Forum
Aktif konular
Üyeler
Kurallar
Arama
Tanrinin Gucu Nekardar Buyuk ?? Tanrinin Gucu Nekardar Buyuk ??
-
Merhaba arkadaslar aslinda bu yazacaklarimi benden duymadiniz diyelim cunku bu sozler bana ait değildir.
Tanri yani Allah herseye gucu yetendir. Dimi ??
Her Seyi yaratir. Herseye gucu yeter.
Peki Kaldiramayacaği buyuklukte bir Tas yarata bilir mi ??
Ben yorumsuz birakiyorum soyleyecek bir sey bulamadim birde siz deneyin
-
Buna sanırım tanrı paradoks u deniyordu. Ataistlerin karşı görüşü savunanların düşüncelerini çürütmek için yürütülmüş birşey. turan dursun sanırım ortaya atan. sallayın hepsini
-
öncelikle bilinmesi gereken şey tanrı ile Allahın birbirine eşit kavramlar olmadığıdır.bunu araştırmanızı öneririm.
sorunun cevabı ise mechul : P
-
Allah hiçbir şeyi boş yere yaratmamıştır, yaratmaz. Lüzumsuz birşey de yaratmaz. Allah HAKİM dir. Yani hüküm ve hikmet sahibidir. Bir kum tanesi fazladan ve boşyere yaratılmadığı gibi dağlar kayalar da hikmete binaen yaratılmışlardır. Rabbimiz madem ki herşeyi yaratandır, peki yaratan mı güçlüdür, yaratılan mı? yaratılan güçlü olamayacağı gibi acizdir ve yaratıcısına muhtaçtır.
Rabbimiz herşeyden üstün ve güçlüdür. onun kudretinin yetmediği hiçbirşey olmaz.
Soru da eksik olan bir nokta var. Allah'ın kaldıramayacağı taş. Burada taşın bir madde olduğu ve yaratık olduğu, Allah'ın ise bizim vafını bilemediğimiz bir varlık olduğu unutulup ikisi de aynı kefeye konuluyor. Allah haşa madde değildir.
Ancak Rabbimiz bizim yüksek bildiğimiz dağların bile toz zerresi denemeyecek boyutta kaldığı kainatı yaratmıştır. Ve ona kendi kudretiyle yön verip düzenlemektedir. Madde denilen varlığın sonu doğası gereği vardır. Yani sonsuz uzunlukta bir boşluk ya da sonsuz bir taş, tahta her neyse var olabilir mi? Sonsuz ne demek bizim aklımız alıyor mu? Cennet veya cehennemde sonsuza kadar kalmak? Bunları aklı alan var mı? İşte insan aklı bu kadar kısıtlı ve sınırlı. Tabi bunda da hikmetler var?
Rabbimiz bir taş yaratsa onu elbette evreni taşıdığı gibi taşır. Allah'ın taşıyamayacağı bir taş olabilir mi? Tabi eliyle tutup taşımasından bahsetmiyoruz. Allah kudretiyle herşşeyi yapabilir. Allah herşeyden üstündür? Hiçbirşey onun üstüne çıkamaz. Allah'ın gücü belli ölçülerle sınırlı olamaz haşa. Onun kudretini akıl almaz. Bu nedenle böyle konular üzerine fazla kafa yormak yerine Kuran okumalıyız ve bize gerekli olan bilgi neyse oradan almalıyız. Merak etmeyin aradığınızdan da fazlasını Kuranda mevcut. Yeterki okuyalım.
Dinimizin her konuda hükmü vardır. Olmaması zaten mantıklı değil. Bu konuda örneğin Peygamber Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
“Şüphesiz şeytan sizden birinize gelir de şöyle
fısıldar: “Göğü kim yarattı?” O da: “Allah yarattı” der. O yine: “Ya yeri
kim yarattı?” diye fısıldar. O da: “Allah yarattı” der. Bu defa şeytan:
“Allah'ı kim yarattı?” diye fısıldar. İşte sizden biriniz böyle bir
fısıltıyı hissedince, şöyle desin : “Ben Allah'a ve Resulüne iman ettim.”Şeytan böyle vesvese vererek akla gelmedik sorularla insanların imanlarını çalmak ve onları cehenneme sürüklemek ister. Soru sorulmasını dinimiz yasaklamış mıdır? Ya da aklımıza acaip soruların gelmesi günah mıdır? Hayır kesinlikle. Fakat bazı bizim bilemediğimiz noktalar vardır. Bunlar da zaten pratik olarak şuanda bize gerekli olan bilgiler değildir. Bunlardan sorumlu da değiliz. Mesela cennet ne kadar büyüktür? Bu konuda da birçok hadis var. Ama detaylarını ve nasıl olduğunu oraya gidince görecez inşallah. :) Bize düşen sorumlu olduğumuz kadarıyla amel etmek ve cenneti kazanmaya çalışmak. İş bu kadar basit. Haydi o zaman Rabimizin emrettiği gibi yaşamaya ve onun sonsuz cennetine.
