folder Tahribat.com Forumları
linefolder Derin Konular
linefolder Kabir Azabı Yoktur (Var Diyenleri İspata Davet Ediyorum)



Kabir Azabı Yoktur (Var Diyenleri İspata Davet Ediyorum)

  1. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    g2k
    g2k's avatar
    Kayıt Tarihi: 03/Mayıs/2007
    Erkek

    ...

  2. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    g2k
    g2k's avatar
    Kayıt Tarihi: 03/Mayıs/2007
    Erkek

    ...

  3. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    Böcüklerin Efendisi
    krypt
    krypt's avatar
    Kayıt Tarihi: 05/Mart/2004
    Erkek
    Rak_BenAdam bunu yazdı:
    -----------------------------
    KrypT bunu yazdı:
    -----------------------------

    NetBABA bunu yazdı:
    -----------------------------
    yaaaa sen galiba bir kabir turuna katıldın nekadar emin konuşuyorsun he :D bu ne emin olmaktır sen öleceğin günü saati nasıl öleceğini bana kanıtla bende sana kabir azabını kanıtlıyım hadi bakim :D
    -----------------------------

    10 dk. sonra deyip 10 dk. sonra intihar ederse g.t gibi kalırsın gibime geliyor dsfsfmdfs


    -----------------------------

    onu dedikten 2 dk sonra da kalp krizi geçirip ölürse sen göt gibi kalırsın gibime geliyo


    -----------------------------

    Benim bir iddiam yok ne zaman öleceğini bilmesi ya da bilememesi hakkında. Bu durumda ister dediği anda isterse başka zaman ölsün benim g.t gibi kalmam mümkün değil. İlkokul öğrencilerine zeka geliştirici tatil kitapları veriyorlar, bir göz at istersen. Anlama, kavrama yeteneklerin artar.


    while (1<2)
  4. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    g2k
    g2k's avatar
    Kayıt Tarihi: 03/Mayıs/2007
    Erkek

    ...

  5. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    mosquit0
    mosquit0's avatar
    Kayıt Tarihi: 02/Mart/2008
    Erkek
    öldugumuz zaman gorruuz neyın ne oldugunu sımdı tartsısmanın bı manası yok gereksızz..

    adaletin bu suçu önleyemiyecek olduğunu düşünüyorsan yargıçda sen ol cellad da
  6. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    Böcüklerin Efendisi
    krypt
    krypt's avatar
    Kayıt Tarihi: 05/Mart/2004
    Erkek
    Rak_BenAdam bunu yazdı:
    -----------------------------

    ulan doğru dürüst bişey söyleyebiliyosan söyle. hemen bi yere çamur atmaya bakma.


    -----------------------------

    Eğer g.t gibi kalmakla ilgili mesajıma çamur atmak diyorsan yanılıyorsun espri amaçlı bir mesajdı zaten yazdığım kişi anladı sayfaları biraz kurcalarsan görürsün. Eğer sana yazdığım mesaja çamur atmak diyorsan, önce kendi yazdığın mesajı baştan sona oku, mesajı yazarkenki amacını düşün. Doğru dürüst yazma konusuna gelirsek, sen şu bahsettiğim kitapları ciddi ciddi düşün.


    while (1<2)
  7. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    Analitik
    Analitik's avatar
    Kayıt Tarihi: 28/Mayıs/2007
    Dişi

    Kabirde, hem ruha, hem de bedene nimet ve azap vardır. Buna, böylece inanmak lazımdır.
    İmam-ı Muhammed bin Hasen Şeybani, Akaid-i Şeybaniyye manzumesinde, (Kabir azabı vardır. Kabir azabı, hem ruha, hem de bedene olacaktır) buyurdu. Yani, kabirde nimetler ve azaplar, ruha ve cesede birlikte olacaktır. Diriler bunu görmezse de, inanmak lazımdır. Gaybe iman etmek lazımdır. Buna inanmamak, kıyamet günü mezardan kalkmaya inanmamaya yol açar. Çünkü, ikisi de, Allahü teâlânın kudreti ile olmaktadır. Birine inananın, ötekine de inanması akla uygundur. İnsan kabir azabını, diri iken anlayamıyor ise de, âyet-i kerimeler ve hadis-i şerifler ve bu ümmetin önce gelenleri, kabir azabı olacağını haber vermişlerdir.

