamında öfke kontrolü ve stres yönetimi eğitimi aldığını ve benzer olayların tekrar yaşanmaması için ellerinden geleni yapacaklarını vurguladılar.
"EN UFAK MÜSAMAHA YOK" İETT'den yapılan yazılı açıklamada da, şoförün tespit edildiği ve bu tür olaylara karşı en ufak bir müsamaha göstermediği vurgulandı. İETT'nin açıklaması şu şekilde:
17 Nisan 2011 saat 22:50’de 25T hattında talihsiz bir olay gerçekleşmiştir.
Belirtilen olayda adı geçen personelimiz, hızlı bir şekilde tespit edilerek hakkında gerekli işlem başlatılmıştır. İnsana ve İstanbul’a kaliteli hizmeti ilke edinen kurumumuzda şoförlerimizin bu tür müdahaleler hoş karşılanmamakla birlikte sorumlu olan personel hakkında toplu iş sözleşmesi gereğince gerekli cezai işlemler hassasiyetle uygulanmaktadır.
7 bin çalışanımız geçen yıldan itibaren üniversite ortamında, üniversite hocalarının gözetiminde halkla ilişkiler, stres yönetimi, öfke kontrolü ve diğer mesleki konularda eğitimlere tabi tutulmaktadır. Şoförlerimiz başta olmak üzere hatta çalışan bütün personelimiz, yaptıkları işin zorluğuna ve trafik içinde yaşadıkları strese rağmen toplum içinde davranışlarına dikkat etmek zorundadır.
Bu tür olumsuz davranışları sergileyen personelimiz üzerinde hassasiyetle durduğumuzu, bu tür olaylara karşı en ufak bir müsamaha göstermediğimizin bilinmesini isteriz.
OLAYI ANLATTILAR Olayın mağdurlarından Onat Baş ise ntvmsnbc’ye olayı şu şekilde anlattı; “Kız arkadaşım yurtta kalıyor ve onu yurda yetiştirmek için biz genellikle aynı otobüsü kullanıyoruz. Dün gece de otobüse bindik. Ben kız arkadaşıma sadece sarılmıştım. Kısa bir süre sonra şoför bize dönerek, ‘İnin lan arabadan, burası şey yapma yeri değil’ dedi. Ben ilk önce şoke oldum. Ardından, ‘Ne yapma yeri değil, açık konuş’ dedim. Şoför de bana, ‘Seks yapma yeri değil’ cevabını verdi.
Bu sırada otobüse binen başka bir yolcu şoföre böyle konuşamayacağını, söyleyerek bana destek verdi. Şoför ise otobüsü hareket ettirmeyeceğini, bizim inmemiz gerektiğini söyledi. Bir süre bizi sözle tacize de devam etti. Sonunda biz ve bizimle birlikte şoförle konuşan arkadaş otobüsten indik. Fakat şoför otobüsü hareket ettirmedi ve sonrasında o da otobüsten indi.
‘ADIMI VERMEM, PLAKA ORADA’
Kendisine gidip adını sordum. Bana adını vermedi ama otobüsün plakasını alabileceğimizi söyledi. Ben şoförün fotoğrafını çekmeye çalışırken kaçtı. Ben de otobüsün plakasını çektim ve birden ortalık karıştı. Bir arbede oldu. Bize yardım eden arkadaş darp edilmeye başlandı. O sırada birileri araya girdi.Kız arkadaşım da yurda geç kaldığı ve daha geç kalırsa sorun yaşayacağı için metroya gittik. Bize yardım eden arkadaşa baktık bulamadık ama şans eseri bu sabah kendisiyle internet üzerinden haberleştik.”
Baş, ayrıca konuyla ilgili İETT’ye şikayette bulunduğunu da açıkladı.