Size Kurandan biraz cennet sahnesi aktarayım (var mı böylesi):
Ki melekler, güzellikle canlarını aldıklarında: "Selam size" derler. "Yaptıklarınıza karşılık olmak üzere cennete girin." (Nahl Suresi, 32)
Onları, o en büyük korku hüzne kaptırmaz ve: 'İşte bu sizin gününüzdür, size va'dedilmişti' diye melekler onları karşılayacaklardır. (Enbiya Suresi, 103)
Artık kitabı sağ eline verilen kişi, der ki: "Alın, kitabımı okuyun. Çünkü ben, gerçekten hesabıma kavuşacağımı sanmış(anlamış)tım. Artık o, hoşnut bir yaşama içindedir. Yüksek bir cennette. (Hakka Suresi, 19-22)
Artık kimin kitabı sağ yanından verilirse. O, kolay bir hesap (sorgu) ile sorguya çekilecek. Ve kendi yakınlarına sevinç içinde dönmüş olacaktır. (İnşikak Suresi, 7-9)
... Bu, doğrulara, doğru söylemelerinin yarar sağladığı gündür. Onlar için, içinde ebedi kalacakları, altından ırmaklar akan cennetler vardır... (Maide Suresi, 119)
Takva sahiplerine vaat edilen cennet; onun altından ırmaklar akar, yemişleri ve gölgelikleri süreklidir. Bu korkup-sakınanların (mutlu) sonudur, inkar edenlerin sonu ise ateştir. (Rad Suresi, 35)
"İçlerinde durmaksızın fışkırıp-akan iki pınar vardır." (Rahman Suresi, 66)
"Gerçekten takva sahibi olanlar, cennetlerde ve pınar başlarındadır" (Hicr Suresi, 45)
"Şüphesiz muttaki olanlar, gölgeliklerde ve pınar-başlarındadır" (Mürselat Suresi, 41)
Yaptıklarınıza karşılık olmak üzere, afiyetle yiyin ve için. (Mürselat Suresi, 43)
(Ey Muhammed) iman edip salih amellerde bulunanları müjdele. Gerçekten onlar için altlarından ırmaklar akan cennetler vardır. Kendilerine rızık olarak bu ürünlerden her yedirildiğinde: "Bu daha önce de rızıklandığımızdır" derler. Bu, onlara, (dünyadakine) benzer olarak sunulmuştur. Orada, onlar için tertemiz eşler vardır ve onlar orada süresiz kalacaklardır. (Bakara Suresi, 25)
Allah, mümin erkeklere ve mümin kadınlara içinde ebedi kalmak üzere, altından ırmaklar akan cennetler ve Adn cennetlerinde güzel meskenler vaadetmiştir. Allah'tan olan hoşnutluk ise en büyüktür. İşte büyük kurtuluş ve mutluluk budur. (Tevbe Suresi, 72)
Ancak Rablerinden korkup-sakınanlar ise, onlara yüksek köşkler vardır, onların üstünde de yüksek köşkler bina edilmiştir. Onların altında ırmaklar akmaktadır. (Bu), Allah'ın va'didir. Allah va'dinden dönmez. (Zümer Suresi, 20)
Adn cennetleri (onlarındır); oraya girerler, orada altından bileziklerle ve incilerle süslenirler. Ve orada onların elbiseleri ipek(ten)dir. Derler ki: "Bizden hüznü giderip yok eden Allah'a hamdolsun; şüphesiz Rabbimiz, gerçekten bağışlayandır, şükrü kabul edendir. Ki O, bizi Kendi fazlından (ebedi olarak) kalınacak bir yurda yerleştirdi; burada bize bir yorgunluk dokunmaz ve burada bize bir bıkkınlık da dokunmaz." (Fatır Suresi, 33-35)
Çevrelerinde gümüşten billur kaplar, kupalar dolaştırılır. Gümüşten billur kaplar ki, onları belli bir ölçüyle tesbit etmişlerdir. (İnsan Suresi, 15-16)
Onların etrafında altın tepsiler ve testilerle dolaşılır; orada nefislerin arzu ettiği ve gözlerin lezzet (zevk) aldığı herşey var. Ve siz orada süresiz kalacaksınız. (Zuhruf Suresi, 71)
Orada bakışlarını yalnızca eşlerine çevirmiş kadınlar vardır ki, bunlardan önce kendilerine ne bir insan, ne bir cin dokunmuştur. (Rahman Suresi, 56)
Bu yazdıklarımız Kurandan sadece birkaç ayet. Bir de Peygamber Efendimizden (s.a.v.)hadis yazalım.
