folder Tahribat.com Forumları
linefolder Derin Konular
linefolder Alevilik Inanci Ve Mezheblere Kuranî Yaklasim Ve Ortak Cözüm



Alevilik Inanci Ve Mezheblere Kuranî Yaklasim Ve Ortak Cözüm

  1. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    kokainman
    kokainman's avatar
    Kayıt Tarihi: 22/Ocak/2006
    Erkek
    pm den msn mi attım.ordan konuşalım islamic_force a ayıp oluo

    ... sorcerer & musket ...
  2. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    GolgeleR
    GolgeleR's avatar
    Kayıt Tarihi: 01/Ekim/2005
    Erkek
    ARKADASLAR LÜTFEN BUNU Bİ OKUYUN ...
    Tmm herşey güzel ama kimse neden namazdan ve Camiden uzaklasıldıını belirtememiş ben bu konuya cok kafamı takmıstım ve ciddi olanaklarda azcık arastırdım konuyu baştan sona anlatmıcam sadece namaz olayı...

    Hz.Osman Taraftarları Hz.Ali halife olduğunda Hz.Aliyi ÖLdürüp cesedini Caminin Önüne Atmışlardır...Bunu Gören Ali Yandaşları Kendilerine Rest sayarak Camiye gitmeyip kendi evlerinde namaz kılmaya dewam ederler ama tabi böylece cemaatten uzak namazdan soğurlar ve "İbadet gösterişle değil İnsanın içinde ibadet olması lazım" derler ve namazdan uzaklaşırlar hatta Bir Alevi büyüğün bi dötlüğü :

    "Bütün Evren semah döner.
    Aşkından Ateşler yanar..
    Aslına Ermektir Hüner..
    Beş Vakitle Avunmayız..."
    Sonraki dönemlerdeki alevi kuşaklar ibadetti müzik eşiliğinde semah dönerek devam ettirirler tabi bu her müzikle olmaz orda calınan bağlamadaki melodiler dini semah ve deyişleri temsil eder...Aleviliğin asıl temeli sevgi ve insan eşitliğidir...Asla şiddet ten yana değildirler yanlış yapan insanları bilinclendirmek amacındadırlar...
    (Not: Alevi olduumu sanmayın değilim sadece arastırmalarım..:)

    BAN
  3. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    lost_dream
    lost_dream's avatar
    Kayıt Tarihi: 11/Şubat/2006
    Erkek
    gölgeler kardeş iyi hoş yazmışsında bu yazdıklarının tarihi gerçekliği yok
    HZ ALİ yi şehit edenler Haricilerden Abdurrahman ibnu mülcemdir.yukarda anlattım
    anlattığın hikayenin kaynağı nedir.HZ Ali camide şehid edildi diye camiye gitmeme gibi bir durum olabilirmi?
    nasılki sünniler farklı şekillerde ibadet edebiliyorsa şiilerde farklı şekillerde ibadet edebilirler.
    onları yargılamak bize düşmez.
    isteyen namazı kılar isteyen kılmaz herkes rabbe yalnız başına hesap verecek.
    oruç ve diğer mevzularda öyle.
    bir kişi ben müslümanım diyorsa müslümandır.onu yargılamak bize düşmez.
    tarihtede şia ile sünniler arasındaki savaşların sebebi dini değil siyasidir.
    islam tarihi boyunca siyasi iktidarlar dini siyasete alet etmişlerdir.emeviler abbasiler bakın tarihlerine görürsünüzki olayların sebebleri siyasidir.