‘DEVLET MALI KEYFİ KULLANILMAZ’
Olayda genç çifte destek veren Gökçe Koç da yaşadıklarını ntvmsnbc’ye şöyle aktardı; “Ben üniversite öğrencisiyim ve yurduma gitmek için otobüse binerken şoförün genç bir çifti taciz ettiğini duydum. Kendisine bunu yapmaya hakkı olmadığını söyledim. Sonrasında otobüsü hareket ettirmesi gerektiğini, devlet malını keyfi kullanamayacağını aktardım. Şoför ise genç çifti işaret ederek, ‘Siz inmeden gitmem’ demeye ve kendince söylenmeye devam etti.Ben sonunda mağdur olan arkadaşa olay büyümeden inmemiz gerektiğini belirttim. İlk başta kabul etmese de sonrasında indik. Fakat, şoför hareket etmedi. Bize laf söylemeye devam etti ve ardından otobüsten kendisi de indi. O sırada ben de sinirlenerek otobüse vurdum ve, ‘Bu otobüs ne bizim, ne senin ne de Recep Tayyip Erdoğan’ın. Bu Atatürk’ün kurduğu ülkenin otobüsü’ dedim.
‘BANA VURMAYA BAŞLADILAR’
O esnada kim olduğunu bilmediğim ama sivil giyimli biri gelerek bana, ‘Sen devlet malına nasıl zarar verirsin’ dedi ve vurmaya başladı. Ben telefonu korumaya çalışırken gözlüğüme ve kafama bir kaç yumruk aldım. O sırada başımı eğdim. Bana kimler vurdu açıkcası göremedim.Ardından Taksim’deki bir polis aracına gidip olayı anlattım. Bana meydanda bulunan asayiş ekiplerine gitmemi söylediler. Asayiş ekipleri ise durumu anladıklarını ama yapılması gerekenin 155’i aramak olduğunu ya da İETT Hareket Amirliği’ne şikayet etmem gerektiğini belirtti.
‘ŞİKAYETİM DİKKATE ALINMADI’
Hareket amirliğine gittiğimde 10 dakika beklettiler ve sonunda bir A4 boyutunda fotokopi kağıdı verdiler ancak şikayetim alınmadı. Ben de bu sabah İETT’ye bir şikayet maili attım” diyerek olayı anlattı.BUDA EKŞİ SÖZLÜKTEN;
yer: taksim meydanı
saat: 22.50
25t hattıyla sarıyer'e doğru gitmek üzere otobüse binerken şoför koltuğunun hemen arkasında kol kola oturan genç çifte tiksinircesine bakarak "burası seks otobüsü değil, inin bu otobüsten yoksa bu otobüsü kaldırmam" diye haykırmaktan, ahlak polisliğine kalkışmaktan gocunmadığına şahit olduğum iett şoförüdür.
elbette iett şoförünün bu yersiz ve son derece aşağılayıcı tavrına tam da otobüse binerken şahit olan ben de sessiz kalmadım ve ne cüretle böyle bir şeyi söyleyebileceğini kendisine sorduktan sonra otobüsü o çift inmeden kesinlikle kaldırmayacağını tekrar tekrar "gururla" vurgulayan bu şahıs olayı iyice şova dönüştürmekten de kaçınmadı.
adını sordum, söylemedi. küstah tavırlarına devam etti. "orda plakam var çok meraklıysan al da öğren!" diyerek de meydan okudu. genç çifti ve beni kışkırtmak için elinden geleni yaptı.
bense bu otobüsün devletin malı olduğunu, iett denilen kurumun da hepimizden alınan vergilerle işlediğini, keyfe keder birtakım bozuk, hastalıklı ahlak zabıtalığı anlayışıyla, üstelik de herkesin içinde o otobüsün yolcuları olan o genç çifti " kendi çapında" rencide edemeyeceğini yaptığının saygısızlık olduğunu haykırdım.
olay orada kopmaya başladı. bu sefer de söz konusu iett şoförü şahsım üzerine oynamaya başlayarak "sen de kim oluyorsun be! kaldırmıyorum işte var mı diyeceğin!" diyerek şova devam etti.
