folder Tahribat.com Forumları
linefolder Genel
linefolder Motomot Çeviri Kur'an



Motomot Çeviri Kur'an

  1. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    Zork.
    torpedo_XL
    torpedo_XL's avatar
    Kayıt Tarihi: 21/Ağustos/2005
    Erkek
    unbalanced bunu yazdı
    torpedo_XL bunu yazdı
    unbalanced bunu yazdı
    EMRE955 bunu yazdı

    hocam kendin çevirmedikten sonra hangi çeviriye güvenip inanacaksın ki? Arapça dili zaten değişik bi dil. Bizim bir tek aslan kelimesinin yaklaşık 400 adet karşılığı var arapçada. 

    Zamanında ben de bakmştım çeviri farklarına. 1 ayeti 10 farklı çeviriden okuyosun. 10 unda da farklı bir cümle ortaya çıkmış. Belli ki her çevirmen kendi görüşüne göre çevirmiş.

     

    o arapçanın gücünden olmasın hocam :) dünyanın en gelişmiş dili arapçadır.türkçe çok zayıf kalıyor.. insanlar dillerine yeni kelimeler kazandırırken biz kelime atıyoruz :) o yüzden 200 kelime ile günlük konuşmaları yapabiliyorsun türkçe'de.. mesela ingilizce de çok güçlü bir dildir, kelime hazinesi fazladır ama bildiğim kadarıyla en gelişmiş dil arapçadır. Türkçede sen bir kelime ile anlattığında arapçada onlarca kelime kullanabiliyorsun.

    En basitinden yaratmak kelimesinin arapça bir sürü karşlığı var. Mesela biz şu programı yarattım derken yapılmış bir şeyi kullanarak yapma anlamını veriyoruz ama Allah yarattı derken yoktan yaratmayı kast ediyoruz. Ama arapça da bu tarz şeylerin hepsinin farklı bir kelimesi var. Ee sen bunu türkçeye çevirirsen sıkıntı olması gayet normal değil mi :)

    Hocam dilin içerdiği kelime sayısı ile dilin zenginliği arasında bir bağlantı yoktur. Bazı diller  (bizim dilimiz gibi ) sondan eklemeli dillerden olduğu için aldığı eklere göre bir kelime değişik anlamlara gelebilir. Bazı dillerde bu vurguyla yapılır bazı dillerde de her eyleme farklı bir kelime yaratılarak yapılır.

    Senin dediğin şekilde düşünürsek evet kelime zenginliği açısından en zengin diller sanskritçe, ibranice, aramice, arapça gibi dillerdir.

    dildeki zenginlik nedir hocam? sen yaratma kelimesine başka anlam veremiyorsun bile.. 

    mesela arapça da kün, icra, irsal ... gibi bir sürü kelime kullanabiliyorsun içerğine göre.. Ama türkçede bunların hepsi tek kelime, detaylı bir şey değil. (eski türkçe yi kastetmiyorum), ha sen buna zenginlik değil diyorsan sizin bileceğiniz iş.. 

    Bak kalınlaştırdım bir daha oku.


    Bilge insanlar konuşurlar çünkü söyleyecek bir şeyleri vardır. Aptal insanlar konuşurlar çünkü bir şey söylemek zorundadırlar. Demokrasi, bir eğitim işidir. Eğitimsiz kitlelerle demokrasiye geçilirse oligarşi olur. Devam edilirse demagoglar türer. Demagoglardan da diktatörler çıkar. --Platon, Devlet                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                         
  2. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    snnyk
    snnyk's avatar
    Kayıt Tarihi: 28/Mayıs/2007
    Erkek

    http://quran.com/

    ben burdan araştırırım şayet bizim memlekette yorumlananlar gerçekten ürkütücü olabilir bazen 

    o yüzden en iyisini yapıyosun hocam araştırken de sorgula


    snnyk.com - code is poetry all that i know...
  3. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    unbalanced
    unbalanced's avatar
    Kayıt Tarihi: 14/Haziran/2006
    Erkek
    karabudun bunu yazdı
     

    Dil konusun da biraz ezber konuşuyorsun. Tekrar ediyorum Arapça henüz ilkel bir dildir. Bak şöyle örmekleyelim ;

     

    Para çalmak

    Saz çalmak

    Boya çalmak

    Adamı yere çalmak

    Alkış çalmak

    Tokat çalmak

    Yoğurt çalmak

    vs......

    Burada ki "Çalmak" fiili Türkçe de hep aynıdır. Ama hepsin de farklı anlamlar taşır. Genç diller de burada ki fiil hep değişir. Yani Arapça nın 50 farklı şekilde anlattığını, Türkçe tek kelime de anlatır. Ama dediğim gibi kelimenin cümle içinde ki anlamı değişir.

