Takıntılarınız ( Saplantı) Var Mı ?
-
bir kız var
-
sakavan bunu yazdı:
-----------------------------
yolda yürürken ayağımın biri yere sürtünürse diğerinide mutlaka aynı şekilde yere sürtmem gerek :D
-----------------------------bu çok uyuz bişi ya.. acelem var bi yere gidiyorum bacağım bi yere sürttüyse dönüoyrum aynısnı yaşamaya çalışıyorum :)
-
kaldırımlarda taşların çizgilerine basmamaya çok dikkat ederim takıntı işte amk :D
sonra içimden "napıyorum lan ben" diyip normale geçiyorum en azından :D
-
manyakhacker bunu yazdı:
-----------------------------
Burada ilk önce takıntı kelimesinden ne anlıyorsunuz ona bakmak lazım.
Meslek dallarımdan birisi olan "doçent doktor uzman profosör psikiyatr ve beyin cerrahı uzmanı" olarak konuyu ele alalım.
TDK :
1. anlamı : Bir durum ve sorunla ilişkisi olan başka durum veya sorun.
2. anlamı : Bütünlemeye kalınan ders
3. anlamı : Küçük, önemsiz borç.
4. anlamı : Bir şeye hastalık derecesinde düşkünlük, obsesyon
5. anlamı : argoda İlişki kurulan kimse.
Burada sorulan soru ve alınmak istenen cevap bizim anladığımız 4. anlam.
Soruyu soran kardeşimizin geyik değilde normal bir şekilde konuyu merak ettiğini varsayıyoruz , büyük ihtimal bir çok psikoloji üzerine sitelere üyedir ve birde burada sizleride merak edip merakını gidermek istiyor. Kendisi umumi tuvaletlerden sonra dışarı çıktıktan sonra herkesin kendisine baktığını ve bu düşüncede olduğunu beyan ediyor.Sanırım bunun yanında lokantalarda yemek yerken , dışarıda tek gezerken , çay içerken , otobüste , minübüste kendisine bakıldığı gibi hislere kapılıyordur.
Bir çok insanda bu durum mevcuttur ve internetinde yaygınlaşması ile birlikte yalnızlaşan insanlarımızda gençlerimizde bu tür bir çok sorun çıkacaktır ve ülkemizde 27.000.000 lan antidepresan hapları satışının 2020 yıllarında nüfus artışı ve bu tür sorunların çoğalması ile birlikte 100 milyon kutu antidepresan hapı satışı beklemekteyiz. Ayrıca yıllık 5 milyon kutu satışı olan antipsikotik ilaçlarında 2020 yılında 15.000.000 kutu satışı olacağını öngörmekteyiz.
Ayrıca 1.200 ye yakın psikiyatr olan ülkemizde psikiyatrlarında kazançlarının çoğalacağını söyleyebiliriz. İnternetinde yaygınlaşması ile sorunl gençlerde çoğalacağı için geleceğin en iyi mesleklerinden birisi olacak olan 6 sene tıp okuma mecburiyeti olan psikiyatrlık mesleği aylık sizlere en az 5.000 tl kazandırabilecektir.
Üniversitede seçim aşamasında olan gençlerimize duyurulur.
Konuya devam edecek olursak , fobi dediğimiz aşırı korkular herkeste vardır ve bu kişiler kendisine aşırı yoğunlaşmış durumda ve beyininde hasar vardır. 2 sene devam eder ise ilaç kullanması gerekmektedir. Yukarıda bahsedilen örnek agorafobi dediğimiz olay kişinin açık alanlarda aşırı kaygı ve stres yaşaması durumudur.
Belgeselleri izledi iseniz insan dışı yaşayan canlı varlıklar dediğimiz ve kendi aralarında 10 milyondan fazla çeşidi olan ve kendisine göre farklı özelliklere göre kategorilenen tüm yaşayan hayvanlarda da agorafobi dediğimiz açık alan korkusu vardır. Olmasıda gayet normaldir ve bu korku o hayvanın ve o hayvan grubununun hayatta kalma mücadelesine yardımcı olur. Afrikada yaşayan otçul bir hayvan olan bir geyiğin etçil olan yırtıcı hayvanlardan korunabilmesi için toplu halde durmaları gerekmektedir.