olayın muhatabı çocuk tam küfür etmek üzereyken susturdum, sakın dedim, haklıyken haksız yere düşmeyelim. inelim dedim, önce ben inmemekte ısrar eden bu arkadaşı ikna edip kız arkadaşıyla inmeye ikna ettim. beraber gideriz dedim.
biz indikten sonra şovuna ağır tahriklerle devam eden iett şoförüne artık dayanamayıp bu otobüs bizim, ne senin ne de rte'nin dedim ve sonra olay koptu, aralardan gelen bir vatandaş "sen devletin malına nasıl zarar verirsin" diyerek hışımla bana saldırdı, onlarca yumruk yedim. devletin malına zarar verme eylemim de ağır tahriklere devam eden iett şoförüne sinirlenip lafımı otobüsü kapı gibi tokmaklayarak söylemekten ibaretti.
bu olay taksim'in göbeğinde yaşandı. mobese kameralarıyla dolu taksim'in göbeğinde orada saldırıya uğrarken bir tane polis bile gelmedi, hiçbir vatandaş bana saldıran şahsı ayırmaya tenezzül dahi etmedi. ne bir küfür ettim ne de karşılık verdim. sadece yumrukları savuşturdum. bir dakika içinde bana saldıran o şahıs da sonra birden bire kayboldu.
orda bulunan trafik polisine gittim asayiş polisi var ilerde ona git dedi, asayiş polisine gittim bu işin literatürü 155'i aramaktır dedi. iett hat amirliğine gittim, bana bir şikayet formunu 10 dk arayarak sadece onu uzattı. ne kimse geçmiş olsun dedi ne de şikayetimi adam gibi kimseye iletebildim.
birisi imamın ordusu mu demişti?
imamın ordusu yok artık, imamın cumhuriyeti'nde yaşıyoruz da farkında değilmişiz, yazıklar olsun...
"ben yanmasam, sen yanmasan, biz yanmasak, nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa.." ne de güzel demiş nazım hikmet ama ne fayda? orada bu olaya seyirci kalanlara da yazıklar olsun...
bu ülkede çağdaş yaşamı, hukukun üstünlüğünü savunmak için daha kaç kişi yanacak?
orada türbanlı diye bir yolcuyu rencide ederek otobüsü kaldırmamakla tehdit eden bir iett şoförü olsaydı da gene aynı tepkiyi verirdim emin olun.
ben yandım, bir daha da yanarım. ya siz?
(bkz: türkiye'de yaşamaktan nefret etme sebepleri)
edit: söz konusu otobüs 17 nisan pazar gecesi 22.55 seferini yapmakla yükümlü 34 tn 1992 plakalı 25t hattında taksim'den sarıyer'e seferi bulunan otobüstür. halk otobüsü değil, bildiğiniz iett otobüsüdür şoför de iett memurudur.
edit 2: herkesin destek mesajına yetişemedim, her biriniz sağ olun, var olun! önceden yazıklar olsun dedim ama çağdaş yaşamı ve hukukun üstünlüğünü koruma hususunda yalnız olmadığımı, olmadığımızı bana hatırlattığınız için var olun!
(bkz: #398651)
edit 3: olayı medyaya taşımak için izin isteyenler oldu, peşinen bahsettiğim olayı aynen teyit ettiğimi ve haber değerini göz önünde bulundurarak bu yazıyı kullanmak isteyen medya mensuplarının bu yazıyı haber olarak kullanmasında hiçbir sakınca görmediğimi de bilinmesini isterim. ben o esnada görüntü almaya çalıştım ama yaşanan arbededen dolayı alamadım, 22.50 - 23.00 sıralarında yaşanan bu olayın görüntüleri elbette mobese kameralarında ya da otobüsün bulunduğu durağı gören başka kameralar varsa onlarda da mevcuttur.
edit 4: olayla ilgili elinde görsel materyal bulunanlar ya da o sırada orada olanlar justhink@gmail.com adresinden bana ulaşabilirler.
edit 5: kaderin garip bir cilvesi o çiftin bir üyesi de ekşi sözlük yazarı çıktı. devaki imiş. iyi ki varsın ekşi sözlük, işte sosyal medyanın gücü!