     

    100 yıl önce ki Türkçe den ise ne kast ediyorsun bilmiyorum. Şayet divan edebiyatı ve sarayın dilini diyorsan, o zaten Türkçe değil. Sen o dili o günkü halkın anladığını veya öyle konuştuğunu falan zannediyorsan çok yanılırsın. 800 yıl öncesinden Yunus'un şiirlerine bak bakalım. Günümüz Türkçesi ne hangisi yakın.

    işte hocam senin verdiğin örnekler aslında ne kadar zayıf olduğunu gösterir.. tek kelime ile anlatmak diyorsun ama para çalmak diyorsun, bir açıklama getirmek zorundasın ve bunlar farklı kelimelerden oluşuyor.. Ama arapçada bunu tek kelime ile yapabiliyorsun, bu da demektir ki daha fazla kelime ve insanlar konuşurken daha fazla kelime hazinesine sahip olmalı.  Bu da ilim işidir, zeka işidir. Bir de işin içinde yazıldığı gibi okunmama olayı var. Yani ingilizcede nasıl yazıldığı gibi okunmuyorsa onda da öyle. Eski türkçe de böyleydi, dezgah yazıp tezgah okumak gibi, telaffuzu bilmen lazım..

    yunus emre'nin şiirlerine de bak hocam bilmediğin bir sürü kelime vardır :)  Dil, çevredeki kültürlerle etkileşim içindedir ve o yüzden yabancı kelimelerin girmesi doğaldır.. O yüzden dilimizde bir sürü arapça ve farsça kökenli kelimeler vardır, tabi frenkçe de var.. Ama sen kalkıp da bu kelimeleri atarsan yerine uydurma kelime koyarsan tarih ile insanlar arasına engel koyarsın...

    bu konuda çok şey söylerim ama farklı yerlere çekilir konu.. gereksiz tartışmalar içine girmek istemiyorum.. Dediklerim gayet açık, türkçe büyük bir dildi ve çok zengindi ama şimdi öyle değil.. Dilde tahrif yapıldı ve basitleştirildi. O yüzden arapça gibi zengin bir dilden çeviri yapılınca sıkıntı çıkması normaldir.. son diyeceğim bu

     


    Ülkesini Seven Her Türk Vatandasi, Ülkesinin Sessiz Istilasi'na karsi durmak zorunda.
  4. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    nick6
    0x656e
    0x656e's avatar
    Kayıt Tarihi: 19/Mayıs/2012
    Homo

    Prehistoryacı ve Dinler Tarihi almış bi profesöre gitmiştim bu konularla ilgili inanmak inanmamak adına bana kitaplar önermişti.

    Kendisinin adını istersen özelden veririm .

    Prof Dr.Yaşar Nuri öztürk Kuran-ı Kerim Meali ( Türkçe Çeviri ) ( Pek güvenemedim bu adam malum değişik )

    Prof.Dr Cemal Sofuoğlu
    Prof Dr.Abdulkadir Şener
    Prof Dr.Mstafa Yıldırım

    Bu 3 ünün ortak kitabı olan Yüce Kur'an ve Açıklamalı yorumlu meali kitaplarını önermişti.



    Bu arada unbalanced hocam Türkçe Arapça'dan eski bir dildir .(Bildiğim)

    0x656e tarafından 22/May/15 00:38 tarihinde düzenlenmiştir
  5. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    karabudun
    karabudun's avatar
    Kayıt Tarihi: 30/Ağustos/2005
    Erkek
    unbalanced bunu yazdı
    karabudun bunu yazdı
     

    Dil konusun da biraz ezber konuşuyorsun. Tekrar ediyorum Arapça henüz ilkel bir dildir. Bak şöyle örmekleyelim ;

     

    Para çalmak

    Saz çalmak

    Boya çalmak

    Adamı yere çalmak

    Alkış çalmak

    Tokat çalmak

    Yoğurt çalmak

    vs......

    Burada ki "Çalmak" fiili Türkçe de hep aynıdır. Ama hepsin de farklı anlamlar taşır. Genç diller de burada ki fiil hep değişir. Yani Arapça nın 50 farklı şekilde anlattığını, Türkçe tek kelime de anlatır. Ama dediğim gibi kelimenin cümle içinde ki anlamı değişir.

     

    100 yıl önce ki Türkçe den ise ne kast ediyorsun bilmiyorum. Şayet divan edebiyatı ve sarayın dilini diyorsan, o zaten Türkçe değil. Sen o dili o günkü halkın anladığını veya öyle konuştuğunu falan zannediyorsan çok yanılırsın. 800 yıl öncesinden Yunus'un şiirlerine bak bakalım. Günümüz Türkçesi ne hangisi yakın.

    işte hocam senin verdiğin örnekler aslında ne kadar zayıf olduğunu gösterir.. tek kelime ile anlatmak diyorsun ama para çalmak diyorsun, bir açıklama getirmek zorundasın ve bunlar farklı kelimelerden oluşuyor.. Ama arapçada bunu tek kelime ile yapabiliyorsun, bu da demektir ki daha fazla kelime ve insanlar konuşurken daha fazla kelime hazinesine sahip olmalı.  Bu da ilim işidir, zeka işidir. Bir de işin içinde yazıldığı gibi okunmama olayı var. Yani ingilizcede nasıl yazıldığı gibi okunmuyorsa onda da öyle. Eski türkçe de böyleydi, dezgah yazıp tezgah okumak gibi, telaffuzu bilmen lazım..

    yunus emre'nin şiirlerine de bak hocam bilmediğin bir sürü kelime vardır :)  Dil, çevredeki kültürlerle etkileşim içindedir ve o yüzden yabancı kelimelerin girmesi doğaldır.. O yüzden dilimizde bir sürü arapça ve farsça kökenli kelimeler vardır, tabi frenkçe de var.. Ama sen kalkıp da bu kelimeleri atarsan yerine uydurma kelime koyarsan tarih ile insanlar arasına engel koyarsın...

    bu konuda çok şey söylerim ama farklı yerlere çekilir konu.. gereksiz tartışmalar içine girmek istemiyorum.. Dediklerim gayet açık, türkçe büyük bir dildi ve çok zengindi ama şimdi öyle değil.. Dilde tahrif yapıldı ve basitleştirildi. O yüzden arapça gibi zengin bir dilden çeviri yapılınca sıkıntı çıkması normaldir.. son diyeceğim bu

     

     

    Mesele yabancı kelime değil. Kurallar...  