    Tüneli kaçmak içinmi kazmışlar
  4. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    student
    student's avatar
    Banlanmış Üye
    Kayıt Tarihi: 04/Ocak/2006
    Erkek
    daha onceki mesajimda demistim bilmeyenler de kendi kafalarina gore yorum yapacaklar . Pilli bebek arkadasimiz peygamber efendimizin her sartta (savasta bile , deve ustunde giderken ) namaz kildigini biliyor mu _ .Biz muslumanlar Hz.Muhammed (SAV) ummeti oldugumuz icin onun kildigi gini kilmakla sorumluyuz.Kurani Kerimde Hz. Muhammed (SAV )in bizim icin en iyi ornek oldugunu ce O nun emirlerine uymamamiz gerektigini bildiren bircok ayet var.(merak eden varsa o ayetleri de yazarim, ve o ayetleri okuyanlar icin artik bahane de kalmaz dini kendi kafalarina gore yorumlayamayacaklarini en azindan anlarlar ).
    Bakin sunnilerin cogunlugu da namaz kilmaz ama hic bir sunni buna kilif bulup biz de namazi baska turlu kiliyoruz demez.
    Allah rizasi icin bu konuda sirf cevap vermek icin yazi yazmayin .Dini konularda insanlar soylediklerinden mesuldurler.
  5. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    GolgeleR
    GolgeleR's avatar
    Kayıt Tarihi: 01/Ekim/2005
    Erkek
    benim anlatıığımm olayın tamamen gercekliği vardır...ikincisi Namazı her istediğin gibi kılamazsın (Mecburi kalmayıp ağır hastalık gecirmedikce..!!!) Namazın Şartları vardır..(içten-dıştan) şartlar... Arkadaslar Kafamıza Göre atıp tutmayalım lütfen KİMSE BURAYA DUYGULARINI VE KENDİ YORUMUNU KATARAK CEVAPLAR YAZMASIN...DAYANAĞI REHBERİ OLAN ŞEYLER YAZALIM LÜTFEN YOKSA HEPİMİZİN İÇİNDE KÖRELME OLACAK BAŞKALARININ KENDİ FİKİRLERİNE DAYANARAK....!!!!

    BAN
  6. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    lost_dream
    lost_dream's avatar
    Kayıt Tarihi: 11/Şubat/2006
    Erkek
    gölgeler kardeş ben ilahiyat fakültesi mezunuyum namazın içindeki dışındaki şartları dediğin mevzuyu biliyormusun.
    ağır hasta olsan bile namazı terkedemessin.
    peygamberimiz ömründe sadece hayber savaşında muhasara çok ağırlaştığı için ikindi namazını geçirmiş ve bu yüzden onlara çok ağır beddua etmiştir.
    namaz dinin direğidir hadisini unutmayalım.
    peygamberimiz ölüm döşeğindeyken bile bir ara uyandığı vakit ilk sorusu namazım geçtimi olmuştur.
    namazı kılarsın kılmassın ayrı mevzu ama namaz farzdır.
    senin şartlar dediklerin 12idir.
    atıp tutarken hesaplı atalım

    dışındaki farzları:
    1) Hadesten Taharet: Hades denilen manevî kirin giderilmesi için, abdest almak, gerekli hallerde gusül yapmaktır.

    2) Necasetten Taharet: Namaz kılacak kişinin, bedeninde, üzerindeki elbisede ve namaz kılacağı yerde pislik varsa bunları temizlemektir.

    3) Setr-i Avret: Namaz kılacak kişinin vücudunda örtünmesi gereken yerleri örtmesi demektir.

    Erkeklerin: Göbek ile diz kapağı arasını (dizkapağı dahil),

    Kadınların: Yüz, el ve ayaklardan başka vücudunun her tarafını örtmeleri gerekir.

    4) İstikbal-i Kıble: Namazı kıbleye dönerek kılmaktır. Kıble, Mekke şehrindeki kutsal bina olan Kâbe yönüdür. Kâbe, Hz. İbrahim ve Hz. İsmail tarafından yapılmıştır.

    5) Vakit: Namazları kendi vakitleri içinde kılmaktır.Vakti gelmeden bir namazı kılmak caiz değildir.

    6) Niyet: Hangi namazı kıldığını bilmek ve kalbinde hatırlamaktır. Niyetin dil ile söylenmesi sünnettir.

    namazın içindeki farzları:
    1) İftitah Tekbiri: Namaza başlarken tekbir almak demektir.

    2) Kıyam: Namazda ayakta durmak demektir.

    3) Kıraat: Namazda ayakta iken biraz Kur'an okumaktır.

    4) Rükû': Namazda eller diz kapağına erişecek kadar eğilmektir.

    5) Sücûd: Rükû'dan sonra ayaklar, dizler ve ellerle beraber alnı yere koymaktır.

    6) Ka'de-i Ahîre: Namazın sonunda "Ettehiyyatü" okuyacak kadar oturmak demektir.

    bunlar namazın farzlarıdır.bunların yapılmaması namazı bozar.geciktirilmesi sehiv secdesi gerektirir.

