folder Tahribat.com Forumları
linefolder Bilim Teknik Teknoloji
linefolder Ölümsüzlüğün Sırrı Bulunmuş Olabilir Mi?



Ölümsüzlüğün Sırrı Bulunmuş Olabilir Mi?

  1. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    Bosluk
    Bosluk's avatar
    Kayıt Tarihi: 11/Kasım/2007
    Erkek

    nickimyok bunu yazdı:
    -----------------------------
    HER CANLI ÖLÜMÜ TADACAKTIR .AL-İ İMRAN SÜRESİ AYET 185.başka söze gerek varmı?
    -----------------------------

    hocam sende nokta atışı yaptın yani :) herkezin hevesi bitarafında kaldı :P


    ____________________________________________________________________________________________________________________________________________________________________________________________________________________________________________________________________________
  2. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    Swool
    Swool's avatar
    Kayıt Tarihi: 11/Kasım/2007
    Erkek

    “… Nice boş kafalı kimseler, İslâmlığın başlangıcında bir maslahat için ortaya konan rivayetleri görüp cansız taş gibi -akıllarını kullanmadan- yalnız taklid ile donup kaldılar. Aslını sorup düşünmeden red ve inkâr eylediler. Felsefe ilimleri diye kötüleyip yeri göğü bilmez cahil iken bilgin geçindiler. Onlar Allah’ın göklerde ve yerdeki o muazzam mülk’ü saltanatına, Allah’ın yarattığı herhangi bir şeye, belki ecellerinin yaklaşmış olduğuna da bakmadılar, tehdidi kulaklarına girmedi. Ulu Osmanlı Dcvleti’nin ilk çağlarından Sultan Süleyman Han zamanına gelinceyedek hikmet ile şeriat ilimlerini uzlaştıran gerçek araştırıcılar ün almışlardı. Ebülfeth (Fatih) Sultan Mehmed Han Medaris-i Semaniye’yi yaptırıp kanuna göre iş görülüp okutulsun diye vakfiyesinde yazmış ve Haşiye-i Tecrid ve Şerh-i Mevâkıf derslerinin okutulmasını bildirmişti. Sonra gelenler bu dersler felsefiyâttır diye kaldırıp Hidâye ve Ekmel derslerini okutmayı akla uygun gördüler. Yalnız bunlarla yetinmek akla uygun olmadığı için ne felsefiyât kaldı, ne Hidâye kaldı, ne Ekmel. Bununla Osmanlı ülkesinde ilim pazarına kesat gelip, bunları okutacak olanların kökü kurumaya yüz tuttu.” Katip ÇELEBİ

     Yazdığı tek cümlelik betimsel anlatımın kendi fikri olmamasına rağmen çok şey anlattığını düşünerek, fikri ve ilmi düşüncenin farklı kategorize edilmiş halini kendine metod edinen, zıt düşünceler oluşturmamasına rağmen kendi doğrusunun gerçek doğru ile mukayese bile edilemeyeceğini, bilindik sözlerin kelimeleri yer  değiştirerek söz de düşünce adı altında sunulan fakat soyut ve somut bir örneklendirmenin yapılamadığı beyinsel ya da iç güdüsel ördekler topluluğu içindeki yerimiz, başladığımız nokta bile değildir.

     Tek doğru ya da tek gerçek yoktur, kimsenin fikri ya da ilmi bilgisi zıt düşünceler oluştursa bile alay konusu edilemez, kendi doğrusuna saygı gerektirdiğini düşünen bireyin, başkasının doğrusunu alay malzemesi yapması, gerek bilim gerekse ilmi bilgilerin cahillerin elinde kukla halini alması demektir...

    “Kelam-ı felsefe fülse değer mi?

    Ana sarrâf-ı keyyis baş eğer mi?

    Mantıkîler ölür ise gam değil,

    Çünkü onlar ehl-i İslam’dan değil” 

     

    Diğer bir ifadeyle;

    ''Felsefe sözü mangır (bakır para) eder mi?

    Akıllı bir sarraf ona baş eğer mi?

    Mantıkçılar olursa aldırma,

    Çünkü o'nlar iman ehlinden değildir.''

     

    Eski yapının yeniden zenginlik kazanmasını istiyorsanız, olduğunuz yerde saymaya mahkumsunuz demektir.

     

    Tarihi örneklendirmeler bulunmamın nedeni, Osmanlı Devletinin yıkılma sürecine nasıl girdiğini ve taşıdığınız zihniyetin kendi yıkımıza nasıl neden olabileceği.