    Mutezile fırkası ile vehhabiler, kabir azabına inanmıyorlar ama ruhun ölmediğini de inkâr edemiyorlar. Ruhun bedene olan bağlılığı öldükten sonra yok olmaz. Ölünün kemiğini kırmak ve kabir üzerine basmak, bunun için yasak edilmiştir. Kabirde azap yapılması da, ruhun ölmediğini gösterir. Mümin suresinin 46. âyetinde,
    (Firavuna ve adamlarına her sabah akşam gidecekleri Cehennem ateşi gösterilir) buyuruldu. Ölü görmeseydi, gösterilir demek lüzumsuz ve yanlış olurdu.

    Buhari�deki, (Her ölüye, sabah akşam ahiretteki yeri gösterilir. Cennetlik olana, Cennetteki yeri, Cehennemlik olana, Cehennemdeki yeri gösterilir) hadis-i şerifindeki gösterilir sözü, gördüklerini bildirmektedir.

    İmam-ı a'zam hazretleri buyurdu ki:
    Mümin suresinin 46. âyeti, kabir azabını gösteriyor, âyetin devamında onların şiddetli azaba sokulacağı bildiriliyor. Birincisi kabir azabı, ikincisi ise Cehennem azabıdır. (El-Kavl-ül-fasl)

    İmam-ı Gazali hazretleri de, (Bu âyet-i kerime kabir azabını gösteriyor) buyurdu. (İhya)

    Nuh suresinin, (Günahları yüzünden suda boğuldular, ardından da ateşe atıldılar) mealindeki 25. âyetinde geçen Feüdhılu kelimesindeki F harfi, hiç ara verilmediğini gösterir. Yani (Suda boğulduktan hemen sonra kabirdeki azaba maruz kaldılar) demektir. (El-Kavl-ül-fasl)

    Al-i imran suresinin, (Allah yolunda öldürülenleri [Şehidleri] ölü sanmayın! Bilakis onlar diridir) mealindeki 169. âyeti de, kabir hayatını bildirmektedir. (El-Kavl-ül-fasl)

    İmam-ı Şarani hazretleri buyuruyor ki:
    Taha suresinin 124. âyetindeki Maişeten danken kabir azabını bildiriyor. Çünkü hadis-i şerifte buyuruldu ki:
    (Mümin kabrinde yemyeşil bir bahçe içindedir. Ayın 14�ü gibi aydınlatılır. "Feinne lehü maişeten danken" âyeti, kâfirlerin kabirde görecekleri azabı bildirir. 99 tinnin yılanı, kâfirleri kıyamete kadar kabrinde sokup azap eder.) [Tirmizi]

    Tekasür suresinin 3. âyetindeki, bu övünmenizin kötü akıbetini İleride bileceksiniz demek, Ölürken demektir. 4. âyetindeki Yine ileride bileceksiniz ise Kabirde demektir. (Celaleyn, Medarik, M.Tezkire-i Kurtubi)


    İmam-ı Nesefi hazretleri buyuruyor ki:
    Araf suresinin, (Orada yaşayıp, orada öleceksiniz, yine oradan dirilip çıkarılacaksınız) mealindeki 25. âyetindeki Oradadan maksat kabir hayatıdır. (Şeyhzade)

    Bekara suresinin, (Ölü iken sizi diriltti. Tekrar öldürecek ve tekrar diriltecek) mealindeki 28. âyetinde bildirilen, ikinci dirilme kabirde olacaktır. İmam-ı Nesefi de bu âyetin kabir azabı ve nimetine işaret ettiğini bildirmiştir. (Tefsir-i Şeyhzade)

    Casiye suresinin, (Allah sizi diriltir, sonra öldürür) mealindeki 26. âyeti de, diriltmenin kabirde olacağını bildiriyor. (Şeyhzade)

    Tevbe suresinin, (Onları iki defa azaba uğratacağız) mealindeki 101. âyetindeki azabın birisi kabir azabıdır. (Kadi Beydavi)