    Tüneli kaçmak içinmi kazmışlar
  7. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    lost_dream
    lost_dream's avatar
    Kayıt Tarihi: 11/Şubat/2006
    Erkek
    namaz kılarken kişi gücü yetiyorsa ayakta kılar gücü yetmiyorsa oturarak kılar onda gücü yetmiyorsa yatarak kılar yatalaksa göz işaretiyle kılar.
    burda anlatılmak istenen namazın terkedilemeyeceğidir.
    vaktinde kılınmayan namaz mutlaka kaza edilmedilidir.
    farz olduğuna inanmak önemlidir eğer kılmıyorsan bu seninle Allah arasındaki mevzudur.
    namazın farziyetini inkar eden dinden çıkar.
    kılmamak ayrı şeydir kabul etmemek ayrı şeydir.

    Tüneli kaçmak içinmi kazmışlar
  8. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    multiyano
    multiyano's avatar
    Kayıt Tarihi: 01/Haziran/2003
    Erkek
    beyler bu konuyu kapatın istersenız.İslam Ve Tarihin araştırması İçinden Çıkmak Zordur

    imza
  9. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    qaMbLer
    qaMbLer's avatar
    Kayıt Tarihi: 02/Eylül/2005
    Erkek
    La iLahe İllallah MUHAMMEDEN resullullah

    Burdan bütün kızlara sesleniyorum. Malın Varsa Zekatını Vereceksin Kardeşim
  10. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    IsLaMiC_ForCe
    IsLaMiC_ForCe's avatar
    Bilgi/Destek Madalyası
    Kayıt Tarihi: 03/Haziran/2002
    Erkek
    @Criminal:

    Tesekkürler dostum, senin de yazdigini görmek güzel gercekten.. Forumdaki kesmekes icerisinde eskisi kadar aktif olamiyoruz hepimiz farkindasindir..

    Konuya paralel oldugunu düsündügün bir soru sormussun, pekala konuyla direkt degil ama indirekt iliskisi olan bir soru.. sorulmayacak soru, verilmeyecek cevap yoktur..

    Evet bu ülkede bir Türk-Sünni egemenligi var, egemenlikten kastim sanki toplum homojen bir toplummus gibi davranan, bazi sorunlara kör gibi kayitsiz kalan bir devlet mekanizmasi mevcut, bunu kimse inkar edemez, müslümanlik dedigimiz erdem, adalet ve dürüstlükten bahsettigimiz bir kimligi vurguluyorsak sayet, bunu söylemek görevimiz olmali aksine..

    Örnegin, Türkiye"de din islerine bakan bir baskanlik olmasi, iyi ya da kötü, ancak konu su ki sahsen bu baskanligin sanki Türkiye"de herkes Sunni-Hanefi imis gibi davranmasi sünni bir aileden gelen biri olarak bile beni rahatsiz ediyor..

    Zaten o kadar celisik bir durum söz konusu ki, Türkiye"nin laik bir ülke oldugunu söylüyoruz, hem de öyle böyle degil, Fransa"daki gibi kati bir laiklik anlayisi.. Ironiye bakin ki ayni Türkiye dini kendi bakis acisiyla tekeline aliyor, fetvalar veriyor, din adamlarina maas ödüyor.. Bu nasil bir laiklik? Atatürkcü olup her dine esit özgürlükcü insanlara söylenecek bir sey yok, onlarla oturulup konusulacak cok sey var, ancak Atatürkcü oldugunu söyleyip din karsiti olan zümreye, Atatürk"ün her fiil ve eylemini bir sünnet gelistirmis gibi takip edenlere bir soru yöneltmek gerek; "Diyaneti kurduran Atatürk, sizin istediginiz gibi bir laiklik mi istedi? Yoksa siz Atatürk"ün istemedigi bir laiklik anlayisini mi savunuyorsunuz?"

    Atatürk"ün niyeti kuskusuz cok olumlu ve iyiydi, o din gibi insanlari sömürmek icin kullanilacak böyle kutsal bir dinamigi o zamanda türemis bazi alim kilikli zalimlerin eline vermek yerine devletin kontrolünde tutmak istedi, insanlar dini dogru bir sekilde devletinden ögrensin dedi.. Burada sunu apacik görmek gerekir, eger toplum o dönemde Avrupa"daki rönesans-reform sonrasi aydinlanmayi yasamis ve dini ruhban sinifinin egemenliginden alip kendi beynine ve vicdanina yerlestirmis olsaydi, kuskusuz zaten ne din tüccarlari ekmek yiyecek alan bulurlardi, ne de Diyanet gibi bir kurum gerekirdi.. Dolayisiyla o dönemde o sartlarda bu gereklidir..