Aslanlar veya sırtlanlar veya kurtlar veya çakallar vb yırtıcı bir hayvan grubu geyik sürüsünden avlanacağı zaman zayıf olan bir hedefi seçip 15-20 tanesi birden diğer grubun dikkatini çekip zayıf buldukları geyiği avlarlar. Bu geyik kardeşlerimizde oluşan agorafobi yani açık alan korkusunu yenebilmeleri için birlikte dolaşmaları gerekir.Birlikte dolaşmadıkları takdirde yalnız kalan yırtıcı hayvanlar tarafından kesinlikle avlanır ve o yıtrıcı hayvanların midesinde güzel bir günlük besin kaynağı oluşturur.
Keza aslanlarda da agorafobi vardır ve beraber bölgelerini belirleyip 1 erkek aslan ve 5-6 dişi şeklinde sürü olarak dolaşırlar. Her aslan , kurt , çakal , sırtlan , leopar vb yırtıcı hayvanlar kendi bölgelerinde avlanırlar. Şayet kendi bölgelerinde av çıkmaz ise diğerlerinin bölgelerine girip avlanma yoluna giderler ve av meselesi yüzünden gruplar birbiri ile çatılabilirler.
Güçlü olan ve birlikte olan ayakta kalır.
Zeka ve aklımız ile hayvan dediğimiz varlıklardan ayrılan biz insana benzeyen varlıklar ise besine ve sosyalleşmeye ihtiyaç duyarız.. İnsansı varlıklar olarak toplu olarak yaşamak zorundayız.
İnsanın diğer insandan korkmasını ise antrofobi dediğimiz insanlardan korkma ile açıklarız.
Peki neden insanlar birbirinden korkarlar ve çekinirler. Hali ile sorunlarını iletişim ile , kanun yolu ile çözemeyen insansı varlıkların yaptıkları gazetelerde , televizyonlarda , internetde cinayet , yaralama , savaşlar , kavgalar yayınlanmakta ve görülmekte ve diğer insanlarda bunları göre göre insan olma özelliğine sahip kişilerde zamanla birbirinden çekinmektedir.
Her yönden serbest kalmak isteyen ve istediği gibi davranmak isteyen insan toplu halde yaşamak zorunda da olduğu için yaşadığı dünyayı çözemeyip kendine göre savunma düşünceleri ve davranışları oluşturur.Bilhassa insanlarda erkek ve dişi 18 ila 25 yaş arası hayatı çözümleme ve isyan dönemidir.
Durumu kabullenmeme , araştırma , kabullenebilecek olanları kabullenme dönemi olarak geçer.Her insan ölene kadar kendi merak ettiklerini araştırmasını tamamlamaya çalışır. 50.000 yıl yaşasanızda neyi merak ederseniz edin hepsini çözüp not almanız imkansızdır. Bu durumda insanlar ortalama 70 yıl yaşayan varlıklar olarak kısa sürede araştırmalarını yapıp yaşına ve cinsiyetine göre belli davranış kalıplarına girerler.
Kendine aşırı yoğunlaşan ve önemseyen kişilerde de sosyal fobi görülür. Adı üzerinde sosyalleşememedir.
Bu tür kişilere bazı kurallar ezberletilir.
Örnek :
1. Dışarı çıktığın zaman her insan ile konuşmak ve muhabbet etmek zorunda değilsin.
2. Dışarı çıktığın vakit yüzünün gülümser olması yeterlidir.
3. Bir insanın diğer insanla muhabbeti en fazla uygunu 10 dakikadır. En samimi arkadaşınız bile olsa uzun uzun konuşmak zorunda değilsiniz. Şakalaşmalar , espriler , gülmeler hayatın olmazsa olmazlarıdır.
4. İnsanları size olan yakınlıklarına göre ayırmanız gerekmekyedir.