    Hazret-i Âişe, (Ya Resulallah, bu ümmet, kabirde azap görecek, benim gibi zayıfların hâli ne olacak?) diye sual edince, Resulullah efendimiz, İbrahim suresinin, (Allah, iman edenlere, dünya ve ahirette de sabit sözlerinde sebat ihsan eder) mealindeki 27. âyeti okudu. (Bezzar)

    Bu âyette, kabir hayatının hak olduğu, müminlere sabit sözlerinde sebat ihsan edildiği bildiriliyor. (Tefsir-i Celaleyn)

    Resulullah efendimiz, Bedir�de öldürülen kâfirlerin gömüldüğü çukurun başına gelip, ölülerin ve babalarının isimlerini birer birer söyleyerek, (Rabbinizin, size söz verdiğine kavuştunuz mu? Ben, Rabbimin söz verdiği zafere kavuştum) buyurdu. Hazret-i Ömer, (Ya Resulallah, cansız ölülere neden söylüyorsun?) dedi. Resulullah, (Rabbimin hakkı için söylüyorum ki, siz beni onlardan daha iyi işitmezsiniz. Fakat cevap veremezler) buyurdu. (Buhari, Müslim) [Hazret-i Ömer�in ölünün işittiğini bildiği halde böyle sorması, dindeki bir hükmün vesika haline gelmesi içindir.]

    Vehhabiler, ibni Teymiye�nin yolunda iseler de, bu konuda ona da uymuyorlar. Çünkü ibni Teymiye diyor ki: (Bedir�de çukurdaki kâfirlerin işitmelerini bildiren hadis-i şerif meşhurdur, her yere yayılmıştır. Zaruri inanılması lazım gelen bilgilerden oldu.) [Dinde inanılması zaruri olan bir şeye inanmayan kâfir olur.] (Kitab-ül-intisar-fil-imam-ı Ahmed)

    Muhammed Masum-i Faruki hazretleri buyuruyor ki:
    Kabirde nimetler ve azaplar olduğuna iman ederiz. Ölülerin birbirleri ile konuştukları, kabirde azap olunanların seslerinin işitildiği bir çok hadis-i şerif ile bildirilmiştir. (C.1, m.182)

    Her hadis kitabında kabir hayatı ve azabı bildirilmektedir. Kabir hayatını ve azabını inkâr eden, bütün hadis kitaplarını ve Resulullahı inkâr etmiş olur. Hadis-i şeriflerde buyuruluyor ki:
    (Kabir azabı vardır.) [Buhari]

    (Kabir, ya Cennet bahçesi veya Cehennem çukurudur.)
    [Tirmizi]

    (Eğer kabre konan kişi mümin ise, Kabri genişletilir. Kıyamette insanlar diriltilinceye kadar kabri hoş kokularla doldurulur. Kabre konan kişi kâfir ise, demirden bir tokmakla başına vurulur. Öyle bir çığlık atar ki, cin ve insanların dışındaki bütün canlılar işitir. Kabri öyle daraltılır ki, kaburga kemikleri birbirine geçer.)
    [Buhari, Müslim]

    (Ölünün kemiğini kırmak, onu diri iken kırmak gibidir.)
    [Ebu Davud, İbni Mace]

    (Ateş üstüne oturmak, kabir üstüne oturmaktan iyidir.) [Müslim, Nesai, Ebu Davud]

    (Namaz kılmayanın kabri ateşle doldurulur.)
    [Kurretül Uyun]

    (Kâfire kabrinde 99 ejderha kıyamete kadar azap eder.) [Ebu Ya�la, İbni Hibban, Tirmizi]

    (Cuma günü veya gecesi ölen mümine kabir azabı olmaz.)
    [Tirmizi, Ebu Nuaym]

    (Şehid kabir azabından emindir.) [İbni Mace, İ. Ahmed, Beyheki]

    (Sadaka, kabir azabından korur.)
    [Beyheki]

    (Tebareke suresini okumak kabir azabından korur.) [İbni Mürdeveyh]

    (Koğuculuk, kabir azabına sebep olur.)
    [Beyheki]

    (Kabir azabının çoğu, üzerine idrar sıçratmaktan olacaktır.)
    [İbni Mace, Nesai, Hakim, Dare Kutni]

