Forum
Aktif konular
Üyeler
Kurallar
Arama
Tüm İnsanlar Eşit Olup Sınıf Farklılılıkları Olmasa Nasıl Olurdu? Tüm İnsanlar Eşit Olup Sınıf Farklılılıkları Olmasa Nasıl Olurdu?
-
ArduouS bunu yazdı
Müridler size şöyle bişey söyleyeyim, işte o aradığımız eşitlik olduğu zaman insanları elemek için yapılan bu seneler seneler süren ömrümüzün yarısını tüketen eğitim sistemi aynı kalacak sanıyorsanız çok büyük yanılgı içerisindesiniz, yazılımı 2 senede öğrenemez mi bir insan? Bence öğrenir... Grafik tasarımı 1 senede öğrenemez mi insan öğrenir? Eeee sizin senelerce okuduğunuz o okulun neden bukadar ayırıcı bir özellik olduğunu düşünüyorsunuz ki ozaman? Siz günümüze uyarladınız dostlar bu işi niye? Kafanız hep güçlü güçsüzü avlar mantığı içerisinde?
Şöylede bir şey sorayım size, Lidyalılar parayı bulmadan önce nasıl yaşıyordu insan oğlu? Madem bukadar insanlar arasında ayrımcılık yapıyorsunuz bunuda cevaplayın. İnsanlar kendileri nekadar üretirse okadar almalı, ama bu başka insanların sırtından geçinerek başka insanların ürettiği şeyler üzerinden almaktan bahsetmiyorum ( Fabrikalar ) Bireysel olarak ,sen patronsun sen fabrikada çıkan ürünü üretmiyorsun sonuçta idare ediyorsun idare edip başkalarının emeğinin karşılığını alıyorsun.
Elemenin belki de en büyük sebebi kapasite yetersizliği. Elbette çıtanın belirli bir sınırın üzerinde kalmasını sağlayan bir sınır sağlanması da sebeplerden birisi. Mesela piyasaya her sene 10000 mühendis girse, bunların hepsine eşit davranacağım diye eşit ortamı sunmaya kalksanız her şey daha da karışır. O kadar kişiye iş imkanı sağlayabilecek bir piyasan var mı? O kadar nitelikli insana ihtiyacın var mı? Mesela günümüz öğretmenlerinden örnek vereyim. Öğretmen sayısı birikti. Atanabilecek öğretmen sayısının çok üzerinde öğretmen var. Her sene bunların içerisinde seçim yapılıyor. Ama üzerine her sene yüklü miktarda mezun da ekleniyor ve havuz her geçen dönem şişiyor. Zamanında buna bir kısıtlama getirilmedi. Sonuçta insanları kısıtlayamazsınız herkes istediğini okuyabilir. Ne yapıldı, bir dönemin orta seviye puanla öğrenci alan öğretmenlik bölümleri bir anda tavan puanlara yükseldi. Her sene üniversite kontenjanlarını neye göre belirliyorlar? İşte böyle bir sınırlama yapmak için.
Peki sizin eşitlikçi sisteminizde bu nasıl işlerdi? Her sene diyelim 1 milyon kişi üniversiteye giriyor. Bu insanların 100 bininin aklına öğretmen olmak var. Bu kadar insanı eğitebilecek ortama ve materyale, eğitimciye sahip misin? Hepsine eşit eğitimi verebilir misin? İnsanlara kota koyamazsın, bu kadar kişi bunu okuyacak diyemezsin sonuçta eşitlikten yanasın. Peki buna nasıl çözüm bulacaksın? Bir noktada bir şekilde iş kilitlenir, bir yerden kısıtlama yapmadan çözüme ulaştıramazsın. Mevcut sistemde hatta düşündüğün mantıklı pek çok sistemde ast, üst sınırlaması ve kota olmak zorunda.
