Evrim Teorisi Tartışmaları Yakında Tarihe Karışacak
-
Bunların arafosilden anladıkları şey yarı insan yarı maymun bir varlık, bunlar genetik bilmezler, genotipten haberleri yoktur, beyninin içinde hiçbir şey olmadan oturup eleştirirler, genotipe göre protein diziliminde her sene değişim olan virüslerin insanda hastalık yapması ve her sene başka bir virüse bağışıklık kazanıyor olmamızı anlamazlar, grip der geçerler oysa ki durum öyle değildir, virüslerin sayısı çok olduğundan mutasyondan canlı çıkan birey sayısı da fazladır, bunlardan bazıları da mutlaka üreyebilen bireylerden olur, bunlar her sene hastalık yapar her sene değişen bu virüslerin her bireyi bir araformdur, dünyadaki her tür de bu süzülmeye dahil olur ancak virüsler her sene değişirken biz yüzbinlerce yılda adamakıllı değişiriz, ha bunu anlayacak beyin var mı yok. Onlar daha neden her sene grip olduklarını açıklayamacak kapasitedeler. Onlar dedim isteyen üstüne alınsın.
-
HoneyBadger bunu yazdı:
-----------------------------otocu bunu yazdı:
-----------------------------Zeus Meselesi : Milli Eğitimden Karar Geldi, ya cumartesi ya pazar öğretmenler ikigünde 1 isinde okula gelmek zorundalar
Ben müdür olarak : Cumartesiyi seçtim cumartesi gelecek. Sane ne oluyor be ikincil müdür ben bu okulun müdürüym ben ne dersem o olur !
Sen müdür olarak : Pazarı seçtin pazar günü gelecek. Asıl sana ne oluyor birincil müdür, bende bu okulun müdürüyüm, asıl ben nedersem o olur !
Bir okulun 2 Müdürü olmaz : OOOOOUVUVUUVEU YEAH BEYBE aaaaaaaauvvvvvvvvvv ! Auuvuvuuvavuavuav !
Ucan Spagetti : Nerden çıkardın aciz olmadığını onu ayağımla bile ezerim. Üstüne kusmuk bulamacı yaparım.
Rnayı gözle görmüyom banane aletten, mikrapartikul diyede birşey yok, ne bakterimi duyar gibiyim, hadi len ordan öyle birşey nasıl olur, amip mi tek hücreli canlı zırvanasımı, hücre diye birşey yokki, ne zırvanası bu ? !11111
İYİCE oku dediğim halde yanlış anlıyorsun bea oveıoveıveoıeıoveı !-----------
yalnız adam ağır tyler durdena bağlamış iç sesler konuşmalar falan :D
-----------------------------TheIceberg,Hocam öğreti bende onun öğrencisiyim :)
TheIceberg, e hoca sende aklına inanmıyorsun, ben neyapayım.
-
otocu bunu yazdı:
-----------------------------HoneyBadger bunu yazdı:
-----------------------------otocu bunu yazdı:
-----------------------------Zeus Meselesi : Milli Eğitimden Karar Geldi, ya cumartesi ya pazar öğretmenler ikigünde 1 isinde okula gelmek zorundalar
Ben müdür olarak : Cumartesiyi seçtim cumartesi gelecek. Sane ne oluyor be ikincil müdür ben bu okulun müdürüym ben ne dersem o olur !
Sen müdür olarak : Pazarı seçtin pazar günü gelecek. Asıl sana ne oluyor birincil müdür, bende bu okulun müdürüyüm, asıl ben nedersem o olur !
Bir okulun 2 Müdürü olmaz : OOOOOUVUVUUVEU YEAH BEYBE aaaaaaaauvvvvvvvvvv ! Auuvuvuuvavuavuav !
Ucan Spagetti : Nerden çıkardın aciz olmadığını onu ayağımla bile ezerim. Üstüne kusmuk bulamacı yaparım.
Rnayı gözle görmüyom banane aletten, mikrapartikul diyede birşey yok, ne bakterimi duyar gibiyim, hadi len ordan öyle birşey nasıl olur, amip mi tek hücreli canlı zırvanasımı, hücre diye birşey yokki, ne zırvanası bu ? !11111
İYİCE oku dediğim halde yanlış anlıyorsun bea oveıoveıveoıeıoveı !-----------
yalnız adam ağır tyler durdena bağlamış iç sesler konuşmalar falan :D
-----------------------------TheIceberg,Hocam öğreti bende onun öğrencisiyim :)
TheIceberg, e hoca sende aklına inanmıyorsun, ben neyapayım.