edit 6: iett basın danışmanı ömer faruk birpınar en sonunda bana mesaj atmıştır. mesajı aynen iletiyorum: "17 nisan 2011 tarihinde 25t hattında 34 tn 1992 plakalı otobüs personeli tespit edilip, hakkında tahkikat işlemi başlatılmış olup, toplu iş sözleşmesi çerçevesinde gereği yapılacaktır. ilginize teşekkür ederiz."
unutmadan bu olay basına yansıdıysa bu tamamen sosyal medyanın ve ekşi sözlük yazarlarının başarısıdır. kalem kılıçtan keskindir sözünün en güzel örneğini verdiğiniz için de iyi ki varsınız!(justhink, 18.04.2011 01:16 ~ 15:28) -
Bu da şiir saygılar efenim...
KEREM GİBİ Hava kurşun gibi ağır!!
Bağır
bağır
bağır
bağırıyorum.
Koşun
kurşun
erit-
-meğe
çağırıyorum...O diyor ki bana:
— Sen kendi sesinle kül olursun ey!
Kerem
gibi
yana
yana...«Deeeert
çok,
hemdert
yok»
Yürek-
-lerin
kulak-
-ları
sağır...
Hava kurşun gibi ağır...Ben diyorum ki ona:
— Kül olayım
Kerem
gibi
yana
yana.
Ben yanmasam
sen yanmasan
biz yanmasak,
nasıl
çıkar
karan-
-lıklar
aydın-
-lığa..Hava toprak gibi gebe.
Hava kurşun gibi ağır.
Bağır
bağır
bağır
bağırıyorum.
Koşun
kurşun
erit-
-meğe
çağırıyorum.....1930 Mayıs
-
inci sözlük yazarı olsa "seni sikerim olur" derdi işte ah ekşi ah
-
Bence Sex Otobüsü Otobüs Boşalınca Müavin ve Şöför ......
-
O tepki hangi psikolojiyle söylenmiş ya :D
-
O hayvanoğlu hayvanı işten atmazlarsa adam değiller...
Polis desen aman bana bulaşma modunda...
Rezillikler ötesi türkiye...
-
Dicek bişey bulamadım...!!
-
O şoförün bir sorunu var heralde...
-
"birisi imamın ordusu mu demişti?
imamın ordusu yok artık, imamın cumhuriyeti'nde yaşıyoruz da farkında değilmişiz, yazıklar olsun..."
ne güzel demis. artık bu ülkede her sey olabilir, kendimizi alıstırdık yavas yavas. bugün yarın bası acık gecen bi kız arkasımız, bi akrabamız linc edilmeye calısılırsa buna da sasırmam, zaten getirmek istedikleri nokta bu. akpden önce türban kavgası mı vardı ?
adamlar bi geldiler sag-sol ayrımı gibi ülkeyi bölmeye calıstılar, aynı mantık iste. basın acık gecersen söylesin, kapalıysan müslümansın. ülkenin düstügü duruma bak. devlet görevlisi soför sadece sarılmıs olan gencleri devletin otobüsünden indirebiliyor, ne güzel.
simdi birisi cıkar forumdan yine müslümanlık taslamaya calısır "toplum icinde sarılmak caiz degildir" diye, ben de ona bsg derim buradan. ulu orta öpüsenlere kızılabilir, ona lafım yok ama sadece sarılmakla olay "seks" boyutuna getirilebiliyorsa bi ülkede ve polis & vatandas ikilisi buna tepkisiz kalabiliyorsa; yazıklar olsun sana Türkiye. diyecek baska bir sey yok.
bakalım daha neler görecegiz bu hükümetle. o soförü de isten atmazlarsa adam degiller. atmazlarsa buna da sasırmam.
-
Soför haklı. Anamız var bacımız var bizim Paris mi lan bura ! Herkes akıllı olacak
-
Aman hocam, iett şöför arıyomuş koş hemen...
Hemen anamız bacımız var demogojisine girin aman..