    Fatih Sultan Mehmet'in bilim ve ilim alanındaki yenilikleridir Osmanlı devletinin bilgi hazinesi. Osmanlı padişahlarının islami tutumunu açıklamama gerek yok sanırım, fakat göz ardı edilmemesi gereken en önemli konunun pozitif bilimler ve ilmi ilimlerden abir arada mukayese edilmemesidir.

     

    Aslında konuya açıklık getirip daha fazla örneklendirmelerde bulunmak isterdim fakat şundan eminimki, kalıplaşmış düşünceyi kırmak zordur, daha da emin olduğum diğer bir konu ise ezberci düşüncenin bu yazıyı okuma tenezzülünde bile bulunmayacağı...

  3. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    zamazingo
    zamazingo's avatar
    Kayıt Tarihi: 13/Aralık/2008
    Erkek

    hocam lokman hekim hikayesini bende duydum ama su an yasadımız devirde oyle bısey olamaz  Kelin ilacı olsa once kendı basına surermıs


    Yol Güzeldir. Odak Bilgi İşlem
  4. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    ShockMan
    ShockMan's avatar
    Kayıt Tarihi: 29/Eylül/2004
    Erkek

    Şahsen Ben Bu İksiri Bulsam Kendime Kullanırım. Kimseye vermem, Çünkü Dünya Karışacak Kanaatimce. :)

    Ha Birde Çocuklar la Hanıma Veririm. Onlar la Sonsuza Kadar Yahu Paradoks mu Oluyor Bu İşin Sonu nedir. :)) Düşünsenize Torunlarım ve Onların Torunlarına Kadar Bu Böyle Devam Eder. Bigün Ölümsüzler Milleti Olur ve Dünyada Yeni Bir Irk Vay vay vay Sanırım Hayal Gücüm Çok Yüksek. :)

    Tek Başına Kullansam, Onların Yaşlanıp Gidişine Tanık Olacam, Ve Ben Genç iken Olacak Her şey. Torunlar la ve Onlarda Gittikten sonra Onlardan Kalan Torunlar ile İyide Garip Bir Durum Gerçekten, Çok Fantastik bişey.


    Net ortamı, tek tük de olsa iyi dostluklar sağlamışsa bile, vefasızlığı ile ünlüdür..!
  5. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    DePrEm
    DePrEm's avatar
    Kayıt Tarihi: 04/Ocak/2006
    Erkek
    lokman hekim bulmuş ama fazla yaşıyamamış. kelin ilacı olsa ilk önce kendi başına sürer demişler değilmi.

    Yuksekten Uçanlardan Uzak... // insanlara güvenmemem konusunda insanlara güveniyorum...
  6. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    HolySeclorum
    HolySeclorum's avatar
    Kayıt Tarihi: 08/Mart/2007
    Erkek

    Ölümsüzlüğe 20 Yıl Kaldı!

    Geleceğin teknolojileri konusunda uzman olan ABD’li bilim insanı Ray Kurzweil, insanoğlunun ölümsüzlüğe ulaşması için sadece 20 sene kaldığını öne sürdü.

    “HIZLANAN Dönüşler Kanunu” adını verdiği teorisini açıklayan Ray Kurzweil(61), “Ben ve benim gibi pek çok bilim insanı, vücutlarımızın taş devrinden kalma yazılımını yeniden programlayabileceğimize ve yaşlanmayı önce durdurup ardından da tersine çevirebileceğimize inanıyoruz” diye konuştu. Genlerin çözümlenmesi ve bilgisayar teknolojilerinin anlaşılması konusunda hızlı bir gelişme gösterildiğinin altını çizen bilim adamı, nanoteknolojinin sonsuza dek yaşamın anahtarı olduğunu iddia etti. Kurzweil’e göre nanoteknoloji, 20 yıl içinde hayati organların yerini tutabilecek kadar ilerlemiş olacak.

    ‘Robotlara dönüşeceğiz’

    NSANLARIN yavaş yavaş ‘cyborg’laşacağını (hem yapay hem doğal sistemlere sahip olan, sibernetik organizma) iddia eden Ray Kurzweil, nanobotların kan hücrelerinin yerini alacağını ve binlerce kat daha etkili çalışacağını belirterek “25 sene içinde olimpiyatlarda 15 dakika boyunca nefes almadan koşabileceğiz ya da oksijen olmadan dört saat boyunca dalış yapabileceğiz. Zihinsel kapasitemiz, birkaç dakikada kitap yazabilecek kadar artacak. Sanal seks yaygınlaşacak. Zamanla hepimiz yapay organları ve uzuvları olan robotlara dönüşeceğiz” diye konuştu.