-----------------------------ya hocam islami kendin mi sectin? yoo. anne baban neye inaniyorsa ona devam ediyorsun. butun dinleri detayli inceleyip en iyisinin islam olduguna mi karar verdin? yoo. uydurulmus seylere inaniyorsun. ben sadece gozlemleyebilecegim seylere inaniyorum. evrenin ilk halinde bulunabilecek elementlerden amino asit elde edebiliyorum ve onun o kosullar altinda cok hizli bir sekilde evrim gecirebilecegini bildigim icin inaniyorum ve bunun icin tutarli ve gozlemleyebilecegim gercekler var. senin inandigin seyi tutarli kilacak ne var?
-
otocu bunu yazdı:
-----------------------------TheIceberg bunu yazdı:
-----------------------------otocu bunu yazdı:
-----------------------------Ben ispatlarım demedim, bana şundan şuna döndüğünü ispatla, veya inkar et.
-----------------------------iyi hocam o zaman yaraticinin neden Zeus ya da Ucan Spagetti Canavari olmadigini acikla sen de bana?
-----------------------------Derdimi anlatamadım galiba,
Ben bişey ispatlamıyacağım.
Sizin mantığınız : Ruh {gözle} görülmüyorsa yoktur.
Buna dayanarak mantığım : RNA bilmem nesi demişsin, {Gözle} görülmüyor yoktur.
Buna dayanarak dersenki : Bilimsel aletlerle görülüyor.
Buna dayanarak diyorumki : Bana Ruhu bilimsel aletlerle göster.
Kendi düşüncelerimdir,
Zeus'a gelirsek burdan kastın çok tanrıysa, cümlemi iyi anla. BİR OKULUN 2 MÜDÜRÜ OLMAZ.
Uçan Spagetti dediğin çubuk makarnalar,zaten aciz birşey, beni yaratan kişi benden aciz olursa, ben onun beni yarattığına nasıl inanayım ?
-----------------------------Sana ruhu bilimsel aletlerle göstereyim.
Şu ana kadar ömründe köfteden testisleri olan uçan bir sphagetti görmedin. Bu sphagetti canavarının köfteden testisleri varmış ve uçuyormuş. Yani bu senin daha önce tecrübe edinmediğin, dolayısıyla geliştirdiğin mantığınla ölçüp biçemeyeceğin bir kavram. Ve bu uçan sphagetti canavarının seni yarattığı iddia ediliyor. Köfteden testisleri olan, her şeyi bilen ve her şeyi gören uçan bir sphagetti aga, bildiğin pastavilla değil. Ve seni de yarattıysa, ve sen herhangi bir şeyi yaratma gücünden acizsen, senden daha üstün bir varlık. O yüzden ona inanmaktan önce onun seni yarattığına inanman lazım. Yani senin inanma sıran yanlış.
-
Hank'in elini öptünüz mü?
Merhaba, sizi bizimle birlikte gidip Hank'in elini öpmeye davet ediyoruz. Eğer Hank'in elini öperseniz, size 1 milyon dolar verecek; eğer öpmezseniz sizi eşek sudan gelinceye kadar dövecek.
Sen haklıysan ben bir şey kaybetmeyeceğim, ama ben haklıysam sen 1 milyon dolar kaybedeceksin!...
Mary: Merhaba, sizi bizimle birlikte gidip Hank’in elini öpmeye davet ediyoruz.
Ben: Pardon?! Ne demek istiyorsunuz? Hank de kim? Ve ben niye onun elini öpmek isteyeyim?
John: Eğer Hank’in elini öpersen, sana 1 milyon dolar verecek; eğer öpmezsen seni eşşek sudan gelinceye kadar dövecek.
Ben: Ne? Bu bir tür mafya taktiği mi? Ne oluyor?
John: Hank bir milyarder. Bu kasabayı o kurdu. Buranın sahibi o. İstediği her şeyi yapabilir ve sana 1 milyon dolar vermek istiyor. Fakat elini öpmeden parayı alamayacaksın.
Ben: Bu çok saçma. Neden?
Mary: Sen kim oluyorsun da Hank’in hediyesini sorguluyorsun? 1 milyon dolar istemiyor musun? Bir el öpmeye değmez mi onun için?