    Ha, simdiki "Diyanet kaldirilsin, bu nasil laiklik?" cigirtkanligi yapanlara da sunu söylemekte yarar var, bugün hala Diyanet gibi bir kuruma ihtiyac var, Atatürkcü geciniyorlarsa Atatürk"ün vizyonuna sahip olmalilar, O"nun rozetini gögüse takip Atatürkcüyüm demekle ve Atatürke ragmen Atatürkcülük yapmakla bitmemeli is..

    Ben o zaman geldiginde, Diyanetin de kaldirilmasindan, yani dinin devletin tekelinden cikarilmasindan yanayim.. Batidaki gibi, insanlar kendi dinlerini inanclarini cemaatlerini yasatirlar.. Kendi mekanizmalarini kurarlar..

    Diyanet bugün gereklidir, peki neyi ögretiyorlar? Emevi"den miras Osmanli"nin mezhebi durusu, Sunni-Hanefi anlayisini.. O zaman ki siyasi konjenkturden beslenen mezhebcilik hala yasatiliyor.. Bilmiyorum bana hic adil gelmiyor, siz ne düsünüyorsunuz?

    70 milyonluk bir toplumuz, tamam yaklasik %85i müslüman (birakalim %99 muhabbetini), diger inanclar azinlik kanunlariyla korumaya alinmis ve kendi inanclarini yasatiyorlar.. Peki bu %85lik, ya da meshur %99luk tahminimce 50 milyona yakin müslümanin hepsi Islam inancini Sunni mezhebinin Hanefi yorumuna göre mi yasiyor? Ve müslüman vatandaslarin dini inanclarina cevap vermek amacini varlik sebebi olarak koyan Diyanet ne kadar samimi?

    Bir Türk vatandasi, ama Alevi, Hristiyan ve Musevi vergi veriyor, ve o vergilerle camiler aydinlatiliyor, isitiliyor, din adamlarinin maaslari ödeniyor, tamam gayrimüslimler devlet destegiyle kendi cemaatlerini yasatiyorlar, peki Aleviler burada neden keriz muamelesi görüyor? Bana samimi olarak ya biri devletin buradaki hakliligini aciklasin, ya da basini öne egip sussun..

    Bir mezhebin, sapkin olup olmadigini, hak olup olmadigina devlet karar veremez, hele laik oldugunu iddia eden bir devlet asla! Hak mezheb degil diye inkar politikalari güden bir anlayis ne övüp durdugumuz mirasimiz Osmanli adaletine sigar, ne de Islam dininin temeli adalete..

    Devlet resmen Hanefiligin borazanligini yapiyor, eger mezhebcilik yorumculuk yapacaksa, insanlarin mezhebine saygi duyacaksa, o zaman anayasada yazdigi gibi her Türk vatandasina ayrim gözetmeden esit mesafede dursun, ya da ayri bir nüfus cuzdani versin..

    Diyanet, ya her türlü mezhebi varligi kabul etmeli, Diyanet bünyesinde her ciddi bir takipci kesimi bulunan yoruma mezhebe bir kalem acsin, imkan versin.. Ya da bu despot anlayisi sürdürmekten vazgecip, kendisine asil yakisir bir sekilde tüm müslümanlarin ortak paydasi olan Kuran bilgisini ALLAH"in da istedigi sekilde ögretsin, biraksin insanlar kendi yorumlarini kendileri yapsinlar, isterlerse bireysel, isterlerse cemaat olarak..

    Düsüncemi merak ettigini söyledin kardesim, net bir sekilde tavrim budur.. Akliselim her müslüman, ALLAH"in Kutsal Kitapta belirttigi gibi; "kinayicilardan korkmadan dogruyu adaleti acikca belirtenler onlardir ki varsa cekinilmeye layik ALLAH"tan cekinirler" kendisine yüklenen bu görevi korkmadan yüklensin, ve artik adalete sahitlik edenlerden olsunlar..

    Zaten bu durumda inkar politikasini devam ettiren birinin, müslümanligi dini bir tercih, yasam tarzi ve kimlikten öte miras devralmis ve etniklestirmis bir ataperest oldugunu düsünüyorum..

    Etnik konuya gelince, Türkiye Cumhuriyetini kuran halka Türk Milleti denir, anayasa, "Türk" kimligini böyle acikliyor ve kabul ediyor.. Ancak bunu insanlarin yüregine kanina beynine isleyemiyor.. Hepimiz Türk"üz, bunu kabul etmeliyiz.. Ben kesinlikle uniterlikten yanayim, yani farkli etnik kimlikleri üst kimlik edinmek ayrimcilik ve bölünme getirir..