Bahsettiğin ne kadar üretirse o kadar almalı örneği bence mantıklı bir örnek değil. Sonuçta çok üreten yine daha fazla imkana ve güce sahip oluyor. Ya da ekini kaliteli toprağa eken, o ürün için çok uygun bir yere sahip olanın ürünü daha iyi olur ve daha çok verim alır. Sen o dönemlerde karın tokluğuna ya da kalacak yer ihtiyacını karşılamak karşılığında iş yapanların olmadığını mı zannediyordun? Herkes toprak sahibi değildi. Bazı insanlar çalışmak, hizmet etmek karşılığında bir şeyler almak zorundaydı. Hala daha böyle. Devir değiştikçe, iş şartları ve tanımlamalar değişiyor. Ama temelde hep bir ast-üst sistemi mevcuttu ve bundan sonra da mevcut olacak. Bu bahsettiğiniz ütopya tarihin en başından öyle işlemeliydi ki bahsettiğiniz pembe rüyaların içerisinde gezinebilelim. Ama öyle oldu mu da modern insan bugüne gelir miydi? Bence tartışma konusu. Mükemmel olmayan bir ortamda, mükemmel davranılmasını ve o şekilde planlanmasını bekliyorsunuz. Doğa mükemmel değil insan da mükemmel değil. Genetik bozukluklar ve işleyişin bozulması sonucu ortaya çıkan, insan veya bünye için yararlı olduğu müddetçe sisteme dahil olan ve temel yapı taşı haline gelen bazı durumlara sahip, bu şekilde bazı özellikleri kazanan ve kuvvetlenen, yine bunlar sayesinde bazı özelliklerini kaybeden insanın tüm bu olasılıkları eleyip mükemmel bir düzen oluşturabileceğini ve o insan elinden çıkma sistemin hiç bozulmadan sürdürüleceğine inanmak... Bilmiyorum, bana mantıklı gelmiyor.
Austen tarafından 05/Eki/14 14:01 tarihinde düzenlenmiştir -
ArduouS bunu yazdı
yazılımı 2 senede öğrenemez mi bir insan? Bence öğrenir... Grafik tasarımı 1 senede öğrenemez mi insan öğrenir? Eeee sizin senelerce okuduğunuz o okulun neden bukadar ayırıcı bir özellik olduğunu düşünüyorsunuz ki ozaman?
Ben böyle düşünmüyorum. Olmaz ki öyle kalitesiz tek yönlü insanlar oluşur. Ben tıp okuyacağım niye matematik öğreniyorum, ben mühendis olacağım niye biyoloji görüyorum mantığını hiç doğru bulmuyorum ben. Bu tür konularda da bilgili olmalı ki bakış açısı geniş olsun, farklı şeyleri bilsin, en azından anlayabilsin, görmüş olsun. Genel bir kültür sahibi olsun. Ya da farklı durumlara uyum gösterebilsin. Ayrıca multidisipliner diye de bir şey var.
Ayrıca eğitim sistemi mümkünse daha da seçici olmalı bence.. Ben bakıyorum bazen okuduğum bölüme, lan diyorum bunlar nasıl olacak doktor. Insanlarla iletişim kurmayı bilmiyor, hastaya saygısızca hitap ediyor. Hele şu hastaya "sen" diye hitap ediyorlar ya acayip gıcık oluyorum.
Dolayısıyla iş o kadar da basit değil. Belki doktor-mühendis de olursun ama başka da bi cacık olamazsın.
-
kofcu bunu yazdıArduouS bunu yazdı
yazılımı 2 senede öğrenemez mi bir insan? Bence öğrenir... Grafik tasarımı 1 senede öğrenemez mi insan öğrenir? Eeee sizin senelerce okuduğunuz o okulun neden bukadar ayırıcı bir özellik olduğunu düşünüyorsunuz ki ozaman?
Ben böyle düşünmüyorum. Olmaz ki öyle kalitesiz tek yönlü insanlar oluşur. Ben tıp okuyacağım niye matematik öğreniyorum, ben mühendis olacağım niye biyoloji görüyorum mantığını hiç doğru bulmuyorum ben. Bu tür konularda da bilgili olmalı ki bakış açısı geniş olsun, farklı şeyleri bilsin, en azından anlayabilsin, görmüş olsun. Genel bir kültür sahibi olsun. Ya da farklı durumlara uyum gösterebilsin. Ayrıca multidisipliner diye de bir şey var.
Ayrıca eğitim sistemi mümkünse daha da seçici olmalı bence.. Ben bakıyorum bazen okuduğum bölüme, lan diyorum bunlar nasıl olacak doktor. Insanlarla iletişim kurmayı bilmiyor, hastaya saygısızca hitap ediyor. Hele şu hastaya "sen" diye hitap ediyorlar ya acayip gıcık oluyorum.