Ben: Belki, eğer yasalsa, fakat ..
John: Öyleyse, gel bizimle Hank’in elini öp.
Ben: Hank’in elini sık sık öper misiniz?
Mary: Elbette, devamlı…
Ben: Peki 1 milyon doları aldınız mı?
John: Yok, kasabayı terk etmeden parayı alamazsın.
Ben: Öyleyse neden hemen kasabayı terk etmiyorsunuz?
Mary: Hank söylemeden kasabayı terk edemezsin. Yoksa parayı alamazsın ve seni eşşek sudan gelinceye kadar döver.
Ben: Peki, Hank’in elini öpen, sonra da kasabayı terk edip 1 milyon dolar alan birini biliyor musunuz?
Mary: Annem Hank’in elini yıllarca öptü. Gecen yıl da kasabayı terk etti. Eminim parasını da almıştır.
Ben: Onunla konuşmadın mı o zamandan beri?
John: Elbette hayır. Hank buna izin vermiyor.
Ben: Öyleyse, eğer parayı alan herhangi biriyle konuşmadıysanız, parayı aldıklarını nereden biliyorsunuz?
Mary: Kasabadan gitmeden önce biraz veriyor. Belki maaşına bir zam alıyorsun, belki küçük bir loto kazanıyorsun, ya da caddede 20 dolarlık banknot buluyorsun.
Ben: Peki bunların Hank’le ne ilgisi var?
John: Hank’in bazı dostları var.
Ben: Kusura bakmayın ama bu tuhaf bir üçkağıtçılık gibi geliyor kulağa.
John: Fakat 1 milyon dolar burada söz konusu olan. Şansa bırakabilir misin bunu? Ve unutma, eğer öpmezsen seni dövecek.
Ben: Belki, eğer Hank’le konuşursam, ayrıntıları ondan öğrenirsem..
Mary: hayır, hiç kimse Hank’i göremez. Hiç kimse Hank’le konuşamaz.
Ben: Peki o zaman nasıl elini öpüyorsunuz?
John: Bazen ona bir öpücük gönderiyoruz ve elini düşünüyoruz. Diğer zamanlarda Karl’ın elini öpüyoruz ve o Hank’e iletiyor.
Ben: Karl da kim?
Mary: Karl bir arkadaşımız. Bize Hank’i ve onun elini öpmekle ilgili konuyu öğreten o. Karl için tek yapmamız gereken birkaç kez onu yemeğe çıkarmak oldu.
Ben: Yani Hank diye biri olduğu, onun elini öpmeniz gerektiği ve böylece Hank’in sizi ödüllendireceği konusunda sadece Karl’ın sözüne güvendiniz öyle mi?
John: hayır, hayır! Karl’da bir mektup var. Hank tarafından kendisine yıllar önce gönderilmiş. Bütün meseleyi açıklıyor orada. Bak işte bu da bir kopyası. Al kendin de gör.
John bana üzerinde “Karl’ın ofisinden” yazılı bir fotokopi uzattı. Üzerinde 11 maddelik bir liste vardı.
1. Hank’in elini öp ve o da sana kasabayı terk ettiğinde 1 milyon dolar versin.
2. Yanında alkol iç.
3. Senin gibi olmayan insanları eşşek sudan gelinceye kadar döv.
4. İyi yemek ye.
5. Bu listeyi Hank’in kendisi yazdırdı.
6. Ay yeşil peynirden yapılmıştır.
7. Hank’in söylediği her şey doğrudur.
8. Her tuvalete gittiğinde ellerini yıka.
9. İçki içme.
10. Sosislerini sosis ekmeği içinde ye, yanında bir şey alma.
11. Hank’in elini öp, yoksa seni eşşek sudan gelinceye kadar döver.
Ben: Bu bana Karl tarafından yazılmış gibi geliyor.
Mary: Hank’in kağıdı yoktu, onun için.
Ben: Bana öyle geliyor ki, eğer kontrol etseydik, bu yazı Karl’ın el yazısı çıkardı.
John: Elbette, Hank söyledi, Karl yazdı.
Ben: Kimsenin Hank’i göremediğini zannediyordum?
Mary: Şu anda öyle. Ama yıllar önce Hank bazı kişilerle konuştu.
Ben: Hank’in iyi birisi olduğunu söylediğinizi zannetmiştim. Hangi tür iyi insan, sırf farklılar diye başkalarını döver?