    Sarayda konuşulan dil, Türkçe nin kurallarına aykırı bir dildi. Yoksa kelimelerin kökeni önemli değil. Mesela, İnternet %100 yabancı bir kelimedir ama İnternetçi %100 Türkçe dir. Bilmem anlatabildim mi?

    Her ne ise konu zaten çevirilerin güvenilirliği olduğu için, Türkçe ye güvenmeyen arkadaşlar zengin! bir dil olan İngilizce çevirilere bakabilir. O da tatmin etmez ise diğer dillere de baksınlar. Kuran hemen hemen her dile çevrilmiş durumda.


    "Bugünden geru divanda, dergahta, bergahta, mecliste ve meydanda Türkçeden başka dil kullanılmayacaktır." KaramanoğluMehmet Bey - 1277 -
  6. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    mugen
    mugen's avatar
    Kayıt Tarihi: 22/Haziran/2013
    Erkek
    unbalanced bunu yazdı
    EMRE955 bunu yazdı

    hocam kendin çevirmedikten sonra hangi çeviriye güvenip inanacaksın ki? Arapça dili zaten değişik bi dil. Bizim bir tek aslan kelimesinin yaklaşık 400 adet karşılığı var arapçada. 

    Zamanında ben de bakmştım çeviri farklarına. 1 ayeti 10 farklı çeviriden okuyosun. 10 unda da farklı bir cümle ortaya çıkmış. Belli ki her çevirmen kendi görüşüne göre çevirmiş.

     

    o arapçanın gücünden olmasın hocam :) dünyanın en gelişmiş dili arapçadır.türkçe çok zayıf kalıyor.. insanlar dillerine yeni kelimeler kazandırırken biz kelime atıyoruz :) o yüzden 200 kelime ile günlük konuşmaları yapabiliyorsun türkçe'de.. mesela ingilizce de çok güçlü bir dildir, kelime hazinesi fazladır ama bildiğim kadarıyla en gelişmiş dil arapçadır. Türkçede sen bir kelime ile anlattığında arapçada onlarca kelime kullanabiliyorsun.

    En basitinden yaratmak kelimesinin arapça bir sürü karşlığı var. Mesela biz şu programı yarattım derken yapılmış bir şeyi kullanarak yapma anlamını veriyoruz ama Allah yarattı derken yoktan yaratmayı kast ediyoruz. Ama arapça da bu tarz şeylerin hepsinin farklı bir kelimesi var. Ee sen bunu türkçeye çevirirsen sıkıntı olması gayet normal değil mi :)

    Bir kelimenin bir çok anlama gelmesi mecazdan ziyadeyse bence dilin zayıflığının bir göstergesidir. Her dili güzel kullanan insanlar var nitekim, olay sistemde değil kullanıcda bitiyor, kaldı ki Yüce Allah ne vahiy etmiş ve arapçaya çevrilmiş olsa bile bu demek değildir ki arapça okuyan bile anlayabilir, kur'an'ı okumak dili bilmekten öte amacını ve mesajını anlamak gerektirir. Kaldı ki kur'an okült bir kitap değildir, açıktır, ama onda görmek istediğini arayan gözler tabii ki arzularına kifayet bulabilir. 

     


    O mahiler ki derya içredir deryayı bilmezler.. .
  7. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    glaurung
    glaurung's avatar
    Kayıt Tarihi: 05/Temmuz/2011
    Erkek

    hocam yanlış anlamış halimizle araplardan 100 yıl ilerideyiz boşver böyle kalsın doğru anlayanların halini de görüyoruz.

  8. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    2021 Talihlisi
    joe_black
    joe_black's avatar
    Kayıt Tarihi: 04/Ocak/2006
    Erkek

    @unbalanced : hacı ya arapça ya da çince bence en zengin dillerden biri (kelime olarak) adamlar deveye bile 50 farklı isim bulmuşlar :)

  9. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    Mad Scientist
    AMpul
    AMpul's avatar
    Kayıt Tarihi: 31/Aralık/2009
    Erkek
    Kizilgun bunu yazdı

    ...

    Kur'an daki hatalara bakayım diyorum hem inanmayanların hata olarak gördüğü çeviriler var hem de inananların savunabileceği çeviriler var.

    ...

    Neden boyle ayrintilara takiliyorsun ki? Kuran'in hatali oldugunu anlaman icin en temel ayetlere bakman yeterli, ornegin ademin topraktan yaratilmasi, herkesin onun soyundan gelmesi gibi.
    ---------------------------------------

    71. Sure (Nûh Suresi), 17. Ayet

    ‘Allah, sizi (babanız Adem'i) yerden (bitki bitirir gibi) bitirdi (yarattı.)'

    3. Sure (Âl-i İmrân Suresi), 59. Ayet

    Şüphesiz Allah katında (yaratılışları bakımından) İsa'nın durumu, Adem'in durumu gibidir: Onu topraktan yarattı. Sonra ona "ol" dedi. O da hemen oluverdi.