    (İdrardan sakının! Çünkü kabirde ilk hesap bundan olacaktır.) [Taberani]

    (Allahü teâlâ, bazı kimseleri, insanların ihtiyaçlarını gidermek için yaratmıştır. İnsanlar, ihtiyaçları için onlara başvururlar. İşte bunlar, kabir azabından emindirler.)
    [Taberani]

    (Dün gece rüyamda , bir kimseyi kabir sıkarken gördüm. Namazı gelip onu kabir azabından kurtardı.)
    [Hakim]

    (Cuma gecesi
    "Fatiha" ve 15 kere "İzâ zülzilet" okuyarak iki rekat namaz kılan, kabir azabından emin olur.) [Deylemi]

    (Fisebilillah gözcü olarak vefat eden, kabir azabı görmez.)
    [İ. Ahmed]

    (Allah�ım, kabir azabından sana sığınıyorum.) [Müslim, Nesai, Hakim, Harâiti]

    (Kabir azabından Allah'a sığınınız.)
    [Müslim, İ.Ahmed, İ.Ebi Şeybe]

    (Gizleyebilseydiniz, kabir azabını işitmeniz için Allah'a dua ederdim.) [Buhari, Müslim, İ. Ahmed, Nesai]

    Peygamber efendimiz, iki kabir yanında durup, (Bunlardan biri idrar sıçramasından sakınmadığı için, diğeri ise, müslümanlar arasında söz taşıdığı için, kabir azabı çekiyorlar) buyurdu. (İbni Mace)

    Peygamber efendimiz bir cenazede, (Ya Rabbi, bunu kabir azabından koru) diye dua etti. (Müslim, Nesai, Tirmizi)

    İmam-ı Birgivi hazretleri, Etfal-ül-müslimin risalesinde, (Bir müminin kabrini ziyaret ederken, ya Rabbi, Muhammed aleyhisselam hürmetine, buna azap yapma denirse, Allahü teâlâ, kıyamete kadar azabını durdurur) hadis-i şerifini yazmaktadır.

    Ehl-i sünnetin ve Hanefi mezhebinin reisi olan imam-ı a'zam hazretleri buyurdu ki:
    (Kabirde ruhun cesede iadesi, kâfirleri ve bazı günahkâr müslümanları kabrin sıkması ve azap edilmesi haktır.) (Kavl-ül-fasl)

    İslam âlimlerinin en büyüklerinden olan imam-ı Rabbani hazretleri, (Kabrin bedeni sıkması vardır) buyurdu. (Mektubat C.3, m.17)

    Yine İslam âlimlerinin en büyüklerinden olan imam-ı Gazali hazretleri de, (Kabir azabı ruha ve cesede birlikte olacaktır) buyuruyor. (İhya-i ulümiddin)

    Karada ve denizde ölene de sual sorulur. Bu da ruhun bedene iade edilmesinden sonra olur. (Nuhbet-ül-leâli s.116, Bidaye s.91)

    Ruh ve bedene azap
    Ruh ve beden beraber günah işledikleri için, kabir azabı da, her ikisine birden yapılacaktır. (El-Müstened)

    İmam-ı Süyuti hazretleri Şerh-us-Sudur, Abdurrahman ibni Receb Hanbeli hazretleri Ehvâl-ül-kubur kitabında, İmam-ı Şarani hazretleri Tezkire-i Kurtubi Muhtasarı'nda bildiriyor ki:
    Eshab-ı kiramdan Abdullah bin Ömer hazretleri, (Yerden boynu zincirli birinin çıktığını, bir adamın bunu dövdüğünü, zincirli adamın yerde kaybolduğunu, böylece toprağa girip çıktığını gördüm) dedi. Resulullah efendimiz, bu zata, (O gördüğün kimse, Ebu Cehil'dir, kıyamete kadar kabrinde böyle azap çeker) buyurdu. (Taberani)

    İmam-ı Taberani'nin bildirdiği bu hadis-i şerif, mezhepsiz ibni Teymiye�nin talebesi olan ibni Kayyımı Cevziyye'nin Kitab-ür-ruh isimli eserinde de vardır.