    Kaynak: http://www.haberturk.com/haber.asp?id=174611&cat=160&dt=2009/09/24


    Her Hakkım Saklıdır
  7. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    bilenyok
    bilenyok's avatar
    Kayıt Tarihi: 17/Eylül/2009
    Erkek

    mümkün elbette,herşey mümkün..ama tek problem bu tür şeylerin imkansız gibi görünmesi ve hiç denenmemesi..İnsan içinden diyor,Ölümsüzlük? bunu bulmam imkansız boşa zaman kaybetme...böyle demeyip çalışmalar yapsa belkide görecekkki imkansız değilmiş..herşey burdan kaynaklanıyor..nasa web sitesinde dünyadan taşınacak olsak hangi gezegende yaşamayı istersiniz gibisinden anketler yapıyor,insan organlarının gerçeğiyle tamamen benzer organlar yaratılabiliyorsa yakında ölümsüzde oluruz :) 

  8. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    ayva_z
    ayva_z's avatar
    Kayıt Tarihi: 15/Temmuz/2009
    Erkek

    ölmek lazım yeni gelen nesileer aclması lasım

     

     

     düşünsenxze  ölümsüzlüğün olduğunu   kimi nereye siğdıracan  düyanın  hiç bir rezervi yetmez  yasmaya


    Sen Durursan Hayatda Durur, Sen Yürürsen Hayatda Yürür....
  9. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    xzxz
    xzxz's avatar
    Kayıt Tarihi: 21/Haziran/2003
    Erkek

    ölüm insanları öldürmez değişen koşullara uyum gösterememek insanı öldürür , örneğin kalbine giren kurşuna birşekilde adapte olursan teorik olarak ölmezsin ...

    ölümün nedeni başına ne gelirse gelsin beynin oksijen solumasının durmasıdır - eğer başına gelen herneyse buna rağmen beyin oksijen yakmayı sürdürebilir bu arada dış etkene karşı bünye tavır alır ve etkisini kendi içinde yok edebilirse, ölüm ertelenmiş olur. 

    ölümün çaresinin bulunabileceğine inanıyorum şahsen, yani insan kendi bedenini çoğu dış etkene karşı  muaf / bağışık duruma getirebilir. ürettiği teknoloji şu gün bile buna elveriyor aslında. ama buldukları öngördükleri çoğu şeyi sosyal, siyasi, ekonomik, kültürel nedenler ile kamuoyu ile paylaşmazlar - paylaşamazlar.

    bu bilginin, teknolojinin ,yöntem  ya da aygıtın sıradan cahil aptal bir insanın eline geçmesi yarardan çok zarar sağlar. Çevrelerine vereceği zararı umursamasalar da kendilerine vereceği zararı "halkı aydınlatmak" uğruna karşılamak istemeyebilirler. Herkez madam curie değil tabi ...  Bunu bulan şirket , devlet artık herneyse önce kendi çıkarını ve hasımları üzerinde kuracağı hakimiyeti düşünür. 

    basit bir örnek , 1963 de aya gitmek için p3 donanımında bilgisayarlar kullanıyorlardı ancak bu kamuoyuna 40 sene sonra - o seviyede bilgisayarı alım güçleri ve nedenleri olduğunda sunuldu. 

     

    bu hızır dediğiniz adam nerede - halaa yaşıyor mu mesela ? 


    herşeyin bir şeyi vardır
  10. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    xzxz
    xzxz's avatar
    Kayıt Tarihi: 21/Haziran/2003
    Erkek

    SpoofU bunu yazdı:
    -----------------------------
    Bildiğim kadarıyla Hz. Hızır, insanların karşısına farklı kılıklarda çıkar, sizden küçük yardımlar talep eder ve verdiğiniz tepkiye göre sizlere iyilikler yapar, yardım eder. Benim teyzem bir oğlunu küçük yaşta kaybetti sonra tekrar hamile kadı ve hamileyken Hz. Hızır (s.a.v.) bir gün kapısını çalar (yaşlı bir dede olarak) ve teyzeme "oğlunu 5 yaşına gelmeden (yaş ısmını yanlış hatırlıyor olabilirim) sünnet ettir ve adını Yusuf koy yoksa bunu da kaybedersin" der, yeğenim hala hayatta ve çok şanslı birisidir.
    -----------------------------

    kimlik sordunuz mu hocam hızır a , lavuğun biri sizi yemiş olmasın 


    herşeyin bir şeyi vardır
Toplam Hit: 14991 Toplam Mesaj: 102