    ---------------------------------------

    Bugun insanin evrimi ile ilgili cok genis bilgi sahibiyiz. yakin zamanda homo neanderthal lerin dna si da cozumlendi ve sub saharan africa disindaki tum insanlarin neanderthaller ile ciftlestigi ve karistigi ispatlandi, bugun avrupada her insan ortalama %3 neanderthal dna si tasir. afrika disindaki tum insanlarda bu vardir, ancak en yogun avrupada vardir, zira avrupa neanderthallerin ana vatani idi.

    neanderthaller homo sapiens den cok once (200k yil once) afrikayi terkedip mezopotamya ve avrupaya yerlestikleri icin, afrika ile baglari kalmamis. ancak homo sapiens 125k yil once afrikadan dunyaya yayildiginda neanderthal ler ile karsilasiyor ve onlarla yaklasik 15k yil birlikte yasama sonucunda onlarin soyunu tuketiyor.

    bu asamada turler arasi ciftlesme de oluyor, ve neanderthaller bizim gen havuzumuza ciddi katkida bulunuyorlar. hatta bu katkinin buzul caginda sag kalmamizi sagladigi da dusunuluyor. zira bizden cok daha once avrupada olan neanderthaller buzul caginda hayatta kalmayi basarmis.

    http://www.nature.com/news/modern-human-genomes-reveal-our-inner-neanderthal-1.14615
    neanderthallerin beyin hacimleri h.sapiens e yakin ve h.sapiens den daha zeki olma ihtimalleri yuksek. ayrica yakin zamanda dna lari tam olarak cozumlendigi icin, konusma ile ilgili genler de h.sapiens ile birebir ayni oldugu icin, neanderthallerin de bizim gibi konusabildikleri goruluyor.

    http://news.discovery.com/human/genetics-neanderthal-110718.htm

    http://www.dailymail.co.uk/sciencetech/article-2599854/Europeans-closer-Neanderthals-thought-Ancient-DNA-humans-species-interbreeding-outside-Africa.html
    Yani isin ozeti su,

    1- H.neanderthal afrikayi terkedip mezopotamyada ve avrupada hakim oluyor (200k yil once)

    2- H.sapiens afrikayi terkedip dunyaya yayiliyor, bu arada neanderthal ile karisiyor ve onlarin soyunu tuketiyor (baslangic:125k yil once)

    3- H.neanderthal gen katkisi yakin zamanda neanderthal genomunun cozulmesi sonucu ispatlandi (onceden de genetik olmayan ciftlesmeye dair cesitli iskelet kanitlari vardi). buna gore sub saharan africa disinda her insanda %1 - 3 arasi neanderthal geni var.

    http://en.wikipedia.org/wiki/Neanderthal_genome_project
    Yani biz zencilerden genetik olarak oldukca farkliyiz, afrikanin iq ortalamasi 70 civari iken avrupada bu 100 civaridir, gorunen genetik farkliliklar malum.

    --------------------------------

    yaklasin 15k yil once buzul cagi sona eriyor ve insanlar medeniyet kurmaya basliyor, ilk yerlesim bolgeleri ve kulturler de bu donemlerde ortaya cikiyor. or: http://en.wikipedia.org/wiki/Natufian_culture
    sonuc itibariyle kabileler devletler yazi para dinler derken gunumuze kadar geliyor.

    --------------------------------

    Simdi evrim nasil isler, olay mutasyonda yatiyor. Ornek olarak, buzul cagi sirasinda (heryer karken), rastgele bir mutasyon sonucu boz ayinin birtanesi beyaz olarak dunyaya geliyor. normal bir dunyada bu, belli araliklarla her canli toplulugunda olan birseydir. albino zenciler bile var.

    ancak buzul caginda heryer kar oldugu icin, beyaz olmak bu ayiya avina farkedilmeden daha fazla yaklasma imkani vermistir. dolayisiyla bu ayinin hayatta kalma ihtimali artmistir. bu ayinin cocuklarinin %25 i beyaz, %75 i boz olarak dunyaya gelir, ve ayni dongu cocuklari icin de devam eder, dolayisiyla ortama en uygun olan beyaz ayilar buzul caginda gittikce cogalirlar.

    buzul cagi sona erip buzlar kuzeye dogru cekildikce, guneydeki ayilar bu avantajini kaybederken, kuzeye dogru gidenler icin bu avantaj devam eder. nihayetinde buz sadece kutuplarda kalmistir ve biz bu ayilara kutup ayisi deriz.

    -------------------------------

    mutasyon, genetik farklilasmanin ana kaynagidir. ornegin mavi goz, karadeniz civarinda, melanin salgilamasni yoneten gene switch deki bir mutasyon sonucu, yeterli melanin salgilanamamasi nedeniyle meydana gelen bir kusurdur. doga saglam gen ile kusurlu geni tamir etmeye calistigi icin mavi goz cekiniktir. ancak bilinmeyen bir nedenden dolayi mavi gozlu insanlar daha fazla ureme sansi buldugu icin, bugune kadar gelmistir

    ---------------------------------

    evrim ise, boyle rastgele mutasyonlarin binlerce yil boyunca farkli bolgelerdeki ayni tur canlilarin farkli mutasyonlar zinciri sonucunda farklilasmasi ve nihayetinde farkli bir tur olmasidir.

    zebra ile esegi ele alalim, bugun zebra esek ve at oldukca farklilasmis canlilar olmasina ragmen neanderthal ve h.sapiens de oldugu gibi verimli dol verebilmektedirler.

    bu canlilar bir kac bin yil sonra, tipki esek ile inek gibi, birbirlerinden daha da uzaklasacaklar ve artik verimli dol bile veremeyecekler. iste evrim boyle isliyor.

    insan - maymun, hani ara tur nerde diye soranlara sunu soyluyoruz, evrimde gecis turu olmaz, ortak ata olur.