    Özetini aldığımız hadis-i şerifin metninde Ebu Cehil'in, ibni Ömer hazretlerinden su istediği de yazılıdır. Demek ki, Ebu Cehil'in sadece ruhuna değil, bedenine de azap yapılmaktadır. Cehennemde de, çürüyen vücut yerine yeni bir vücut yaratılacak, Cehennemdekilerin böylece hem ruh, hem de bedenleri azap görecektir. Azap görecek olan bu çürüyen beden değildir. Ruhun tasarrufu altında olan beden azap görecektir.

    İmam-ı Süyuti hazretleri buyuruyor ki:
    Her ölünün ruhu, cesedine, bilmediğimiz bir halde bağlıdır. Ruhların kendi cesetlerine tesir ve tasarruf etmelerine ve kabirde bulunmalarına izin verilmiştir. Ölü kabirde çürüse de, ruhun bedenle olan bağlılığı bozulmaz. (El-mütekaddim)

    Günahları ikisi birlikte işlediği için, yalnız ruha azap yapılması, hikmete ve ilahi adalete uygun değildir. Beden kabirde çürüse de, Allahü teâlânın ilminde vardır. Allahü teâlâ, ölüleri diriltmeye gücü yettiği gibi, bedene de azap yapmaya gücü yeter. Allahü teâlâ her şeye kadirdir, Onun kudretinden şüphe eden kâfirdir. (M. Nasihat)

    Ehl-i sünnet itikadını en güzel şekilde anlatan meşhur Emali şerhinde buyuruluyor ki:
    (Bir kimse kurtlar tarafından parçalanıp yense, yahut ateşte yanıp kül olsa, denizde çürüse, kabir suali olur, kabir azabına veya kabir nimetine kavuşur.)

    İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki:
    Kabir azabı, ahiret azaplarındandır. Dünya azabına benzemediği gibi, rüyada görülen azaba da benzemez. Böyle sanmak, kabir azabını bilmemekten ileri gelir. Kabir azabına inanmayan bid'at sahibi olur. "Hakkındahadis-i şerif olsa da, olmasa da, kabir azabına inanmam, akıl ve tecrübe bunu kabul etmez" diyen kâfir olur!! (Mektubat-ı Rabbani C.3, m.17- 31)

     

    umarım yardımcı olabilmişimdir :)

  8. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    cold-m4
    cold-m4's avatar
    Kayıt Tarihi: 12/Temmuz/2007
    Erkek

    analitik bacım, yazdıklarının hepsi insanların hayatlarından alınma, yok o hazretleri yok bu hazretleri, önüne gelen hazret olmuş bi ben böle kaldım.

    var mı daha mantıklı somut bir delilin?

  9. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    Analitik
    Analitik's avatar
    Kayıt Tarihi: 28/Mayıs/2007
    Dişi

    önüne gelen hazret olmuyo öyle hem onlar islam alimleri ve o yazılanlar da hayatları değil hem onlar kafalarına göre bi şey söylemezler hepsinin bi kaynağı ya da hocası olmuştur ondan öğrenmişlerdir

    islamiyet akıl dini değildir nakil dinidir ben de naklettim işte bu islam alimlerinin bildirdikleri de kitaplarda geçmektedir somut istiyosan açıp okursun görürsün hem somut örnek göstermek için bir ölünün kabre girdiğindeki çektiği azap görülmelidir ki bunu da insanlar göremez

  10. KısayolKısayol reportŞikayet pmÖzel Mesaj
    HanDSomE
    HanDSomE's avatar
    Kayıt Tarihi: 21/Şubat/2005
    Erkek
    ZaYGo bunu yazdı:
    -----------------------------

    Hem kadere inanmamızı isterler hemde günah işlemek veya işlememeği bizim irademize bırakılar saçmalığa bakın :)))))

    Madem kaderimize göre 5 dk sonra günah yapcağımız veya yapmacağımız belli ise niçin bekliyoruz? Herşey belliyse direk cezamızı çekelim niye bekletiyor =))

    Kaderimiz zaten belliyse niye bize fırsat tanınmış:) Ya kader diye bişi yok, yada öbür taraf yok. İkisnden beri ayrıca kabir azabı diye bişi olamazki:))