Dolayısıyla iş o kadar da basit değil. Belki doktor-mühendis de olursun ama başka da bi cacık olamazsın.
bu olay zaten insanın içinden gelerek yapılan bir şey, kültür edinmek kimse sana tutupta hop diye bi anda genel kültür davranış eğitimleri enjekte edemez, bunu sen istersin ve istediğini alırsın, hipokrat tıp mı okudu sanki senelerce, adam kendini eğitti ve bu işi sevdiği için bunu yaptı ve tutkulu insanlara tıp hakkıda eğitim verdi,
Diğer arkadaşa diyecek sözümse şudur; insanlar yukardaki arkadaşın bahsettiği gibi iyi para kazanabilmek için isteksizce bu meslekleri seçiyorlar, dediğim gibi herşeyin eşit olduğu ortamda insanlar zevk alacakları meslekleri hoşuna giden ilgisini çeken meslekleri edinirdi, mühendisliğe belkide bukadar talep öğretmenliğe belkide devlete götünü dayamak için bozuk eğitim veren eğitimciler olmayacaktı, herşey daha düzgün olacaktı belkide, çünki insan sevdiği işi en iyi şekilde yapar, en verimli olur.
-
Konudaki bazı noktalara dikkat çekmek istiyorum. Bu esnada da birazcık anarşizmi anlatmam gerektiğini hissettim, böylece konu marksizm-kapitalizm tartışmalarının kısır döngüsünden kurtulacaktır.
Herkesin aynı sınıfta olması durumu: Sınıfların ortadan kalkması anlamına gelmekte aynı zamanda. Yani insanları sınıflarına göre ayırmadığımız bir ütopyadan bahsediyoruz.
Tipik kapitalist sistem savunuları: Kapitalizmin propagandaları envai çeşittir. Bunlardan en geçerli görüleni ve süreklileştirileni Kapitalizmin doğanın kaçınılmaz sonucu olduğu düşüncesidir. Şükür ki, bunun böyle olmadığı ~150 yıl öncesinden beri biliniyor. Güçlü olanın güçsüzü yendiği düşüncesinin yanında, karşılıklı dayanışma da vardır. Her zaman, bu bilgi manipüle edilir. Bu konuda kaynak için bkz. Karşılıklı Dayanışma - Evrimin Bir faktörü
Fakir işçilerin zengin/statü sahibi olmayı beceremedikleri için onları aşağı indirmek istemesi: Konuda sıkça geçen deyimiyle fakirlerin, cahillerin yukarı çıkamadıkları için, yukarıdakileri indirmek istemesi. Bu durumu çürütmek için sizlere çok basit örnekler verebilirim. Kitaplarını kaynak olarak gösterdiğim Kropotkin başta gelir mesela. Kropotkin bir Rus prensidir. Bütün malvarlığını, soylu ailesini ve kraliyeti reddederek kendisini devrimciliğe adamış, sürgünler ve hapislerle dolu bir hayat yaşamıştır. Bir çok ailevi tanıdığı o zamanın devrimci hareketindeki örgütler tarafından suikaste uğramış; kardeşi, kardeşinin karısı, kardeşinin bebeği Çar tarafından öldürülmüştür. Bu prens aşağıda mıydı?
Bunun yanı sıra, Bakunin yine soylu bir aileden, zengin birisiydi. İki yıl boyunca elleri kelepçeli, duvara asılı şekilde kale hapsinde kaldı. Defalarca kez ölüm cezasına çarptırıldı, sürgüne gönderildi, toplamda 15 yıldan fazla hapis yattı. Bütün zenginliğini reddetti. Aşağıda mıydı?
Evet bir çok fakir insan zenginliği arzuluyor olabilir. Şüphesiz her insan daha iyi koşullarda yaşamak ister ve bu herkesin hakkıdır! Ellerine fırsat geçtiğinde de bunu yapmak için uğraşırlar veya bazıları fırsatları kendisi yaratmak için uğraşır. Bunda bir yanlışlık yok ancak birileri zengin olacaksa, birileri fakir olmak zorunda. Bazı yüreği zengin devrimciler, onların fakirliğinin sebebinin kendileri değil sistem olduğunun farkında.
10 Dilimlik bir pasta düşünün ve 10 kişi düşünün, eğer bazı kişiler birden fazla dilim yerse, bazı kişiler yiyemez. İşte günümüz toplumunun durumu budur. Bozuk, berbat, dayanışmasız bir şekilde örgütlenmiş bir toplumdan bahsediyoruz. Anarşizm işte bu toplumsal adaletsizliğe karşı doğmuştur.Emek hiyerarşisi: Bir doktor ile bir kanalizasyon temizleyicisi niçin aynı maaşı alsın? gibi bir soruyla karşı karşıya kalabiliyoruz çoğu zaman. İsteyerek veya istemeyerek manipüle edilmiş bir sorudur bu. Doktor aynı zamanda kanalizasyon temizleyicisidir çünkü! Evet hocalar, doğru duydunuz. Bir doktor, bilgisini veya emeğini hiyerarşi oluşturmak için kullanamaz. Kullandığı zaman başkalarının da ona karşı kullanabileceğini bilir, bunun yanlış olduğunu kimsenin söylemesine gerek kalmadan anlayabilir.