    Ornek olarak aslan ve kaplani ele alalim. bu iki tur verimli dol verebilir, yani birbirinden yeterince uzaklasmamistir, diyelim ki 100.000 yil once bunlarin bir ortak atasi vardi. buna A canlisi diyelim.

    A canlisindan, bir cok mutasyon gecirerek gittikce farklilasan aslan ve kaplan uremistir. ancak bunlar hala yeterince farkli degil, ciftlese biliyorlar.

    100.000 yil daha gecti ve bugun bildigimiz aslan B canlisina, kaplan ise C canlisina donustu.

    Simdi sarikli amcamiz soruyor. Nasil ya, B canlisi ile C canlisi ortak atadan geldiyse hani bana gecis turu goster?

    Biz bu amcamiza diyoruz ki, bunlar zamanla, kucuk kucuk degisikliklerle (mutasyon) birbirinden ayrildi, C - X - B diye arada bir X gecis turu yok. C ve B nin ortak A atasindan geldigi biliniyor. Peki gecmisteki turlerden birisini ara tur olarak kabul edeceksek hangisini edecegiz. Aslan'i mi kaplan'i mi?

                 A
    
         Aslan    Kaplan
    
     B                          C

    iste sarikli amcamiz, B ile C farkli gorunuyor diye bunlarin ortak bir A atasindan geldigini kabullenemez. B ile C arasinda yarisi B yarisi C olan bir canli olmasini bekler. Ancak oyle bi canli yoktur. A-B arasinda da A-C arasinda da binlerce mutasyon, ve kucuk degisikliklerle binlerce canli vardir. Bir Aslan iskeleti bulup aslan B ile C arasindaki gecis turudur demek dogru olur mu? o zaman kaplan ney? o da B ile C arasinda bir gecis turu.

    Bu yuzden evrimde gecis turu diye birsey olmaz, ortak ata olur.

    -------------------------------------

    Evrimi de kisaca ozetledikten sonra, gelelim dna ya. dogada canlilarin en temel birimi, canliyi tanimlayan ana sey dna dir. butun canlilar dna ya sahiptir (bazi rna virusleri haric)

    dna kisaca pes pese eklenmis bir cok genden olusan bir molekul zinciridir. bu genlerin cogu, ilgili proteinin yapisi icin bir sablon teskil eder. bu gene gore robozom protein sentezler. bu proteinler de canliyi olusturur, en kaba tabirle.

    bugun en dandik bakteriden agaca ve insan'a kadar hepimizin dna si vardir, ve tum memelilerle dna mizin cok buyuk bir kismi birebir aynidir. dolayisiyla insan doganin ve canliligin, evrimin geri kalanindan ayri dusunulemez.

    --------------------------------------

    insanlarin adem ile havva dan gelmesi. bugun afrikalilar zenci, uzak dogulular cekik, nordicler beyaz ve sarisin renkli gozludur. bunlarin hepsi genetiktir, bunu bilmek icin genetik uzmani olmaya gerek yok, zenciyi norvece gotursen de cocugu zenci olur, ya da zenci ile beyaz ciftlesirse cocugu arada birsey olur. yani cevresel faktor degil direk genlerde yazilidir bu.

    bu degisiklikler dna da olustuguna gore, bunlar mutasyon ile olustu. zira eger tek bir adem ve havvadan gelseydik, bu genetik olarak farkli uc gurubu elde edemezdik, bir anne ve bir babadan.

    demekki bu farklilasma sonradan oldu. eger bu farklilasmanin sonradan oldugunu kabul ediyorsak, mutasyonu kabul ediyoruz demektir. 1 tane mutasyonu kabul ediyorsan 100.000 tane mutasyonu da (evrim) kabul etmek zorundasin.

    yani bu kadar genetik olarak fakrli insanlarin tek bir anne ve babadan gelmis olmasi ve hic degismemis olmasi mumkun degildir. degistigini kabul ediyorsan da evrim i kabul etmis oluyorsun.

    -----------------------------------------

    asagida dunyanin en ufak dna li canlisinin(?) dna si var, bir bakteriyofaj. Phi X 174

     