"Eğer cennet kadınlarından bir tanesi dünyaya gelseydi, dünyanın her tarafını (güneş gibi) aydınlatır ve dünyayı güzel koku ile doldururdu." (Resul-i Ekrem SAV, 72)
Cennet hoşunuza gittiyse az sabredin, yakında oradayız inş. :) Yok beğenmediyseniz siz dünyadakilerle yetinmeye ve oyalanmaya devam edin.
Not: Cenneti hacklemeye çalışmayın. Flood da işlemez. Oraya sadece güzel işler yapanlar girebilir.
-
bence cok sacma... cunku Allah in kaldiramayacagi tas diye birsey yok tur o yuzden yaratilmaz oyle birsey... Allah boyle bi kavram yaratmaz mi diye sorunca da Allah kendi gucunu kisitlamak istemiycegi icin yaratmaz.. cok mantkli bi laf diil bence
-
kardesim bu dunyada inanmak istien hersEye inanir.. ehehe simdi bir insan bole dusunup o zaman allah yoktur! derse daha komik bisi olamaz..
-
insan aklı ancak bu kadar calışıyo işteee... insanın beceeremeyeceğini Allah da yapamaz zannediyoo..
-
dombak tebrikler şu c/p yapanlara bitiorum yaws:D
-
est. dilimizin döndüğü kadar yazmaya çalıştık. tabi copy paste KURANDAN. Ayetleri de ben yazacak değilim haşa.
-
Çok saçma bir soru bu, ateistlerin en guclu paradoxlarindan biri
Aslinda cevap çok kisa: Allah'in(c.c) gücü herseye yeter.
Soruyu soran çiksin bakalim isin içinden.Nasil çikacaksa?
-
"ALLAH kaldiramayacagi agirlikta tasi yaratabilir mi ?"
"ALLAH, kendi kendini yok edebilir mi ?"
"ALLAH, kendi kudretinde bir Tanrı yaratabilir mi ?"
bla.. bla.. bla.. bir kaç örnek de benden.. peki düsünelim bir.. mantik ariyoruz bu tezlerle ama tezde mantik var mi ?
ilk soruya 'hazircevap' ateistin cevabi hazirdir.. çat diye yapistirmayi beklemektedir.. Gücü sonsuzsa tasi yaratabilmeli.. kaldirabilmeli de.. iste burada "sonsuz güc" ifadesinin paradoksu yasaniyor.. sunu anladiginizda sorunu cözeceksiniz.. güc sonsuzsa kisir döngüde sonsuzlasacak.. bir bakima bir ifadeyle ALLAH her yarattigi tasda yine kendini -haşa- aşacak.. cevap biraz mantiksizca degil mi ? çünkü soru da ayni paralelde mantikdisi.. ya da bu sorunun "ALLAH üçgen bir kare yaratabilir mi ?" sorusundan hic bir farki yok..
Aslinda sunu anladiginizda "Yaratici kendi yarattigi düzene, kanunlara, zamana, mekana, evren kanunlarina tabi degil, dolayisiyla mantik bu düzen icinde aranmali, örnegin Yaraticinin gücünde ya da kendisinde ve sonsuzlugunda degil de mantigi, evren icerisindeki yarattigi kanunlarda düzende aradiginizda mantigi o zaman dogru seyi sorgulamis olacaksiniz.. ve göreceksiniz ki Yaratici'nin yarattigi her kanun bir düzen ve mantik icerisinde islemekte ve ilerlemekte..
Mantiksiz olan bu düzenin disinda, cünkü mantik sadece buranin kanunlarinda, burayi aştığınızda mantigi da aşmaniz, aramamaniz gerekecek.. Bir yazilimin programcisi tarafindan kendisine verilen sorgulama yetenegi ile programcisini sorgulamasi, "acaba o ne ile yazildi, aciklari var mi ? hangi versiyon, kendi kendini silebiliyor mu ? ne kadar bellege ihtiyac duyuyor ?" gibi sorular sormasindan yaptigimizin hic bir farki yok.. O'nu sorgulamayin, kendiniz sorgulayacaksaniz eger bir seyleri, kendiniz gibi yaratilmislari sorgulayin..
"Allah’ın âyetleri(delil ve isaretleri) hakkında, kendilerine gelmiş bir delilleri olmaksızın tartışanlar var ya, onların kalplerinde ancak bir büyüklük taslama vardır. Onlar, tasladıkları büyüklüğe asla ulaşmazlar. Sen Allah’a sığın. Şüphesiz O hakkıyla işitendir, hakkıyla görendir." Inanan Sûresi (40)/56
Selametle..
Kısayol
Şikayet
Özel Mesaj
Alıntı yap
Cevapla