Lozan Antlaşmasının Gizli Maddeleri
-
Ula az kaldi patlayacaktim.
Ataturk gibi bir insanin karsisinda degil oyle maddeleri metne yazmayi, cesaret edip dusunemezler bile.
Kuytul hocam; bir dahaki seferi basliga [Saka amaclidir] yaz.
-
blackglove bunu yazdı
Aslı astarı olmayan
hayâlî bir gizli protokolün maddeleri imişçesine yukarıda yazdığım maddeleri bu zavallıların verdiği ilhamla uydurdumbi mürit burda contorium diye birşey uydurmuştu. televizyonlara kadar çıktı.
yakında bunu da görürüz heryerde 'gizli belgeler' diye
yapmayın böle şeyler çok mu çok ciddiye alınıyoruz :)
-
Yine çok uzun özet geç falan diyenler olmuş.Şaka maka 3 cümleyi okumakdan aciz bazıları.
-
okumaya sonundan başladığım için bi anlamı kalmadı dsfmdasfk
-
:D sabah okurken biraz sinirlendirirp sojrada bizi güldürmeyi başardılar :)
-
O kadar atmışınki daha ilk maddede böyle olması imkansız dedim.. Biraz daha ufak ataydın işte atıyorum madenler ve hertürlü yeraltı madeni petrol izinsiz çıkarılamaz yada 100 sene kullanılamaz filan. tamam da öyle atmışınki buna inanmak imkansızdı zaten.
son olarak amacın ne senin. kafamı buluyon gereksiz konu açıp zamanımızı çalıyorsun.
-
:))) okurken güldüm yani sinirim bugün urfa biberinden beter birde üstüne bu, tam cila oldu...
-
MADDE 7: Türkiye 24 Nisan 2023 tarihi itibariyle bütün yeraltı servetlerini ve doğal kaynaklarını kullanma hakkından feragat edecek, bu hak
anlaşmada imza sahibi olan diğer memleketlerin olacaktır. İş bu maddeye ormanlar, madenler ve bütün enerji kaynakları da istisnasız
dahildirduymuştum.
-
daha okurken sondaki yazıdaki gibi düşünmeye başladım dedim lozanı beğenmeyenlerin başarız bulanların uydurması diye :))
-
RaNGeR bunu yazdı
Daha ilk yazılan maddeden hepsinin palavra olduğu sonucu zaten çıkıyor. Neden mi?
İkinci dünya savaşına kadar İstanbul ve Boğazlar, zaten NATO benzeri Avrupa askerlerinden oluşan bir birlik tarafından korunuyordu. Türk askerlerinin bu bölgeye yaklaşması dahi yasaktı. Ancak, ikinci dünya savaşı başında çıkan Alman tehlikesini fırsat bilen o zamanki Türk hükümeti, "Olası bir Alman saldırısında burayı elinizde tutamazsınız" gerekçesi ile bölgenin Türk askerine bırakılmasını talep etti. Avrupa Devletleri de aldıkları ortak karar ile "aralarındaki herhangi bir devletin itirazı olmadığı müddetçe bölge Türk Askeri himayesine bırakılmıştır" hükmü kondu.
Bu yüzdendir ki Türkiye Boğazlarından geçen gemilerden geçiş bedeli alamaz.
Bunları bilmesek dahi, yazıdaki "çok güçlü dostlarım vasıtasıyla" gibi komik bir tabir kullanmasından palavra olduğu anlaşılabiliyor. Söylediğine göre de antlaşma, imzalanan devletin kasasında duruyormuş. Antlaşma İsviçre'de yapıldı, o "çok güçlü dost" İsviçre kasasına mı erişebilmiş? Size de komik gelmiyor mu :) Bunları yazan kişi gerçek olduğunu iddia etse bile insanın gözüne çok şey batıyor.
Bana kaynak gösterir misin?