    GAGTTTTATCGCTTCCATGACGCAGAAGTTAACACTTTCGGATATTTCTGATGAGTCGAAAAATTATCTT
    GATAAAGCAGGAATTACTACTGCTTGTTTACGAATTAAATCGAAGTGGACTGCTGGCGGAAAATGAGAAA
    ATTCGACCTATCCTTGCGCAGCTCGAGAAGCTCTTACTTTGCGACCTTTCGCCATCAACTAACGATTCTG
    TCAAAAACTGACGCGTTGGATGAGGAGAAGTGGCTTAATATGCTTGGCACGTTCGTCAAGGACTGGTTTA
    GATATGAGTCACATTTTGTTCATGGTAGAGATTCTCTTGTTGACATTTTAAAAGAGCGTGGATTACTATC
    TGAGTCCGATGCTGTTCAACCACTAATAGGTAAGAAATCATGAGTCAAGTTACTGAACAATCCGTACGTT
    TCCAGACCGCTTTGGCCTCTATTAAGCTCATTCAGGCTTCTGCCGTTTTGGATTTAACCGAAGATGATTT
    CGATTTTCTGACGAGTAACAAAGTTTGGATTGCTACTGACCGCTCTCGTGCTCGTCGCTGCGTTGAGGCT
    TGCGTTTATGGTACGCTGGACTTTGTGGGATACCCTCGCTTTCCTGCTCCTGTTGAGTTTATTGCTGCCG
    TCATTGCTTATTATGTTCATCCCGTCAACATTCAAACGGCCTGTCTCATCATGGAAGGCGCTGAATTTAC
    GGAAAACATTATTAATGGCGTCGAGCGTCCGGTTAAAGCCGCTGAATTGTTCGCGTTTACCTTGCGTGTA
    CGCGCAGGAAACACTGACGTTCTTACTGACGCAGAAGAAAACGTGCGTCAAAAATTACGTGCGGAAGGAG
    TGATGTAATGTCTAAAGGTAAAAAACGTTCTGGCGCTCGCCCTGGTCGTCCGCAGCCGTTGCGAGGTACT
    AAAGGCAAGCGTAAAGGCGCTCGTCTTTGGTATGTAGGTGGTCAACAATTTTAATTGCAGGGGCTTCGGC
    CCCTTACTTGAGGATAAATTATGTCTAATATTCAAACTGGCGCCGAGCGTATGCCGCATGACCTTTCCCA
    TCTTGGCTTCCTTGCTGGTCAGATTGGTCGTCTTATTACCATTTCAACTACTCCGGTTATCGCTGGCGAC
    TCCTTCGAGATGGACGCCGTTGGCGCTCTCCGTCTTTCTCCATTGCGTCGTGGCCTTGCTATTGACTCTA
    CTGTAGACATTTTTACTTTTTATGTCCCTCATCGTCACGTTTATGGTGAACAGTGGATTAAGTTCATGAA
    GGATGGTGTTAATGCCACTCCTCTCCCGACTGTTAACACTACTGGTTATATTGACCATGCCGCTTTTCTT
    GGCACGATTAACCCTGATACCAATAAAATCCCTAAGCATTTGTTTCAGGGTTATTTGAATATCTATAACA
    ACTATTTTAAAGCGCCGTGGATGCCTGACCGTACCGAGGCTAACCCTAATGAGCTTAATCAAGATGATGC
    TCGTTATGGTTTCCGTTGCTGCCATCTCAAAAACATTTGGACTGCTCCGCTTCCTCCTGAGACTGAGCTT
    TCTCGCCAAATGACGACTTCTACCACATCTATTGACATTATGGGTCTGCAAGCTGCTTATGCTAATTTGC
    ATACTGACCAAGAACGTGATTACTTCATGCAGCGTTACCATGATGTTATTTCTTCATTTGGAGGTAAAAC
    CTCTTATGACGCTGACAACCGTCCTTTACTTGTCATGCGCTCTAATCTCTGGGCATCTGGCTATGATGTT
    GATGGAACTGACCAAACGTCGTTAGGCCAGTTTTCTGGTCGTGTTCAACAGACCTATAAACATTCTGTGC
    CGCGTTTCTTTGTTCCTGAGCATGGCACTATGTTTACTCTTGCGCTTGTTCGTTTTCCGCCTACTGCGAC
    TAAAGAGATTCAGTACCTTAACGCTAAAGGTGCTTTGACTTATACCGATATTGCTGGCGACCCTGTTTTG
    TATGGCAACTTGCCGCCGCGTGAAATTTCTATGAAGGATGTTTTCCGTTCTGGTGATTCGTCTAAGAAGT
    TTAAGATTGCTGAGGGTCAGTGGTATCGTTATGCGCCTTCGTATGTTTCTCCTGCTTATCACCTTCTTGA
    AGGCTTCCCATTCATTCAGGAACCGCCTTCTGGTGATTTGCAAGAACGCGTACTTATTCGCCACCATGAT
    TATGACCAGTGTTTCCAGTCCGTTCAGTTGTTGCAGTGGAATAGTCAGGTTAAATTTAATGTGACCGTTT
    ATCGCAATCTGCCGACCACTCGCGATTCAATCATGACTTCGTGATAAAAGATTGAGTGTGAGGTTATAAC
    GCCGAAGCGGTAAAAATTTTAATTTTTGCCGCTGAGGGGTTGACCAAGCGAAGCGCGGTAGGTTTTCTGC
    TTAGGAGTTTAATCATGTTTCAGACTTTTATTTCTCGCCATAATTCAAACTTTTTTTCTGATAAGCTGGT
    TCTCACTTCTGTTACTCCAGCTTCTTCGGCACCTGTTTTACAGACACCTAAAGCTACATCGTCAACGTTA
    TATTTTGATAGTTTGACGGTTAATGCTGGTAATGGTGGTTTTCTTCATTGCATTCAGATGGATACATCTG
    TCAACGCCGCTAATCAGGTTGTTTCTGTTGGTGCTGATATTGCTTTTGATGCCGACCCTAAATTTTTTGC