Kimse madenci olmak, kanalizasyon temizleyicisi olmak istemez. Ancak bahsettiğim bu ütopyada(anarşi) kimse kimseyi zorlamayacak veya ne yapması gerektiğini söylemeyecek. Buna gerek de kalmayacak çünkü yakacak kömürleri bittikleri zaman insanlar yakacak bir şeyler bulmak zorundalar. Ağaç kesebilirler, madene inebilirler. Bütün bunları yaparken, ekolojik dengeye istemsiz çekilde dikkat ederler. Gözden kaçırılmaması gerekilen bir noktaysa feda kültürüdür. İlginç bir şekilde, saçma bulunsa veya tasvip edilmese de feda kültürü insanlığın içine işlemiştir. Mutlaka birisi çıkıp kimse soğuktan donmasın diye gidip kömür toplamaya gidecektir.
Bu konu hakkında çok daha fazla bilgi için bkz. Ekmeğin FethiÜtopyayı Yaşamak
Bahsettiğim ütopyanın gerçekten yaşanılamayacak olduğunu düşünenlerden misin? O zaman seni şöyle alalım: Ütopyayı yaşamak
Ütopyayı yaşamak 94 dakikalık bir belgeseldir. Eğer belgesel sıkıcı gelirse, izlemesi keyifli-akıcı bir film olarak, Libertarias
-
öğrendiğim tek şey en kral komunist bile görünce parayı anında kapitalist olur bkz . ethem sancak
-
salihcan38 bunu yazdı
öğrendiğim tek şey en kral komunist bile görünce parayı anında kapitalist olur bkz . ethem sancak
kesinlikle!
En ateşli devrimciyi alın, ona mutlak iktidar verin, bir yıl içinde Çar'dan daha beter olacaktır. - Bakunin
-
anarsistherif bunu yazdısalihcan38 bunu yazdı
öğrendiğim tek şey en kral komunist bile görünce parayı anında kapitalist olur bkz . ethem sancak
kesinlikle!
En ateşli devrimciyi alın, ona mutlak iktidar verin, bir yıl içinde Çar'dan daha beter olacaktır. - Bakunin
her ne kadar emekçi ve ezilen konumunda olsam da ben kapitalizmden yanayım.
-
anasistherif
hoca eline saglık. bize yazacak bir sey bırakmadın :)
-
anarsistherif bunu yazdısalihcan38 bunu yazdı
öğrendiğim tek şey en kral komunist bile görünce parayı anında kapitalist olur bkz . ethem sancak
kesinlikle!
En ateşli devrimciyi alın, ona mutlak iktidar verin, bir yıl içinde Çar'dan daha beter olacaktır. - Bakunin
İyide üstat hiçbirşey değişmiyordan kastım buydu zaten. 150 yıldır hala aynı sorunların çevresinde dolanan ve hatta insanlara (anarşizmin) kendisini anlatmakta daha fazla zorlanacağı kitlelerin ortaya çıktığı bir dünyadayız.
Adamlar zekalarını ölçüt olarak gösterip, kullanamayanlarla birmi olacağını düşünecek kadar kendini beğenmiş, sen nasıl anarşizmi anlatacaksın bu ve benzeri zihniyete, suyu bile sadece sistemin amaçları doğrultusunda kullandığını, suyu gerçek amaçları doğrultusunda ve isteyerek kullanmadığını nasıl anlayacak bu vatandaşlar?
Başka türlü birşeylerin olabileceğine bile ihtimal vermeyen kafalar var ortada ki birşeyleri araştırmak ve gerçek gelişmenin karşısındaki en büyük engel bu. Bu nedenle anarşizm marjinal olarak kalmaya mahkum en azından daha uzun bir süre. Zerzan gibi popüler anlatıma sahip olan düşün adamlarına ihtiyaç var sayıca epey fazla olmalı ve daha uzun uzun yıllara:)
zeyrekli tarafından 05/Eki/14 23:17 tarihinde düzenlenmiştir -
insanlar hırs sahibidir eşitliği kabullenemez
Kısayol
Şikayet
Özel Mesaj
Alıntı yap
Cevapla