- Kendiniz.( Aynaya baktığınızda gördüğünüz kişi )
- Aileniz ( anne , baba , eş , çocuk , kardeşler , dede , nine )
- Akrabalarınız ( anne ve babanızdan kaynaklanan akrabalar teyze , amca , dayı , hala ve bunların çocukları. )
- Samimi arkadaşlarınız. ( Yerine ve duruma göre şakalaşabileceğiniz sizin ona onun size nazı geçebileceği kişilerdir. )
- Samimi olmadığınız arkadaşlarınız.( İlk tanışmalarınızda resmi davranırsınız. Genellikle arkadaşınızın arkadaşı ve ailedekilerin , akrabaların tanıdıkları ve arkadaşları )
- Tanıdıklarınız . ( okul , iş , esnaf , komşular )
- Bunlar haricinde kalan diğerleri ( Örnek bu satırları yazan kişi , yolda gördüğünüz diğerleri . )Diğer insanlarla iletişim kurmakta eğitim ile olur. Aynı bilgilere ve eğitime sahip olmayan kişilerin birbirleri ile kuracakları iletişim olumlu veya olumsuz olabilecektir. Belirli bir süre iletişimden sonra bilginizi sınamak isteyebilirsiniz ve karşınızdakilere denemeler , serbest davranmak istemeler , oyunlar oynamak isteyebilirsiniz. Bu durum kesinlikle etik değildir ve karşınızdaki anladığı vakit sizinle ilişkinizde aranıza muhakkak mesafe koyacaktır.
İletişimin üç ana teması vardır.
1. Eşit seviyede. ( Uygundur )
2. Bir taraf diğer taraftan üstün konumda olan. ( Yaşlara göre , kalıba göre , cinsiyete göre , menfaatlere göre ) ( uygundur )
3. Umursamama ( bir insana yapılabilecek en büyük kötülüktür , Karşı tarafta nefret , kin , öç alma , intikam , dişe diş , göze göz veya onunda umursamama duygu ve davranışlarına yol açar. )Psikiyatrlık ve bu tür konulara vakıf olanlar çok tehlikeli dediğimiz bilgilere sahip olurlar ve insanlığı yönlendirebilecek bilgiler elinde mevcut demektir. Fakat bu tür bilgiler yaygınlaştıkça insanlar biraz daha uyanık , kendini bilen , saygılı , efendili ve toplum içinde medeni insanlar olacağı süphe götürmezdir.
Toplum içinde yazılı olmayan gizli kurallar vardır. Hiç bir birey kendi başına istediği gibi konuşamaz ve davranamaz. Düşünce olarak ise serbesttir. Yalnız kaldığında her şeyi düşünebilir , kendi için sonuçlara ulaşabilir . Fakat toplum içine çıktığında istediği gibi konuşamaz ve davranamaz. Çünki siz nasıl iseniz ve ne tür sınırsız istekleriniz varsa diğer insanlarda hemen hemen öyledir ve her bireyin sınırsız davranma istekleri vardır. Bu sınırsız isteklerinizi düşünebilirsiniz fakat uygulamasını yapamazsınız. Sınırsız düşüncelerinizi uygulamaya kalktığınız vakit diğer insanlarla çatışma ve sürtüşme meydana gelir.
Benlik : Kişinin kendisi . özgüven.
Ego : Dışarıdan beslenen güven yüklemesi .
Süperego : Toplumun genel istekleri.
Aradan sıyrılmak ve yükselmek isteyenler süper egoya hizmet etmezler ise süper ego bu kişilerin kafasına vurur ve aşağı indirir.
Süper egoya hizmet ettiğinizi hissettirir ve belirtirseniz süper ego sizi siyasette , iş sektöründe sizi yukarılara taşır.Çok aşırı derecede soyut kavramlar üzerine yoğunlaşan egoist kişilerde ve özgüveni eksik kişilerde bu tür rahatsızlıklar mevcut olabilir.
Takıntı meselesine gelecek olursak 50 çeşit bilinen takıntı vardır . Sonuç itibari ile takıntısız insan olmaz. Günlük fiziksel ve sosyal ihtiyaçlarınız , dertleriniz sizin takıntılarınız olmalıdır.
////
Kendinizi takıntılı hissediyorsanız ve o takıntıyı beğenmiyorsanız firmamız sizlere özel takıntılar satışı yapmaktadır.
Şirketimize gelirseniz sizin takıntınızı değiştiriyoruz ve size 3 sene garantili yeni faydalı takıntılar veriyoruz.
Örnek : Dışarıda rahat olamama , açık alanda durmaktan korkmak , insanlar hakkımda ne düşünüyorlar gibi takıntılarınız varsa ve bu sizin günlük yaşantınızı etkiliyorsa size çalıştığınız işyerinde yükselme takıntısı veriyoruz. Ücreti sadece 500 TL.
Örnek : Sevgiliniz sizi terkettimi , kendinizi üzgün ve dışlanmış mı hissediyorsunuz. Size bu duygunuz yerine farklı bir duygu veriyoruz.