    CTGTTTGGTTCGCTTTGAGTCTTCTTCGGTTCCGACTACCCTCCCGACTGCCTATGATGTTTATCCTTTG
    AATGGTCGCCATGATGGTGGTTATTATACCGTCAAGGACTGTGTGACTATTGACGTCCTTCCCCGTACGC
    CGGGCAATAACGTTTATGTTGGTTTCATGGTTTGGTCTAACTTTACCGCTACTAAATGCCGCGGATTGGT
    TTCGCTGAATCAGGTTATTAAAGAGATTATTTGTCTCCAGCCACTTAAGTGAGGTGATTTATGTTTGGTG
    CTATTGCTGGCGGTATTGCTTCTGCTCTTGCTGGTGGCGCCATGTCTAAATTGTTTGGAGGCGGTCAAAA
    AGCCGCCTCCGGTGGCATTCAAGGTGATGTGCTTGCTACCGATAACAATACTGTAGGCATGGGTGATGCT
    GGTATTAAATCTGCCATTCAAGGCTCTAATGTTCCTAACCCTGATGAGGCCGCCCCTAGTTTTGTTTCTG
    GTGCTATGGCTAAAGCTGGTAAAGGACTTCTTGAAGGTACGTTGCAGGCTGGCACTTCTGCCGTTTCTGA
    TAAGTTGCTTGATTTGGTTGGACTTGGTGGCAAGTCTGCCGCTGATAAAGGAAAGGATACTCGTGATTAT
    CTTGCTGCTGCATTTCCTGAGCTTAATGCTTGGGAGCGTGCTGGTGCTGATGCTTCCTCTGCTGGTATGG
    TTGACGCCGGATTTGAGAATCAAAAAGAGCTTACTAAAATGCAACTGGACAATCAGAAAGAGATTGCCGA
    GATGCAAAATGAGACTCAAAAAGAGATTGCTGGCATTCAGTCGGCGACTTCACGCCAGAATACGAAAGAC
    CAGGTATATGCACAAAATGAGATGCTTGCTTATCAACAGAAGGAGTCTACTGCTCGCGTTGCGTCTATTA
    TGGAAAACACCAATCTTTCCAAGCAACAGCAGGTTTCCGAGATTATGCGCCAAATGCTTACTCAAGCTCA
    AACGGCTGGTCAGTATTTTACCAATGACCAAATCAAAGAAATGACTCGCAAGGTTAGTGCTGAGGTTGAC
    TTAGTTCATCAGCAAACGCAGAATCAGCGGTATGGCTCTTCTCATATTGGCGCTACTGCAAAGGATATTT
    CTAATGTCGTCACTGATGCTGCTTCTGGTGTGGTTGATATTTTTCATGGTATTGATAAAGCTGTTGCCGA
    TACTTGGAACAATTTCTGGAAAGACGGTAAAGCTGATGGTATTGGCTCTAATTTGTCTAGGAAATAACCG
    TCAGGATTGACACCCTCCCAATTGTATGTTTTCATGCCTCCAAATCTTGGAGGCTTTTTTATGGTTCGTT
    CTTATTACCCTTCTGAATGTCACGCTGATTATTTTGACTTTGAGCGTATCGAGGCTCTTAAACCTGCTAT
    TGAGGCTTGTGGCATTTCTACTCTTTCTCAATCCCCAATGCTTGGCTTCCATAAGCAGATGGATAACCGC
    ATCAAGCTCTTGGAAGAGATTCTGTCTTTTCGTATGCAGGGCGTTGAGTTCGATAATGGTGATATGTATG
    TTGACGGCCATAAGGCTGCTTCTGACGTTCGTGATGAGTTTGTATCTGTTACTGAGAAGTTAATGGATGA
    ATTGGCACAATGCTACAATGTGCTCCCCCAACTTGATATTAATAACACTATAGACCACCGCCCCGAAGGG
    GACGAAAAATGGTTTTTAGAGAACGAGAAGACGGTTACGCAGTTTTGCCGCAAGCTGGCTGCTGAACGCC
    CTCTTAAGGATATTCGCGATGAGTATAATTACCCCAAAAAGAAAGGTATTAAGGATGAGTGTTCAAGATT
    GCTGGAGGCCTCCACTATGAAATCGCGTAGAGGCTTTGCTATTCAGCGTTTGATGAATGCAATGCGACAG
    GCTCATGCTGATGGTTGGTTTATCGTTTTTGACACTCTCACGTTGGCTGACGACCGATTAGAGGCGTTTT
    ATGATAATCCCAATGCTTTGCGTGACTATTTTCGTGATATTGGTCGTATGGTTCTTGCTGCCGAGGGTCG
    CAAGGCTAATGATTCACACGCCGACTGCTATCAGTATTTTTGTGTGCCTGAGTATGGTACAGCTAATGGC
    CGTCTTCATTTCCATGCGGTGCACTTTATGCGGACACTTCCTACAGGTAGCGTTGACCCTAATTTTGGTC
    GTCGGGTACGCAATCGCCGCCAGTTAAATAGCTTGCAAAATACGTGGCCTTATGGTTACAGTATGCCCAT
    CGCAGTTCGCTACACGCAGGACGCTTTTTCACGTTCTGGTTGGTTGTGGCCTGTTGATGCTAAAGGTGAG
    CCGCTTAAAGCTACCAGTTATATGGCTGTTGGTTTCTATGTGGCTAAATACGTTAACAAAAAGTCAGATA
    TGGACCTTGCTGCTAAAGGTCTAGGAGCTAAAGAATGGAACAACTCACTAAAAACCAAGCTGTCGCTACT
    TCCCAAGAAGCTGTTCAGAATCAGAATGAGCCGCAACTTCGGGATGAAAATGCTCACAATGACAAATCTG
    TCCACGGAGTGCTTAATCCAACTTACCAAGCTGGGTTACGACGCGACGCCGTTCAACCAGATATTGAAGC
    AGAACGCAAAAAGAGAGATGAGATTGAGGCTGGGAAAAGTTACTGTAGCCGACGTTTTGGCGGCGCAACC
    TGTGACGACAAATCTGCTCAAATTTATGCGCGCTTCGATAAAAATGATTGGCGTATCCAACCTGCA