Mary: Hank’in isteği bu ve Hank her zaman haklıdır.
Ben: Nereden biliyorsun bunu?
Mary: 7. madde “Hank’in her dediği doğrudur” diyor. Bu benim için yeterli.
Ben: Belki de arkadaşınız Karl uydurdu bütün meseleyi.
John: Kesinlikle hayır. 5. madde bu listeyi Hank’in kendisinin yazdırdığını söylüyor. Ayrıca, 4. maddede iyi yiyin, 8. maddede de tuvaletten sonra ellerinizi yıkayın diyor. Bunların doğru olduğunu herkes bilir. Demek ki gerisi de doğru olmalı.
Ben: Fakat 9. maddede içmeyin diyor ki bu ikinci maddeyle çelişiyor. Ayrıca 6. maddede ayın yeşil peynirden yapıldığını söylüyor ki bu tamamen yanlış.
John: 9 ile 2 arasında hiçbir çelişki yok. 9 sadece 2’yi açıklıyor. 6’ya gelince, aya hiç gitmedin, dolayısıyla doğru olup olmadığını bilemezsin.
Ben: Bilim adamları ayın kayalardan oluştuğunu söylüyorlar ama..
Mary: Fakat kayanın dünyadan ya da uzaydan gelip gelmediğini bilmiyorlar. Yani ay hala yeşil peynirden yapılmış olabilir.
Ben: Bir uzman değilim ama ayın dünyadan geldiği teorisinin çürütüldüğünü zannediyorum. Ayrıca, kayanın nereden geldiğini bilmiyor olmak onu peynir yapmaz.
John: İşte, bilim adamlarının hata yaptığını sen de kabul ettin. Fakat Hank’in her zaman haklı olduğunu biliyoruz!
Ben: Biliyor muyuz?
Mary: Elbette, 5. madde öyle diyor.
Ben: Diyorsun ki, Hank haklıdır, çünkü liste öyle diyor ve liste doğrudur, çünkü onu Hank yazdırdı. Ve Hank’in yazdırdığını biliyoruz, çünkü liste öyle diyor. Bu döngüsel mantık. “Hank haklıdır, çünkü Hank haklıdır” demekten farksız.
John: İşte şimdi anlamaya başlıyorsun Hank’in düşünce biçimini.
Ben: Fakat… Her neyse, boş ver. Peki, bu sosislerle ilgili konu da ne?
Mary, yüzünü buruşturdu.
John: Sosisler sosis ekmeği içinde yenir. Yanında bir şey yenmez. Hank’in yolu bu. Başka türlüsü yanlış.
Ben: Ya sosis ekmeğim yoksa?
John: Sosis ekmeğin yoksa sosis yiyemezsin. Sosis ekmeksiz sosis yanlıştır.
Ben: Yanında ketçap, hardal da mı yok?
Mary, çok sert bir şekilde baktı.
John: Böyle bir dil kullanmanın hiçbir gereği yok! Sosis yanında yenecek her türlü şey yanlıştır.
Ben: Yani biraz turşu, içine doğranmış sosis tarzı bir şey mümkün değil mi?
Mary kulaklarını tıkadı ve “Dinlemiyorum bile bunu, la la la la…”
John: Bu iğrenç. Ne tür bir şeytani mahluk yiyebilir böyle bir şeyi.
Ben: çok güzel bir şey o. Ben hep yerim.
Mary kendinden geçti ve John onu tutu: “Eğer o tiplerden biri olduğunu bilseydim vaktimi hiç harcamazdım bile seninle. Hank seni eşşek sudan gelinceye kadar döverken, ben de orada olacağım ve paramı sayıp sana güleceğim. Hank’in elini de senin için öpeceğim, seni sosis ekmeksiz, turşu yiyici -
KrypT bunu yazdı:
-----------------------------otocu bunu yazdı:
-----------------------------TheIceberg bunu yazdı:
-----------------------------otocu bunu yazdı:
-----------------------------Ben ispatlarım demedim, bana şundan şuna döndüğünü ispatla, veya inkar et.
-----------------------------iyi hocam o zaman yaraticinin neden Zeus ya da Ucan Spagetti Canavari olmadigini acikla sen de bana?
-----------------------------Derdimi anlatamadım galiba,
Ben bişey ispatlamıyacağım.