    Biyolojik olarak Ruh diye bişi yok:) İnsan ölünce organik halden inorganik hale geçip bakteriler vasıtasıyla doğaya karışıyor.Fiziksel olarakda kader diye bişi yoktur

    1926'da kuantum fizikçisi Werner Heisenberg belirsizlik ilkesini ortaya atarak, "Evrendeki

    bir atomun yerini ve hareketliliğini aynı anda bilmek imkansızdır" dedi. Bu özetle şu anlama

    geliyordu; "Eğer aynı anda bir atomun konumu ve hareketleri ölçülemiyorsa, bu atomun gelecekte

    nerede olacağı ve nasıl hareket edeceği bilinemez." Yani Heisenberg'e göre atomlardan oluşan

    kainattaki nesnelerin hareketleri önceden belli değilse, o zaman kader kavramı da bilimsel verilerle

    açıklanamaz. Şimdi bunlara karışılık bazıları Ayetlerle cevaplamaya çalışcak :)) Dogmatik dar bakış açısı ile sorgulamadan kabul ettikleri şeyin ne oldugunu anlayamaya çalışmadılar hiçbir zaman ve çalışmayacaklar.ABD çizmesi altında yurdum yola devam ...... :(


    -----------------------------

     

    Öncelikle cümle cümle cevab vermek istiyorum.

    ilk cümlene, Eğer dünya yaratılmamış olsaydı ve direkt cehenneme girmiş olsaydın," Allah'ım bu nasıl adalet beni niye direkt cehenneme attın beni dünya diye bir yer yaratıp imtihan etseydin mutlaka değişirdim. Neden beni sınamadan atıyorsun. Madem geleceği görüyorsun nerde ispatın ben yaşamadığım senin bana yaşayacağımı iddda ettin şeyleri söyleyip atıyorsun. "  Bu cümleni kurmaman için, Kafirle Müslümanları Ayırt etmek için. İnsanları yaptığı davranışları bizzat öbür dünyada göstererek. "Ey kulum buyur kitab'ın dünya da ne yaptıysan hepsi karşında, şimdi bunlar ile hükm edileceksin" diyecektir. Ve ne yaptıysan karşına serilecektir. Tabi inanmadığın için bu cümlelerimi takmıcaksın.

     

    İkinci cümlen. 5 dk sonra işleyeceğin günahı belli ise niye şimdiden ceza çekmiyoruz diyorsun, Peki ben seni şimdiden tekme tokat azını burnunu dağıtmak istiyorum. Niye dersen elbet benim hoşuma gitmeyecek yazı yazacaksın. Bu bir tahmin ama yazacaksın. Halbuki Allah senin yapacaklarını senden daha iyi biliyor. Lakin onları yapmaman için önüne seçenek sunuyor. Ki vazgeçesin diye sen hala aynı yola devam et.

     

    Çoğu cümlene açıklama yapmak isterdim ama sonra devam edeceğim. Ayrıca nedense inancı olmayan herkes fiziksel g.tnden formül uydurarak birşeyleri ispat etme yoluna gider. Adam akıllı herşeye eşit gözle baksan. Allah'ın varlığını birliğini onun getirdiklerine inanırısın.

     

    He bu cevablar tatmin etmedimi. Benim bugun bir yaknıım öldü. Şu anda kabir'de hesap veriyor. Merak etme bugun o yarın biz. Sorularının cevablarını öbür dünyada da bol bol yaşarak alacaksın.

     

    Ayrıca edebiyat hocamın verdiğini bir örnek ile sözüme son vermek isterim.

    " Adamın birinin Allah'a inancı cennete ve cehenneme inancı yokmuş, Hz. Ali ne demişse adam inanmamış. Hz. Ali demişki;

    Bir adam gelse ve sana deseki şu dağın arkasında 1000 asker var ne yaparsın. Ben elbiselerimi giyerim, HAzırlığımı yaparım ve o düşmanın gelmesini beklerim. He yalanmı söyledi benim kaybım ne olur?. En fazla o elbiseleri giyerkenki ve çıkarırkenki yorgunluk. Peki ya gerçekten varsa? o zaman sen ne yaparsın."

    O adam bu durum karşısında apışıp kalır.  

Toplam Hit: 24002 Toplam Mesaj: 150