Sizi sevmeyeni sizde sevmeyin , Size değer vermeyene sizde değer vermeyin ve umursamayıp hayatınıza devam edin duygusu veriyoruz. Ücreti sadece : 750 TL.Sözün özü :
Kendinize yapılmasını istemediğiniz bir şeyi başkasına yapmayınız. Kendinize , ailenize ve topluma faydalı işlerle uğraşmanız sizin kendinizi iyi hissetmenize ve toplum içinda daha rahat olmanıza sebeb olacaktır. Canınızı sıkacak size değer vermeyecek ve size olumlu değilde olumsuz eleştiri yapıp her daim kötü hissettirecek kişilerden de uzak durmanız ruhsal ve bedensel sağlığınız açısından iyi olacaktır.
Size değer verene ve sizinle sohbet edene de kıymet verin ve karşınızdaki ile gereksiz sohbetler yapıp kalbini kırmamaya özen gösterin. Gereksiz muhabbetlerden kaçının. Muhabbet ettiğiniz arkadaşlarınız , insanlar karşınızdaki size düşüncelerini açıklıyorsa onları dinleyin ve düşüncelerinden ötürü küçük görmeyin. Karşınızdakine önemsendiğini hissettirin. Çağırılmadığınız yere gitmeyin. Arkadaşlarınızın olumsuz yönlerini bilseniz bile bu olumsuz durumu size ve başkalarına zararı yok ise başka insanlara açıklamayın. Hayatınızda mutlaka bir hedefiniz olsun ve o hedefe doğru ilerleyin.
-----------------------------özet geç amk bu ne lan. kim okur bunu.
Bende takıntı yok. takıntılarımın hepsini yenme takıntım var sadece :D çünkü takıntım olduğu zaman hastamıyım ben napıyorum diyorum inadına yenmeye çalışıyorum o şeyi. son zamanlarda ortaya çıktı bu :) -
yorgansız yatamam asla,bi de yorganı iki bacağım arasına sokmadan.
-
bu kaldırım çizgilerine basmama mevzusu bendede var yaa basan birini gördüğüm zamanda ayar oluyorum nedense
-
dükkanı kapattıktan sonra 100-200 m sonra aklıma kilitler gelirse mutlaka geri dönerim
-
kimde takıntı yoktur ki
1- ben geceleri yatarken yorgan ve battaniyemin bir yeri yamulup diktörtgen biçeminden ayrılmışsa kalkar düzeltirim. Hiçbir zaman yorgan ve battaniyemin dağınıkken uyumamışımdır.
2- Bir yerde oturduğum zamanlar bu misafirlik olsun saate bakarım eğer saat çeyreklerde ise kalkmam oradan illa düz hesap olacak mesela saat 7 olsun yada 07:30 olsun yada 08:00 olsun anca kalkarım çeyrek oldumu kalkmam :D
vardır mutlak bir iki tane daha ama hatırlayamadım :D
Takıntılarımızdan uzak kalmamız dileği ile
-
ErzinCanLee bunu yazdı:
-----------------------------
Örnek verecek olursak
Ocağı kapatmışmıyım diye defalarca kontrol etmek
"Yolda kaldırım taşlarının çizgilerine basmadan yürümek ve bunun gibi sizi birşey yapmak için zorlayan düşüncelere saplanır mısınız ?"Mesela Kalabalık alanlarda tuvalete girmeye çekinen birisiyim tuvaletten cıktıktan sonra herkezin bana baktığını sanarım ama gerçekte öyle değildir :)
sizinde böyle düşünceleriniz varmı yorumlarınızı bekliyorum
-----------------------------yalnız değilmişim :| vay amk çok salağım niye böyle yürüyorum diyodum kendi kendime :|
-
Kaldırım taşı olayı bende de var bide üstüne sayma huyu var :/ 1-3-5-7-9 yada 2-4-6-8-10 gibi sayarım yürürken..
yanımda birisi olduğunda illa onunla aynı adımı atarım yanlışsa düzeltirim fark etmesem farkında olmadan onun ayaklarına bakmadan onunla aynı adımı atarım..
yanımda bi bayan varsa kesinlikle yol tarafında yürütmem yürümeye ısrar ederse kavga çıkar :/
arada sırada ayaklarımı yere sürterek ritim tutar öyle yürürüm..
müzik dinlersem illa ritme göre yürürüm yürüyemezsem şarkıyı kapatırım..
bunlar aklıma gelenler daha var hatırladıkça yazarım..