    Türk milleti, farkli etnik yapilarin birlesmesi ve kaynasmasiyla olusmus bir millet.. Kimse kalkip "ya herkes Oguz boyundan gelecek, ya da bu kimligi kabul edecek" diye bir sey dikta edemez.. Hangimiz millet olma sürecinden önceki kendi etnik kimligini saf bir sekilde tasidigini iddia edebilir ki?

    Ama, tarih kitaplarinda Türk milletinin serüveni anlatilirken, Orta Asya"dan geldik, Anadolu"ya girdik, Türkiye"yi kurduk diye anlatirsa, yüzyillardir bu topraklarda atalari yasamis ve Türk milletinin bir ferdi olan Kürt kökenli, Laz kökenli cikip; "Peki ben nereden geldim, ben üvey evlat miyim?" demez mi? Der! Sonra cikip biz de "neden bu Kürtlerin bir bölümü bir türlü Türklügü sindiremiyor, bayragi benimsemiyor, neden su Lazlar ayrimcilik yapiyor" diye sorup dururuz, hicbirimiz de cuvaldizi kendimize batirmayiz, hep birilerini buluruz..

    Eger Türk milleti, Türkiye Cumhuriyetini kuran, Anadoluda yüzyillardir ortak kader, ortak kültür, ortak tarih ile yasayan halk ise, eger hicbir etnik kökenin egemen oldugu bir etnik devlet degil ise, eger anayasa; "Türkiye, Orta Asya"dan göcen Türkmen irkinindir, diger irklar bu devletin korumasi altinda gecinip gidebilirler" demiyorsa, EGER BIZ BIR MILLETSEK, kendi tarihimizi, kendi gecmisimizi, kendi ORTAK degerlerimizi sahiplenmemiz, edinmemiz ve her Türk cocuguna onu ögretmemiz lazim.. Gercek millet olma süreci ancak o zaman tamamlanir..

    Biz, "Türk" kelimesine dogru anlami yükleyemeden, bütün insanlarimizin onu anlayip benimsemelerini bekliyoruz.. Aslinda hepimizin ortak paydasi ve tek kimligi olan "Türklügü", 70 milyonun ortak paydasi ve kimligi kilamiyoruz.. Atatürk milliyetciligi ise dogru olan Türk milliyetciligi, ki benim icin süphesiz öyle, Atatürk'ün emanetine hiyanettir bu yaptiklarimiz..

    Bu doktrinle, bu vizyonla bir nesil yetistirin, bakin o zaman Türkiye"de neler degisecek? Türk-Kürt, Alevi-Sünni, Sol-Sag ile mi yerimizde sayiyoruz, yoksa 70 milyon tek yürek atan bir ülke mi oluyoruz, oluyoruz da ayni kuvay-i milliye ruhuyla demir aglarla anayurdu örüyoruz?

    Bu ülke, bu devlet politikalariyla bir yere gelemez, yerimizde sayariz arkadaslarim.. Herkes benim düsüncem, ideolojim, üstadim, yoldasim, seyhim, basbugum daha haklidir, Türkiye'yi bizim anlayis yönetmelidir taassubundan siyrilmadikca tek bir koltuk icin birbirini itip duran 15 avanaktan bir farkimiz kalmaz kusura bakmayin..

    Hepimizin evrensel ve ortak insani degerleri gözardi etmeden, kendi cocuklarimiza güzel bir ülke birakmaksa amacimiz yanlisi dogrudan ayirmamiz gerekiyor.. Herkese kendini ifade etme hakkini vermeden ne alt kimlik üst kimlik tartismalari, ne mezhep catismalari, ne öteki beriki kavgalari bitecektir.. Aslolan insansa, o zaman insana ait olan her sey kutsaldir ve korumaya alinmalidir.. Cani, mali, inanci, kültürü, degerleri, onu insan yapan her deger..

    Bu sorunu tekrar yeni bir konu olarak acarsan ben de bu iletimi altina yazayim, ve ayri bir konu olabilecek bu meseleyi ayri bir baslikta tartisalim, ama burada da söylenebilecek seylerdi..

    Selametle..

    "Oku! Yaratan Rabbinin adıyla oku. O insanı alak'tan yaratmıştır. Oku, Rabbin sonsuz iyilikler sahibidir. İnsana bilmediklerini, ve kalemle öğreten, O'dur."
Toplam Hit: 15493 Toplam Mesaj: 62