    Ve iste insanlar da 3 milyar tane bu harflerin kombinasyonundan olusur, Adenine Guanine Cytosine Thymine, bunlarin da %97-99 unu sempazelerle birebir paylasiyoruz.

    buradaki tek bir harfin degismesi bir mutasyondur. yeterince fazla mutasyon olursa, ve bu mutasyon, hindistandaki gibi fil kafali cocuk gibi bir mutasyon degil de gercekten yararli bir mutasyonsa, ki bu cok nadirdir, o canli cogalmaya ve bu degismis dna yi yaymaya devam eder.

    ---------------------------------------

    geliyorum sona, simdi islam tamamen uydurmadir filan demek istemiyorum, isteyen inanir isteyen inanmaz, ancak ya hayatini bilime vereceksin, ya da kuran a yuzde yuz inanip onu arastirmaya vereceksin.

    ben ilkini sectim. cunku ikisini bir arada yapabilecegimi zannetmiyorum. ayrica da kuran'a inancim asla %100 olmadi. simdi kuranin yazildigi zamanlarda dogadaki tum varliklarin 4 unsur-element den meydana geldigine inaniliyordu. ates su toprak hava (tahta yok).

    dogal olarak islamda da cinler atesten, insanlar topraktan yaratilmis denir, ancak toprak kati olan hersey icin kullanilmistir. bir tefsirci cikip, toprak derken komuru kastetmistir, komur %100 karbondur, insanlar da tum canlilar gibi karbon temelli canlilardir, diyebilir, bunu yapmalarina karsi cikmam.

    ancak bilimi sectiysek sadece bilimsel verileri kullanabiliriz, ben topraktan geldik diye bilim yapmaya kalkarsam, elin hintlisi krisna sudan geldik diyor, diye oyle arastirma yaparsa bu bilim olmaz sacma sapan birsey olur.

    bilimi disiplinli yapmak zorundaysak ta, tum inanclari bir kenara birakmak ve sadece gecmis bilimsel birikimi esas almak zorundayiz.

    eyyorlamam bu kadar.

    AMpul tarafından 22/May/15 01:39 tarihinde düzenlenmiştir

    What I cannot create, I do not understand. — Richard Feynman
  10. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    Efendi
    Efendi's avatar
    Kayıt Tarihi: 23/Nisan/2006
    Erkek

    Unbalanced'ın dediğine ben de katılıyorum. Bir kelimenin birden fazla anlam taşıması o dile bir artı değil eksi kazandırır. Çünkü birden fazla anlam taşıyan kelime beraberinde izah da gerektirir. Kavramı tek kelime ile anlatmak daha net bir düşünce sağlar. 

    Türkçe ve Arapçanın zenginliği konusunda Arapça açık ara öndedir çünkü sadece Türkçeye geçen Arapça kökenli kelime sayısı 6467 civarıdır. Fransızcadan alınan kelime sayısı 5253, Farsçadan alınan kelime sayısı 1359'dur. 

    Konunun diller Arasındaki etkileşimin daha iyi anlaşılması için şu kurallar da işinize yarayabilir: 

    Dilimizde içinde J olan kelime yoktur: jandarma, jilet, Jale, jimnastik, müjde..

    H de yoktur: hediye, ahbap, zahmet, hayat, hayvan, hal, bahşiş, bahçe, hak, hüküm, hakim, hibe, hoş, her, …

    Kelime başında R bulunmaz: Remzi, roman, raptiye, razı, …..

    Kelime başında L de bulunmaz: Limon, lamba, loş, leğen, lake, lif, leblebi, …

    İki sesli harf yan yana olmaz: saat, ziraat, aile, saadet, …

    İki sessiz harfle başlayan kelimeler de yabancı kökenlidir: stad, spor, klasik, tren, …

    Dilimizde sesli harf uyumu vardır. Yani hem ince sesli harf (e, i, ö, ü) hem kalın sesli harf (a, ı, o, u) aynı kelime içinde bulunmaz. Bu uyumun olmadığı kelimeler öz Türkçe değildir: minare, cami, sandalye, kanepe, divan, asker, fakir, kitap, kalem, vicdan, …

    Son olarak kelime kökenlerini merak edenler için :

    http://www.kitapyurdu.com/kitap/sozlerin-soyagaci-karton-kapak/138515.html


    Harabat ehlini hor görme Zakir, defineye malik viraneler var...
Toplam Hit: 12282 Toplam Mesaj: 102