Sizin mantığınız : Ruh {gözle} görülmüyorsa yoktur.
Buna dayanarak mantığım : RNA bilmem nesi demişsin, {Gözle} görülmüyor yoktur.
Buna dayanarak dersenki : Bilimsel aletlerle görülüyor.
Buna dayanarak diyorumki : Bana Ruhu bilimsel aletlerle göster.
Kendi düşüncelerimdir,
Zeus'a gelirsek burdan kastın çok tanrıysa, cümlemi iyi anla. BİR OKULUN 2 MÜDÜRÜ OLMAZ.
Uçan Spagetti dediğin çubuk makarnalar,zaten aciz birşey, beni yaratan kişi benden aciz olursa, ben onun beni yarattığına nasıl inanayım ?
-----------------------------Sana ruhu bilimsel aletlerle göstereyim.
Şu ana kadar ömründe köfteden testisleri olan uçan bir sphagetti görmedin. Bu sphagetti canavarının köfteden testisleri varmış ve uçuyormuş. Yani bu senin daha önce tecrübe edinmediğin, dolayısıyla geliştirdiğin mantığınla ölçüp biçemeyeceğin bir kavram. Ve bu uçan sphagetti canavarının seni yarattığı iddia ediliyor. Köfteden testisleri olan, her şeyi bilen ve her şeyi gören uçan bir sphagetti aga, bildiğin pastavilla değil. Ve seni de yarattıysa, ve sen herhangi bir şeyi yaratma gücünden acizsen, senden daha üstün bir varlık. O yüzden ona inanmaktan önce onun seni yarattığına inanman lazım. Yani senin inanma sıran yanlış.
-----------------------------Tamam hocam, ruhun maddi yapısı, ne neye dönüşerek nasıl oluşmuş ? Sonunda benim nedemek istediğimi anlayan birisi çıktı.
-
iyi de çoktan çürüdü ki evrim teorisi zaten?
-
otocu bunu yazdı:
-----------------------------Tamam hocam, ruhun maddi yapısı, ne neye dönüşerek nasıl oluşmuş ? Sonunda benim nedemek istediğimi anlayan birisi çıktı.
-----------------------------
Tarihinden mi bahsediyorsun, bugününden mi anlamadım. Ama ikisi de bayağı geniş konular. Burada iki üç kelime ile yarım yamalak aktarmak yerine sana ikisi ile ilgili basit anlatımlı kaynaklar göstereyim.
Bugünü: http://www.medphys.ucl.ac.uk/research/borg/homepages/florian/thesis/pdf_files/p25_34.pdf
Tarihi: http://www.youramazingbrain.org/insidebrain/brainevolution.htm
-
otocu bunu yazdı:
-----------------------------Sana ruhu bilimsel aletlerle göstereyim.
Şu ana kadar ömründe köfteden testisleri olan uçan bir sphagetti görmedin. Bu sphagetti canavarının köfteden testisleri varmış ve uçuyormuş. Yani bu senin daha önce tecrübe edinmediğin, dolayısıyla geliştirdiğin mantığınla ölçüp biçemeyeceğin bir kavram. Ve bu uçan sphagetti canavarının seni yarattığı iddia ediliyor. Köfteden testisleri olan, her şeyi bilen ve her şeyi gören uçan bir sphagetti aga, bildiğin pastavilla değil. Ve seni de yarattıysa, ve sen herhangi bir şeyi yaratma gücünden acizsen, senden daha üstün bir varlık. O yüzden ona inanmaktan önce onun seni yarattığına inanman lazım. Yani senin inanma sıran yanlış.
-----------------------------Tamam hocam, ruhun maddi yapısı, ne neye dönüşerek nasıl oluşmuş ? Sonunda benim nedemek istediğimi anlayan birisi çıktı.
-----------------------------adam sana ruh zannettigin beynin demeye getiriyor hocam.
-
Ben Harun Yahya üstadımızın Evrim Aldatmacası adlı eserini okudum ve orda çok sağlam kanıtlarla evrimin nasıl kolpa olduğunu anlatmış tavsiye ederim..
Şaka :) sırf bunu yazmak için girdim başlığa. Hiç sikimde bile değil. Yarın deselerki "Olm demin bilim adamları açıkladı, hepimiz evrilmişiz, evrile evrile bugüne gelmişiz.", "tamam hacı bi sigara bağla da kutlayalım." derim. O kadar ilgisizim yani.